Geri Dön

Kızılay Kan Merkezi'nden alınan 100 kanda, lewis faktörünün oranı hakkında yapılan bir araştırma

A research on the proportion of lewis factor in hundred samples of blood taken from red crescent

  1. Tez No: 123710
  2. Yazar: SABRİ CANDAR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM TUNALI
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Adli Tıp, Forensic Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Adli tıp, ABO kan grupları, sekretörlük, Lewis antijenleri
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tıp Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

46 ÖZET Kızılay Kan Merkezinden Alınan Yüz Kanda, Lewis Faktörünün Oranı Hakkında Yapılan Bir Araştırma İnsanlarda hayati önemi olan kan, yapay olarak üretilemeyen, sadece canlı hayvan ve insanlar tarafından meydana getirilen önemli bir vücut sıvısıdır. Kanamalarda kanın önemli bir kısmı organizma tarafından kaybedilirse hayati tehlike ortaya çıkacağı için böyle bir durumda kaybedilen kanın kısa zamanda transfüzyonla yerine konulması lazımdır. Transfüzyon gelişi güzel yapılamamakta ve verici kanının mutlaka alıcının kanına uyumlu olması gerekmektedir. Kari Landsteiner tarafından ortaya atıldığından beri insanlar kanlarında bulunan antijenlere göre A, B, AB ve O olarak dört ana gruba ayrılmışlardır. Bu arada bu ana gruplardan antijenik özelliklerindeki farklılıklara göre değişik subgruplara ayrılırlar. Yapılan araştırmalarda kanda bulunan bu genetiksel özelliklerin bazı bireylerin, tükrük, meni, mide sıvısı, anne sütü, ter, göz yaşı gibi diğer vücut sıvılarında da bulunabildiği tesbit edilmiştir. Adli tıp bakımından böyle bir kimsenin vücut sıvısı ile bulaşmış giysi veya eşyalarından da kan grubu tayini yapılabilmektedir. Bu genetik özelliği taşıyan kişilere sekretör, taşımayanlarada non-sekretör denilmektedir. Sekretörlüğün Lewis antijenleri ile alakası olduğundan bir kimsenin sekretör olup olmadığının saptanması bu antijenlerle mümkün olmaktadır. (Anti-Le a) ve (anti-Le b) antiserumları ile yapılan çalışmalar fenotipi Le (a“b+) olan kişilerin her zaman sekretör, fenotipi Le (a”b~) olan kişilerin genellikle sekretör, fenotipi Le(a+b“) olan kişilerin ise non-sekretör olduklarını göstermektedir.47 Ülkemiz insanları arasında sekretörlük ve non-sekretörlük özelliklerini belirlemek için, (anti-Le a) ve (anti-Le b) antiserumları ile 100 yetişkin insan kanı üzerinde yapılan bu çalışma ile bireylerin %64'ünün fenotipinin Le (a”b+) oldukları yani sekretör oldukları, %25'inin ise fenotipinin Le (a+b“) oldukları yani non-sekretör oldukları ve %11'inin de fenotipinin Le (a”b~) oldukları yani genellikle sekretör oldukları saptanmıştır. Görüldüğü gibi ülkemiz insanlarının %75 oranında büyük bir çoğunluğu sekretör özelliği, %25 oranında da non-sekretör özelliği göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar, literatürdeki sonuçlarla uyumluluk göstermektedir.

Özet (Çeviri)

48 SUMMARY A Research on the Proportion of Lewis Factor in Hundred Samples of Blood Taken from Red Crescent Blood is a body fluid which has vital importance for human beings. It cannot be produced artificially, can only be produced by human and animal bodies. When excessive bleeding occurs lethal results may happen and consequently the lost amount of blood have to be replaced by transfusion. Transfusions could not be carried out carelessly since the donor's blood should conform to the recipient's. Since found out by Karl Landsteiner, human blood is classified according to the antigens found under four main groups as A, B, AB and O. These four types have further subgroups again according to the differences between antigen properties. As to the outcomes of some researchwork, these genetic properties that are found in blood can also be observed in other body fluids like saliva, semen, stomach juice, maternity milk, sweat and tears. Consequently it is possible in forensics to decide on the blood type of a person from things like garments and belongings which carry parts of such body fluids. People who possess this genetic characteristic are called secretor, who do not possess are called non-secretor. Since being secretor has its links with Lewis antigens, through studying these antigens it is possible to decide if someone is secretor or not. Former researchwork done with (anti-Le a) and (anti-Le b) reagents show that people whose fenotype is Le (a“b+) are always secretor, people whose fenotype is Le (a'b ”) are usually secretor and people whose fenotype is Le (a+b) are always non-secretor.49 Present research is done find about the secretor - non-secretor characteristics of Turkish population. Research is done on 100 samples of adult blood using anti-Le a and anti-Le b reagents. Results show that of these 100 people, 64% is secretor and have Le (a“b+) fenotype, 25% is non- secretor and have Le (a+b”) fenotype and 11% is usually secretor and have Le (a"b') fenotype. As can be seen, majority of Turkish people (75%) show secretor characteristics while 25% show non-secretor characteristics. These outcomes show a general conformity with former results from literature. Key-words: Forensics, ABO blood groups, secretor, Lewis antigens.

Benzer Tezler

  1. Arı sütünün diyabetik sıçan testis dokularındaki apoptoz, proliferasyon ve INSL3 immunreaktivitelerine etkisi

    Effect of royal jelly on apoptosis, proliferation and immunoreactivite of INSL3 in rat diabetic testes tissue

    ŞİRİN YAVAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Histoloji ve EmbriyolojiTrakya Üniversitesi

    Morfoloji (Histoloji ve Embriyoloji) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLNUR KIZILAY ÖZFİDAN

  2. Sifiliz'in serolojik tanısında uygulanan testler (Kolmer, VDRL, RPR, TPHA, FTA-ABS) ve sonuçların değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    YILDIZ YEĞENOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1988

    Mikrobiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER KASIMOĞLU

  3. İstanbul'daki kan merkezlerinden elde edilen donör kan örneklerinde Leishmania parazitlerinin yeni mikrokültür yöntemi ve diğer yöntemler ile karşılaştırmalı incelenmesi

    Comparative investigation of Leishmania parasites with new micro culture method and other methods in donor blood samples which are obtained from blood centers in Istanbul

    SEZEN CANIM ATEŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    BiyokimyaYıldız Teknik Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ADİL M. ALLAHVERDİYEV

  4. Kan bankaları yerleşim ve rotalama problemi çözüm yaklaşımları

    Solution approaches for blood banks location and routing problem

    ELİFCAN GÖÇMEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiÇukurova Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RIZVAN EROL

  5. 2001-2004 yılları arasında Zonguldak Kızılay Kan Merkezi'ne başvuran gönüllü kan donörlerinde hepatit B ve hepatit C seroprevalansı

    The seroprevalence of hepatitis B and hepatitis C of voluntary blood donors that applied to Zonguldak Red Crescent Blood Centre between years 2001-2004

    ECEHAN YENİCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Halk SağlığıZonguldak Karaelmas Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. FERRUH NİYAZİ AYOĞLU