Therapeutic political discourse: An art of drawing a rosy picture in Turkish politics
Siyasal terapi söylemi: Türk siyasetinde pembe tablo çizme sanatı
- Tez No: 98655
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. NALAN BÜYÜKKANTARCIOĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dilbilimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 272
Özet
Dilbilim çalışmaları içerisinde 2000 yıllık bir geçmişe sahip“Söylem Çözümlemesi”; disiplinlerarası bir bilim dalıdır. Özellikle son yıllarda en genel ifadesiyle“dil, toplum ve toplumsal sorunlar”ilişkisi konusunda yoğunluk kazanan bu alandaki çalışmalarda, önemi yeni kavranmaya başlayan“Eleştirel Söylem Çözümlemesi”yönteminin özel bir yeri olduğunu görmekteyiz.“Eleştirel Dilbilim”,“Eleştirel Okuma Uğraşı”veya“Eleştirel Dil Bilinci”gibi isimlendirmelerle de anılan“Eleştirel Söylem Çözümlemesi”, gündelik yaşantımızda iletişim amaçlı kullandığımız dilin değişik sosyo-kültürel bağlamlarda kullanılma şekline odaklanarak; dilin sosyal etkileşimden doğan ve aynı zamanda bu etkileşimi şekillendirebilen bir sosyal araç olduğunu belirterek, bazılarının düşünebileceğinin aksine dilin hiç de“masum”bir iletişim aracı olmadığını savunur. Dilin varsayılan tüm“masumiyetini”bozarak onu son derece tehlikeli ve zaman zaman da“dolu bir silah”haline getiren en önemli şey ise esas olarak toplumlarda mevcut“ideoloji”ve“iktidar”ilişkileridir. Kullandığımız dil, sadece bu ilişkilerden etkilenmekle kalmaz; bu ilişkileri etkilemek ve açığa çıkarmak amacıyla da kullanılır. Başlangıçta, Söylem Analizi 'nin kısa bir tarihini, Doktor-Hasta Söyleminin ana özelliklerini ve Dil-İdeoloji ve Dil-İktidar ilişkisinin kuramsal boyutunu bulacağınız bu tez çalışmasında daha sonra, Türkiye'de bir dönem TRT Kanununa göre siyasi iktidarlar tarafından ayda bir kere düzenlenebilen“İcraatın İçinden”veya“Türkiye'nin Hizmetinde”gibi isimlerle televizyon ekranlarında yayınlanan programlarda sergilenen farklı siyasal söylemlerin,“dil-ideoloji”ve“dil-iktidar”ilişkilerinin gözönünde bulundurularak incelendiğini göreceksiniz.“Siyasi partileri birbirlerinden farklı kılan en büyük özellik temelde dayandıkları veya savundukları farklı dünya görüşleridir”noktasından hareketle bu tezdeki amacımız, yukarıda bahsedilen programlarda kullanılan dili“Eleştirel Söylem Çözümlemesi”yöntemini kullanarak değerlendirmektir. 1984-1998 yıllarım içerisinde Türkiye'deki üç farklı koalisyon hükümeti tarafından hazırlanan ve yayınlanan dört söylem çözümlemesi sonucunda, siyasi parti ideolojilerinin bu programlarda söylendiği kadar önemli olmadığını, ortaya parti ideolojilerinden neredeyse tamamen bağımsız ve Türkiye'deki siyasal söylemler içerisinde sadece şekil bakımından değil işlev bakımından da apayrı bir yeri olduğuna inandığımız özel bir söylem tarzım görmekteyiz. Diğer bir deyişle, Türkiye'deki siyasi partilerin kendi deyişleri ile birbirlerini farklı kılan ideolojileri kağıt üzerinde varolup, belli bir tarz sosyal etkileşimde önemsenmemekte ve hatta çoğu zaman gözardı edilmektedir. Tamamen farklı ideolojik görüşleri olduğunu her fırsatta yenileyen siyasi partiler bu tarz programlarda, hemen hemen ideolojisiz veya tüm partiler için yeni, ortak bir ideoloji yansıtan söylemlerde aslında birbirlerinden hiç de farklı olmadıklarını göstermektedir. Siyaset alanında son derece önemli bir yeri olduğuna inandığımız“ideoloji”kavramının yine Türk siyasetinde bu şekilde önemsenmemesi, aynı zamanda“Eleştirel Söylem Çözümlemesi”yönteminin sosyal sorunları nasıl ortaya koyduğunun da güzel bir örneğidir. Bu çalışmada, yukarıda bahsedilen bu tarz söylemleri tanımlarken“Siyasi Terapi Söylemi”(Therapeutic Political Discourse) eğretilemesi kullanılmıştır. Çünkü bu söylemlerde“doktor”un (diğer bir deyişle, siyasetçinin) en birincil amacı, geniş halk kitlelerini siyasi propagandanın ve dilin neredeyse tüm özelliklerini sonuna kadar kullanarak etkilemeye çalışmak ve kamuoyuna“pembe bir tablo çizmek”tir.
