Küreselleşme sürecinin ulus-devlet üzerindeki etkileri
The Effects of the globalization process on the nation state
- Tez No: 117870
- Danışmanlar: PROF. DR. ÜMİT ÖZDAĞ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Kamu Yönetimi, Siyasal Bilimler, Public Administration, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 277
Özet
ÖZET Devlet yapısı ve onunla ilgili gelişim, en azından siyaset biliminin ilgi alanı içinde bilindiği kadarıyla, yaklaşık beşbin yıllık bir geçmişe sahiptir. Bu elli beş yüzyıllık kesiksiz süreç, özellikle de son yirmibeş yüzyıldan itibaren devlet ve siyasete dönük olarak geliştirilen kuramlar ve bunların süreç içinde yaşama aktarılması, böylece devletin bir evrim geçirerek 21 nci yüzyıla kadar çeşitli biçimler ve özelliklerde görülmesine sahne olmuştur. 21 nci yüzyılın devleti ise 16. yüzyılda belirmeye başlamış olan ulus devlete dayanmaktadır. O nedenle bu çalışmada da en genel anlamıyla ulus devletin değerlendirilmesine çalışılmıştır. Bu değerlendirme ulus devletin iyiliği, kötülüğü veya başarısı ve başarısızlığını saptamak için değil, 20 nci yüzyılın başlarında başat dönemindeki ulus-devletin niteliklerinin, yüzyılın sonunda küreselleşme sürecinden ne şekilde etkilendiği ve etkilenebileceğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Böyle bir sorunsalın çözümlenebilmesi amacıyla ulus devlet bir referans noktası olarak seçilmiş ve ulus devlet; gelişim süreci ve özellikleri ile tezin merkezine oturtulurken, ulus devlet öncesi ve ulus devlet sonrası gelişmeler, ulus devlete göre karşılaştırmalı biçimde incelenerek tezin birinci eksenini oluşturmuştur. Bu incelemelerin yanısıra tezin ikinci ekseninde ise modernlik, ulus, ulusçuluk, postmodemlik ve ağırlıklı olarak da küreselleşme kavramsal ve olgusal düzeyde yer almıştır. Böylece çalışma iki ana eksene oturtulmuş, bir yandan ulus devlete ait doğuş nedenleri ve nitelikler belirlenirken, aynı zamanda süreç içinde bu niteliklerle ilgili değişim sonuçlarına ulaşılmıştır. Devlet kavramsal düzeyde, incelenirken, pek çok tanımının yapıldığı örneklerle belirlenmiş, ayırdedicilik temelinde devletin bütün devlet türleri için kapsayıcı temel nitelikleri ise genel kabule de uygun olarak; (1) Organize olmuş ¦ÖÇ. YÖKSBCÖĞRETÎM KU«ÜUIIll insan topluluğu, (2) Bu topluluğun üzerinde barındığı, yaşadığı, yerleşik olduğu toprak, (3) Topraklar ve toplum üzerinde karar gücüne sahip egemenlik olarak değerlendirilmiştir. Ulus devletin gelişim sürecinde; mutlak devletin, ulus devlet için belirleyici bir etki yaptığı, ulus devletle ilgili tüm altyapının mutlak devlette oluşturulduğu, kapitalist ekonomi ve yönetimde merkezileşmenin de bunun başlıca nedeni olduğu görülmüştür. Diyebiliriz ki ulus devlet; modernite ve aydınlanma sürecinde ortaya koyulan siyasi, ekonomik, toplumsal ve hukuki tüm görüş ve değerlerin ortak olduğu, aynı yerde buluştuğu yeni bir siyasi yapı olarak doğmuştur. Dolayısıyla ulus devlet; kendisinden önceki yaklaşık 1500 yıllık bir döneme göre paradigmik değişiklik ve dönüşümlerle oluşmuş, yeni kuram, kavram, yöntem ve anlayışları kavrayan bir siyasi yapıdır ve bu yapının öncülü de mutlak yönetimlerdir. Ulus devletin temel niteliklerini belirleyebilmek için üç aşamalı bir yöntem kullanılmıştır. Bu aşamalar 1) Tarihsel gelişimin incelenmesi 2) Devletle ilgili kavramların ilişkisel olarak gruplandırılması ve 3) Gruplarla tarihsel gelişimi ilişkilendirmedir. Bu amaçla tarihsel gelişimin incelenmesinde; erken devlet, kent devleti, feodal devlet ve mutlak devlet oluşumlarına kendi içlerinde bağımsız ve birbirleriyle bağıntıları esasında bakılmış, temelde bu yapıların belirleyici niteliklerinin ortaya çıkarılmasına dönük bir çalışma yapılarak devletle ilgili kavramlar biraraya getirilmiş ve olgusal gelişim dikkate alınarak nitelikler gruplandırılmıştır. Bu çerçeve içinde 20 nci yüzyıl başındaki ulus devletin özellikleri; 1) egemenlik, 2) yönetimin merkeziliği, 3) toprak bütünlüğü, 4) yurttaşlık, 5) dil birliği ve 6) anayasaya dayalı parlamenter bir siyasi yapı olarak belirlenmiştir. Ulus devletin bu özellikleri ile erken devlet, site devleti, feodal devlet ve mutlak devletin özellikleri karşılaştırıldığında egemenlik niteliğinin tümünde benzer bir içerik taşıdığı, yönetimin merkeziliğinin feodal devlette en az, mutlak devlette en yoğun görüldüğü, toprak bütünlüğünün site devleti ve mutlak devlette diğerIV türlere göre belirgin bir farklılık göstererek önem taşıdığı, dil birliğinin birleştirici öge olarak yalnızca mutlak devlette bir anlam ifade ettiği, anayasaya dayalı parlamenter bir siyasi yapının da özellikle Yunan site devleti ile mutlak devlette görüldüğü belirlenmiştir. Modernleşmenin temel değiştirici ve dönüştürücü olarak bir yandan ekonomik ve teknolojik, öte yandan da kültürel etkilerle toplumları bulundukları konum olan geleneksel durumdan çıkartmış olduğu, liberal demokrasinin