Türkiye-Avrupa Topluluğu ortaklık ilişkileri çerçevesinde Avrupa Birliği'ndeki Türk göçmen işçilerinin serbest dolaşım hakları
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 99762
- Danışmanlar: PROF. DR. EROL AKI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler, Public Administration, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 166
Özet
ÖZET: Kişilerin serbest dolaşım hakları konusu, Avrupa Birliği tarafından fiye ülkelerin vatandaşları lehine ayrıntılı bir biçimde tanınmıştır. Ancak Avrupa Birliği merkezi kurumları ile fiye ülkeler arasında, söz konusu hakların üçüncü ülke vatandaşları lehine tanınması yönünde ciddi bir anlaşmazlık vardır. Birlik kurumları, Topluluk alanındaki üçüncü ülke vatandaşlarının serbest dolaşım haklarını tanıma eğiliminde olsalar da, fiye ülkeler böylesi bir uygulamaya şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Bu ülkeler arasında serbest dolaşım haklarının genişletilmesine en çok karşı koyan fiye ülkeler İngiltere, İrlanda ve Danimarka'dır. Üye ülkelerin bu yöndeki karşıt görüşleri, İngiltere'nin konuya bakış açısı ve yaklaşımı incelendiğinde daha açıkça ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla konuya ilişkin, ancak fiye Şikelerin üzerinde uzlaşarak, onaylayabilecekleri yönde olan bir kararın uygulanabilirliği olasıdır. Türkiye- Avrupa Topluluğu Ortaklık ilişkilerinin kurduğu yasal çerçeve ve hukuk düzeni de, Topluluk alanındaki Turk işçilerinin serbest dolaşım haklarını kademeli olarak tanıma eğiliminde düzenlenmiştir. Ortaklık hukuku, Türk işçileri lehine bu temeli siyasi ilişkilere koşut olarak bir ölçüde geliştirmiştir. Ancak Türkiye ve Topluluk arasındaki siyasi ilişkiler bozulunca, söz konusu haklar daha fieri düzeyde tanınamamış ve Türk vatandaşlarının statüsü, AB. vatandaşlarmmkiyle eşit düzeye getirilememiştir. Üstelik söz konusu statü pek çok yasa açığı içermekte olup, bağlayıcılığı bile tartışmak hale gelmiştir. Nüfusları hızla ve sürekli artan Türk işçilerinin, yasa açıklan taşıyan statülerinden doğan sıkıntı ve şikayetleri de artmıştır. Sorunun boyutları ve ciddiyeti, Avrupa Adalet Divanı' na götürülmüş dava konusu olan bireysel örneklerden de açıkça anlaşılmaktadır. Ancak dava konuları incelendikçe, Divan' in serbest dolaşım haklarını tam anlamıyla tanımasının olanaksız olduğu ortaya çıkmaktadır. Divan, söz konusu hakların ancak belirli bir düzeye kadar tanınmasına hükmedebilir; çünkü konuya ilişkin esas kural koyucu güç, yukarıda değinildiği gibi AB.'nin merkezi kurumları değildir. Çünkü üye ülkeler günümüzde içerisinde bulundukları sosyo-ekonomik koşullar gereği bu hakların tam anlamıyla tanınması ve uygulanmasına karşı çıkacaklardır. