İntraduktal ve invaziv duktal meme karsinomlarında pten, survivin ekspresyonu ve apopitozis ile ilişkisi
Expession of pten, survivin and relation with apoptosis in the intraductal and invasive ductal breast carcinomas
- Tez No: 195123
- Danışmanlar: DOÇ.DR. FATMA AKTEPE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Patoloji, Pathology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Afyon Kocatepe Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 72
Özet
Meme kanserleri, kadınlarda en sık görülen kanser tipi olup tüm kanserlerden ölüm nedenleri arasında 2. sıradadır. Pek çok malign neoplazide görüldügü gibi meme karsinomlarında da görülen genetik anomaliler onkogenleri ilgilendiren kromozom translokasyonları, tümör supresör genlerindeki delesyonlar ve mutasyonlar, degisik sayısal kromozomal anomaliler ve diger çesitli genetik kusurlardır. Patogenezden sorumlu olası moleküler genetik defektlerin tespiti, diger malignitelerde görüldügü gibi, meme karsinomlarının da daha iyi anlasılması ve daha etkili tedavi yöntemlerinin gelistirilmesi için gereklidir. PTEN kromozom 10q23 lokusunda lokalize bir tümör süpresör gen olup, hücre büyümesi ve apopitoz için gerekli sinyalleri düzenlemede (fosfoinozitid 3- kinaz- Akt yolu antagonisti) önemli rol oynar. PTEN yoklugu veya mutasyonunda lipid sinyal transdüksiyonu yoluyla tümör hücreleri apopitozdan korunabilir. Çesitli insan kanserlerinde PTEN gen mutasyonu görülür ve çogu kanserde ileri evre ve kötü prognozla iliskilidir. Meme kanserlerinde de PTEN ekspresyonunda azalmanın kötü prognozla iliskili oldugu ve yeni bir prognostik belirleyici olabilecegi ileri sürülmektedir. Survivin, apopitoz inhibitör protein ailesinin bir üyesi olup apopitoz, angiogenez ve hücre bölünmesinin düzenlenmesinde rol oynar. Survivin çogu kanserlerde eksprese edilir ve kemoterapi rezistansı, artmıs tümör rekürrensi ve kısa yasam süresi ile iliskilidir. Bu çalısmada 39 invaziv duktal meme karsinomlu olguda immunohistokimyasal yöntemle PTEN ve survivin ekspresyonunun klinikopatolojik prognostik parametreler ve apopitozis ile iliskisi incelendi. invaziv duktal karsinomların büyük kısmında (%71.77) PTEN ekspresyonunda kayıp ya da azalma izlendi. PTEN ekspresyonu ile sadece hafif-orta dereceli ve siddetli epitelyal hiperplazi (r:0,724 p:0,007) arasında negatif bir korelasyon saptanırken yas, tümör boyutu, grade, lenf nodu metastazı, vasküler invazyon, Paget hastalıgı, ER,PR, c-erbB2 durumu, fibrokistik degisiklikler gibi klinikopatolojik parametreler arasında iliski saptanmadı. invaziv duktal karsinom olgularında, survivin ile %33.3'ünde güçlü boyanma, %61.6'sında zayıf boyanma görülürken %5.1'inde boyanma gözlenmedi. Survivin ekspresyonuyla klinikopatolojik prognostik parametreler arasında herhangi bir iliski tespit edilmedi. nvaziv duktal karsinomda survivin ekspresyonu (1,28±0,56), DK (1,53±0,51), epitelyal hiperplazi (1,57±0,51) ve fibrokistik degisikliklerdeki (1,55±0,51) survivin ekspresyonundan az olmakla birlikte aralarında boyanma ortalamaları açısından fark saptanmad invaziv duktal karsinom ve DK grubunda TUNEL ile diger gruplara göre daha fazla pozitif boyanma izlendi. Klinikopatolojik parametrelerden tümör boyutu (r:0,636 p:0,007) ve vasküler invazyon (r:0,455 p:0,0016) ile apopitoz arasında pozitif bir korelasyon saptandı. invaziv duktal karsinomlarda apopitoz ile PTEN ve survivin arasında herhangi bir korelasyon saptanmadı. Bu sonuçlar invaziv duktal karsinoma progresyonunda PTEN ekspresyonunda azalma ve apopitozisteki artısın önemli olabilecegini göstermektedir. Survivin ekspresyonu invaziv duktal karsinomda in situ karsinom ve benign lezyonlardan düsük olmakla birlikte istatistiksel olarak anlamlı degildir. Apopitozis ile PTEN ve survivin ekspresyonu arasında herhangi bir iliski bulunamamıstır. PTEN ve survivin'in duktal karsinogenezis sürecindeki yerini ve apopitozis ile iliskilerini tam olarak açıga kavusturabilmek için daha genis serilerde ileri çalısmalara gereksinim vardır.
