Mihne ve Patronaj: Büyük Selçuklularda Sufiyye-Otorite ilişkileri
Mihna and Patronage: Sufiyya-Power Relations in the the Great Seljuks
- Tez No: 959649
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NAGİHAN DOĞAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 122
Özet
Abbâsi dönemi Bağdat'ında ortaya çıkan tasavvuf, getirdiği yeni dindarlık anlayışı ve ilahi aşk ile marifet eksenli söylemiyle hem halkın hem de siyasal otoritelerin ilgisini cezbetmiştir. Erken dönemde sûfîlerle devlet otoritesi arasındaki ilişki, genellikle mesafeli ve bazen de eleştirel bir zeminde seyretmiştir. Ancak yaklaşık 3./9. yüzyıldan 5./11. ve 6./12. yüzyıllara uzanan süreçte tasavvuf, kurumsal ve düşünsel açıdan önemli dönüşümler geçirmiştir. Büyük Selçuklu İmparatorluğu döneminde ise tasavvuf, İslâmî ilimler arasında meşru bir yer edinmeye başlamıştır. Sûfî müelliflerin, belirli sûfî tipolojilerini tasavvuf dairesinin dışında tutarak bir iç tasnif oluşturmaları, tasavvufun Sünni İslâm ile uyumluluğunu göstermeye çalışan yazılı eserler vermeleri ve aynı zamanda ulema kimliği taşıyan şahsiyetlerin tasavvufa yönelmeleri bu meşruiyetin temel taşlarını oluşturmuştur. Tasavvufun geçirdiği bu dönüşüm, onun siyasal otoritelerle olan ilişkisini de köklü biçimde etkilemiştir. Bu bağlamda en dikkat çekici gelişmelerden biri, şeyhlere atfedilen manevî otoritenin artmasıdır. Böylece siyasal otorite onlarla doğrudan muhatap olmanın yollarını aramışlardır. Sûfîsiyaset ilişkisi tek taraflı bir yakınlaşmadan ziyade karşılıklı çıkar ilişkisine dayalı bir etkileşim biçimini almıştır. Devletin himayesini kazanan sûfîler halk nezdinde daha itibarlı hale gelirken, şeyhler tarafından takdis edilen hükümdarlar da siyasal meşruiyetlerini güçlendirme imkânı bulmuşlardır. Bu çerçevede sûfîler, Büyük Selçuklu Devleti'nde yalnızca mistik rehberler değil, aynı zamanda dolaylı birer meşruiyet kaynağı olarak da işlev görmüşlerdir. Dolayısıyla sûfî-otorite ilişkilerinin mahiyetini kavramak, Büyük Selçuklular'ın meşruiyet politikalarını anlamada anahtar bir rol oynamaktadır. Anahtar Sözcükler Tasavvuf, Şeyh, Büyük Selçuklular, Din-Siyaset İlişkisi, Velâyet.
Özet (Çeviri)
Sufism, which emerged in Abbasid-era Baghdad, drew the attention of both the public and political authorities through its novel approach to religiosity and its discourse centered on divine love and mystical knowledge (maʿrifa). In its early stages, the relationship between Sufis and state authorities was generally distant and, at times, marked by criticism. However, from approximately the 3rd/9th century to the 5th/11th and 6th/12th centuries, Sufism underwent significant institutional and intellectual transformations. During the period of the Great Seljuk Empire, Sufism began to establish itself as a legitimate field within the broader framework of Islamic sciences. Key developments that contributed to this legitimization included the classification efforts of Sufi authors who excluded certain Sufi typologies from within the bounds of Sufism, the production of written works that aimed to demonstrate Sufism's compatibility with Sunni Islam, and the growing interest in Sufism among scholars who also held religious credentials as members of the ʿulamāʾ. These internal transformations deeply influenced Sufism's relationship with political authority. One of the most notable changes was the increasing spiritual authority attributed to Sufi shaykhs. As a result, political leaders sought direct engagement with these figures. The relationship between Sufism and political power thus evolved into a mutually beneficial exchange rather than a one-sided alignment. Sufis who received state patronage gained increased legitimacy in the eyes of the public, while rulers who were sanctified by Sufi shaykhs could enhance their own claims to political legitimacy. In this context, Sufis in the Great Seljuk Empire functioned not only as mystical guides but also, indirectly, as sources of political validation. Understanding the nature of Sufi-state relations is therefore essential to comprehending the legitimacy strategies of the Great Seljuks. Keywords Sufism, Sheikh, Great Seljuk Empire, Religion-Politics Relationship, Walāyat.
Benzer Tezler
- State big business relations in Turkey: The case of TÜSİAD
Başlık çevirisi yok
DİDEM SÜZER
Yüksek Lisans
İngilizce
2001
İşletmeBoğaziçi ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MİNE EDER
- Deeper into charity: The social assistance mechanisms in Turkey and the case of the Greater Municipality of Ankara
Derinleşen hayırseverlik: Türkiye'deki sosyal yardım mekanizmaları ve bir örnek olay olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi
RAGIP EVREN AYDOĞAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2009
Siyasal BilimlerBoğaziçi ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
PROF. DR. MİNE EDER
- Sürgün yolunda bir yenileşme serüveni: Mihnet-Keşan
Literary renovation on the exile route: Mihnet-Keşan
DERYA TÜZİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
Türk Dili ve Edebiyatıİhsan Doğramacı Bilkent ÜniversitesiTürk Edebiyatı Bölümü
YRD. DOÇ. DR. NURAN TEZCAN
- Business associations and foreign policy: Revisiting state-business relations in Turkey
İşadamı örgütleri ve dış politika: Türkiye'de devlet-iş dünyası ilişkilerini yeniden değerlendirmek
ALTAY ATLI
Doktora
İngilizce
2013
Siyasal BilimlerBoğaziçi ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SADİYE MİNE EDER
- Medya ve siyaset ilişkisi içerisinde Türkiye'de gazetecilik ve sansür
Relationship between the media and politics in Turkey journalism and censorship
PINAR SEVGİNER
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
GazetecilikKadir Has Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MURAT AKSER