Geri Dön

65 yaş ve üzeri bireylerde demans prevalansı ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi

Prevalence of dementia and evaluation of associated factors in individuals aged 65 years and older

  1. Tez No: 956598
  2. Yazar: HALE YİĞİTOĞLU AKSOY
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AYŞE DİDEM ESEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

AMAÇ: Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Kağıthane Aile Sağlığı Merkezi'ne kayıtlı olan 65 yaş ve üzeri bireylerdeki demans prevalansını ve demans ile ilişkili faktörleri incelemektir. GEREÇ ve YÖNTEM: Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Kağıthane Eğitim Aile Sağlığı Merkezi'ne kayıtlı olan 65 yaş ve üzeri bireylerde yapılan tanımlayıcı, kesitsel ve gözlemsel bir anket çalışmasıdır. Çalışmada toplam 258 hasta ile ASM'ye başvuruları sırasında yüz yüze anket çalışması ve standardize mini mental durum değerlendirme testi uygulanmıştır. Araştırmanın evreni Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi'ne bağlı Kağıthane Eğitim Aile Sağlığı Merkezi'ne 01.11.2024-01.02.2025 tarihleri arasında başvuran ve çalışmayı kabul eden 65 yaş ve üzeri bireylerden oluşmaktadır. Çalışmamızda elde edilen veriler SPSS 15.0 for Windows istatistik programı ile analiz edilmiştir. BULGULAR: Çalışmaya, belirlenen dahil edilme kriterlerini karşılayan toplam 258 birey katılmıştır. Katılımcıların yaş ortalaması 74,57 ± 8,80 olup, %39,5'i erkek, %60,5'i ise kadındır. Katılımcıların %22,5'inde bilişsel bozukluk saptanmış; bu bireylerin %10,1'inde hafif, %9,3'ünde orta, %3,1'inde ise ağır düzeyde bilişsel bozukluk belirlenmiştir. Bilişsel bozukluğu olan bireylerin yaş ortalaması (79,66 ± 8,82), bilişsel bozukluğu olmayan bireylere kıyasla (73,10 ± 8,27) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur (p=0,000). Eğitim düzeyi incelendiğinde, ilkokul ve altı düzeyinde eğitime sahip bireylerde bilişsel bozukluk prevalansı, ortaokul ve üzeri eğitim düzeyine sahip bireylere göre anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır (p=0,000). Fiziksel aktivite yapmayan bireylerde, fiziksel olarak aktif olanlara göre bilişsel bozukluk prevalansı daha yüksek bulunmuştur (p=0,001). Benzer şekilde, serebrovasküler hastalık öyküsü olan bireylerde bilişsel bozukluk prevalansı, hastalık öyküsü olmayanlara kıyasla daha yüksektir (p=0,002). Statin kullanan bireylerde ise bilişsel bozukluk prevalansı, kullanmayanlara göre anlamlı viii düzeyde daha düşüktür (p=0,025). İşitme kaybı öyküsü bulunan bireylerde bilişsel bozukluk prevalansının, işitme kaybı olmayan bireylere göre daha yüksek olduğu gözlenmiştir (p=0,027). Günlük kitap okuma alışkanlığı bulunan bireylerde, bu alışkanlığı olmayanlara kıyasla bilişsel bozukluk prevalansı daha düşüktür (p=0,001). Sosyal olarak izole olan bireylerde, sosyal etkileşimde bulunan bireylere göre bilişsel bozukluk prevalansı anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır (p=0,002). Günlük yaşam aktivitelerini bağımsız olarak sürdürebilen bireylerde, yardıma ihtiyaç duyanlara kıyasla bilişsel bozukluk prevalansı daha düşük bulunmuştur (p=0,001). Süt ürünlerini düzenli olarak tüketen bireylerde, nadiren ya da hiç tüketmeyenlere göre bilişsel bozukluk prevalansı daha düşük saptanmıştır (p=0,004). Ayrıca, kuruyemiş tüketen bireylerde bilişsel bozukluk oranı, tüketmeyen bireylere kıyasla anlamlı şekilde daha düşüktür (p=0,015). SONUÇ: Demans, küresel ölçekte önemli bir sağlık sorunu olup, prevalansı gün geçtikçe artmaktadır. Demans gelişiminde etkili olan bazı değiştirilemez risk faktörleri mevcut olmakla birlikte, birçok risk faktörü modifiye edilebilir niteliktedir. Aile hekimlerinin bu risk faktörlerine dair farkındalığa sahip olmaları, hastalarını bu konuda bilgilendirmeleri ve erken dönemde müdahale etmeleri, demans gelişimini engellemek veya geciktirmek açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, sağlık profesyonellerinin aktif rol alması, toplum sağlığı açısından kritik bir adımdır. ANAHTAR KELİMELER: Demans, Beslenme davranışı, Egzersiz, Yaşlı, Bilişsel Disfonksiyon

