Akut pyelonefrit tanılı hastalarda serum ve idrar periostin ve idrar epidermal growth faktör düzeylerinin renal skar ile olan ilşkisinin araştırılması
Investigation of the relationship between serum and urine periostin and urine epidermal growth factor levels and renal scarring in patients diagnosed with acute pyelonephritis
- Tez No: 949738
- Danışmanlar: PROF. DR. HAKAN DÖNERAY
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: plazma periostin, idrar periostin, idrar epidermal büyüme faktörü, akut piyelonefrit, çocuklar, plasma periostin, urine periostin, urine epidermal growth factor, acute pyelonephritis, children
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Atatürk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 67
Özet
Akut Pyelonefrit Tanılı Hastalarda Serum ve İdrar Periostin ve İdrar Epidermal Growth Faktör Düzeylerinin Renal Skar İle Olan İlşkisinin Araştırılması Amaç: Deneysel çalışmalarda doku hasarının neden olduğu bağ dokusu kaynaklı periostin üretiminin inflamatuvar süreci ilerlettiği ve periostin ile ilişkili hücre apopitozuna ve fibrozise yol açtığı gösterilmiştir. Buna göre, plazma ve idrar periostin düzeyleri böbrek skarını belirlemede bir belirteç olabilir. Erişkin böbrek hastalarında ve çocukların doğumsal üriner sistem patolojilerinde idrar periostin düzeyinin arttığı gösterilmiştir. Bununla birlikte, plazma periostin düzeyini araştıran çalışmalar oldukça yetersizdir. Buna ek olarak, literatürde akut piyelonefrit (APN) tanılı çocuklarda plazma ve idrar periostin düzeyini araştıran bir çalışma yoktur. Böbrek tübülus epitel hücrelerinde üretilen epidermal büyüme faktörü (EGF)'nün böbrek hasarına karşı koruyucu mekanizmalarda rol aldığı gösterilmiştir. Bu bilgiye göre, idrar EGF düzeyi, böbrek dokusunun maruz kaldığı hasarı ön görmede yararlı bir belirteç olabilir. Böbrek skarı saptanan erişkin ve çocuklarda idrar EGF düzeyinin azaldığı gösterilmiştir. Bununla birlikte, literatürde APN tanılı çocuklarda idrar EGF düzeyini araştıran bir çalışma yoktur. Bu çalışmanın amacı, APN tanılı çocuklarda plazma ve idrar periostin düzeylerini ve idrar EGF düzeyini sağlıklı çocuklar ile karşılaştırmak ve bu belirteçlerin böbrek skarını belirleme gücünü saptamaktır. Materyal ve Metot: Akut piyelonefrit tanılı ve takvim yaşı 3 ay-18 yaş arasında olan hastalar çalışma grubunu oluştururken, bu çocuklarla aynı cinsiyet ve benzer yaştaki sağlıklı çocuklar kontrol grubunu oluşturdu. Çalışma grubundaki çocuklar böbrek skarı varlığı ve yokluğuna göre iki alt gruba ayrıldı. Tüm çocukların antropometrik ölçümleri yapıldı. Kan basınçları kaydedildi. Çalışma ve kontrol grubundaki çocuklarda plazma ve idrar periostin düzeyleri ve idrar EGF düzeyi ölçüldü. Bulgular: Çalışma 41 APN tanılı hasta çocuk ve 41 sağlıklı çocuk olmak üzere toplam 82 çocukla tamamlandı. Çalışma ve kontrol grupları arasında antropometrik ölçümler ve kan basıncı değerleri bakımından fark yoktu (p>0.05). Çalışma grubunda kontrol grubuna göre plazma periostin ve idrar EGF düzeylerinin anlamlı olarak düşük olduğu tespit edilirken (sırasıyla, p=0,027 ve p=0,001), idrar periostin düzeyinin; idrar periostin/kreatinin ve idrar [(periostin/kreatinin) / (EGF/kreatinin)] oranlarının anlamlı olarak yüksek olduğu tespit edildi (sırasıyla, p=0.003, p=0.004 ve p=0.001). Plazma periostin düzeyinin böbrek skarı varlığında böbrek skarı yokluğuna göre anlamlı olarak daha düşük olduğu saptandı (p=0.024). Plazma periostin düzeyinin böbrek skarı olan alt grupta kendi kontrol grubundan anlamlı olarak daha düşük olduğu bulunurken (p=0.048), böbrek skarı olmayan alt grupta kendi kontrol grubundan farklı olmadığı bulundu (p>0.05). Regresyon analizinde böbrek skarı yokluğu ile plazma periostin düzeyi arasında anlamlı ilişki saptandı (B=-0.098, OR=0.906, p=0.041). Plazma periostin düzeyi için 21.80 ng/ml'lik kesme değerin böbrekte skar yokluğunun tespitinde en yüksek duyarlılık (%89) ve özgüllük (%43) değerlerine sahip olduğu tespit edildi (p=0.025). Sonuç: Çalışmamızın bulguları plazma periostin düzeyinin sağlıklı çocuklara göre APN tanılı çocuklarda ve böbrek skarı olmayan hastalara göre böbrek skarı olan hastalarda azaldığını ve böbrek skarı gelişimini öngörmede yararlı bir belirteç olabileceğini düşündürmektedir.
