Konuşma sırasındaki artikülasyon bozuklukları ile maloklüzyonlar arasındaki ilişkiler
Relations between articulatory disorders in speech and malocclusions
- Tez No: 157643
- Danışmanlar: PROF.DR. UFUK TOYGAR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Artikülasyon, diadokokinetik performans, konuşma bozuklukları, konuşma motor profili, temel frekans ve ikinci formant geçişi, Articulation, diadochokinetic performance, speech disorders, speech motor profile, fundamental and second formant transition
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Ortodonti Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 152
Özet
129 ÖZET Konuşma Sırasındaki Artikülasyon Bozuklukları ile Maloklüzyonlar Arasındaki İlişkiler Bu çalışmada ana dili Türkçe olan, konuşmaları sübjektif olarak anlaşılır kabul edilen maloklüzyonlu bireylerde konuşma objektif olarak değerlendirilmiştir. Bu amaçla, farklı maloklüzyonların, konuşmanın hızını belirleyen diadokokinetik (DDK) performans parametreleri (DDKavr ve DDKavp), konuşmanın anlaşılırlığını belirleyen ikinci formant geçişi protokolü (F2ave ve F2rate) ve konuşmanın tonlamasını gösteren entonasyon (rF0) ile ilişkileri objektif olarak değerlendirilmiştir. Angle sınıf I, sınıf II bölüm 2, sınıf II bölüm 1 ve sınıf III oklüzyon özellikleri gösteren toplam 107 bireyin lateral sefalometrik filmleri, ortodontik modelleri ve konuşma bozuklukları uzmanı tarafından sesten izole ortamda KAY Elemetrics Corp. tarafından üretilen CSL 4300b model bilgisayarlı konuşma laboratuvarı kullanılarak elde edilen dijital konuşma kayıtları kullanılmıştır. Lateral sefalometrik filmler üzerindeki ölçümler bilgisayar programında iki kez tekrarlanmıştır (PORDIOS). Farklı 4 maloklüzyon grubunda konuşmanın motor performans profili ile kranial, fasiyal, dental morfolojiler 67 parametre kullanılarak ve cinsiyet farklılığı göz önüne alınarak incelenmiştir. 4 farklı maloklüzyon grubundaki değişiklikler cinsiyet farklılığı dikkate alınarak Faktöriyel Düzende Varyans analizi ile belirlenmiştir. Interaksiyon görülen parametrelere Duncan analizi uygulanmıştır. Konuşma parametreleri ile model ve sefalometrik parametreler arasında ise yine cinsiyet farklılığı göz önüne alınarak korelasyon analizi uygulanmıştır. DDK hızı erkek bireylerde kız bireylere göre daha yüksek bulunmuştur. Erkek bireylerde ANB açısı ile DDKavp arasında pozitif korelasyon belirlenmiştir. Kız bireylerde DDKavr, alt ve üst keserlerin sagital yöndeki konumları ile negatif ilişkili bulunmuştur. DDK performansının daha çok motor yetenek olması nedeni ile çalışmamızda ihtiyatla yorumlanmasına çalışılmış ve merkezi sinir sistemi ile olan ilişkisi göz ardı edilmemiştir. F2ave, F2rate ve rFo değerleri gruplar arasında istatistiksel olarak önemli derecelerde farklı bulunmuştur. Kız bireyler ile karşılaştırıldığında erkek bireylerde F2ave ve F2rate parametreleri kraniyofasiyodental parametreler ile daha yüksek ve sık korelasyon göstermektedir. Konuşmanın anlaşılırlığı hem erkek hem de kız bireylerde maksiller parametrelerden çok mandibuler parametreler ile ilişkili bulunmuştur. Mandibulanın kısa olduğu ve geride konumlandığı, iskelet ilişkinin sınıf ll'ye kaydığı bireylerde anlaşılırlığın azaldığı görülmüştür. Erkek bireylerde vertikal yönü gösteren parametreler ile anlaşılırlık arasında kuvvetli ve pozitif yönlü ilişki saptanmıştır. Aynı zamanda erkek bireylerde vertikal hava yolu uzunluğu ile konuşmanın anlaşılırlığı130 arasında pozitif ilişki bulunmuştur. Ayrıca nazofarenks ve hipofarenks genişlikleri ile anlaşılırlık arasında pozitif ilişki belirlenmiştir. Çalışmamızda konuşmanın anlaşılırlığında dil yüksekliğinin önemli rol oynadığı saptanmıştır. Dentoalveoler parametreler ile konuşmanın anlaşılırlığı arasındaki ilişkiler değerlendirildiğinde; sadece erkek bireylerde ikinci formant geçişi parametreleri ile overjet arasında negatif korelasyon olduğu belirlenmiştir. Overbite ile sadece F2ave parametresi arasında negatif korelasyon bulunmuştur. Alt ve üst keser dişlerin sagital konumları