bu dönüştürmenin siyasi tabanını oluşturduğu, modernleşme ile ulus-devletin karşılıklı olarak birbirini etkilediği görülmüştür. Bu kapsamda tarafımızdan; belirli sınırları olan topraklarda ve burada yaşayan yurttaşları üzerinde, anayasaya dayalı bir siyasi yapı içinde yönetimi merkezi, egemenliği tartışmasız, kişilerden bağımsız olarak süreklilik gösteren kurumsallaşmış siyasi kişiliğe ulus-devlet, bu kurumun yasal ve doğal sahibi anlamında sanal bir gerçeklik çerçevesinde meşru kaynağına ulus, ulusu, ulus-devletin varlık ve sürekliliğini sağlamak için, amaçlar ve ortak çıkarlarla bütünleştirerek güçlü kılmak için hazırlanan ve uygulanan türdeşleştirme ve doktrine etme programlarına da uluslaştırma veya ulusçuluk tanımı getirilmiştir. Bu çerçevede ulus devletle modernleşme karşılıklı etkileşim içinde her yönden örtüşmüşlerdir. Modernliği, mekanik ve doğadışı bir yapı olarak gören, onun bireyin öznesini yokettiği ve vaadlerini yerine getirememiş bir program olduğunu ileri süren postmodernlik ise; ulus devletin artık işlevini tamamladığını, küresel bir çağda, demokrasi ve bireysel özgürlüğün öne alınması zorunluluğu karşısında ulus ötesi bir yapının söz konusu olacağını savunmaktadır. Biz ise çalışmamız sonunda modernliğin olumsuz pek çok yanının olduğunu, buna küreselleşmenin de bazı yönleriyle katkı yaptığını, ancak bunun modernliğin sonunu işaret etmediğini, tepkisel bir şekilde hemen modernliğin yerine koyuluveren postmodernliğin de beklenen özgürlüğü sağlayamayacağını ileri sürdük. Aşırı küreselleşmecilerin ileri sürdüğü gibi 21 nci yüzyılda ulus devletlerin kabile ve ırk temelinde artmasını savunmanın desteklenir bir tutumV olmayacağını, bunun yerine ulus devletlerin tüm etnik oluşum ve halkları kapsayacak ve tümüne refah getirecek şekilde yapılanmasının, silahlanma ve silahlandırmanın bir insanlık suçu olduğu kabul edilerek sınırlandırılmasının, savaş endüstrisinin uzay, iletişim, yazılım, çevre v.b. endüstriler ile ikame edilmesinin ve bölgesel örgütlerin değil, BM gibi küresel örgütlerin etkin ve egemen duruma getirilmesinin önemli olduğunu değerlendirdik. Bunun da önce bu yöndeki zihniyet değişmesinin ve gelişmiş devletlerle gelişmemiş devletlerin ortak irade ve özverileriyle harekete geçirilebileceğini savunduk. Ulus devletin gelişim süreci ve temel özelliklerinde oluşan dönüşümleri inceleyerek, küreselleşme kavramının özelliklerini; (1) bağımsız ulus devletler, (2) küresel örgütleme, (3) küresel hukuk ve kurallar, (4) açık ekonomik yapı ve (5) küresel teknoloji olarak belirledik. Bu özelliklerin belirleyiciliğinde küreselleşmenin dört boyutu olduğunu, bunların da (1) Ekonomik ve finans, (2) Siyasi, (3) Toplumsal ve (4) Teknolojik boyutlar olduğunu bilişim teknolojilerinin küreselleşmenin temel hızlandırıcısı olduğunu ileri sürdük. Küreselliğin ekonomik ve finansal, siyasi, teknolojik ve toplumsal olarak belirlemiş olduğumuz dört boyutunun da küresel çapta bir yönetim örgütünün varlığına gereksinim duyduğunu, BM'in de bu boyutlarla birlikte askeri gücünü de oluşturarak bunu başarabileceğini değerlendirdik. 20 nci yüzyılın sonunda, küresel dünyada 20 nci yüzyılın başındaki ulus devletin özelliklerinin, küreselleşmenin özellikleri ve boyutlarının zorlamalarıyla“sivil toplum erki”özelliğini de üzerine alarak süreceğini ancak bu özelliklerinin tümünün de küresel değişimden etkilenerek anlam ve içerik değişikliğine uğrayacağını, bu değişiklikleri bünyesine uygun hale getirdiğinde gerçek anlamda küreselleşme ulus devletin etkinliğini arttıracağını, küresel yönetişimin ancak bu niteliklerle barışık sağlam bir ulus devlet yapısı ile etkin olabileceğini, bunun tersinin küresel bir kaos ve çatışmaya yol açacağını değerlendirdik.VI Bu kapsamda 20 nci yüzyılın sonunda küresel dünyada ulus devletin temel özelliklerinin; (1) esnek egemenlik, (2) dağıtık veya sınırlı merkezlilik, (3) sivil toplum erki, (4) iki dillilik, (5) yurttaşlık ve yurttaşlar toplumu (6) egemenlik ve kontrol edilebilirlik durumu teknoloji karşısında sorunlar yaşayacak gevşek bir toprak bütünlüğü ve (7) hukukun üstünlüğü ve anayasaya dayalı parlamentolu siyasi yapı şekline dönüşeceğini, toplumsal, siyasi, teknolojik ve ekonomik yapısını böylesi bir iç ve üst yapıya ve anlayışa oturtamayan ulus devletlerin ise çok güç yıllar yaşayacağını değerlendirdik.
Özet (Çeviri)
