Geri Dön

Ruh hastalığının kültürlerarası özellikleri

Crosscultural aspects of mental disorders

  1. Tez No: 98639
  2. Yazar: SELÇUK CANDANSAYAR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SERPİL ALTUNTEK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Antropoloji, Anthropology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Antropoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 74

Özet

ÖZET Kültürlerarası psikiyatri çalışmaları hastalık kavramı, doğası, yapısı, önemi ve kontrol altına alınması ile ilgili düşüncelerin tüm kültürlerde olduğunu göstermektedir. Ruhsal hastalıklar, insan duygu, düşünce ve davranışlarıyla ilgili anormallikler ve hastalıklardır. Hemen her kültürde ruhsal hastalık kavramı vardır. Ruhsal hastalıklar etkiledikleri kişide yol açtıkları yıkım dışında, onun aile ve yakın çevresi ile iş yaşamından başlayarak çok geniş bir toplumsal kesimde ciddi psikolojik, sosyal ve ekonomik sorunlara da neden olmaktadırlar. Küreselleşen dünyada artan ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunlar nedeniyle yaşanan göçler, savaşlar, mültecilik, politik karmaşalar; bir çok sorunun yanı sıra ruhsal hastalıkların da yaygınlığını ve yol açtıkları tahribatı artırmaktadır. Ruhsal hastalıklar ile kültür arasındaki ilişkinin tarihi Aydınlanma, Modernizm ve Batı tıbbının gelişimi ve psikiyatri ile eklemlenmesine bağlı olarak içice bir seyir izlemiştir. Bu süreçte antropoloji bir bilimsel disiplin olarak kurulmasından bu yana psikiyatri ile yakın ve yoğun bir etkileşim içinde olmuştur. Kültürlerarası psikiyatri araştırmalarının temel amacı dünya üzerindeki tüm psikopatolojik fenomenlerin karşılaştırılmasıdır. Antropoloji ve psikiyatri kültürel inanç ve pratikler, ruh sağlığının ve ruhsal hastalıkların değerlendirilmesi, tanı konması, hastalık davranışı, yardım arama, hasta ve doktorun karşılıklı beklentileri ve etkileşimleri, tedavinin algılanması ve tedaviye uyum, tedavi seçeneneklerinin uygunluğu gibi çok çeşitli boyutlarda birbirleriyle ilgili ve etkileşim içindedirler. Özellikle 1970'Ii yıllardan itibaren uluslarası çok merkezli çalışmaların artarak yapılması, batıda yaşayan etnik azınlıklar arasındaki ruh sağlığı profesyonellerinin psikopatolojinin sosyokültürel temelleriyle ilgilenmeleri, batıdışı ruh sağlığı uzmanlarında batının etnosentrizmine karşı bir duyarlılığın artması, ırkçılık,emperyalizm, sömürgecilik, erkek egemenliği gibi baskıcı ideolojilere karşı toplumsal duyarlılıkların artması, savaş, kentleşme, yoksulluk ve diğer sosyokültürel etmenlerin ruh sağlığına verdiği zararların gösterilmesi, biyoloji, psikoloji, sosyoloji ve antropoloji gibi bilimsel disiplinler arasında etkileşimci ve bütüncü bakış açılarının gelişimi ile kültür ve psikopatoloji arasındaki etkileşim, hem Antropolojide hem de psikiyatride yeni yaklaşımların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Antropolojide gelişen kültürel görelilik yaklaşımlarının katkısı ile kültürlerarası psikiyatri araştırmalarında giderek artan bir şekilde ruhsal hastalık kavramının göreliliği üzerine varsayımlar oluşturulmaya başlanmıştır. Postmodern olduğu varsayılan yaşadığımız çağda kültürel farklılıklara yapılan vurgunun ve bu bağlamda yapılan araştırmaların riskli yanlan olabileceği düşünülmektedir. Bu risk, batı etnosentrik düşüncesinin eleştirisi ve batı dışı kültürlere yaşam hakkı tanınması amacını taşıdığı iddiasındaki yaklaşımların etnikliğe ve kültürel farklılıklara yaptığı hoşgörülü ve kabullenici vurgu ile; insanlığın ortak üretimi olarak kabul edilmesi gereken birçok“değerin”göreli hale getirilmesine ve 'evrensel olan hiçbir şey yoktur, her kültür kendi özerk gelişimini sürdürebilmeli ve normlarını koruyabilmelidir' çıkarımlarına yolaçarak, evrensel insan değerlerinin yoksayı İmasına neden olmasıdır. Bu bağlamda modern tıp ve onun bir dalı olan biyomedikal psikiyatri uygulamalarının etnosentrik suçlamasıyla reddedilmesinin, ruh sağlığı hizmetinin sunumu ve hastaların bu hizmetten yararlanma olanaklarının azalmasına yol açabileceği düşünülmektedir. Bu tez çalışmasında ruhsal hastalık kavramının kültürel özellikleri, modern biyomedikal psikiyatrinin tarihsel gelişimi incelenerek araştırılmış ve kültürlerarası farklılıklar ile ilgili pozitivist-evrenselci, kültürel görelilikci ve sosyobiyolojik kuramları temel alan üç ana kuramsal yaklaşım incelenerek, modern tıp uygulamalarının taşıdıkları etnosentrik özelliklerden sıyrılmaları için gereken değişimler araştırılmıştır.