değerlendirildiğinde kız bireylerde ikinci formant geçişi parametreleri ile pozitif korelasyon olduğu görülmüştür. Bununla beraber erkek bireylerde bu ilişki sadece alt keserlerde görülebilmektedir. Alt ve üst keserlerin vertikal referans düzlemine olan uzaklığı arttıkça konuşmanın anlaşılırlığı olumlu etkilenmektedir. Konuşmanın anlaşılırlığı kız bireylerde maksiller ve mandibuler dişler arası transversal genişlikler ile pozitif ilişkili bulunmuştur. Diğer yandan ise erkek bireylerde sadece posterior maksiller dişler arası transversal genişlik ile ilişkili bulunmuştur. Her iki cinsiyette de dar maksillanın konuşmanın anlaşılırlığını negatif etkilediğini söyleyebiliriz. rF0, konuşmanın anlaşılırlığını gösteren parametreler ile ilişkili parametrelerin çoğuyla ilişkilidir, ancak bu ilişkiler ters yönlüdür. Başka bir söylemle konuşmanın anlaşılırlığının azaldığı gruplarda tonlamanın arttığı izlenmiştir. Anlaşılırlığın azaldığı gruplarda bireyler belki de var olan bozukluğu tonlama ile telafi etmeye çalışmaktadırlar. Bu çalışmanın sonuçlarına göre konuşmanın anlaşılırlığının Angle sınıf I bireylerde en yüksek olduğu belirlenmiştir. Angle sınıf II gruplarda ise konuşmanın anlaşılırlığı azalmış ve entonasyon artmıştır. Ortodontik tedavilerin zamanlaması açısından tedavinin uygulanması, maloklüzyonlar varlığında konuşmanın daha iyi anlaşılır olabilmesi amacıyla lisanın yüksek merkezlerde kodlanmasından önce başlaması gerektiğini önerebiliriz.
Özet (Çeviri)
131 SUMMARY Relations Between Articulatory Disorders in Speech and Malocclusions In this study, speech was evaluated objectively in orthodontic patients whose speech was considered perceptually normal and mother language is Turkish. In order to achieve this purpose, the interactions between different malocclusions and DDKavr and DDKavp, those indicate the diadochokinetic (DDK) performance, second formant transition protocol that indicates the intelligibility of speech (F2ave and F2rate) and fundamental frequency (rF0) that shows the intonation in individuals were assessed. The material consisted of lateral cephalometric films and orthodontic models of 107 Angle Class I, Class II division 1, Class II division 2 and Class III individuals. The digital speech recordings of those patients were also evaluated by a speech pathologist in a quiet room using CSL 4300b model (Computerized Speech Lab) produced by KAY Elemetrics Corporation. The entire tracings on lateral cephalometric films were double digitized and the measurements were done on a computer programme (PORDIOS). Cranial, facial and dental morphologies and motor performance profile of speech in 4 types of malocclusions were assessed concerning sex differences by using 67 characteristics. For the statistical evaluations, repeated measure analysis of variance and Duncan's multiple range test were used. The relationship between orthodontic and speech parameters was assessed by correlation analysis separately in girls and boys. The DDK was higher in boys than in girls. In boys a positive correlation was found between ANB angle and DDKavp. In girls, there was a negative correlation between the sagittal position of upper and lower incisors and DDKavr. As the DDK performance is a motor ability, the relationship concerning DDK performance should be discussed cautiously. There were significant differences among all the groups when F2ave, F2rate and rF0 were evaluated. The correlations between speech parameters (F2ave, F2rate) and the cranial, facial and dental parameters were found to be higher and frequent among boys in comparison with the girls. There is a higher correlation between the intelligibility of speech and the maxillary parameters than the mandibular parameters for both genders. In Angle Class II individuals whose mandibles are shorter and positioned backwards, the intelligibility of speech decreases. In boys, there is a strong and positive correlation between the vertical dimension and the intelligibility of speech. And also a positive correlation between