Geri Dön

An analysis of foucault's ?introduction to Kant's anthropology?

Foucault'nun 'Kant'ın anthropolojisine giriş'inin bir analizi

  1. Tez No: 249137
  2. Yazar: TOLGA KOBAŞ
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. AYHAN AKMAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Siyasal Bilimler, Philosophy, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Sabancı Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
  12. Bilim Dalı: Siyaset ve Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 103

Özet

Michel Foucault'nun felsefi bağlarını açıkça ortaya koyduğu Nietzsche, Marx ya da Heidegger gibi düşünürlerle olan ilişkisi, çok da aksi yönde bir iddia ortaya atılmadan, çokça üzerinde yazılan, düşünülen konular olmuştur. Ama özellikle 1978 yılında yayınladığı ?Qu'est-ce que la critique?? yazısı ile kendisini Kantçı felsefenin varisi olarak göstermesi, başta Habermas olmak üzere birçok düşünürün tepkisini çekmiş, bu bildirge içten ve tutarlı bulunmamış ve Foucault'nun normatif temeller sağlayamadığı felsefesini Kantçı geleneğe sonradan neredeyse absürd bir şekilde bağlayarak eleştirilerden kendisini kurtarmaya çalıştığı iddia edilmiştir. Bu Kant'a geri dönüşün Foucault'nun temel felsefi görüşlerine tamamen ters düştüğü savunulmuştur.Ama yakın zamanda gün ışığına çıkan Foucault'nun Kant'ın Anthropology from a Pragmatic Point of View adlı eserine bir giriş olarak yazdığı ikinci doktora tezi bize üstte sunulan ve Foucault ve Kant arasında ortaya konulabilecek tutarlı bir ilişkiyi doğrudan reddeden görüşü reddetmeye olanak sağlıyor. 1961 yılında, yani Kant'ı felsefeyi antropolojik bir uykuya mahkum etmekle suçladığı The Order of Things adlı eserinden yaklaşık 5 sene önce, Foucault bu ikinci doktora tezinde Kant ile olan felsefi ilişkisinin doğasını çok daha açık bir şekilde ortaya koyuyor. Hatta bu çalışma bize Foucault'nun kendi erken dönem felsefesinin yoğun bir şekilde Kant'tan etkilenerek şekillendirdiğini gösteriyor, ve bu iki düşünür arasındaki herhangi bir felsefi bağı daha en baştan silip atan düşünürlerin aksine, Foucault'nun düşüncesinin Kantçı geleneğin temelde bir devamı olduğunu, ve Foucault'nun Kant'ın düşüncesinde 1961 gibi erken bir zamanda gördüğü problemlerden kaçınmak için en azından kendi erken dönem felsefesini bu şekilde şekillendirdiğini bizlere gösteriyor.

Özet (Çeviri)

Michel Foucault's relationship to several philosophers -whom Foucault himself declared openly his philosophical allegiances, such as Nietzsche, Marx or Heidegger- has been widely and repeatedly analyzed without much discord. His self proclaimed Kantianism on the other hand, starting particularly after his essay entitled ?Qu?est-ce que la critique?? published in 1978, -in which Foucault provides his own interpretation of Kant's essay entitled ?What is Enlightenment??-, had been subjected to fierce criticisms. Primarily after Habermas' accusations Foucault's late return to Kant was mainly considered as an apologetic move, an inconsistent proclamation that does not fit well with the rest of his philosophical oeuvre; a sort of criticism which insists that this supposedly penitent move is an indication of Foucault finally realizing the dangers of ignoring to provide a normative background to his critical philosophy.With the new evidence provided by the recent publication of Foucault?s complementary doctoral thesis (1961) on Kant?s Anthropology from a Pragmatic Point of View, this work defends the opposite thesis and puts forward that Foucault?s relationship to Kant is much more intricate than previously thought. His Commentary on Kant?s Anthropology provides enough evidence suggesting that his first encounters with (and immanent criticism of) Kantian philosophy more or less defines the path Foucault?s own critical thought will follow. This work argues that Foucauldian critical project is a continuation of Kant?s critical enterprise, while transforming it, in order to leave as little room possible for the transcendental. Therefore, at least during his archaeological period Foucauldian philosophy can be thought of as a sincere struggle with Kant and the philosophical link between these two philosophers should not be discarded hastily

Benzer Tezler

  1. The relationship between the first world war and postwar literature: The study of form and content in the great gatsby, Tender is the Night by F. Scott Fitzgerald and a Farewell to Arms, the Sun Also Rises by Ernest Hemingway

    Birinci Dünya savaşı ve savaş sonrası edebiyat arasındaki ilişki: F. Scott Fitzgerald'ın the Great Gatsby ve Tender is the Night adlı romanları ile Ernest Hemingway'in a Farewell to Arms ve the Sun Also Rises adlı romanlarının biçim ve içerik açısınd

    ESİN KORKUT

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2006

    Amerikan Kültürü ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BELGİN ELBİR

  2. Michel Foucault'nun yönetimsellik serüveni

    Michel Foucault's adventure of governmentality

    ÖZGE YALTA YANDAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Siyasal BilimlerAnkara Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü

    PROF. DR. AYKUT ÇELEBİ

  3. Filmler üzerine felsefi bir söylem analizi

    A philosophical discourse analysis on movies

    DİLEK ULUTÜRK ÖZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Eğitim ve ÖğretimGazi Üniversitesi

    Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ALİ DOMBAYCI

  4. Berlin Duvarı'nın yıkılışından yeni duvarların inşasına: Realist perspektiften İsrail-Filistin ve Türkiye-Suriye duvarlarının analizi

    From the fall of the Berlin Wall to the construction of new walls: The analysis of the Israeli-Palestinian and Turkish-Syrian walls from realist perspective

    HAKAN ÜNAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Uluslararası İlişkilerNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TAYLAN ÖZGÜR KAYA

  5. The third space, the desert and a new genesis: Bodies, hallucinatory spaces and hum/animals in Angela Carter's and Edward Abbey's fiction

    Angela Carter ve Edward Abbey'nin eserlerinde üçünçü alan, çöl ve yeniden varoluş: Bedenler, halüsinasyon yaratan mekanlar ve hayvan/insanlar

    DİLEK ÇALIŞKAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GILLIAN MARY ELIZABETH ALBAN