Geri Dön

Uluslararası insancıl hukukta muhariplerin eşitliği ilkesi

The principle of equality of belligerents in international humanitarian law

  1. Tez No: 952956
  2. Yazar: AYŞE CEBECİOĞLU HALDIZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FUNDA KESKİN ATA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 269

Özet

Muhariplerin eşitliği, insancıl hukukun bir silahlı çatışmanın tüm taraflarına kuvvete başvurma nedenlerine bakılmaksızın eşit bir şekilde uygulanması manasına gelen bir ilkedir. Ortaya çıkışı haklı savaş doktrininin hakim olduğu döneme rastlayan bu ilke, insancıl hukukun temel ve en önemli ilkelerinden biri olarak nitelendirilmektedir. Zira herkes aynı hak ve yükümlülüklere sahip olmazsa bu hukuka riayetin sağlanamayacağı düşünülmektedir. Kendisine atfedilen bu öneme rağmen muhariplerin eşitliği ilkesinin hukuki varlığı ve geçerliliği son yıllarda tartışılmaya başlanmıştır. Zira uygulamada ilkeye riayeti zorlaştıran ya da engelleyen unsurlar ile karşılaşılmaktadır. Esasen bu unsurların kökeni İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından jus ad bellum ve jus in bello alanlarında yapılan değişikliklere dayanmaktadır. Ancak bu değişikliklerin bir çoğunun muhariplerin eşitliği ilkesine olan etkileri Soğuk Savaşın sona ermesine değin pratikte tecrübe edilemediğinden söz konusu tartışmanın başlaması da yakın zamana kadar mümkün olmamıştır. Bundan önce, yalnızca 1945 BM Şartı ile uluslararası ilişkilerde kuvvete başvurmanın yasaklanması sonrasında bu yasağı ihlal eden ile ona karşı kendini savunan tarafa hala insancıl hukuk altında eşit yaklaşılıp yaklaşılmayacağı tartışılmıştır. Sonuç olarak da hem insancıl hukuk kuralları ile çatışmalardan etkilenen herkese asgari bir koruma hem de insancıl hukuk kurallarına riayeti sağlayabilmenin yolunun muhariplerin eşitliğinden geçtiğine kanaat getirilmiştir. Bu kanaat hala güçlü bir şekilde mevcuttur. Bununla birlikte kimi zaman kasıtlı kimi zaman kasıt olmaksızın jus ad bellum ve jus in bello arasındaki ayrımın bulanıklaştırılması ayrıca taraflardan birinin BM barış güçleri olduğu çatışmalarda insancıl hukukun eşit uygulanması hususunda karşılaşılan güçlükler ilkeyi olumsuz etkilemektedir.

Özet (Çeviri)

Equality of belligerents is a principle which means that humanitarian law applies equally to all parties to an armed conflict, regardless of their motives for using force. This principle, whose origin coincides with the period when the just war doctrine was dominant, has been described as one of the fundamental and most important principles of humanitarian law. This is because it is believed that respect for this law cannot be maintained if everyone does not have the same rights and obligations. Despite this importance, the legal existence and validity of the principle of equality of belligerents has been debated in recent years. This is because, in practice, there are factors that make it difficult or impossible to observe the principle. Essentially, the origins of these factors can be traced back to the changes in the field of jus ad bellum and jus in bello immediately after the Second World War. However, since the effects of many of these changes on the principle of the equality of belligerents were not experienced in practice until the end of the Cold War, it was only recently that the relevant discussion could begin. Previously, the debate had been about whether, after the UN Charter of 1945 had prohibited the use of force in international relations, parties in breach of this prohibition and those defending themselves against it should be treated impartially under humanitarian law. It was concluded that the way to ensure both a minimum level of protection for all those affected by conflict and compliance with the rules of humanitarian law was to treat the belligerents as equals. This position still prevails. However, the blurring, sometimes deliberate and sometimes not, of the distinction between jus ad bellum and jus in bello, and the difficulties encountered in applying humanitarian law equally in conflicts where one of the parties is a UN peacekeeping forces undermine the principle.

Benzer Tezler

  1. Uluslararası insancıl hukukta insani yardım

    Humanitarian assistance in international humanitarian law

    FATİH DURMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BLEDA RIZA KURTDARCAN

  2. Uluslararası insancıl hukukta sivillerin korunması

    Protection of civilians in the international humanitarian law

    MUKHTAR HAJIZADA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Hukukİstanbul Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Bölümü

    PROF. DR. NAZ ÇAVUŞOĞLU

  3. Uluslararası insancıl hukukta hedef belirleme ve sorumluluk

    Target setting and responsibility in international humanitarian law

    SELEN EZME YUMAK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    HukukKocaeli Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEYDİ ÇELİK

  4. İslam hukuku perspektifinden uluslararası insancıl hukukta korunan kişiler

    Protected persons in international humanitarian law from the perspective of Islamic law of war

    USAME YOLCU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Dinİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. AKİF DURSUN

  5. Uluslararası olmayan silahlı çatışmalarda çevrenin himayesi

    Protection of the environment in non-international armed conflicts

    ZEYNEP KAHYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    HukukAnkara Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ERKAN AKDOĞAN