Geri Dön

Köpeklerde iki farklı konsantrasyondaki bupivacaine ve ropivacaine ile oluşturulan spinal anestezinin klinik, bazı hemodinamik ve histopatolojik etkilerinin karşılaştırılması

Clinical, some hemodynamic, histopathological comparison of spinal anesthesia on dogs in two differrent concentration of bupivacaine and ropivacaine

  1. Tez No: 203483
  2. Yazar: SADIK YAYLA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ENGİN KILIÇ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Veteriner Hekimliği, Veterinary Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kafkas Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Cerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 101

Özet

Bu çalışmada spinal anestezide son yıllarda sıklıkla kullanılan izobarik ve hiperbarik bupivacaine ile değişik konsantrasyonlardaki ropivacaine'nin lokal ve sistemik yan etkilerinin klinik, histopatolojik ve hemodinamik olarak değerlendirilmesi amaçlandı.Çalışmanın materyalini farklı cinsiyet, yaş ve vücut ağırlığına sahip sağlıklı 23 adet sokak köpeği ve spinal anestezi oluşturmak amacıyla bupivacaine hidroklorür içeren Marcaine® %0.5 (Astra Zenaca) ve Marcaine® Spinal Heavy %0.5 (Astra Zenaca) ile ropivacaine hidroklorid içeren Naropin® 7,5mg/ml (Astra Zenaca) oluşturdu.Çalışmada kullanılan 23 sokak köpeği bir haftalık süre ile karantinada tutularak, klinik muayeneleri yapılıp sağlıklı oldukları anlaşıldıktan sonra her bir çalışma grubunda 5, kontrol grubunda ise 3 köpek yer alacak şekilde dağılım gösteren Aa, Ab, Ba, Bb ve C olmak üzere 5 ayrı gruba ayrıldılar.Spinal enjeksiyon için lumbo-sakral aralık tercih edildiğinden operasyon masasına eğim verilerek hayvanın ön tarafı yukarıda olacak şekilde lateral pozisyonda yatırılıp lumbo-sakral bölgenin tıraş ve dezenfeksiyonu yapıldıktan sonra deriden spinal aralığa kadar olan bölgenin lokal infiltrasyon anestezisi bir miktar lidokain ile sağlandı ve bu aralıktan uygun çapta ve uzunlukta bir spinal iğne ile girilerek enjeksiyon gerçek-leştirildi.Tüm gruplarda arteriyal kan basıncı, nabız ve solunum değerlerine bakılarak anestezik maddenin sistemik etkileri araştırıldı. Aynı zamanda anestezi süresini ve kalitesini belirlemek amacıyla zaman zaman iğne pükürleri uygulandı.Hayvanlar, birer haftalık hospitalizasyondan sonra ötenazi edilip her bir hayvanın enjeksiyon uygulanan bölgedeki spinal kordu diseksiyonla çıkarıldı ve % 10'luk formalinde fikse edilerek % 10'luk formik asitle dekal-sifikasyona tabi tutularak elde edilen bloklar bir mikrotomda 5 mikron kalınlığında kesildikten sonra örnekler hematoksin ve eosinle boyanarak ışık mikroskobunda incelendi.Bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre masaya verilen eğim ile subarachnoid boşlukta lokal anestezik ajanın kraniale olan ilerleyişin önüne geçilebildiği, oluşturulan spinal anestezinin solunum sistemi ile ilgili yan etkilerinin son derece az olduğu, hiperbarik solusyonların izobarik solusyonlara göre daha kısa sürede anestezi başlangıçı sağladığı ve anestezi süresinin de daha kısa sürdüğü, spinal anestezi sırasında gelişen bradikardinin barisiteden ziyade ilaçtan kaynaklandığı ve anestezi süresi ile ilişkili olduğu, yan etki olarak ürinasyon şekillenebileceği, nabız değerlerinin yanı sıra sistolik ve diastolik kan basınçlarında belirgin derecede bir düşüş şekillenebileceği, histopatolojik değişiklerin BOS ile direk temasta olan posterior kök, beyaz madde ve posterior gray horn'da oluşabileceği kanısına varılmıştır.Spinal anestezi oluşturmak için bupivacainin yaygın olarak kullanılmasına karşın özellikle bilinen kardiyotoksik etkisinden dolayı son yıllarda alternatif olarak ropivacaine doğru bir yöneliş olmaktadır. Bu çalışmada yan etkiler bakımından ropivacaine ile bupivacaine arasında önemli bir fark saptanmamıştır. Anestezi süresi ve derinliği bakımdan ise bupivacaine, ropivacaine göre oldukça üstün bir anestezi sağlandığı ortaya konmuştur.Sonuç olarak, gerek bupivacaine ve gerekse ropivacainin izo ve hiperbarik solüsyonlarının kullanılarak lokal ve sistemik yan etkilerinin klinik, hemodinamik ve histopatolojik açıdan değerlendirildiği bu çalışmaya göre her iki ilacın birbirine üstünlük sağladığı söylenemez, ancak bunlardan hangisinin kullanılcağı operasyonun tahmin edilen süresine göre hekimin tercihine bırakılabileceği kanısına varılmıştır.

