Die Fachsprache der sicherhaitskrafte im Deutschen und Türkischen
Güvenlik güçlerinin Türkçede ve Almancada kullandıkları mesleki terimler
- Tez No: 98551
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. NİHAT ÜLNER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Almanca
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 199
Özet
n ÖZET tik insanlar kendi kendine yeterli olmak zorunda olan varlıklardı. Doğaya ve kendi cinsinden olanlara yenik düşenler yok olmaya mahkumdu. Ne zaman ki birlikte yaşamaya karar verdiler işbölümü, uzmanlaşma ve meslekler ortaya çıktı. Temel ihtiyaçlardan biri olan“güvenlik”Güvenlik Teşkilatının meydana gelmesini sağladı. Bu çalışmada,işte bu meslek grubuna giren Türk ve Alman Polis Teşkilatlarının kullandıkları“özel diller”gerek anlambilimi gereks sözlükbilimi açısından ele alınmıştır.“İnsanlar konuşa konuşa anlaşırlar”denilse de, insanların“dil”aracını kullanarak birbirleri ile konuştukları halde, anlaşmakta yine de güçlük çektikleri görülmektedir. Bu ise büyük ölçüde günümüzdeki yoğun terim kullanımından kaynaklanmaktadır. Zira yaşadığımız enformasyon çağında her gün adlandırılması gereken yeni bilgiler ortaya atılmaktadır. Bu bilgi ya da etkinlik alanlarına özgü sözcüklerin ve terimlerin oluşturduğu bütüne terminoloji veya terimce adı verilmektedir. Terimlerin anlamlan açık-seçik olarak kesin bir biçimde tanımlanarak üzerinde uzlaşılmaktadır. Olgusal bilimlerdeki bu kesinliğe karşın toplumsal bilimlerde net olmayan, muğlak ifadeler kullanıldığından birçok kez yanlış anlamalar meydana gelmektedir. Özgün dildeki terimlerin zor anlaşılır olmalarına ek olarak, çeviri alanında özel terimcelerin bir başka dile aktarımı esnasında meydana gelen sorunlar göz önünde tutulduğu zaman, terimcelerin net anlaşılır olmaları gereği daha bir önem kazanmaktadır. Bu çalışmada ise Türkçe'deki ve Almanca'daki silahlı güçlerin kullandığı mesleki terimler ele alınarak“Polis Dili”incelenmiştir. Bu amaçla,“Giriş”ten sonraki bölümde, her iki toplum göz önünde tutularak, önce emniyet kurumunun tarihçesi ve“polis”kelimesinin etimolojik kaynağı incelenmiştir. Polis teşkilatı günümüzdeki anlamıyla olmasa da ilk çağlardan bu yana toplumların fertlerini koruyucu güçler olarak hep var olmuşlardır.nı Türk tarihi için Polis Teşkilatı“yarkandan çuhadara, çuhadardan zaptiyeye ve jandarmadan polise”ve aynı şekilde Alman tarihi içinde“Landreiter, Feldjâger, Gendarm ve Poliziste”gelene kadar çok yol kat etmiştir. Bu oluşum esnasında Polis Teşkilatı kendine has bir terimce oluşturmuştur. Ancak her iki toplumdaki Polis Teşkilatlarının terimceleri bir yandan birbirlerine eşdeğer özellikler taşırlar, öte yandan da özellikle hukuk sistemlerindeki farklılık sebebiyle eşdeğer olmayan terimlere sahiptir. Üçüncü bölümde dilbilimsel açıdan ilk önce terimcelerin özellikleri genel olarak ele alınmıştır. Terimcelerin, uzmanlar arasında etkin bir bildirişimi sağlaması için gerekliliğine, temel nitelikli öğeler oluşlarına, çok anlamlılığa karşın tek anlamlılığa yönelişilerine ve hızlı yenileniş süreçlerine dair bilgi verilmiştir. Ayrıca terimbilimin ilkeleri belirlenerek, terim oluşumuyla ilgili sorunlar ele alınmıştır. Daha sonra Polis-Dili anlambilimi açısından ele alınarak, Jorst Trier ve Leo Weisgerber'in alan kuramı açısından incelenmiştir. Polis-Dili anlambilimi açısından incelendikten sonra toplum dilbilim (Soziolekt) ve bireysel dil (Ideolekt) yönleriyle incelenmiştir. Ayrıca Polis-Terimcesi özel-diller, özellikle suçluları ile argo ile bağlamları ele alınmıştır. Dördüncü bölümde sözlük seklinde Türkçe'deki ve Almanca'daki Polis-Terimceleri alfabetik sıraya göre sıralandırılmıştır. Tüm bu incelemeler sonunda beşinci bölümde Türkçe ve Almanca'da yer alan Polis- Terimceleri kıyaslanmıştır. Bu kıyaslama sonucunda her iki dilde benzerlik ve farklılıklar görülmüştür. Buna göre Polis-Dilinde özellikle adlaştırmaların tercih edildiği görülmüştür. Ayrıca isim tamlamalarının hem Türkçe hemde Almanca'daki Polis-Terimcelerin'de sıkça kullanıldığı tespit edilmiştir. Her iki kültürün Polis- Terimcesinde ortak bir fenomeni ise kısaltmalar oluşturmaktadır, çünkü kısaltmalarrv aracılığıyla yer ve zamandan tasarruf edildiği gibi, üçüncü şahısların gizli bilgiler edinmeleri de engellenmektedir. Bu bilgiler ışığında ele alınmış olan çalışmanın hem karşılaştırmalı dilbilimine, hem de her iki kültürün daha iyi tanınmasına bir katkıda bulunması amaçlanmıştır.