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında günümüze dek süregelen önemli yasal düzenleme farklılıkları vardır. Dolayısıyla, önceden olduğu gibi serbest dolaşımın tam üyelikkonusunun ayrılmaz bir parçası gibi ele alınması doğru olmayacaktır. Artık bu konu, fiye Şikelerin doğrudan katılımları ile üzerinde uzlaşabilecekleri bir platform olan Ortaklık Konseyi tarafından ve karmaşık tam üyelik konusundan bağımsız olarak ve daha teknik bir yaklaşımla çözümlenmeye çalışılmalıdır. Üstelik söz konusu serbest dolaşım sorunsalının bu şekilde ele alınmasının daha fazla geciktirilmemesi zorunlu duruma gelmiştir. Yoksa fiye ülkelerdeki Türk işçileri, belirsiz statüleri nedeniyle bu ülkelerce ya dışlanacaklar ya da vatandaşlığa alınmaya başlayacaklardır. Çünkü fiye ülkelerin sosyo-ekonomik altyapıları, bu sorunlu statüye sahip büyük kitlenin gereksinimlerine artık cevap veremez duruma gelmiştir. Ancak söz konusu iki olasılık da, AB. tarafından tanınan ve Ortaklık hukuku ile getirilmeye çalışılan serbest dolaşım ilkelerine tümüyle aykırıdır. Dolayısıyla burada savunulan yaklaşım; hem Türkiye, hem de fiye ülkelerce konunun AB. tarafından da tanınan insan hakları boyutu ve çözüm yönteminin demokratikliği ile ilişkilendirilerek incelenirse, önemi daha iyi anlaşılacaktır. Serbest dolaşım sorunsalının bu yönde bir yaklaşımla ve Ortaklık Konseyi kararlarıyla çözümlenmesi konusu, konuya çeşitli açılardan yaklaşım sağlanarak, bir“giriş”ve yasal düzenlemelerin toplandığı ve tanıtıldığı bir“konunun çerçevesi”başlıklı açıklamalar ve bunları izleyen altı bölümden oluşan bir metin içinde incelenmektedir. Birinci bölüm, Türk- Topluluk ilişkilerini, geçirdiği değişimleri ve konuyu düzenleyen Ortaklık hukukuna etkisini; ikinci bölüm, Avrupa Birliği'nin kendi içinde konuyu nasıl düzenlediği ve bu hakların üçüncü ülke vatandaşlarına genişletilmesi yönündeki Topluluk kurumlan ile üye ülke yaklaşımları arasındaki çelişkiyi incelemektedir. Üçüncü bölüm, Ortaklık hukukunun konuyu nasıl ve ne düzeye kadar düzenleyebildiğim; dördüncü bölüm, Avrupa Birliği'nin merkezi bir kurumu olarak Avrupa Adalet Mahkemesi'nin dava konusu olayları nasıl ele alıp, çözümlemeye çalıştığını ve sorunu ne ölçüde çözümleyebildiğini ortaya koymaktadır. Beşinci bölüm, konuya ilişkin bir alan çalışması olarak AB. üye ülkelerinden İngiltere'nin konuya yaklaşımını incelemekte ve bu ülkenin konuya en tutucu şekilde karşı çıkışını vurgulayarak, serbest dolaşım haklarının üçüncü Sike vatandaşlarına genişletilmesine fiye ülkelerin nasd kuşku ile baktıklarını ortaya koyan ikinci bölümdeki savunuya dayanak sağlamaktadır. Altıncı ve son bölüm ise, serbest dolaşım konusunda Türkiye ile AB. mevzuatları arasındaki önemli sayıdaki farklılık ve uyum sorunlarına değinerek, konunun tam üyelik konusundan bağımsız ele alınması gereğini belirtmektedir. Ayrıcaburada, fiye ülkelerin son zamanlarda konuya ilişkin kaydettikleri gelişmeler incelenmiş ve konuya yaklaşımlarını yansıtan birtakım daha somut örnekler ortaya konarak, savunuya dayanak sağlanmıştır. Ek l'de, söz konusu savunu ve yaklaşımın daha anlaşılır ve somut ortaya konulabilmesi amacıyla, birtakım temsili şekiller yardımıyla, konu daha iyi açıklanmaya ve toparlanmaya çalışılarak, çözüm yolu bir anlamda betimlenmiştir. Ek 2 ve 3' deki istatistikler, AB. alanı içindeki üçüncü ülke vatandaşları ve göçmenlerin nüfusları ile bunların arasında Turk işçilerinin nüfusundaki ciddi boyutlara ulaşan hızlı artışı yansıtarak, ortaya koymaktadır.
