Zarar verici davranışları ve özkıyım girişimi olan psikiyatrik hastaların bağlanma biçemi, mizaç özellikleri, dürtüsellik yönünden karşılaştırılması
The comparison of psychiatric patients who have destructive behaviors and suicide attempts in terms of attachment patterns, temperament characteristics and impulsivity
- Tez No: 271769
- Danışmanlar: DR. MÜNEVVER HACIOĞLU YILDIRIM
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: zarar verme davranışı, özkıyım, bağlanma, mizaç, dürtüsellik, destructive behaviors, suicide, attachment, temperament, impulsivityE-mail address: [email protected]
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 140
Özet
Amaç: Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kendine ve başkasına yönelik zarar verici davranışlar ve özkıyım girişimleri belirgin oranda artmıştır. Bu nedenle bu davranışların tanımlanmasındaki karışıklığın giderilmesi ve etiyolojik açıdan incelenmesi, klinik gidiş ve toplum ruh sağlığının korunması açısından önemlidir. Bu davranışların tek bir kuramla açıklanamayacak kadar karmaşık olması çok sayıda kuram geliştirilmesine neden olmuş ve çok yönlü bir yaklaşımı zorunlu kılmıştır. Bu çalışmada zarar verici davranışları ve/veya özkıyım davranışı olan DSM-IV-TR kriterlerine göre 1. eksen bozukluk tanısıyla yatarak tedavi gören hastalarda, kişiye temel bakım verenle kurulan ilişki sonucu oluşan ve kişilerin duygusal tepkisellikleri ve bu duygular doğrultusunda ne yaptıkları konusunda birbirlerinden farklılaşmasını sağlayan bağlanma biçeminin, genetik ve biyolojik temele dayanan yineleyici duygu, düşünce ve davranış özellikleri olan mizaç özelliklerinin yanı sıra agresyon, dürtüsellik ve öfke düzeylerinin karşılaştırılarak aralarındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışma, kendine ve başkasına yönelik zarar verici davranışları ve/veya özkıyım davranışı olan DSM-IV-TR kriterlerine göre ?1. eksen bozukluk? tanısıyla yatarak tedavi görmekte olan 80 hasta ile yapıldı. Hastalar sosyodemografik veri formu, SCID-I, TEMPS-A, Erişkin Bağlanma Biçemi Ölçeği, İntihar Niyeti Ölçeği, Buss-Durkee Saldırganlık Ölçeği, Sürekli Öfke-Öfke Tarzı Ölçeği (STAS), Barratt Dürtüsellik Ölçeği-11 (BIS-11) ile değerlendirildi.Bulgular: Zarar verici davranış ile birlikte özkıyım davranışında bulunan olguların yaş ortalamaları ve tedaviye başlama yaşı, sadece zarar verici davranışta bulunan olgulardan anlamlı düzeyde düşüktür. Her iki davranışın birlikte olduğu grupta bulunan olguların ilk intihar girişim yaşları düşüktür ve öfke kontrolü daha azdır. Bu grupta alkol kötüye kullanım oranları ve toplam kendine zarar verme davranış sayısı dürtüsellik toplam puan ortalamaları ve plansızlık dürtüselliği puan ortalamaları, intihar niyeti toplam puan ortalamaları ve TEMPS-A sinirli mizaç puan ortalamaları yüksektir. Zarar verici davranışı olanlarda psikotik bozukluk görülme oranı, özkıyım davranışı olanlarda unipolar depresyon oranları yüksektir. Zarar verme davranışı, özkıyım girişimi ve her ikisinin beraber olduğu gruplar arasında bağlanma biçemleri ve agresyon puanları açısından fark tespit edilmemiştir. Olgular bağlanma biçemlerine göre gruplandığında, güvenli bağlanma grubunda depresif, siklotimik, sinirli ve endişeli mizaç puan ortalamaları, agresyon düzeyi, sürekli öfke ve içte tutulan öfke alt ölçeği puan ortalamaları kaçıngan ve kaygılı bağlanma gruplarından anlamlı şekilde düşük olarak tespit edilmiştir. Olgular tanısal olarak gruplandırıldığında, psikotik bozukluk grubunun hastalık süresi daha uzun ve hastaneye yatış sayıları daha fazladır, bağlanma biçemleri benzer oranlardadır, TEMPS-A depresif, siklotimik, hipertimik, sinirli ve endişeli mizaç puan ortalamaları, dürtüsellik, agresyon, öfke ve öfkeyi ifade etme biçimi ve intihar niyeti bakımından fark tespit edilmemiştir.Sonuç: Birinci eksen psikiyatrik bozukluğu olan hastalarda sinirli mizaç özellikleri, yüksek dürtüsellik düzeyi, erken yaşta özkıyım girişimi, alkol kötüye kullanımı düşük; öfke kontrolü ve tekrarlayan kendine zarar verme davranışlarının bulunması zarar verici davranışların ve özkıyım girişiminin birlikte görülmesi için önemli risk faktörleridir. Zarar verme davranışı ve/veya özkıyım girişimi bulunan hasta grupları arasında bağlanma biçemleri açısından fark tespit edilmemiştir. Zarar verici davranışların ve özkıyım girişiminin önlenmesinde çok yönlü değerlendirme ve etkileyecek pek çok unsurun dikkate alınması önemlidir.
