Geri Dön

Yenidoğan bebeklerde anogenital mesafe ölçümü ve etkileyen faktörler

Measurements of anogenital distance in newborn period and influencing factors

  1. Tez No: 260418
  2. Yazar: BELKIZ ALP KONAK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BEHZAT ÖZKAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Anogenital mesafe, Yenidoğan dönemi, Penis uzunluğu boyutları, Klitoris uzunluğu
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

Anogenital mesafe dış genitalyanın maskülizasyonunun sensitif bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu mesafenin artması, yenidoğan döneminde prenatal androjenler dahil olmak üzere birçok faktöre maruziyetin hassas bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Erkek ve kız cinsiyette dış genital yapıda; penis uzunluğu, klitoral uzunluk, anogenital mesafe gibi paremetreler bir toplumdan diğerine ve prenatal bazı faktörlerin (endokrin bozucular) etkisine bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir. Biz de her iki cinste yenidoğan bebeklerde dış genital yapıya ait olarak anogenital mesafe, kızlarda klitoris, erkeklerde penis uzunluklarını ölçerek kendi çalışma grubumuza ait standartları oluşturmayı amaçladık. Çalışmaya 115 erkek, (%53.5) 100 kız (%46.5) olmak üzere toplam 215 term bebek alındı. Kronik sistemik hastalığı olan anneler ve bebekler çalışma kapsamına alınmadı. Çalışma kapsamına alınan erkek çocuklarda anogenital mesafe (mm), gerilmiş penis uzunluğu (cm), kız çocuklarda anogenital mesafe ve klitoris uzunluğu (mm) ölçümleri yapıldı. Erkek bebeklerde anogenital mesafe ölçümü olarak penis ön tabanı ile anüs merkezi (PÖA), penis arka tabanını ile anüs merkezi (PAA) ve skrotum arkası ile anüs merkezi (SA) arasındaki mesafeler verniyer bölüntülü kumpas yardımıyla ölçüldü. Kız bebeklerde anogenital mesafe ölçümü olarak anüs merkezi ile posterior kommisssuranın mukaza başlangıç kısmı (AF), posterior kommissuranın mukaza başlangıç kısmı ile klitoris tabanı (FK) ve anüs merkezi ile klitoris tabanı (AK) arası mesafeler verniyer bölüntülü kumpas yardımıyla ölçüldü. Erkek bebeklerin PÖA mesafe ortalaması 56 ± 10 mm, PAA mesafe ortalaması 44 ± 1.0 mm, SA mesafe ortalamasI 23 ± 0.6 mm ölçüldü. Kız bebeklerin AF mesafe ortalaması 10.3 ± 0.2 mm, AK mesafe ortalaması 30 ± 0.2 mm, FK mesafe ortalaması 21 ± 0.2 mm ölçüldü. Erkek bebeklerde ölçülen penis uzunluğu ortalaması 3.8 ± 0.2 cm, penis çapı ortalaması 1.3 ± 0.3 cm, penis çevresi ortalaması 4.1 ± 0.3 cm ölçüldü. Kız bebeklerde klitoris uzunluğu ortalaması 5 ± 0.1 mm ölçüldü. Kızlar ve erkekler arasında vücut ağırlıkları, boyları, baş çevreleri açısından istatistik olarak anlamlı fark yoktu (p> 0.05). Erkeklerde anogenital mesafe olarak ölçülen PÖA, PAA ve SA arası uzunluklar ile kızlarda anogenital mesafe olarak ölçülen AF, FK, AK arası uzunluklarının bebeklerin boy, vücut ağırlığı ve baş çevresi ile arttığı saptandı. Sonuç olarak bir bireyin genital fenotipinin şekillenmesinde çevresel faktörleri de içine alan çok çeşitli etkenler rol alabilmektedir. Bu nedenle her toplumun her iki cinse ait kendine özgü standartlarını belirlemesi o topluma ait patolojik durumların değerlendirilmesine katkı sağlayacaktır. Bu amaçla elde edilen veriler özellikle prenatal dönemde etkilenmenin postnatal değerlendirilmesinde katkı sağlayacağı kanatindeyiz.

Özet (Çeviri)

Anogenital distances are considered to be a sensitive indicator masculinisation of external genitalia. The increase in this distance, in the neonatal period on many factors, including prenatal exposure to androgens as an indicator of precision is acceptable. In both sexes anogenital distance, penis length and the clitoral length may vary according to the endogenous disturbance and racial differences. The aim of our study; at the anogenital distance in both genders, male penis length and length of the clitoris in girls was to create standards. 215 patients were included in the study of which 115 (53,5 %) were boys and 100 (46,5 %) girls. Mothers and infants with chronic systemic diseases were excluded from the study. In our study, anogenital distance and stretched penile length of boys, and the anogenital distance and the clitoris length of in girls were measured. Three measures of anogenital distance were taken anterior base of penis to anus (AGD1), posterior base of penis to anus (AGD2), and posterior of scrotum to anus (ASD) the distance between the vernier caliper with the aid was measured. In addition, we measured penile width, penile circumference and stretched penile length. Baby girl in the anogenital distance measurement as the anus to fourchette (AF), fourchette to base of the clitoris (FC) and anus to base of the clitoris (AC), the distance between the vernier caliper with the aid was measured. The mean AGD1 for male infants was 56 ± 10 mm, AGD2 was 44 ± 1.0 mm, ASD was 23 ± 0.6 mm. The mean AF of baby girls was 10.3 ± 0.2 mm, AC was 30 ± 0.2 mm and FC was 21 ± 0.2 mm. The mean stretched penile length for term male babies was 3.8± 0.2 cm, the penile width was 1.3 ± 0.3 cm and penile circumference was 4.1 ± 0.3 cm.The mean was clitoris length in baby girls 5 ± 0.1 mm. Between girls and boys in body weight, height, head circumference was no significant difference in terms of statistics (p

Benzer Tezler

  1. Yenidoğanda anne kaynaklı kronik hastalıklar ve çevresel faktörlerin bebekteki anogenital mesafe üzerine etkisi

    The effect of maternal chronic diseases and environmental factors on the anogenital distance in the baby

    ABDULLAH KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DİLEK KAHVECİOĞLU

  2. Yenidoğan bebeklerde trombositopeninin risk faktörlerinin belirlenmesi ve morbidite ve mortalite ile ilişkisinin değerlendirilmesi

    Determination of risk factors of thrombocytopenia among newborns and evaluation of the relationship between thrombocytopenia and morbidity and mortality

    MERT ÇAKIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMustafa Kemal Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. SELDA ARSLAN

  3. Yenidoğan bebeklerde refleksolojinin hiperbilirübinemi üzerine etkisi

    The effect of reflexology on hyperbilirübinemia in newborn infants

    EDA ÇAĞRI OLCAR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MELTEM KÜRTÜNCÜ

  4. Yenidoğan bebeklerde kavrama refleksi dağılımının incelenmesi

    Investigation of grasp reflex distribution in newborns

    MERVE ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    FizyolojiManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Fizyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NECİP KUTLU

  5. Yenidoğan bebeklerde hiperbilirubineminin efferent işitme sistemi üzerine etkisi

    The effect of hyperbilirubinemia on the efferent hearing system in newborn, Baskent University, institute of health sciences

    BELDE ÇULHAOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kulak Burun ve BoğazBaşkent Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELİM SERMED ERBEK