VII SUMMARY The structure of the state and the development regarding this, as it is known at least within the area of interest of politics science, has a nearly five thousand-year history. This fifty-five century continuous process, especially beginning from the last twenty five centuries, by transferring the theories being developed regarding the state and politics to life within the process, this process has been the setting for various forms and features of the state by evolving until the 21st Century. The 21st Century State depends on the nation state that started to be determined in the 16th Century. Therefore, also this study has tried to evaluate the nation state in its most general meaning. This evaluation is performed in order not to determine the goodness or badness and success or failure of the nation state but to determine how the features of nation-state would be affected from the globalism process in the beginning of the 20th Century. In order to solve such a problematic, modern state had been selected as a reference point and modern state, development process and features are selected as basis for this thesis, pre-modern state and post modern state are comparatively examined in accordance with modern state and first phase of thesis is formed. Besides these examinations, in the second phase of thesis, modernism, nation, nationalism, postmodernism and intensively globalism are appeared in conceptual and factual level. Thus the study had been considered in two phases, on one hand the arising reasons and features belonging to modern state are determined and on the other hand the change results related with these features within the process are reached. While the state is inspected at conceptual level, many definitions of state are determined with examples, on distinctive basis comprehensive main qualifications for all types of states, in accordance with general acceptance, are evaluated as 1 ) organized society 2) land of the society considered as place toVIII shelter in and live. 3) sovereignty that has the decision power on lands and society. In development phase of the modern state; it is seen that absolute state has a characteristic effect on modern state, whole infrastructure of modern state is formed in absolute state, the main reason of this is the capitalist economy and centralization in management. We can say that modern state had arisen as a new political structure with common political, economical, social, legal ideas, and values in modernism and enlightenment period. Therefore, modern state is a political structure formed with paradigmic changing and transformation in accordance with nearly 1500 year period before itself; comprehends new theory, concept, method and understandings and the premise of this structure is absolute management. In order to determine basic qualifications of modem state, a method with three phases is used. These phases are the connections among 1) examination of historical development 2) grouping concepts concerning the state 3) historical development with groups. In examination of historical development, the formations of early state, city-state, feudal state and absolute state are considered to be independent among themselves and in connection with each other. In this part, details are not stated however, a study had been performed to clear characteristic qualifications of these structures, concepts concerning the state had been gathered and qualifications had been grouped by taking factual development into consideration. Within this framework, features of the modern state at the beginning of the 20th century are determined as a parliamentary political structure depending on 1) sovereignty 2) centralization in management 3) territorial integrity 4) citizenship 5) language unity and 6) constitution. When features of early state, city state, feudal state and absolute state are compared by taking these features into consideration, it is determined that sovereignty qualification has a similar content in all, centralized management is the least in feudal state and at TC YtİKSÖtÖCRETlM KUROt»IX most in absolute state, territorial integrity is important by showing a significant difference in city state and absolute state, when compared with other types, language unity as a uniting element makes sense only in absolute state, a parliamentary political structure depending on constitution is especially seen in Greek city state and absolute state. It is observed that modernization isolated societies from their traditional status with both economical and technological and cultural aspects as a main modifier and transformer and that liberal democracy constitutes the political basis of this transformation, and with modernization, nation government cross- effect each other. Within this scope, we have introduced the following definition; nation-state is the political entity which has become institutionalized and is permanent being independent from individuals, which is situated in a land with specific boundaries, with a political structure based on a constitution over the citizens living therein, with a central government and whose sovereignty is indisputable, and the legal resource within the framework of a virtual reality who are the legal and natural owners as nation, and nationalized and the programs to doctrinize to unite and strengthen the being of