Geri Dön

XIII. yüzyıldan günümüze Eskişehir yöresinde Tatarlar

Tatars in Eskişehir from XIII. century to present

  1. Tez No: 302306
  2. Yazar: CEMİLE ŞAHİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÜÇLER BULDUK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Sosyoloji, Tarih, Uluslararası İlişkiler, Sociology, History, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Genel Türk Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 354

Özet

Kullanıldığı zamana ve mekâna göre değerlendirilmesi gereken Tatar adı, Tatarların menşei meselesi ve Moğol-Tatar ayrımı gibi noktalar, üzerinde çok tartışılan ve ortak görüşe varılamayan önemli konulardan biridir. Türk ve Moğol tarihinin kesiştiği yerlerde mahiyetleri tam olarak bilinemeyen Tatarların ortaya çıkması, Tatar-ların etnik menşeinin ve Türk tarihindeki rollerinin başlı başına bir mesele olarak tartışılmasına neden olmuştur. Türkler ve Moğollar iki farklı kavim olmakla birlikte, tarih boyunca Moğolların en fazla karışıp kaynaştıkları millet Türkler olup, Türk ve Moğol topluluklarının çok uzun yıllar devam eden birliktelikleri sonucunda Moğol kabileleri, XIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, bir İslamlaşma ve Türkleşme sürecine girmişlerdir. Moğol-lar'ın XIII. yüzyıldaki istilaları sırasında Anadolu'ya gelen ve Tatar diye adlandırılan Doğu Türkleri ile tamamen Türkleşmiş olan bu Moğol toplulukları, çoğunlukla Eskişehir bölgesinin de dâhil olduğu Orta Anadolu bölgesine yerleşmeyi tercih etmişlerdir. XIII. yüzyıldan itibaren özellikle Orta Anadolu'da yerleşen, Tatar diye adlandı-rılan ve tamamen Türkleşmiş olan Moğol topluluklarının yerleştikleri yerler arasında bulunan Eskişehir yöresine Tatarların yerleşimi sadece bu dönemle sınırlı kalmamıştır. Geniş ve verimli boş arazilere sahip olması, sahip olduğu ulaşım olanakları nedeniyle, Anadolu Selçuklu Devleti'nin kuruluşundan itibaren, Türkler tarafından ideal bir yerleşim bölgesi olarak seçilen Eskişehir ve çevresi, Osmanlı dönemi de dâhil olmak üzere uzun yıllar boyunca bu özelliğini korumuştur. XVI. yüzyıldan itibaren Kırım ve Kafkasya bölgesinde Rusların güçlenmeye ve etkili olmaya başlaması ile birlikte bu bölgelerden ve Osmanlı Devleti'nin kaybettiği topraklardan Anadolu'ya yönelik olarak yapılan göçlerde de Eskişehir yöresi göçmenlerin yerleştirildiği önemli merkezlerden biri olmuştur. Eskişehir'e yerleştirilen bu göçmenler arasında Tatarlar önemli bir yer tutmaktadır. Eskişehir yöresine yerleştirilen ve ilk dönemlerde çeşitli sıkıntılarla karşılaşan Tatarlar, yabancılık, yokluk ve çaresizlik içerisinde yurt tutmaya çalışmışlar ve genelde yerleştikleri köylerin ilk kurucuları olmuşlardır. Orta Anadolu'nun önemli bir ticaret merkezi olan Eskişehir'de Tatarlar, nüfusun büyük bir yüzdesini oluşturmakta olup Eskişehir, köyleri ve şehir merkezi ile en fazla Tatar muhacirin bulunduğu ilimizdir. Kırım, Kafkasya ve Rumeli'den getirdikleri âdetleri uzun süre devam ettiren Tatarlar, çalışkanlıklarıyla da yaşadıkları çevreye örnek olmuşlardır. Göçler sonucunda Eskişehir'in nüfusu önemli ölçüde arttığı gibi, sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan da büyük bir canlanma yaşanmıştır.

