Plevral mezotelyoma nedeni ile sitoredüktif cerrahi uygulanan hastalarda sağkalım sonuçları ve prognostik faktörler
Survival outcomes and prognostic factors in patients undergoing cytoreductive surgery for pleural mesothelioma
- Tez No: 957296
- Danışmanlar: PROF. DR. AYTEN KAYI CANGIR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Cerrahisi, Thoracic Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 81
Özet
Plevral Mezotelyoma (PM), akciğer ve toraks duvarının iç yüzeyini kaplayan plevranın multipotent mezotel hücrelerinden kaynaklanan, nadir görülen ancak son derece agresif seyreden malign bir tümördür. Hastalığın etiyolojisinde, %80 oranında, beyaz toprak olarak da bilinen, ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere oldukça dayanıklı, yapısal olarak esnek ve lifli bir mineral olan asbest (amyant) sorumlu tutulmaktadır. Çalışmamızda sitoredüktif cerrahiyi de içeren multimodal tedavi (MMT) uygulanan hastalarda prognostik faktörleri belirlemek ve sağkalım sonuçlarının değerlendirmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda lenf nodu tutulumu ve uzak organ metastazı olmayan, cerrahi tedavi uygulanan hastalar, neoadjuvan ve adjuvan onkolojik tedavi türüne göre gruplandırılmış ve TNM sınıflamasının 8. versiyonuna göre evrelendirilerek histopatolojik parametrelere göre sağkalım süreleri literatür eşliğinde tartışılmıştır. Ayrıca neoadjuvan kemoterapi (KT) sonrası uygulanan cerrahi tedavinin genel sağkalım ve nükssüz sağkalıma etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı'nda Ocak 2009 ile Nisan 2021 tarihleri arasında hastane bilgi sistemi Avicenna retrospektif olarak tarandı. Plevra malign neoplazmı (C38.4), Plevra mezotelyoması (C45.0), Mezotelyoma (C45.9), Plevral efüzyon (J91.0), Plevral plaj asbestoz ile birlikte (J92.0), Plevral durum (J94.9) tanısı almış 315 hasta ve 513525 ve 608600 hizmet kodu ile Pulmoner total dekortikasyon ve Pulmoner parsiyel dekortikasyon hizmet adı ile opere edilen 333 hasta retrospektif tarandı. Hastalar TNM sınıflama sisteminin 8. Versiyonu PM sınıflamasına göre evrelendi ve T4 tümörler ile N2 lenf nodu veya uzak organ metastazı bulunan hastalar çalışma dışında bırakıldı ve cerrahi uygulanan 38 hasta çalışmaya dahil edildi. Güncel literatür taramaları doğrultusunda hastaların laboratuvar, radyolojik, patolojik ve klinik verileri incelenerek prognostik parametreler belirlendi. Belirlenen prognostik parametrelerin nüks ve sağkalım üzerindeki etkileri araştırıldı. Yukarıda belirtilen tanı ve dışlama kriterlerini sağlayan 38 hastanın yaş ortalaması 57,5 (min:44 – maks:73) olarak bulundu. Hastaların cinsiyet dağılımına bakıldığında 20 (%52,6) hasta kadın 18 (%47,4) hasta erkek idi. Hastaların büyük çoğunluğunda asbest maruziyeti tespit edildi. Asbest maruziyeti 33 (%86,8) hastada mevcutken, 5 (%13,2) hastadan alınan ayrıntılı anamnezde çevresel ya da mesleki asbest maruziyeti yoktu. Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntüleri ve raporları incelendi ve 32 (%84,2) hastada plevral kalınlaşma saptanırken 6 (%15,8) hastada izlenmedi. Ayrıca 28 (%73,7) hastada plevral sıvı varken 10 (%26,3) hastada plevral sıvıya rastlanmadı. Hastaların 16'sı (%42,1) sağ, 22'si (%57,9) sol posterolateral torakotomi uygulanarak opere edildi. Hastaların 18'ine (%47,4) postoperatif intraplevral sisplatin, 1'ine (%2,6) intra- operatif ısıtılmış kemoterapi (HITHOC) uygulandı. Cerrahi yöntem olarak 2 (%5,2) hastada ekstraplevral pnömonektomi (EPP) yapılırken 36 (%94,8) hastada ise plörektomi/dekortikasyon (P/D) tercih edildi. Hastaların cerrahi sonrası ortalama hastanede kalış süresi 11,5 gün (min:6 – max:25) iken cerrahi sonrası ilk 30 günde mortalite izlenmedi. Postoperatif dönemde 13 (%34,2) hastada komplikasyon gelişti. Bu komplikasyonlar; 4 (%10,5) hastada pnömoni, 4 (%10,5) hastada uzamış hava kaçağı (UHK), 2 (%5,2) hastada şilotoraks, 2 (%5,2) hastada hemodiyaliz ihtiyacı gerektirmeyen böbrek fonksiyon testlerinde bozukluk ve 1 (%2,6) hastada atrial fibrilasyon (AF) şeklinde gelişti. Patoloji sonuçlarının histolojik alt tip değerlendirmesinde 28 (%73,6) hasta epiteloid, 8 (%21,1) hasta bifazik, 2 (%5,3) hasta sarkomatoid tip PM olarak raporlandı. Hastaların 19'u (%50) neoadjuvan kemoterapi alırken 30'u (%78,9) adjuvan tedavi olarak kemoterapi (KT), radyoterapi (RT) ya da kemoradyoterapi (KRT) aldı. Hastalardan 