Geri Dön

Hafızanın kırılma noktası: Tunceli Müzesinde temsil, sessizlik ve mekansal anlatılar

Breaking point of memory: Tepresentation, silence and spatial narratives in Tunceli Museum

  1. Tez No: 961666
  2. Yazar: SEHER KONT ERDOĞAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DAİMİ CENGİZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Müzecilik, Museology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Munzur Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kültür ve Sanat Yönetimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 144

Özet

Tunceli Kışlası'nın yapısal değişimi ve müzeye dönüşüm süreci, yerel halkın toplumsal hafızasında derin izler bırakmıştır. Bu araştırma, kışlanın askerî bir yapıdan kültürel bir mekâna dönüşümünü ve bu dönüşümün kişi ve topluluk belleği üzerindeki etkilerini incelemiştir. Kışlanın müze işlevi kazanması, mekânsal, toplumsal ve psikolojik düzeyde belirgin dönüşümlere yol açmış ve burada yaşamış kişilerin anılarını taşıyan bir hafıza mekânı yaratmıştır. Bununla birlikte, dönüşüm süreci boyunca kışlaya ait doğal unsurların kısmen ya da tamamen korunamaması ve geçmişe dair temsillerin sınırlı kalması, kolektif hafızada bazı boşlukların oluşmasına neden olmuş; bu durum, toplumsal belleğin daha bütüncül ve çok katmanlı biçimde inşa edilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Araştırma, kışlanın fiziksel yapısındaki dönüşümün yerelde halkın hafızasında nasıl belirgin değişimlere yol açtığını incelemiştir. Kışlanın bahçesi, kavak ağaçları, odalar, karanlık koridor, cümle kapısı ve ekmek ocakları gibi doğal ve mimari unsurlar, burada yaşayan kişilerin toplumsal belleğinde önemli bir yer tutmuşken, dönüşüm sürecinde bu unsurların ortadan kalkması, mekâna dair hafızanın zayıflamasına neden olmuş; bu durum, müzenin sunduğu geçmiş anlatısının daha sınırlı ve parça hâlinde y ansımasına yol açmıştır. Kışlada büyüyen çocuklar için mekân, hem güvenli bir alan hem de merak uyandırıcı bir keşif dünyası işlevi görmüştür. Kışlanın izole yapısı, burada yaşayanlar için aidiyet duygusunu pekiştirirken aynı zamanda dışlanmışlık hissi yaratmış ve bu çelişki, kişilerin hafızalarında derin izler bırakmıştır. Bununla birlikte, müzenin mevcut durumu, kışlanın dönüşüm sürecinin izlerini tam anlamıyla yansıtmamaktadır. Geçmişin bir yansıması olarak müze, önemli bir hafıza mekânı işlevi görmeye devam etse de, bazı toplumsal ve tarihsel öğelerin anlatı dışında kalması, temsilin bütüncüllüğünü sınırlamaktadır. Bu araştırma, müzelerin tarihsel olayları genellikle belirli bir anlatı çerçevesi içinde sunduğu gerçeğini vurgulamakla birlikte, farklı toplumsal grupların deneyimlerinin de göz önünde bulundurulmasının önemine dikkat çekmektedir. Tunceli Müzesi'nin, Tunceli'nin travmatik geçmişine dair daha kapsamlı ve dengeli bir anlatı sunma potansiyeli, bölgenin kolektif hafızasını güçlü bir biçimde yaşatmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Müzenin, yalnızca ulusal kimlik inşasına odaklanmak yerine, farklı toplumsal kesimlerin bakış açılarını da kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması, daha kapsayıcı bir hafıza mekânı olmasına katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, Tunceli Müzesi, tarihsel doğruluğun sağlanması ve farklı toplumsal grupların hafızalarının doğru bir şekilde yansıtılması adına kritik bir rol oynamaktadır.

Özet (Çeviri)

The physical transformation of Tunceli Barracks into a museum has left deep traces in the collective memory of the local community. This study examines the barracks' conversion from a military structure to a cultural space and its impact on the local memory, focusing on the spatial, social, and psychological dimensions of the transformation. The conversion of the barracks into a museum has created a memory space that carries the memories of individuals who lived there and has reshaped collective memory. However, during the museumification process, the loss of natural elements such as the barracks' gardens, poplar trees, and bread ovens led to a weakening of spatial memory, resulting in an incomplete representation of the past. The findings of the research highlight how the physical changes in the barracks affected the memories of those who lived there. Natural elements, such as gardens and trees, held significant emotional and cultural value, but their disappearance during the museumification process created a gap in the representation of the past. Additionally, the psychological effects of the space on children growing up there, where the environment was both a safe play area and a site of fear and curiosity, shaped the collective memory with mixed feelings of belonging and exclusion. The isolated structure of the barracks fostered a dual sense of belonging and marginalization, leaving deep marks in the memories of the residents. The transformation of Tunceli Barracks into a museum, while serving as a memory space, has not fully reflected the past, with some important historical and social elements left out, such as the 1938 Dersim military operation. These gaps in the museum's representation limit the depth of the collective memory it aims to preserve. The study suggests that a more inclusive and comprehensive narrative about Dersim's traumatic past should be integrated into the museum's exhibits to strengthen the preservation of the region's collective memory. The balance and inclusivity between different narratives are crucial for presenting a more nuanced representation of the past. The research emphasizes the importance of a balanced approach in the museum's exhibitions to better reflect historical events and social memories. By considering diverse perspectives from various societal groups, the museum can provide a more accurate and comprehensive portrayal of the past. The Tunceli Museum, with this opportunity for improvement, holds significant potential to become a more inclusive and holistic memory space, contributing to a fuller representation of the region's complex history.

Benzer Tezler

  1. Armenians living in Turkey and the assassination of Hrant Dink: Loss, mourning and melancholia

    Türkiyeli Ermeniler ve Hrant Dink?in ölümü: Yas, melankoli ve kayıp

    NORA TATARYAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2011

    Kamu YönetimiSabancı Üniversitesi

    Kültürel Çalışmalar Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LEYLA NEYZİ

  2. Narrative's transformation from paranoia to schizophrenia: The function of memory and time in narrative space in fin-de-siècle and postmodern novels

    Anlatının paranoyadan şizofreniye dönüşümü: Yüzyıl dönümü ve postmodern dönem romanlarında hafıza ve zamanın anlatı uzamındakı işlevi

    ECEM GÜLERLER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    İngiliz Dili ve EdebiyatıEge Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ FUNDA CİVELEKOĞLU

  3. Which Armenianness? The Armenian youth of Turkey and their sense of identity and belonging

    Hangi Ermenilik? Türkiyeli genç Ermenilerin kimlik ve aidiyet duyguları

    RUDİ SAYAT PULATYAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    AntropolojiSabancı Üniversitesi

    Kültürel Çalışmalar Ana Bilim Dalı

    PROF. LEYLA NEYZİ

  4. Kolektif hafıza bağlamında kamusal mekan ve gündelik yaşamın değişimi üzerine bir değerlendirme: İzmir Konak Atatürk Meydanı

    An evaluation on the change of public space and daily life in the context of collective memory: İzmir Konak Atatürk Square

    BETÜL AYBÜKE MERAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLDEN DEMET ORUÇ ERTEKİN

  5. Balkan coğrafyası özelinde Osmanlılarda modern haritacılığın gelişmesi: 1820-1908

    Development of modern geography in the Ottoman Empire: The case of Balkan geography (1820-1908)

    ÖZGE KOBAK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Tarihİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CAHİT TELCİ