Özet (Çeviri)

The aim of this study was to evaluate the side effects of local and systemic clinical, histopathological and hemodynamics by use of isobaric and hyperbaric bupivacaine in different concentrations during spinal anesthesia which has been a common use within the past few years.The materials of the study was 23 street dogs in different gender, age and weight in good health and Marcaine® %0.5 (Astra Zenaca), Marcaine® Spinal Heavy %0.5 (Astra Zenaca) and Naropin® 7,5mg/ml (Astra Zenaca) which contains ropivacaine hydrochloride.The 23 street dogs have been held in quarantine period of one week wherein clinical inspections have taken place on health conditions and were separated in working groups of five and control groups of 3, forming Aa, Ab, Ba, Bb, and C groups in distribution.Since lumbosacral aperture has been preferred for spinal anesthesia, an elevation has been given to the operation table and the animal has been placed with front being uplifted in lateral position and the lumbosacral area has been shaved and disinfected and the local infiltration anesthesia has been applied by use of some lidokain from the skin to the spinal aperture and injection has been applied through this aperture by means of an appropriate spinal needle.The effects of the systemic material were observed through blood pressure, pulse and respiration values. In order to determine the period and the quality of the anesthesia frequent needle pricking have been applied.The subjects were ended with euthanasia after a week of hospitalization in order to determine the difference in their physical and behavioral conditions pre and post spinal anesthesia implementation. The spinal cord of each subject where the injection has been implemented has been removed by dissection, fixated by 10% of formalin, decalcificated by 10% of formic acid and the derived blocks cut in the size of 5 microns on microtome and the samples being inspected under electron microscope following staining by eosin.As the results of this study it has been determined that, the cranial progress of local anesthetic agent within the subarachnoid cavity can be avoided by giving an elevation to the operation table, the side effects of the spinal anesthesia related to the respiration system being relatively minor, the period of anesthesia is relatively short and the impact being fast in hyperbaric solutions when compared with isobaric solutions, the bradycardia is sourcing from the medicine and the period of spinal anesthesia mainly instead of barisity and urination may occur during spinal anesthesia, distinct drops in blood systolic and diastolic pressures as well as the pulse may be observed, histopathologic differences may take place in posterior root which is in direct contact with BOS and white matter and posterior gray horn.There is a tendency in use of ropivacaine instead of bupivacain due to its cardiotoxic side effects within last few years during spinal anesthesia. There was no significant difference between ropivacaine and bupivacain in side effects during this study. It has been observed that bupivacaine when compared to ropivacaine has long effects and is deeper in anesthesia.As a result of this study which has taken place in order to determine and evaluate the use of iso and hyperbaric solutions bupivicaine and ropivicaine and their clinical, hemodynamic and histopathologic side effects it is hard to say which one is more effective and the choice has to be determined by the physician taking the operation period in estimation

Benzer Tezler

  1. Köpeklerde izole edilen safen vende alfa-adrenerjik reseptör agonist ve antagonistleri arasındaki etkileşme

    Interaction between alpha-adrenergic receptor agonists and antagonists in canine isolated saphenous vein

    HÜLAGÜ BARIŞKANER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Eczacılık ve FarmakolojiSelçuk Üniversitesi

    Farmakoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NECDET DOĞAN

  2. Leishmaniasis'in farklı evrelerindeki köpeklerde fibroblast büyüme faktörü-23 ve alfa-klotho konsantrasyonları ile ilişkili parametrelerin değerlendirilmesi

    Evaluation of fibroblast growth factor-23 and alpha-klotho concentrations and related parameters in dogs with different stages of leishmaniasis

    GAMZE GÜLTEKİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    BiyokimyaAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Biyokimya (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR ALKIM ULUTAŞ

  3. Köpeklerde kan potasyum konsantrasyonunun ölçümünde bir el analizatörünün kullanılabilirliği

    Usefulness of a hand-held analyzer for measurement of blood potassium concentration in dogs

    EMİN GÖNÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Veteriner HekimliğiAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    İç Hastalıkları (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN VOYVODA

  4. Anemili köpeklerde plazma laktat konsantrasyonunun incelenmesi

    Investigation of plasma lactate concentration in different dogs

    GİZEM BATTAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Veteriner HekimliğiAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    İç Hastalıkları (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT ULUTAŞ

  5. Anemili köpeklerde oksidatif stres ve donörlere vitamin E + selenyum uygulamasının saklanan tam kanın kalitesi üzerine etkileri

    Oxidative stress in dogs with anemia and effects of vitamin E + selenium application to donors on quality of stored whole blood

    MEHMET GÜLTEKİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    BiyokimyaAdnan Menderes Üniversitesi

    İç Hastalıkları (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN VOYVODA