Hindistan: Güney Asya'nın güncel jeo-politiği bağlamında uluslararası politikada mevcut ve muhtemel yeri
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 257518
- Danışmanlar: PROF. DR. OSMAN METİN ÖZTÜRK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2009
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bölümü
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 317
Özet
SSCB'nin dağılması sonrasında diğer küresel güçler için nüfuz edilebilir hale gelen Orta Asya, gerek konumunun önemi gerekse doğal kaynakları nedeniyle kısa süre içinde uluslararası politikanın en sıcak bölgelerinden birisi haline gelmiştir. Bu durum, göreli konumu nedeniyle, Orta Asya'yı kontrol etmek, Orta Asya'ya ulaşmak ve Orta Asya'dan deniz çıkmak açısından Güney Asya'nın önemini arttırmıştır. Güney Asya'nın önemini arttıran diğer bir husus da, kontrol edebilmek açısından çok uygun bir konumda olduğu Hint Okyanusu'nun, dünya ticareti ve enerji kaynaklarının nakli açısından her geçen gün daha önemli hale gelmesi olmuştur. Bu gelişmeler özellikle Güney Asya'nın büyük ülkesi Hindistan için önemlidir. İlave olarak, Hindistan gibi büyük bir ülkeyi yanına çekebilen bir gücün Asya politikalarında büyük avantaj kazanacak olması, bu ülkenin uluslararası platformda çok daha önemli bir hale gelmesi sonucunu doğurmuştur.Küresel bir güç olmak, Hindistan halkına, ulusal liderleri Nehru tarafından işaret edilmiş olan bir hedeftir. Hindistan'ın Soğuk Savaş sonrasında, özellikle ekonomik açıdan yakalamış olduğu ivme, ülkede bu hedefi yakalama yönündeki ümitleri arttırmış bulunmaktadır. Ancak Hindistan'ın, mevcut şartlar altında böyle bir hedefe ulaşmak için ümitlenmekle, sahip olduğu imkan ve yeteneklerini abarttığı düşünülmektedir.Küresel bir güç olabilmek için,- Geniş bir toprak varlığı ile nitelik ve nicelik açısından büyük bir nüfus gücüne sahip olmak,- Dış politikada özgün, akılcı, aktif ve müdahaleci olmak,- Ülke içinde istikrarlı bir yönetimi, ortak bir kimlik algılamasını ve genel bir toplumsal mutabakatı sağlamış olmak,- Kesintisiz bir gıda, enerji ve hammadde tedarikini sürdürebilecek, masraflı politikaları, askeri operasyonları, ülke içindeki koşulları zorlamadan yürütebilecek çok güçlü bir ekonomiye; teknolojik bilgi birikimi ve büyük üretim kapasitesi olan güçlü bir endüstriye sahip olmak; uluslararası finans hareketlerinin ve uluslararası ticaretin yönlendirilmesinde söz sahibi olmak; ekonomik ilişkileri bir politika aracı olarak etkin bir şekilde kullanabilmek,- Ülkeden uzaktaki bir bölgede uzun süreli ve geniş kapsamlı bir askeri harekatı gerçekleştirebilecek nitelik ve nicelikte bir silahlı kuvvet yapısına, bunu destekleyebilecek bir savunma endüstrisine ve özellikle de gelişmiş bir nükleer silah kapasitesine sahip olmak.- Kültürel kazanımlarını uluslararası ilişkilerde yumuşak güç uygulamaları şeklinde ortaya koyarak küresel anlamda bir nüfuz aracı olarak kullanabilmek gerekmektedir.Hindistan'ın küresel güç olma potansiyeline sahip olup olmadığı konusunda bir yargıya varmak için, sayılan bu ölçütlerin Hindistan'da var olup olmadığının birer birer ele alınıp incelenmesi gerekmektedir.Güney Asya Bölgesi'nin başat gücü olan Hindistan, nüfusu, toprak genişliği ve doğal kaynakları itibarıyla diğer bölge ülkeleriyle karşılaştırılamayacak kadar büyük bir ülkedir. Hindistan