Özet (Çeviri)
Investigation of the Relationship Between Serum and Urine Periostin and Urine Epidermal Growth Factor Levels and Renal Scarring in Patients Diagnosed With Acute Pyelonephritis Aim: Experimental studies have shown that connective tissue-derived periostin production caused by tissue damage promotes the inflammatory process and leads to periostin-related cell apoptosis and fibrosis. Accordingly, plasma and urine periostin levels may be a marker in determining renal scar formation. It has been shown that urinary periostin levels increase in adult kidney patients and children with congenital urinary system pathology. However, studies investigating plasma periostin levels are quite insufficient. Additionally, there is no study in the literature investigating plasma and urine periostin levels in children diagnosed with acute pyelonephritis (APN). Epidermal growth factor (EGF), produced in renal tubule epithelial cells, has been shown to play a role in protective mechanisms against kidney damage. According to this information, urinary EGF level may be a useful marker in predicting damage to kidney tissue. Urinary EGF levels have been shown to decrease in adults and children with renal scarring. However, there is no study in the literature investigating urinary EGF levels in children diagnosed with APN. The aim of this study is to compare plasma and urine periostin levels and urine EGF levels in children diagnosed with APN with healthy children and to determine the power of these markers to detect renal scarring. Material and Methods: While the study group consisted of the patients diagnosed with APN and whose chronological age was between 3 months and 18 years, the control group consisted of healthy children of the same gender and similar age as these patients. The children in the study group were divided into two subgroups according to the presence or absence of renal scarring. Anthropometric measurements were taken for all children. Blood pressures were recorded. Plasma and urine periostin levels and urine EGF levels were measured in children in the study and control groups. Results: The study was completed with a total of 82 children, 41 patients diagnosed with APN and 41 healthy children. There was no difference in anthropometric measurements and blood pressure values between the study and control groups (p>0.05). While plasma periostin and urine EGF levels were significantly lower in the study group than in the control group (p=0.027 and p=0.001, respectively), urine periostin level; urine periostin/creatinine and urine [(periostin/creatinine)/(EGF/creatinine)] ratios were found to be significantly higher (p=0.003, p=0.004, and p=0.001, respectively). Plasma periostin level was found to be significantly lower in the presence of renal scarring than in the absence of renal scarring (p=0.024). While the plasma periostin level in the subgroup with kidney scarring was found to be significantly lower than its own control group (p=0.048), it was determined that the subgroup without kidney scarring was not different from its own control group (p>0.05). In regression analysis, a significant relationship was found between the absence of renal scarring and plasma periostin level (B=-0.098, OR=0.906, p=0.041). It was determined that the cut-off value of 21.80 ng/ml for plasma periostin level had the highest sensitivity (89%) and specificity (43%) values in detecting the absence of scarring in the kidney (p=0.025). Conclusion: The findings of our study suggest that plasma periostin level is decreased in children diagnosed with APN compared to healthy children and in patients with renal scarring compared to the patients without renal scarring, and that plasma periostin level may be a useful marker in predicting the development of renal scarring.
Benzer Tezler
- Piyelonefrit tanılı hastalarda hepsidin ve diğer akut faz reaktanlarının karşılaştırılması
Comparison of hepcidin and other acute phase reactants in patients diagnosed with pyelonephritis
MURAT UNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik MikrobiyolojiVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İRFAN BİNİCİ
- Çocuk hastalarda serum ve idrar Neutrophil Gelatinase Associated Lipocalin düzeylerinin üst ve alt idrar yolu enfeksiyonlarının tanısında kullanılması
The use of serum and urine Neutrophil Gelatinase Associated Lipocalin levels in the definition of childhood urinary tract infections
UTKU PAMUK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGATAÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SÜLEYMAN KALMAN
- İdrar yolu enfeksiyonu olan olgularda bir akut faz cevabı olarak sistatin c düzeylerinin değerlendirilmesi
Cystatin C levels as an acute phase response evaluation in urinary tract infection in patients
ELVAN ARIKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSüleyman Demirel ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AYÇA ESRA KUYBULU
PROF. DR. AHMET RİFAT ÖRMECİ
- Çocukluk çağı idrar yolu enfeksiyonlarının klinik ve laboratuvar özelliklerinin hematolojik parametreler ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationshi̇p between clinical and laboratory features of childhood urinary tract infections and hematological parameters
FURKAN YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBezm-i Alem Vakıf ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞEGÜL DOĞAN DEMİR
- Akut piyelonefrit tanısında inflamatuvar belirteçler
Inflammatory markers for prediction of acute pyelonephritis
FUNDA GÖREN KETENCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBülent Ecevit ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ETHEM PİŞKİN