Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sadi Sun Yoğun Bakım Ünitesi'nde saptanan vankomisine dirençli enterekok salgınının mikrobiyolojik, epidemiyolojik ve klinik yönleriyle irdelenmesi
The microbilogical, epidemiological and clinical evaluation of vancomycin resistant enterococci cutbreak in Sadi Sun Intensive Care Unit Cerrahpaşa Medical Faculty
- Tez No: 131821
- Danışmanlar: PROF. DR. RECEP ÖZTÜRK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Mikrobiyoloji, Microbiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 73
Özet
ÖZET Vankomisine dirençli enterokoklar, Avrupa ülkeleri ve ABD' de özellikle son 10 yılda ciddi nozokomiyal infeksiyon etkenleri olarak saptanmaktadır. Özellikle YBÜ'lerde büyük artışlar olmuş ve VRE infeksiyonlan 1999 yılmda 1994-98 yıllarına oranla %40'lık bir artış göstererek %24,7'ye ulaşmıştır. Ülkemizde de son dört-beş yıl içerisinde değişik hastanelerden VRE salgınları bildirilmiştir. Hastanemizde ilk VRE kökeni saptandıktan sonra VRE salgınını epidemiyolojik ve mikrobiyolojik yönden incelemekle birlikte VRE ile gelişen infeksiyonlan da irdeledik. Bu salgın sırasında hastanemiz YBÜ'de yatmakta olan 23 hastanın yedisinde bakteremi gelişirken 16'sı kolonize olarak değerlendirildi. VRE taşıyıcılığının saptanmasında rektal sürüntü örnekleri 6ug/ml vankomisin içeren beyin-kalp infüzyon buyyonunda inkübe edildikten sonra, buyyondaki üremeden enterokoklar için seçici bir besiyeri olan“enterococcosel ağara”pasaj almarak VRE'ler üretildi. Klasik ve ticari yöntemler kullanılarak tiplendirilen 38 vankomisine dirençli E. faecium ve üç E. faecalis kökeni VanA fenotipinde olup hepsi penisiline, yaklaşık % 90 'ı yüksek düzey aminoglikozide dirençliydi. VRE salgım epidemiyoloj isini incelemede altın standart yöntem olarak değerlendirilen PFGE ile salgının saptandığı andan itibaren poliklonal özellikte olduğu belirlendi ve farklı dönemlerde farklı klonlarla kolonizasyon ve/veya bakteremiler saptandı. Salgının poliklonal olarak seyretmesinde başka hastanelerden gelen farklı klonlarla olan yayılım ve transpozonların E. faecium kökenleri arasında direnci yaymasının bir arada olduğu düşünüldü. Salgın süresince dokuz farklı klon saptanırken salgm başlangıcında saptanan klonun dokuz alt genotipi olduğu belirlendi. VRE'li hastalara ait klinik bilgiler hazırlanan formlara işlendi. Klinik ve laboratuvar parametrelerle değerlendirilerek VRE sepsisi tanısı konan hastaların tümünün altta yatan ağır hastalığı olup, daha öncesinde antibiyotik kullanımı öyküsü mevcuttu. Hastaların tedavisinde 59kloramfenikol; yüksek doz ampisilin, doksisiklin, kloramfenikol kombinasyonu uygulandı. Tedavi uygulanan yedi hastanın dördü kaybedildi (% 57). Salgının kontrolü sırasında YBÜ kapatılarak terminal dezenfeksiyon yapılıp temas izolasyon yöntemleri uygulandı. Hastalar mümkün olduğunca çabuk taburcu edildi, sağlık personeline yönelik eğitim seminerleri verildi. Ancak infeksiyon kontrol önlemlerinin uzun süreli devam ettirilmesi ve uygun ve akılcı antibiyotik politikalarının uygulanması sonunda poliklonal olan bu salgın 15 ay sonunda kontrol altına alınabildi. Sonuç olarak, VRE salgınının kontrolü ve gelişen infeksiyonlarm tedavisi oldukça zordur. Akılcı antibiyotik kullanımı konusunda sorunları olan aynı zamanda hastane infeksiyon komitelerinin tam etkin olarak çalışamadığı ülkemizde VRE ciddi sonuçlar oluşturabilir. Bu nedenle VRE infeksiyonlannm hastanelerde oluşumunu önlemek için düzenli aktif sürveyans ve multidisipliner ilişki gereklidir. 60
Özet (Çeviri)
SUMMARY Vancomycin-resistant enterococci (VRE) have been recognized as agents of serious nosocomial infections during the last 10 years in European countries and in the United States. There is a large increase in incidence especially in intensive care units (ICU); VRE-related infections' rate reached 24.7% in 1999 showing an increase of 40% compared to 1994-98. Outbreaks due to VRE have been reported from various hospitals in our country as well. After the detection of first VRE isolate, we made an epidemiological and microbiological analysis of VRE outbreak emerged in our hospital, and we discussed VRE- related infections. While bacteremia developed in seven of 23 patients followed in ICU of our hospital, remaining 16 patients were evaluated as colonized during this outbreak. For the detection