Özet (Çeviri)
Discourse Analysis is a 2000-year-old multidisciplinary science. Recently, discourse analytic studies are seen to have focused more upon the relationship between language, society and social problems. Among different methods in discourse analytic studies,“Critical Discourse Analysis”, which is not new but relatively well-known in the past decade or so, has gained prominence. Taking language as a social practice which arises out of social interaction, and discourse as the use of language seen as a form of social practice,“Critical Discourse Analysis”, which is also known as“Critical Linguistics”or“Critical Reading”or“Critical Language Awareness”, assumes that the use of language is not the total sum of predetermined conventions and practices at face value, and that discoursal studies should deal with how such conventions and practices are invested with power relations and ideological processes that are not only implicit but also pass unnoticed in daily life. In other words“Critical Discourse Analysis”tries to present a framework in an attempt to point some broader problems in society such as social inequalities, sexism, racism, dominance / hegemony, truth suppression or fact distortion. As such it is, it studies discourse through an analysis of its socio-political and cultural functions or implications. The thesis starts with a short retrospective history of discourse analysis. This later on leads to the characteristic features of“Therapeutic Discourse”, that we believe has to do with a specific genre of political discourse in Turkey. All this is followed by the critical analyses of four different political discourses in Turkey between the years 1984-1998 as they were made by the Prime Ministers on TV under the name“İcraatın İçinden”and / or“Türkiye'nin Hizmetinde”. In all these analyses, the focus has been on the relationship between the language and the ideology, and the language and the power. In this respect, it is thought that what makes two political parties differ from each other is the ideology. As far as“İcraatın İçinden”programs are concerned, as acorollary of the analyses made here, one can see that this may not be the case in Turkey. On such programs, what counts is not a discourse which goes well with the party ideologies but a discourse almost completely free of ideology. Such a special genre of ideology-free political discourse is named here as“Therapeutic Political Discourse”where the ultimate objective is to draw a rosy picture by making the most of the means of political propaganda and techniques of persuasion.
Benzer Tezler
- Modern mimarlığın süreklilikleri 20.yüzyıl modernizmi için ortak bir zemin oluşturma çalışması
Başlık çevirisi yok
HAKKI YIRTICI
- Therapeutic planning based on the storytelling of individual traumas: Narratives from veddel neighbourhood
Bireysel travmaların hikaye anlatımına dayalı terapötik planlama: Veddel mahallesinden anlatımlar
AMIRHOSSEIN ETEMADI
Doktora
İngilizce
2023
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EDA BEYAZIT İNCE
- Therapeutic philosophy: Advantages and limitations
Terapötik felsefe: Avantajları ve kısıtlamaları
CAN ÖZER
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
FelsefeBoğaziçi ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CHRYSSİ SİDİROPOULOU
- Richard Rorty'de bilim ve siyaset felsefesi
Science and political philosophy in Richard Rorty's views
ASADULLAH DANISH
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
FelsefeAkdeniz ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET FATİH DOĞRUCAN
- Covid 19 döneminde Dünya'da ki pandemi politikalarının biyopolitika ekseninde analizi
Biopolitical analysis of covid 19 policies that is applied in the world
KAAN YASİN ERSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Siyasal Bilimlerİstanbul ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERTUĞRUL İBRAHİM KIZILKAYA