Özet (Çeviri)
ZUSAMMENFASSUNG Durch die immer starker werdende Spezialisierung und Verflechtung vieler Arbeitsbereiche auf nationalem und internationalem Gebiet gewinnen Fachsprachen zur Mitteilung und zum Austausch von Gedanken und Informationen immer mehr an Bedeutung. Die vorliegende Studie ist bemüht, die Polizei-Fachsprache im Türkischen und Deutschen komperativ zu untersuchen. Hierzu ist zunâchst die Untersuchung der Polizei-Geschichte nötig. Diese wurde, nach der Einleitung, im zweiten Abschnitt unter der Überschrift“Historische Universalien”behandelt, wobei der Begriff“Polizei”etymologisch untersucht wird. Im dritten Abschnitt wurde in erster Linie die Fachsprache als solche untersucht. Es wurde versucht, eine Definition des Begriffs der Fachsprache auszuarbeiten und die Bezeichnungsvielfalt dieses Begriffs darzustellen. Auch die Schichtung und Differenzierung der Fachsprachen in horizontale und vertikale Kategorien, die geschichtliche Entwicklung der Fachsprachen im Überblick wurden hierbei berücksichtigt. Nach diesem Überblick über die semantischen Aspekte unseres Gegenstandes wurden im dritten Abschnitt wichtige soziolinguistische Aspekte behandelt. Die Soziolinguistik behandelt die Beziehung zwischen der Sprache und der gesellschaftlichen Gruppenzugehörigkeit von Sprechern/Hörern. Man kann auch sagen, dass sie die Beziehung zwischen Sprachstruktur und Sozialstruktur zum Gegenstand hat.VI Der Zusammenhang zwischen Gesellschaft und Sprache, z..B. zwischen sozialer Gruppe und Soziolekt, zeigt dabei eine dialektische Wechselwirkung. Der Soziolekt wird hierbei als den rîir eine Gruppe charakteristischen Gebrauch des überindividuellen Sprachsystems definiert. In diesem Sinne wird der Soziolekt auch als Oberbegriff fîir den Bereich der Fachsprache, der Sondersprache und des Jargons verwendet. im vierten Abschnitt wird die Lexikographie der deutschen und türkischen polizeilichen Fachausdrücke ausfuhrlich untersucht und im Anhang worterbuchartig und alphabetisch geordnet dargestellt. Dieser Darstellung folgt im funften Abschnitt die lexikographische Auswertung und eine abschliessende Betrachtung. Hierbei wird zusammenfassend dargelegt, dass Fachsprachen an sich ihre Vor- und Nachteile haben. Zwar ermöglichen sie einerseits eine prâzise und ökonomische Verstândigung über bestimmte Gegenstands- und Sachbereiche, andererseits jedoch sind sie dem Laien zumeist unverstândlich.
Benzer Tezler
- Probleme bei der didaktik der berufssprache Deutsch im Türkischen hochschulwesen und alternative lösungsvorschläge in bezug auf die akademische ausbildung
Türkiye'de yükseköğretim bünyesinde sunulan mesleki uzmanlık dili olarak Almanca dersinde yaşanan aksaklıklar ve akademik öğreti açısından ön görülen alternatif çözüm yolları
SELAHADDİN SOYUDOĞRU
Yüksek Lisans
Almanca
2019
Eğitim ve ÖğretimÇukurova ÜniversitesiAlman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YASEMİN DARANCIK
- Kulturübertragung und interkulturelle kommunikation in literarischen übersetzungen
Başlık çevirisi yok
AYŞEGÜL BAŞER
Yüksek Lisans
Almanca
2003
Mütercim-TercümanlıkDokuz Eylül ÜniversitesiMütercim Tercümanlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. FARUK YÜCEL
- Fremdsprachenlernen und dessen Relevanz für den tourismussektor in der Türkei
Türkiye?de turizm sektöründe yabancı dil öğretimi ve bu alanda ortaya çıkan sorunlar ve çözüm önerileri
HAFİZE NURSEN AKTAŞ
Yüksek Lisans
Almanca
2010
Alman Dili ve EdebiyatıGazi ÜniversitesiAlman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TAHSİN AKTAŞ