Özet (Çeviri)

HI SUMMARY Cross-cultural psychiatric researches show that; ideas about concept, nature, form, importance and control of disease exist in all cultures. Mental diseases are abnormalities and disorders of human emotion, thought and behavior. In almost every culture, one can find the concept of mental illness. In addition to the destruction that they cause in the individual affected, mental diseases also cause serious psychological, social and economic problems in a large section of society comprising family, close relations and the workplace. In a world that is going global, migration, wars, exiles and political conflicts rising from increasing economic, political and social problems have, in addition to many other problems, increased the prevalance of and the destruction resulting from mental diseases. The history of the relationship between mental diseases and culture is entwined with in the course of Enlightment, modernism and the development of western medicine and psychiatry. During this process, anthropology, starting from the time of its creation as a scientific discipline, has been in close and intense interaction with psychiatry. The main aim of cross-cultural psychiatric researches the comparison of all the psychopathological phenomena present in the world. Anthropology and psychiatry are interelated and interactive in many dimensions such as cultural beliefs and practices, the evaluation of mental health and mental diseases, the establishment of a diagnosis, illness behavior, help seeking behavior, the sufferer's and the doctor's mutual expectations and interactions, the perception of and compliance to treatment and the appropriateness of therapeutic alternatives.IV Especially since 1 970s, the increase in the number of international multicentered studies, the interested accorded by mental health professionals from ethnic minorities living in the western world to the foundations of psychopathology, the increased sensitivity against ethnocentricism seen in non-western mental health specialist, the increasing social sensitivities regarding opressing ideologies such as racism, imperialism, colonialism and male supremacy, the demonstration of the harm caused by war, urbanization, pauperism and other sociocultural factors, together with the interactive and unitary perspectives developed among scientific disciplines such as biology, psychology, sociology and anthropology, plus the interaction between culture and psychopathology, have yielded new approaches both anthropology and psychiatry. With the increased contrubition of evolving cultural relativity approaches in anthropology, there began in an ever increasing fashion the formation of hypotheses on the relativity of the concept of mental disease in cross-cultural psychiatric research. In this supposedly post-modern era we are living in, the emphasis upon cultural variations and the studies carried out within this context may bear some risk by itself. The approaches said to be maintaining a tolerant and accepting stance towards ethnicity and cultural variations through the criticism of western ethnocentric thought and the demand for the right for existence of non-western cultures, entail the risk of rendering relative many“values”that ought to be considered the common product of the human kind. Indeed, deducing that“there is nothing that is universal, that every culture needs to pursue its own independent evolution and to preserve its norms”results in altogether ignoring universal human values. In this context, one may worry that the rejection of modern medicine and biomedical psychiatry practices on the basis of ethnocentricity may lead to a decrease in the provision of mental health services and in the opportunities, the patients have of benefitting, from this services. This thesis examines the cultural aspects of the concept of mental disease in the light of the historical development of modern biomedical psychiatry. Based on the threemain theories about cross-cultural variations: the positivist-universalist theory, the cultural relativity theory and the sociobiological theory, the study explores the modifications necessary to relieve modern medical practices from the ethnocentric taints they carry.

Benzer Tezler

  1. Öğretim elemanlarının ruhsal hastalıklara ve hastalara ilişkin görüşleri

    Faculty members' opinions about mental illnesses and patients

    NURDAN YÜKSEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    HemşirelikMersin Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUALLA YILMAZ

  2. Umut geliştirme odaklı hemşirelik girişimlerinin bireylerin umut düzeyleri üzerine etkisi

    The effect of nursing interventions focused on hope development on individuals' hope levels

    AYŞE LOKURLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HemşirelikAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİRGÜL ÖZKAN

  3. Behçet hastalarındaki stigmatizasyonun yaşam kalitesine etkisi

    The effect of stigmatization on behçet's disease patients' quality of life

    ESER AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM BALCIOĞLU

  4. İyilik dönemindeki iki uçlu bozukluk tanılı hastalarda içe bakış, içgörü, üstbiliş ve psikolojik zihinliliğin işlevsellik ile ilişkisi

    Relation of self reflection, insight, metacognition and psychological mindedness to functionality in remitted patients with bipolar-I disorders

    NERGİZ TÜRKEGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENGİN EMREM BEŞTEPE

    UZMAN İSHAK SAYGILI

  5. Astımlı çocuklarda ruh sağlığı problemlerinin ıgE düzeyi ve astım hastalığının şiddeti üzerindeki etkisi

    The effect of mental health conditions on the serum levels of igE and the severity of childhood asthma

    ZEKERİYA DENİZ AKTAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Psikolojiİstanbul Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. H. ÖZLEM SERTEL BERK