1'inin (%2,6) onkolojik tedavi verilerine ulaşılamadı. Hastaların ortanca takip süresi 30,5 ay (min:6 - max:175) ve median genel sağkalım süresi 31 aydı. İki yıllık genel sağkalım %65,3 iken beş yıllık genel sağkalım ise %28,5 olarak tespit edildi. Median nükssüz sağkalım süresi 25,8 aydı. İki yıllık nükssüz sağkalım %59 beş yıllık nükssüz sağkalım %11,4 idi. Plevral sıvı izlenmeyen hastalarda 5 yıllık genel sağkalım %50 iken median sağkalım süresi 51 ay olarak belirlendi. Plevral sıvısı olan hastalarda 5 yıllık genel sağkalım %21,4 iken median sağkalım süresi 30 aydı. Farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p = 0,04). Hastalar asbest maruziyeti, sigara, cinsiyet, lokalizasyon, plevral kalınlaşma, PET/BT'de plevrada tutulum paterni, evreleme, histolojik alt tip, neoadjuvan KT alma durumu, uygulanan cerrahi tipi, intraplevral KT alma durumlarına göre analiz edildi. Analizler sonucunda genel sağkalım ve nükssüz sağkalım açısından farklılıklar olmasına karşın bu farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı değildi (p > 0,05). PM'da operabl hastalarda MMT kapsamında uygulanan cerrahi, önemli bir tedavi yöntemi olmasına rağmen her hastaya uygulanabilen bir yöntem değildir. Uygun hasta seçimi için belirsizlikler devam etmekte olup uzmanlar arasında bir fikir birliği yoktur. Cerrahiden önce veya sonra kemoterapinin etkinliği hakkındaki tartışmalar devam etmekte ve daha ileri araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Performans durumu iyi, yeterli kardiyopulmoner rezerve sahip, uygun evreleme yapılarak seçilmiş hastalara, yüksek hacimli ve deneyimli merkezlerde, MMT'nin bir parçası olarak cerrahi tedavi önerilmelidir.
Özet (Çeviri)
Pleural Mesothelioma (PM) is a rare but highly aggressive malignancy arising from the multipotent mesothelial cells lining the pleura, which covers the inner surface of the lungs and thoracic cavity. Asbestos, also known as white soil, a flexible, fibrous mineral highly resistant to heat, abrasion, and chemicals, is implicated in approximately 80% of cases as the primary etiological factor. This study aimed to identify prognostic factors and evaluate survival outcomes in patients treated with multimodal therapy (MMT), including cytoreductive surgery. Patients without lymph node involvement or distant metastases who underwent surgical treatment were categorized based on the type of neoadjuvant and adjuvant oncologic therapy they received. Staging was performed according to the 8th edition of the TNM classification system, and survival outcomes were analyzed in the context of histopathological parameters and compared with current literature. Additionally, the impact of surgery following neoadjuvant chemotherapy (CT) on overall survival (OS) and disease-free survival (DFS) was assessed. A retrospective review was conducted using the Avicenna hospital information system at the Department of Thoracic Surgery, Ankara University Faculty of Medicine, between January 2009 and April 2021. A total of 315 patients diagnosed with malignant pleural neoplasm (C38.4), pleural mesothelioma (C45.0), mesothelioma (C45.9), pleural effusion (J91.0), pleural plaque with asbestosis (J92.0), and unspecified pleural condition (J94.9), as well as 333 patients operated on under service codes 513525 and 608600 for pulmonary total and partial decortication, were retrospectively reviewed. Staging was performed using the 8th edition of the TNM classification specific to MPM. Patients with T4 tumors, N2 lymph node involvement, or distant metastases were excluded, and 38 surgically treated patients were included in the study. Based on a review of the current literature, laboratory, radiologic, pathologic, and clinical data were examined to identify prognostic parameters, and their impact on recurrence and survival was evaluated. The mean age of the 38 patients who met the inclusion and exclusion criteria was 57.5 years (range: 44–73). Of these, 20 (52.6%) were female and 18 (47.4%) were male. Asbestos exposure was identified in the majority of cases: 33 patients (86.8%) had confirmed exposure, while 5 patients (13.2%) had no history of occupational or environmental exposure based on detailed anamnesis. Chest CT scans revealed pleural thickening in 32 (84.2%) patients, while no such findings were observed in 6 (15.8%). Pleural effusion was present in 