Özet (Çeviri)
Aim: In recent years, in our country as well as in the whole world the rate of destructive behaviors towards others or one?s owns self and suicide attempts increase dramatically. Therefore the solution of definitional confusions and etiological examinations of these behaviors seem to be important in terms of clinical prognosis and the protection of social mental health. The complex nature of these behaviors has lead to develop numerous theories and required a multidimensional approach. The aim of this study is to compare and examine the relation between attachment patterns which develop as a result of the relationship with caregiver and differentiate individuals in terms of emotional reactivity and the behaviors in accordance with these emotions; temperament characteristics that can be defined as genetic and biological based repetitious characteristics of emotion, thought and behavior and aggression, impulsivity and anger level of inpatients who diagnosed as Axis-I disorder according to DSM-IV criteria and have destructive behaviors or/and suicide attempts.Procedure: This study was conducted with 80 inpatients who diagnosed as ?as Axis-I disorder? according to DSM-IV criteria and have self and other oriented destructive behavior and/or suicide attempts. The patients were evaluated thought socio-demographic form, SCID-I, TEMPS-A, Adult Attachment Style Questionnaire(AAQ), Barratt Impulsiveness Scale ,The State Trait Anger Scale, Buss-Durkee Agression Scale, Suicid Intent Scale.Results: The mean of age and the age of the beginning of the treatment of the patients who display both destructive behaviors and suicide attempt are significantly lower than the patients who display only destructive behaviors. Besides the lower levels of anger control the age of the first suicide attempts of the group that displays both of these behaviors are younger. The rate of alcohol abuse, total score of self destructive behaviors, the mean of total impulsivity and unplanned impulsivity scores, the mean of total suicide intention scores and the mean of TEMPS-A angry temperament scores are higher in these group. The percentage of coexistence of destructive behaviors with psychotic disorder and suicide attempt with unipolar depression is high. There was not a significant difference between groups which consist of destructive behaviors, suicide attempt or both behavior in terms of attachment patterns and aggression scores. When the participants classified according to their attachment patterns, the secure attached group showed significantly lower mean scores of depressive, cyclothymic, angry and anxious temperament, level of aggression, the mean scores of subscales of permanent anger and repressed anger than the avoidant and anxious attached groups. When the participants were classified according to their diagnosis the psychotic group has showed long duration of illness, higher numbers of hospitalization. The groups were found as similar in terms of attachment patterns and there were no significant difference in terms of mean scores of TEMPS-A depressive, cyclothymic, hyperthymic, angry and anxious temperament, impulsivity, aggression, anger and the style of expression of anger and suicide intention.Conclusions: The angry temperament characteristics, high impulsivity level, suicide attempts at a young age, alcohol abuse, low anger control and repetitious self-destructive behaviors are important risk factors for coexistence of destructive behaviors and suicide attempts in the patients with Axis-I diagnosis. There are not significant difference between patient groups which display destructive or/and suicide attempt in terms of attachment patterns. A multidimentional evaluation and paying atenttion various effective factor seem to be important to prevent the destructive behavioıurs and suicide attempts.
Benzer Tezler
- Kendine zarar verme davranışı ve/veya intihar girişimi olan ergenlerde çocukluk çağı travmaları ve bağlanma stillerinin değerlendirilmesi
Evaluation of childhood trauma and attechment styles in adolescent who have self harm behaviour and/or suicide attempts
GİZEM MÜJDECİOĞLU DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriAkdeniz ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ESİN ÖZATALAY
- Destructive and self-destructive female characters in Gillian Flynn's Gone Girl and Dark Places
Gillian Flynn'in Kayıp Kız ve Karanlık Yerler romanlarındaki yıkıcı ve kendine zarar veren kadın karakterler
SARA HADAOUI
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Eğitim ve Öğretimİstanbul Aydın Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GAMZE SABANCI UZUN
- Şizofreni spektrum bozukluğu olan olgularda kendine zarar verici davranışları yordayan faktörlerin değerlendirilmesi
The evaluation of the predictive factors for non-suicidal self injury in patients with schizophrenia spectrum disorder
ERENGÜL GÜNEY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT ERKIRAN
- Ergenlerde sosyal medya kullanımı, sosyal kaygı ve riskli davranışların incelenmesi
Examining the relationship of social anxiety with social media addiction and risky behaviors in adolescents
BERKAN DUMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
PsikolojiOrdu ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞULE BAŞTEMUR
- Algılanan örgütsel desteğin yenilikçi iş davranışları ve işten ayrılma niyetine etkisi
The effect of perceived organizational support on innovative business behaviors and turnover intention
ARMAĞAN ERCAN