bölge ülkeleriyle olan ilişkilerini de bu büyük fark paralelinde geliştirmiş olup halen Güney Asya'da bir ?Bölgesel Güç? konumundadır. Diğer yandan dünya ölçeğinde dahi çok büyük olan milli güç potansiyelinden küresel politikalarını desteklemekte yeterince yararlanamayan Hindistan'ın, bu açığını başarılı dış politikaları ve diplomasi becerileri ile kısmen kapatabildiği görülmektedir.Hindistan birçok dil ve dinin mevcut olduğu çok kültürlü bir ülkedir. İnsanları aşılamaz sınırlarla birbirinden ayıran Kast Sistemi hariç tutulursa ülkede demokrasi bütün kurumlarıyla yerleşmiş bulunmaktadır. Nüfus, coğrafya ve doğal kaynaklardan ileri gelen olağanüstü potansiyeline rağmen nüfusun yarıdan fazlasının, fakirlik sınırının altında yaşayan, ekonomiye katkısı çok sınırlı, sosyal hizmetler ve altyapı yatırımlarından yeterli payı alamayan bir kitleden oluşması ve ilave olarak ekonominin boğazını sıkan enerji sorunu, ülkenin milli gücünü olumsuz olarak etkilemektedir.Hindistan ekonomisi yıllık ortalama yüzde 7 oranında büyümektedir. Ancak bu büyümeye rağmen dünya ticaretinin halen sadece yüzde 1,5'unu gerçekleştirebilmektedir. Tüm ülkeler arasında, GSMH esasına göre yapılan sıralamada, satın alma gücü parite şartları esasıyla 4., nominal bazda ise 12. olan Hindistan, kişi başına milli gelirde ise ilk yüze dahi girememektedir. Ülkede, ekonominin gelişmesinden yaşam standartlarını yükseltme adına pay alabilen kesim nüfusun çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır.Hindistan'ın savunma alanındaki durumuna bakıldığında da benzer şartların mevcut olduğu görülmektedir. Hindistan Silahlı Kuvvetleri personel sayısı itibarıyla dünyanın üçüncü büyük ordusudur. Ancak bu büyük ordunun ülkesine sağladığı askeri gücün, personel sayısına göre yapılan sıralamadaki yeri ile orantılı olmadığı görülmektedir.Hindistan'ın bölgesindeki küçük komşularıyla ilişkileri, onlar hegemonyasını sorgulamaya kalkışmadıkça veya rakip olarak gördüğü ÇHC ile yakınlaşmadıkça iyi olmuştur. Ülkenin bölgedeki esas sorunları Pakistan ve esasen bir Güneydoğu Asya ülkesi olan ÇHC'den kaynaklanmakta olup geçmişte her iki komşusuyla da savaşmıştır.Hindistan'ın ABD ile ilişkileri, bu ülkenin Pakistan ile yakınlaştığı dönemler haricinde hep iyi olmuştur. Günümüzde ise tarihinin en iyi seviyesinde olduğu söylenebilecektir. İki ülke Nükleer İşbirliği Anlaşması'nı da kapsayan bir stratejik ortaklık ilişkisi içindedirler. SSCB/RF - Hindistan ilişkilerinin ise hemen her devirde iyi olduğu söylenebilecektir. Hindistan AB, Ortadoğu Ülkeleri, Orta Asya Ülkeleri, Afrika ve Güney Amerika Ülkeleri ile de iyi ilişkilere sahip olup bu ülkelerin tamamıyla ekonomik ilişkilerini ve karşılıklı ticaretini arttırmaya çalışmaktadır. Özellikle, dış yatırımlar için elverişli, enerji kaynakları zengin ve pazar olma potansiyeli gösteren ülkelerle yakınlaşmak için yoğun gayret sarf etmektedir.Hindistan, BM organizasyonu içerisinde oldukça aktif bir durumdadır. Organizasyon içinde Bağlantısızlar, Güney Ülkeleri gibi grupların desteğine sahip olan Hindistan BM Güvenlik Konseyi'nde, veto hakkına sahip bir daimi üye olmak için yoğun kulis faaliyetleri içindedir. Bu konumu hak ettiğini göstermek için de BM organizasyonu içinde gerek barışı koruma operasyonlarına, gerekse her türlü ihtisas kuruluşları ve komisyonların çalışmalarına yoğun