28 (73.7%) patients and absent in 10 (26.3%). Surgical approaches included right-sided posterolateral thoracotomy in 16 (42.1%) patients and left-sided in 22 (57.9%). Postoperative intrapleural cisplatin was administered to 18 (47.4%) patients, and intraoperative hyperthermic intrathoracic chemotherapy (HITHOC) was administered to one (2.6%) patient. Extrapleural pneumonectomy (EPP) was performed in 2 (5.2%) patients, whereas pleurectomy/decortication (P/D) was performed in 36 (94.8%) patients. The mean postoperative hospital stay was 11.5 days (range: 6–25), and there was no 30- day postoperative mortality. Postoperative complications occurred in 13 (34.2%) patients, including pneumonia in 4 (10.5%), prolonged air leak in 4 (10.5%), chylothorax in 2 (5.2%), renal function impairment not requiring hemodialysis in 2 (5.2%), and atrial fibrillation in 1 (2.6%). Histopathological evaluation revealed that 28 (73.6%) patients had the epithelioid subtype, 8 (21.1%) had the biphasic subtype, and 2 (5.3%) had the sarcomatoid subtype. Neoadjuvant chemotherapy was administered to 19 (50%) patients, and adjuvant therapy (chemotherapy, radiotherapy, or chemoradiotherapy) was given to 30 (78.9%) patients. Oncological treatment data for one patient (2.6%) could not be retrieved. The median follow-up period was 30.5 months (range: 6–175), and the median overall survival was 31 months. The two-year overall survival rate was 65.3%, while the five-year overall survival rate was 28.5%. The median disease-free survival was 25.8 months, with two- and five-year DFS rates of 59% and 11.4%, respectively. Among patients without pleural effusion, the five-year overall survival was 50%, and the median survival was 51 months. In contrast, patients with pleural effusion had a five-year survival of 21.4% and a median survival of 30 months. This difference was statistically significant (p = 0.04). Patients were analyzed based on asbestos exposure, smoking status, sex, tumor laterality, pleural thickening, pleural involvement pattern on PET/CT, stage, histologic subtype, administration of neoadjuvant chemotherapy, surgical type, and receipt of intrapleural chemotherapy. Although differences in OS and DFS were observed, these differences did not reach statistical significance (p > 0.05). While surgery remains a cornerstone of treatment in operable MPM cases as part of MMT, it is not suitable for all patients. Optimal patient selection remains a subject of debate, and no clear consensus exists among experts. The role of chemotherapy administered before or after surgery continues to be controversial, warranting further investigation. In high- volume, experienced centers, surgical treatment should be considered as part of MMT in carefully selected patients with good performance status and adequate cardiopulmonary reserve following appropriate staging.
Benzer Tezler
- Malign plevral efüzyonlarda survivinin diagnostik ve prognostik değeri
Diagnostics and prognostic value of survivin in malign pleural effusion
DİDEM GÖRGÜN HATTATOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BİRSEN PINAR YILDIZ
- Plevral efüzyonun malign ve benign ayırımında SUVmax'ın değeri
Value of SUVmax in differentiation of benign and malignant pleural effusion
DENİZ KARAHAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Radyoloji ve Nükleer TıpDicle ÜniversitesiNükleer Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİL KAYA
- Mezotelyomalı olgulara özgü genetik değişikliklerin tüm genom çapında snp array yöntemi kullanılarak araştırılması
Genome-wide scanning of malignant mesothelioma cases with snp array method
TUNÇ TUNCEL
Doktora
Türkçe
2018
GenetikEskişehir Osmangazi ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN VEYSİ GÜNEŞ
- Plevral efüzyonlarda amilaz düzeylerinin değerlendirilmesi
Assesment of pleural amylase levels
SUNA TÜRKELİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Göğüs HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ATİLLA GÜVEN ATICI
- Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde son 10 yılda malign plevral mezotelyoma insidansı
Incidence of malign pleural mesothelioma in last ten years in Southeast Region of Anatolia
ALİ İHSAN ÇARKANAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Göğüs HastalıklarıDicle ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDURRAHMAN ŞENYİĞİT