Özet (Çeviri)
SUMMARY: The free movement rights of persons, have been recognized in favour of the citizens of member states of the European Union uptodate. However there is a dispute between the central institutions of the EU. and member states on the enlargement of these rights in favour of third state citizens. Although the Union institutions tend to recognize the free movement rights of third state citizens, member states strongly oppose that practice. Among the member states, Britain, Ireland and Denmark are the most opponent states to that issue. As the approach of Britain is reviewed, the common opponent approach of all member states is understood more clearly. Thus only any decision that member states nnay reconcile on and consent, could be implemented. Also the legal system and law that emanate from the Association relations, would recognize the free movement rights of Turkish workers in the EU. progressively, as parallel with the political relations. But as the relations were impaired, the aforementioned rights could not have been recognized entirely and the status of Turkish workers could not have become equal with the status of the Union citizens. Furthermore that status has plenty of legal loopholes and even its validity has become controversial The problems and complaints of Turkish workers whose population has been increasing rapidly, have enhanced, because of those legal loopholes. The dimensions and seriousness of the issue is understood clearly by reviewing the cases that were forwarded to the European Court of Justice. However as the cases are reviewed, it is understood that it is impossible for the Court of Justice to recognize the free movement rights of Turkish workers entirely. The Court could only deem those rights to be recognized upto a certain limit Because as a central institution of the EU., it is not the main ruling power. Member states would oppose that sort of any verdict, because their current socio-economic infrastructure has been recessed. There are significant differences between the legal regulations of the EU. and Turkey. So it would not be true to handle the free movement issue as inseparable part of the full membership issue. This issue must be tried to be resolved by the Association Council, the platform where all of the member states may participate directly and reach to a compromise in a more technical way. Furthermore it has become compulsory not to delay that resolution anymore. Otherwise member states would either exclude ornaturalize Turkish workers, because of their uncertain status. Because the socio economic infrastructures of member states have fallen to a situation which is difficult to respond to the needs of that population with that troublesome status. But both possibilities are completely contrary to the free movement principles of the EU. and the Association law. So if the approach that is defended here, is reviewed under the highlight of the human rights and democracy principles of the EU., its significance would be well understood. The point of resolution of the free movement issue by the decisions of the Association Council, is located in a text that is comprised of one“introduction”and one“framework”sections and subsequent six chapters, that provide various approaches to it. The first chapter reviews the Turkish- Community relations, their changes and their effect to the Association law that regulates the issue. The second chapter reviews the approach of the EU. to the free movement issue and the contradiction between the approaches of member states and the central EU. authorities. The third chapter reviews how and upto what level the Association law regulates the issue. The fourth chapter reviews how the Court of Justice, as a central EU. institution handles the cases related to the issue, tries to resolve the issues and upto what level it could resolve them. The fifth chapter reviews the approach of Britain as a member state and by emphasizing her the most conservative opposition against that issue, it justifies the assertion in the second chapter. The sixth and final chapter indicates the need to handle the issue apart from the full membership issue, by indicating the plenty of differences between the regulations of Turkey and EU. and conformity issues. Here also the current challenges on the issue in member states and some concrete examples that reveal the approach of member states is mentioned. In Appendix 1, the aforementioned assertion is tried to be explained by the assistance of some representative diagrams in order to identify the resolution in a more comprehensive and concrete way; and somehow it is depicted. The statistics in Appendixes 2 and 3, reveal the population of immigrants and third state nationals, with the rapidly increasing population of Turkish workers among them.
Benzer Tezler
- Türkiye Cumhuriyeti 1982 anayasası bağlamında özellikle koalisyon hükümetleri döneminde gerçekleştirilen Avrupa Birliği eksenli anayasal gelişmeler
Constitutional amendments based on European Union by especially coalition governments in 1982 Turkish constitution
GALİP EMRE YILDIRIM
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Hukukİstanbul Aydın ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET YAŞAR SEVÜK
- Türkiye-Avrupa Birliği ortaklığında hizmetlerin dolaşımı
Movement of services in Turkey-European union association
HAMİT ERDEM
- Avrupa Birliği vize politikasının Türkiye'nin AB üyeliğine etkisi
Impact of the visa policy of European Union on Turkey's accession to the EU
MURAT DURĞUT
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
HukukBursa Uludağ ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET HALİL MUSTAFA BEKTAŞ
- Türk-Yunan uyuşmazlıkları çerçevesinde Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne entegrasyonunda Yunanistan engeli (1959-1997)
The Greek opposition to Turkey's integration with European Union in the context of Turkish Greek conflicts
ASUMAN BAŞTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Uluslararası İlişkilerAnkara ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ORAN BASKIN