bir şekilde katılmaktadır. Ayrıca bölgesel veya küresel, tüm siyasi ve ekonomik gruplaşmaların içerisinde yer almak, dahası kendisi de bu tür kurumlar oluşturarak kurum içinde lider pozisyonu almak için çaba göstermektedir.Kendisini Hint Okyanusu üzerinde özel haklara sahip olarak gören Hindistan son yıllarda bu deniz ile ilgili konulara olan ilgisini son derecede arttırmıştır. Hindistan hem ticari hem de askeri manada denizcilik olanak ve yeteneklerini arttırmak için çaba göstermektedir. Ülkenin kısa vadedeki amacı Aden'den Malakka Geçidi'ne kadar olan bölgedeki ulaşım yolları üzerinde etkin bir kontrol sağlayabilmektir.Hindistan dış politikada akılcı, özgün ve oldukça başarılıdır. Sistemli ve planlı çalışan dış politika kurumlarına ve yetişmiş diplomatlara sahip olup bu bağlamda, gelecekte dünyada daha önemli bir konuma gelme açısından hazırlıklı olduğu değerlendirilmektedir. Hindistan halen birçok ülke tarafından bölgesinde barış ve istikrarın garantörü olarak görülmekte, bu yaklaşımlar paralelinde dünyada siyasi açıdan etkili ve saygın bir konuma sahip bulunmaktadır. Ancak yine de, birincisi kendisine güvenini geliştirmek, ikincisi ise bölgesinde artmakta olan ÇHC nüfuzunu dizginleyebilmek şeklinde iki önemli ihtiyaç içerisindedir. Hindistan dış politika çevrelerinin Asya politikalarında gelecekte de ABD'ne yakın duracakları, ancak RF ile olan iyi ilişkilerinin bundan etkilenmeden sürmesi için gerekli politik manevraları da ihmal etmeyecekleri, diğer taraftan ÇHC ile ilişkilerinde uygulamaya çalıştıkları daha yakın diyalog ve daha fazla ekonomik ilişkiler kurma politikasına devam edecekleri değerlendirilmektedir.Ülkenin hem dünya ekonomisinde söz sahibi olabilecek bir konuma ulaşması hem de büyük rakibi ÇHC ile arayı kapatabilmesi için mevcut büyüme hızını daha da arttırması gerekmektedir. Ancak alınan tüm önlemlere rağmen bu artış sağlanamadığı gibi ilerisi için de bu konuda fazla bir ümit beslenmesi mümkün görülmemektedir. Dış ticaret açığı büyümekte, enerji sorununa kısa vadede bir çözüm bulunabilmesi beklenmemekte, enflasyon giderek artmaktadır. Sanayi sektörü genelde teknoloji transferlerine dayanmakta, sanayi ürünleri açısından pazarlama sorunları da halen sürmektedir.İç güvenlik sorunları azalmak bir yana gün geçtikçe artmaktadır. Silahlı Kuvvetler'in bölgesel ve küresel amaçlara hizmet edebilecek seviyeye gelmesi için hem zamana hem de büyük kaynağa ihtiyaç olup mevcut ekonomik büyüme hızının hem yatırımları hem de savunma masraflarını karşılaması oldukça zor görünmektedir. Üstelik savunma sanayiini geliştirme çabalarına rağmen askeri tedarik faaliyetleri halen büyük oranda dış alımlara dayanmaktadır. Hindistan, amaçladığı nitelik ve nicelikte bir donanmaya sahip olabilse dahi Hint Okyanusu'ndaki ulaşım yollarını kullanmakta olan diğer güçlerin, çıkarlarını korumak adına bu bölgede yapacakları faaliyetleri gelecekte de sineye çekmek zorunda kalacaktır.Hindistan'ın mevcut şartlar altında, ÇHC'nin Güney Asya'daki nüfuz artışını engellemenin bir çaresini bulmak kaydıyla, görünür gelecekte de ?Bölgesel Güç? statüsünü sürdüreceği; küresel bir güç olma hayallerine rağmen, halen kalkınma ve sanayileşme sürecinde olan ülkede, bu amacın kısa ve orta vadede gerçekleştirebileceğine işaret edebilecek verilerin henüz mevcut bulunmadığı değerlendirilmektedir.