Özet (Çeviri)
Breast carcinoma is the most commonly seen carcinoma that is the second cause of death due to all carcinoma types. The genetic anomalies seen in breast carcinomas are, as seen in most of malign neoplasies, oncogene related chromosome translocations, deletions and mutations in tumor suppressor genes, various numerical chromosomal anomalies and other different genetic abnormalities. The determination of possible molecular genetic defects responsible for pathogenesis is necessary for better understanding of breast carcinomas and development of more effective treatment methods, as is in other malignities. PTEN chromosome, a tumor suppressor gene located in 10q23 locus, plays an important role in arrangement of signals required for cell growing and apoptosis. In case of absence or mutations of PTEN, tumor cells can protect themselves against apoptosis by the way of lipid signal transduction. PTEN gene mutations are seen various human cancers and related with advanced stage and poor prognosis in most cancers. It has also been suggested that a decrease in PTEN expression be related with poor prognosis and would be new prognostic determinant in breast carcinomas. Survivin, a member of apoptosis inhibitor protein family, plays role in arrangement of apoptosis, angiogenesis and cell division. Survivin is expressed in most carcinomas and related with resistance to chemotherapy, increased tumor recurrence and short survival. In this study, the relationship of PTEN and Survivin expression with clinico-pathologic prognostic parameters and apoptosis was investigated by the means of immunohistochemical method in 39 patients with invasive ductal breast carcinoma. A decrease or loss in PTEN expression was observed in an important portion (71.8%) of invasive ductal carcinomas. A negative correlation was detected only between PTEN expression and grade of hyperplasia (r:0.724 p:0.007), while there was no correlation with other clinicopathologic parameters such as age, tumor dimension, grade, lymph node metastasis, vascular invasion, Paget disease, ER, PR, c-erbB2 status and fibrocystic changes. In cases with invasive ductal carcinomas, strong staining with survivin was observed in 33.3% of cases, while there was weak staining in 61.6% and no staining in 5.1% of cases. No significant relationship between Survivin expression and clinicopathologic prognostic parameters was detected. Although survivin expression in IDC (1.28± 0.56) was fewer than survivin expression in DCI (ductal carcinoma in situ) (1.53±0.51), epithelial hyperplasia (1.57±0.51) and fibrocystic changes (1.55±0.51), differences were not statistically significant. In the groups of IDC and DCI more positive staining with TUNEL was detected as compared to other groups. From the clinicopathologic parameters, tumor dimension and vascular invasion showed positive correlation with apoptosis (r:0.636 p:0.007 and r:0.455 p:0.0016, respectively). PTEN, survivin expression and apoptosis did not show any correlation with each other in the IDC group. Our results suggested that a decrease in PTEN expression and increase in apoptosis be important in progression of IDC. Although survivin expression in IDC was lower than survivin expression in carcinoma in situ and benign lesions, it was not statistically significant. No relationship was found between apoptosis and PTEN or survivin expression. Further studies with large case series are needed to clarify importance of PTEN and survivin in progress of IDC and their relationship with apoptosis.
Benzer Tezler
- İnvaziv meme karsinomlarında CDC42 ve ARF6 protein ekspresyonlarının klinikopatolojik prognostik parametrelerle karşılaştırılması
Comparison of CDC42 and ARF6 protein exposures in clinicopathologic prognostic parameters in invasive breast carcinomas
MÜJDE KARADENİZ KÜÇÜK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NAZAN BOZDOĞAN
- Memenin invaziv duktal karsinomlarında 'proliferating cell nuclear antigen'in diğer prognostik faktörler ile karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
YÜKSEL OKUMUŞ
- İnsan meme karsinomaları ve jinekolojik tümörlerini de İRF-1, İRF-2 (interferor regulatory factor1,2) ve p53 ekspresyonlarının karşılaştırılması
Correlations of IRF-1, İRF-2 (interferon regulatory factory-1.2) and p53 on human breast carcinomas and gynaecologic tumors
NİLÜFER GÜLMEN İMİR
- Yaygın insitu duktal karsinomlu invaziv duktal karsinomlar ile insitu duktal karsinomsuz invaziv duktal karsinomlarınnormal meme epitelinde östrojen reseptörekspresyonununkarşılaştırılması
Comparison of estrogen receptor expression in normal breast epithelium of invasive ductal carcinoma with extensive in situ ductal carcinoma and invasive ductal carcinoma with in situ ductal carcinoma
TAŞKIN ERKİNÜRESİN
- Memenin intraduktal hiperplazileri (IDH), atipik intraduktal hiperplazileri (AIDH) ve in situ duktal karsinomlarının (DCIS) ayırıcı tanısında LMW-CK (CK-8) VE HMW-CK (CK-34BetaE12) kullanımının önemi
The importance of using LMW-CK (CK-8) and HMW-CK (CK-34BetaE12) in the differential diagnosis of intraductal hyperplasias (IDH), atypical intraductal hyperplasias (AIDH), and ductal carcinoma in situ (DCIS) of the breast
SÜHEYLA EKEMEN