Özet (Çeviri)

The topics like Tatar name, that should be considered in the case of the time and the place in which it is used, the matter of Tatar?s racial origin and difference between of Mongol and Tatar are important subjects mostly argued; but those cannot be reached a consensus. At the intersection points of Turk and Mongol history, the arising of Tatars, of which natures cannot be known accurately, caused Tatars? racial origin and their roles in Turk history to be argued as a problem. Although Turks and Mongols are two different societies, Turks had been the nation with whom Mongols most-widely mixed. At the end of their societies? togetherness, that had continued for many years, since the middle of thirteenth century, Mongol clans began to be Muslim and Turkizied. The Orient Turks, named Tatar, who came to Anatolia during Mongol invasions in thirteenth century and the Mongol societies all of whom had been Turkizied preferred to settle mostly in Central Anatolia including Eskişehir region. Settlement of those societies, named Tatar, and Turkizied Mongols, in Eskişehir region since the thirteenth century had not been limited to this time period only. Because Eskişehir and its area had wide and efficient waste space, it had been chosen by Turks as an ideal residential area since the founding of the state of Anatolian Seljuks. And also Eskişehir kept this character along many years including the period of Ottoman Empire. Since the sixtennth century, because the Russians began to get stronger and be effective in the region of Crimean and Caucasian, there had been emigrations from these regions to Anatolia. Nonetheless, from the area, in where the Ottoman Empire lost its territory, there had been emigrations to Anatolia also. Eskişehir had been one of the important centers during these emigrations. There are many Tatars among those emigrants, who were settled in Eskişehir. Tatars were down in the dumps early. They tried to have a country in the position of foreigness, want and poverty in general, they became the first founders of the areas that they had settled. ın Eskişehir, being an important trade center of central Anatolia, Tatars were the great majority of the population. Eskişehir, with its center and villages, is a city of us in which the most Crimean Tatar lives. Tatars had lived their figures, which they had brought from Crimean and Dobruca for a long time. They also examplified their sorroundings with their assiduity. As a result of emigrations, Eskişehir?s population rised to a large extent and also its social and culturel life awaked greatly.

Benzer Tezler

  1. Uygur harfli Oğuz Kağan destanındaki mecaz ve deyimlerin Kırgız Türkçesindeki durumu

    Metaphor and phraseologies in the epic of Oghuz Khagan and their meaning into Kyrgyz language

    NURAIYM SATYLKANOVA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Türk Dili ve EdebiyatıEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERRUH AĞCA

  2. Tarihi süreçte Isfahân ve Isfahânek seyrinin incelenmesi ve kullanıldığı terkîblerin tespiti

    The comparative analysis of the seyir of the maqam Isfahan and Isfahanek determination of the terkibs using the Isfahan maqam seyir

    YAKUP SELİM ŞENEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    MüzikANKARA MÜZİK VE GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ

    Müzikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRAH HATİPOĞLU

  3. Hacı Bektaş-i Veli'nin düşünce dünyası

    Mindworld of Hacı Bektaş-i Veli

    FAİK ASLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    DinCumhuriyet Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. METİN BOZKUŞ

  4. Selmek makâmının tarihsel seyri ve Refik Fersan'ın Selmek Mevlevî âyîni örneği

    Historical perpective of Selmek Maqams and Refi̇k Fersan's presentation of Selmek Mevlevî âyîni̇ example

    ÇAĞLAR DAĞLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    MüzikGazi Üniversitesi

    Türk Müziği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEHER TETİK IŞIK

  5. 18. yüzyılda yaşayan geleneksel Türk sanat müziği bestecilerinin hicaz makam ailesi yaratmalarında özdeş ve benzeş müzik ifadeleri

    Identical and resembling musical expressions in the hicaz makam family creations of the Turkish traditional art music composers lived in 18th century

    SEZGİN AÇIKGÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    MüzikEge Üniversitesi

    Türk Müziği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SITKI BAHADIR TUTU