Özet (Çeviri)
Because of both the importance of its location and its natural resources, Central Asia which has become to be penetrated for the other global powers has been one of the most focal regions of the international politics shortly. This has increased the importance of South Asia as well to access and control the Central Asia or reach to the sea from there owing to its relative location. The other reason which increases the importance of South Asia a is that it has a convenient position to control the Indian Ocean which has busier sea lines of communications (SLOCs) with the world trade and the transportation of energy sources day by day. These developments have been important especially for India, the largest country of South Asia. It has attached additional importance to India in the international ambience that the power which can accompany a large country such that can have a great advantage.Being a global power is a target which had been pointed to the Indians by Nehru, their national leader. Especially the economic trend which India could held after Cold War has increased the expectations to reach the mentioned aim. Whereas, India has been exaggerated its capacities and abilities to expect to reach the target under current circumstances.A country must have the following criteria to ascend to position of global power:- A vast territory and a great population in quantity and quality.- A genuine, pragmatic, active and intervening foreign policy.- A stable domestic governance, a common perception of identity and a social accord.- A powerful economy which can back up continuous supply of food, energy and raw material; can execute the long lasting and costly policies and military operations without a disruption for domestic conditions; a developed industry with great know-how and production capacity; an influence on international financial activities and international trade; a capacity to make use the economical relations as a tool for international policy.- An armed forces which can achieve remote, long lasting and wide range operations; a national defense industry to support this armed forces and especially a wide spectrum of nuclear weapons.- A soft power which is derived from cultural entities to be able to use in international politicsIt must be scrutinized one by one to understand whether India has these criteria or not to judge whether it has the potential to be named as global power.India which is dominant power in the South Asia with its population, land mass and natural resources is a larger country which is not comparable with the others in the region. India has developed its relations with the other regional countries in parallel to that great difference and it is already in the position of a ?Regional Hegemon? in South Asia. On the other hand, it is seen that India which can not take advantage of its enormous national power potential to support its global policies can partially cover this gap with its successful foreign policies and diplomacy skills.India is a multi-cultural country with many languages and religions. Excluding the Caste system which discriminates the people with impassable boundaries, the democracy has settled with its all institutions in the country. Despite the huge potential stemmed from the population, geography and natural sources, the population which more than the half are living under the poverty level, with a limited contribution to the national economy, without having a sufficient share from the social services and infrastructural investments, and additionally the energy trouble which squeezes the throat of economy effects the national power of the country negatively.The Indian economy develops with the rate of 7 percent yearly. However the nation can barely realize 1,5 percent of the world trade. The country?s rate of per capita yearly income is not included by top hundred countries in the world order while its GDP in the 4th order as per parity of purchase power and in the 12th order as per nominal basis. The group which can take a share from the development of economy to raise its life standards is a small proportion of the country?s population.The similar circumstances can be seen when taking a look at to the defense area in India. The power which the Indian Armed Forces provide for its country is not in proportion with its personnel number which is 3rd in the world order.India?s have had good relations with its small neighbors unless they have attempted to question its hegemony or have got closer to the PRC which it perceives a rival. The main problems of the country have stemmed from Pakistan and PRC and it fought with both of them in the past.India?s relations with USA has always good except the periods which USA has got closer to Pakistan. It can be told that the USA - India relations nowadays, are in the best level which has ever been seen in its history. The two countries are in a strategic partnership relation which includes the Nuclear Cooperation Agreement. That the relation between USSR/RF and India has always in good level can be told. India has good relations with EU, Middle East Countries, Central Asian Countries, African and South American Nations as well and it tries to improve its economic relations and bilateral trade with all of them. India has made dense efforts