nation and nation-state by complementing the purposes and common interest. Within this framework, the nation overlaps in every way with the state in its mutual modernization effects. Postmodernism opposing the mechanical and unnatural structure of modernism and putting forward that it does not fulfil its promises, states that nation-state has completed its function and that a post-nation structure should be mentioned against the democratic and individual freedom in a global age. As a result of our studies, we have put forward that modernism has many negative aspects and globalism is effective with some of its aspects, however, this does not point to the end of modernism and post-modernism that is put instead of modernism in a reactionary way would not provide the expected freedom.As the extreme globalists have put forward, increase of modern nations in the 21st century on the basis of tribe and race would not be a supportable attitude, instead, they should be constructed in a way that they cover entire nations and provide peace to all of them. By this attitude, armament would be considered as guilt of humanity and it is important to limit armament and to inactivate war industry and regional and continental organizations and to activate the global organizations such as UN. We claim that this would be realized by changing the mentality first and by the coordination of developed and developing states. By examining the development processes of a modern state and the transformations derived from their characteristics, we determined that the features of globalism concept are; (1) independent nation states, (2) global organizations, (3) global laws and rules, (4) open economical structure and (5) global technology. We put forward that globalism has four dimensions in the characteristics of these features and they are; (1) Economical and financial, (2) Political, (3) Social and (4) Technological dimensions and informatics technologies are the main accelerators of globalism. We evaluated that globalism with its four dimensions that we have determined as economical, financial, political, technological and social requires the existence of a management organization at a global scale and that UN will accomplish this by establishing its military power with these dimensions. We have evaluated that at the end of the 20th century, in the global world, the features of the nation state at the beginning of the 20th century shall continue by taking“civilian society power”feature with the compulsion of the features and dimensions of globalism however all of these features shall have meaning and content changes due to the global change, when these changes are made appropriate with the its structure globalism shall increase the effectiveness of nation state in real meaning, global management can only beX! effective with a strong nation state structure at peace with these features and reverse of this would cause a global chaos and conflict. Within this scope, we evaluated that the main characteristics of a nation state in the global world at the end of the 20th century shall be; (1) flexible sovereignty, (2) scattered or limited centralism, (3) civilian society power, (4) bilingualism, (5) citizenship and citizens society (6) sovereignty and controllability status a flexible territorial integrity that would have problems against technology and (7) superiority of law and political structure will be transformed into a constitutional parliament and we evaluated that nation states, that cannot manage to set its social, political, technological and economic structure to this kind of internal and upper structure and understanding, will face very hard years.
Benzer Tezler
- Ulus devlet, Türk ulus devlet yapısı, küresellesme ve Türkiye
Nation state, Turkish state structure, globalization and Turkey
SAVAŞ KOMŞU
- 1980'den günümüze küreselleşmenin demokrasi ve ulus devlet kavramlarına etkisi Türkiye değerlendirmesi
The effect of globalisation on the concepts of democracy and nation-state from 1980 onwards: Assessment of Turkey
FULYA KIVILCIM
- Küreselleşme-yerelleşme bağlamında kent ve kentleşme
Başlık çevirisi yok
NAZLI YÜCEL
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
Kamu YönetimiGazi ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EYÜP GÜNAY İSPİR
- Küreselleşme sürecinde ulus devlet olgusu ve Türkiye
Nation state phenomenon and Turkey in globalization prosess
ESRA ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
EkonomiMarmara Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN KÜÇÜKAHMETOĞLU
- Küreselleşmenin kimlik kavramı ve ulus devlet üzerine etkisi
Effect of globalization on identity concept and nation state
MÜBERRA GÜLLÜOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Kamu YönetimiNuh Naci Yazgan ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ERGİN ULUSOY