vertical airway measurements and the intelligibility of speech was found. Moreover, the correlation between nasopharyngeal and hypopharyngeal width and the intelligibility of speech132 was positive. In our study, the height of tongue plays an important role in the intelligibility of speech. When we observe the relationship between dentoalveolar parameters and the intelligibility of speech, only in boys there was a negative correlation between second formant transition parameters and overjet. A negative correlation between F2ave and overbite was found. When the sagittal position of upper and lower incisors was evaluated, a positive correlation was found in girls when the second formant transition was taken into consideration. However, in boys, this correlation can be only seen in the lower incisors. At the same time, the vertical position of the upper and lower incisors has a positive effect on the intelligibility of speech. There is a positive correlation between upper and lower arch widths and the intelligibility of speech in girls. On the other hand, in boys, only the posterior maxillary arch width showed a positive correlation with the intelligibility of speech. Narrow maxilla has a negative effect on the intelligibility of speech in both genders. rF0 also has a strong correlation with the majority of the parameters similar as F2ave and F2rate, but these correlations of rF0 were found to be in the opposite direction when compared with F2ave and F2rate. In another words, the groups in which the intelligibility of speech decreases, the intonation will increase. This might be a kind of compensation in individuals with speech disorders. According to the results of this study, we can conclude that, the highest intelligibility of speech was found in Angle Class I individuals. In Angle Class II groups, the intelligibility of speech decreases and the intonation increases. In order to achieve a more intelligible speech in the presence of a malocclusion, it could be suggested that the beginning of orthodontic treatment should be started before the coding of language in ascendant brain centers.
Benzer Tezler
- 2-6 yaşlarındaki kekemelik problemi olan ve olmayan çocukların artikülasyon özelliklerinin karşılaştırılması
A comparison of articulatory characteristics of 2-6 year old stuttering and non stuttering children
F. FİGEN GÜLERYÜZ
- Adana ili merkez Seyhan ve Yüreğir ilçeleri ilköğretim okullarının 1. ve 2. sınıflarına devam eden öğrencilerin konuşma bozuklukları açısından incelenmesi
The analysis of the students attending the 1. and 2. classes of primary schools in adana center city, Seyhan and Yuregir towns in terms of speaking deficiencies
BARIŞ ZAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
Eğitim ve ÖğretimÇukurova ÜniversitesiSınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. İSKENDER ÖZGÜR
- Zihinsel engelli öğrencilerin bazı dil konuşma özelliklerinin konuşmalarının anlaşılabilirliğine etkisinin incelenmesi
Investigation the influence of some aspects of speech and language on speech intelligibility of mentally retarded students
RAZİYE ERDEM
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiÖzel Eğitim Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. PINAR EGE
- Okul öncesi yaşta beslenme sorunu olan çocuklar, annelerinin tutumları ve psikolojik iyilik halleri
Nutritional problems in preschool age of children, mothers' attitudes and psychological wellness
MERVE ÖZEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN ÖZLEM ERDEDE
UZMAN PINAR ZENGİN AKKUŞ
- Oyun temelli etkinliklerin sesletim bozukluğu olan ilkokul 3. sınıf öğrencilerinin konuşma ve sesli okuma becerilerini geliştirmeye etkisi
The effect of game-based activities on the development of speaking and oral reading skills of primary school 3rd grade students with voice phone disorder
NERMİN CALAP
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimRecep Tayyip Erdoğan ÜniversitesiTemel Eğitim Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ DEMET SANCI UZUN