to get closer to the countries which especially are suitable for foreign investments, have rich sources and have a potential to be a market.India acts actively in UN organization. Supported by the groups such as Non-Aligned Countries, Southern Hemisphere Countries, India lobbies densely to be a member of UN Security Council which is qualified for veto. To show that it deserves to be named to a position like that, India widely contributes to UN Peace Keeping Operations and the studies of almost all sorts of specialization institutions and commissions in the UN Organization. Additionally, India tries to have a chair in all regional and global economic groups, furthermore it tries to establish such kind of organizations and to occupy the leader?s chair within them.Assuming that it has special rights over the Indian Ocean for itself, India has highly increased its concern to the subjects dealing with that sea. India tries to enhance its possibilities and capabilities at sea in both merchant fleet and navy domain. The aim of the country in short term is maintaining an efficient control over the SLOCs in the zone from Aden to Malacca Strait.India is quite rationalist, original and successful in foreign policy. India is being supposed that it is well-prepared to be in more important position in the world so that it has grown up diplomats and foreign policy institutions which work planned and systematically. India is seen by many countries as guarantor of the peace and stability in its region and it has a position which is politically effective and esteemed in the world in parallel to this approaches. Yet, it requires two important needs such as the first one is to improve its self-confidence and the second one is to curb the influence of the PRC which has been increasing in India?s region. It is assessed that the Indian foreign policy circles will attend close by USA in their Asian policies in the future as well, yet they will never neglect the political manoeuvres which prevent its effects on their good relations with RF and they will continue their policy of more dialog and more economic relations which they have implemented to the PRC so far.India has to increase the rate of economic growth both to reach more efficient position in world economics and to decrease the difference with its great rival PRC. However, despite the all measures taken, neither such an increase can be achieved nor having a good hope is possible for the future. The foreign trade gap grows, to find a solution for energy shortage can not be expected in the short term, inflation rate gradually increases. Industrial field usually depends on know-how, the troubles on marketing of industrial products already continues.The problems on interior security issues do not decrease, but increase. The Armed Forces need both longer time and larger financial sources to reach to a level to serve regional and global aims but affording both investments and defense expenditures by current economic growth rate is being seen quite difficult. Furthermore, despite the great efforts to develop the defense industry, military procurement activities mostly based on foreign purchases. India will have to consent even in the future to the activities which will be done by the foreign powers to save their interest in the Indian Ocean even if it has a navy which is being aimed as quality and quantity.It seems under current circumstances that providing to find a remedy to curb increasing PRC?s influence in South Asia, India will continue its regional power status in the future as well and that despite its dreams to be a global power there are not the indications yet which can support those allegations in the developing and industrializing country.
Benzer Tezler
- Geopolitics and factors of instability in Afghan politics
Afgan siyasetinde jeopolitik ve kararsızlık faktörleri
SAJAD ALI SAKANDARI
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Siyasal Bilimlerİstanbul Aydın ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE DENİZ YÜKSEKER TEKİN
- Serological investigation of peste des petits ruminants in lambs in Iraq-Kirkuk region
Irak–Kerkük bölgesinde kuzularda küçük ruminant vebası (pestedes petits ruminants ppr)'ın seroprevalansı
SARWAT KHORSHED RAHEEM
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
Sağlık YönetimiVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiSağlık Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN KOZAT
- Interregional Relations: Perspectives on the Summit of South American-Arab Countries 'New' patterns of engagement
Bölgelerarasi ilişkiler: Güney Amerika - Arap Ülkeleri zirvesindeki 'Yeni' angajman yapısı perspektifleri
MARSHA MARİE HALL
Yüksek Lisans
İngilizce
2015
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiOrtadoğu Araştırmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELİHA BENLİ ALTUNIŞIK
DOÇ. DR. DERYA GÖÇER AKDER
- 21. yüzyılda devletin ekonomide değişen rolü
The changing role of the state in economy in the 21st century
ORHAN CENGİZ
- Current models in higher education governance
Yükseköğretim yönetiminde çağdaş modeller
BAYRAMGELDI HUDAYBERDIYEV
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Eğitim ve Öğretimİstanbul Medeniyet ÜniversitesiEğitim Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İBRAHİM HAKAN KARATAŞ