of rectal colonizaton with VRE, a sample from the brain-heart infusion broth containing 6ug/ml of vancomycin in which rectal swabs were incubated was inoculated into the“enterococcosel agar”; a selective medium for the cultivation of enterococci. The isolates were identified as E. faecium (n:38), E. faecalis (n:3) by using conventional and commercial methods. All of the identified VRE had VanA phenotype and minimal inhibitory concentration (MIC) values for penicillin G were high and high level aminoglycoside resistance were present in approximately 90% of the isolates. By the time of the detection, the polyclonal pattern of the VRE outbreak was identified and colonizations and/or bacteremias with different clones were detected in different periods by means of pulsed field gel electrophoresis; the gold standard for the epidemiological analysis of VRE outbreaks. Spread of various clones imported from different hospitals and transfer of resistance between E. faecium isolates by means of transposons, were tought to be resposible from the 61polyclonal pattern of the outbreak. While nine different clones were detected during this epidemic, we observed that the clone isolated at the beginning of the outbreak had nine subgenotypes. Clinical data of the infected patients with VRE were recorded to the prepared forms. Patients diagnosed as VRE sepsis by clinical and laboratory parameters had severe underlying diseases and were given antibiotherapy before having had VRE sepsis. For the treatment of these patients chloramphenicol and/or high dose ampicillin and doxycycline were used. Seven of the treated patients (57%) died. During the control of this epidemic, the ICU was closed; terminal disinfection was applied and contact isolation measures were taken. The patients were discharged as early as possible; educational program was given to the medical staff. As a result of continuous infection control measures for a long period and rationalisation of antibiotic usage, this polyclonal outbreak was taken under control during a period of 15 months. In conclusion, the control of VRE outbreak and treatment of infections developed is challenging. VRE may lead to serious consequences in our country where rational antibiotic use has not been standardized and hospital infection control teams can not work effectively. For this reason regular active surveillance and multidisciplinary approach is essential for the prevention of VRE infections in the hospitals. 62
Benzer Tezler
- Septik ensefalopatili hastalarda serebral hasarın göstergesi olarak Protein S100ß düzeylerinin değerlendirilmesi
The evaluation of Protein S100ß levels as an indicator of serebral damage on patients with septic encephalopathy
ÇİĞDEM ATILĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OKTAY DEMİRKIRAN
- Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sadi Sun Yoğun Bakım Ünitesi'nde 2009-2011 yılları arasında yatan cerrahi bölümlerden kabul edilmiş hastaların retrospektif analizi
Retrospective analysis of patients admitted to the Istanbul University Cerrahpaşa Medical Faculty Intensive Care Unit from surgical wards between the years 2009-2011
VİLDAN ÖZKUBAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YALIM DİKMEN
- Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde izlenen kandidemi olgularının epidemiyolojik klinik, mikrobiyolojik yönleriyle incelenmesi
Epidemiological, microbiological, clinical examination of the candidemia cases in Cerrahpaşa medical faculty
AYGÜL DOĞAN ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Mikrobiyolojiİstanbul ÜniversitesiEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RECEP ÖZTÜRK
- Postoperatif pulmoner komplikasyonların öngörülmesi için kullanılan ARISCAT skorunun performansı iyileştirilebilir mi? prospektif gözlemsel çalışma
Can the performance of the ARISCAT score which used to predict postoperative pulmonary complications be improved? prospective observational study
BURLA DEMİRBİLEK ÇİL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YALIM DİKMEN
- Yoğun bakım ünitesi hastalarının santral venöz kateterleri ile ilişkili enfeksiyon açısından sürveyansı
Başlık çevirisi yok
ELİF HAKKO
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıklarıİstanbul ÜniversitesiKlinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ÖMER FEHMİ TABAK