Özet (Çeviri)

PURPOSE: To investigate the prevalence of dementia and the factors associated with dementia among individuals aged 65 years and older who are registered at the Kağıthane Family Health Center of Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu City Hospital. METHODS: This study is a descriptive, cross-sectional, and observational survey conducted among individuals aged 65 years and older who are registered at the Kağıthane Training Family Health Center of Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu City Hospital. A total of 258 participants were included in the study, and both a face-to-face questionnaire and the standardized Mini-Mental State Examination (MMSE) were administered during their visits to the Family Health Center. The study population consisted of individuals aged 65 and older who applied to the Kağıthane Training Family Health Center between November 1, 2024, and February 1, 2025, and who agreed to participate in the research. The data obtained in this study were analyzed using the SPSS 15.0 for Windows statistical software. RESULTS: A total of 258 individuals who met the inclusion criteria participated in the study. The mean age of the participants was 74.57 ± 8.80 years, with 39.5% being male and 60.5% female. Cognitive impairment was identified in 22.5% of the participants, with 10.1% classified as having mild impairment, 9.3% moderate, and 3.1% severe. The mean age of individuals with cognitive impairment (79.66 ± 8.82) was significantly higher than that of those without cognitive impairment (73.10 ± 8.27) (p = 0.000). When educational level was examined, the prevalence of cognitive impairment was significantly higher among individuals with a primary school education or less compared to those with a secondary school education or higher (p = 0.000). Participants who were not physically active had a significantly higher prevalence of cognitive impairment than those who were physically active (p = 0.001). Similarly, individuals with a history of cerebrovascular disease had a higher prevalence of cognitive impairment compared to those without such a history (p = x 0.002). The prevalence of cognitive impairment was significantly lower among individuals who used statins compared to non-users (p = 0.025). Interestingly, cognitive impairment was more prevalent among participants with a history of hearing loss compared to those without (p = 0.027). Participants who reported a daily reading habit had a significantly lower prevalence of cognitive impairment than those who did not (p = 0.001). Socially isolated individuals had a significantly higher prevalence of cognitive impairment compared to those who were socially engaged (p = 0.002). Individuals who were independent in their daily living activities had a lower prevalence of cognitive impairment than those who partially or fully required assistance (p = 0.001). Moreover, participants who regularly consumed dairy products had a lower prevalence of cognitive impairment compared to those who consumed them infrequently or not at all (p = 0.004). Similarly, cognitive impairment was significantly less common among participants who consumed nuts compared to those who did not (p = 0.015). CONCLUSION: Dementia is a significant global health issue, and its prevalence is increasing over time. While there are some non-modifiable risk factors that contribute to the development of dementia, many risk factors are modifiable. It is crucial for family physicians to be aware of these risk factors, to educate patients about them, and to intervene at an early stage. Such actions are essential in preventing or delaying the onset of dementia. In this context, the active involvement of healthcare professionals is a critical step for public health. KEYWORDS: Dementia, Feeding Patterns, Exercise, Old, Cognitive Disfunction

Benzer Tezler

  1. Geriatrik olgularda serum ürik asit düzeyi ile kognitif fonksiyonlar arasındaki ilişkinin araştırılması

    Analysing connection between serum uric acid and congnitive functions in geriatric cases

    BÜŞRA TÜVEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    GenetikDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET TURAN IŞIK

  2. Ankara'da bir Aile Sağlığı Merkezine başvuran 65 yaş üstü hastaların beslenme durumunun değerlendirilmesi

    Evaluation of nutritional status of patients over 65 years of age WHO APPLY to A family HEALTH center in ankara

    MERVE SAYIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Aile HekimliğiAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    UZMAN İREP KARATAŞ ERAY

  3. Kayseri ilindeki 65 yaş ve üzeri bireylerde kognitif bozukluk prevelansı

    65 years and older persons of prevalence of cognitive impairment in Kayseri

    AYŞE ARICI GÜNEŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Halk SağlığıErciyes Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ELÇİN BALCI

  4. İzmir il merkezinde 65 yaş ve üstü yaşlılarda depresyon prevalansı

    Depression prevelance among elderly people aged 65 years and above in İzmir city center

    ERGÜN AKYOL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Aile HekimliğiDokuz Eylül Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHTAP KARTAL

  5. Hastanede yatan yaşlı bireylerde demansla ilişkili olabilecek işlevsel -bilişsel bozukluk sıklığının incelenmesi

    Examining the frequency of functional-congnitive inefficiency possibly related with dementia in hospitalized elderly individuals

    SEHER GÖNEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    HemşirelikDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÖZLEM KÜÇÜKGÜÇLÜ