Geri Dön

Kadınlarda şiddet öyküsü: 'anket çalışması'

Assessing the violence history in women by a questionnaire method

  1. Tez No: 307855
  2. Yazar: FATMAGÜL ASLAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SEMA DEMİRÇİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Adli Tıp, Forensic Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Adli Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 178

Özet

Aile içi şiddet; eğitim düzeyi, ekonomik ve kültürel düzey ve coğrafi bölge ayrımı gözetmeksizin, tüm dünyada ve her toplumda yaygın şekilde görülmektedir. Bu çalışma, kadınların ve özellikle de gebelik dönemindeki kadınların şiddet öykülerinden yola çıkarak, bunların sosyo-demografik özellikleri, şiddet sıklığı, genel sağlık durumları ve gördükleri şiddettin etkisini ortaya koyacak veri oluşturmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Antalya ilinde Üniversite Hastanesi Kadın Doğum Polikliniğine müracaat eden 17 yaş üstü 1000 gebe kadın oluşturmaktadır. Araştırma, görüşme ve soru kağıdı tekniğine dayalı tanımlayıcı bir çalışmadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan sosyo-demografik özelliklerini içeren soru formu, geçerliliği ve güvenilirliği kanıtlanmış iki farklı psikiyatrik ön test (SCL-90-R ve Genel Sağlık Anketi-12) ve son olarak Şiddet Davranış Ölçeği (The Abusive Behavior Inventory) kullanılmıştır. Veriler Pearson korelasyon analizi, t testi, ki-kare testi, Mann-Whitney U testi, tek ve çok yönlü varyans analizi ile istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Çalışmaya katılan gebelerin yaş ortalaması 28,6±5,6 olup, yaşa göre dağılımın en fazla olduğu grubu %56,2 oran ile 25-34 yaş gebeler oluşturmaktadır. Çalışmamızda, gebelik öncesi dönemde ve gebelik döneminde eş / partner şiddeti ile gebelerin yaşları arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p >0,05). Ancak, hem gebelik öncesi dönemde hem de gebelik döneminde eş / partner şiddeti en fazla, gebelerin çoğunluğunu oluşturan 25-34 yaş grubu gebelerde saptanmıştır. Gebe kadınların uğradıkları şiddet sıklığı kaynaklara oranla daha yüksek bulunmuştur. Gebelik öncesi dönemde eş / partner tarafından uygulanan psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddetin prevalansları sırasıyla; %45,8, %21,7 ve %7 gebelik döneminde %46, %18,6 ve %6,3 olarak saptanmıştır. Çalışmayan gebelerde fiziksel eş / partner şiddeti sıklığı, çalışanlara oranla daha yüksek bulunmuştur. Bulgular; kadının ekonomik güvenceden yoksun olması ve sosyal statüsünü kazanamamış olmasının, eğitim düzeyinden bağımsız olarak, eş / partner fiziksel şiddeti açısından önemli bir risk faktörü olduğunu göstermektedir Evli olan kadınlar, bekarlara göre daha az fiziksel ve cinsel eş / partner şiddetine maruz kalmakta ve gebelik öncesi döneme göre, gebelik döneminde daha az partner fiziksel ve cinsel şiddetine maruz kalmaktadır. Bekar gebelerde, gebelik öncesi dönemde ve gebelik döneminde fiziksel ve cinsel partner şiddeti oranları değişmemektedir. Gebelerin eşlerinin meslekleri incelendiğinde, fiziksel eş / partner şiddeti en sık eş /partneri işçi olan gebelerde, cinsel partner şiddeti en sık eşi / partneri çiftçi ve serbest meslek sahibi olan gebelerde, psikolojik eş / partner şiddeti ise en sık eşi / partneri memur olan gebelerde rastlanmıştır. Gebelik döneminde fiziksel eş / partner şiddeti sıklığı gebelik öncesi döneme oranla; eş / partneri işçi, memur, serbest meslek, doktor, öğretim üyesi v.b. olanlarda (mesleğe göre değişmekle birlikte, %2,7-5,2 oranında) azalmakta; eş / partneri işsiz, çiftçi veya öğrenci olanlarda değişmemektedir. Gebelerin eğitim düzeyleri ile gebelik öncesi dönemde ve gebelik döneminde eş / partner şiddeti arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Ancak eş / partner eğitim düzeyi arttıkça şiddet sıklığının azaldığı belirlenmiştir. Eşin alkol kötü kullanımı ile eş / partner şiddeti arasında doğrudan ilişki olduğu, hatta özellikle fiziksel ve psikolojik eş / partner şiddeti ile daha çok ilişkilendirilebileceği saptanmıştır. Gebeliklerini planlamamış olan gebelerde, bu bulgu ile eş / partner fiziksel ve cinsel şiddeti arasında ilişki olduğu da tespit edilmiştir. Evliliğe karar veriş şekli olarak, tanışıp severek evlendiğini belirtenlerdeki eş / partner şiddeti sıklığı, görücü usulü ve/veya istemeyerek evlenenlerle neredeyse eşit olup, evlilik şeklinin belirleyici olmadığı görülmüştür. Çekirdek aile yapısında, gebenin daha az sıklıkta şiddet öyküsü olduğu, aynı hanede yaşayan başka kişilerin varlığının ise kadınlar açısından şiddeti arttırıcı ayrı bir risk faktörü olduğu anlaşılmaktadır. Çalışmamızda, partner şiddetinin gebelik döneminde azaldığı, gebelik öncesi dönemde şiddet görmüş kadınların gebelikte de şiddete uğraması arasında pozitif bir ilişki olduğu saptanmıştır. Ankete katılan 1000 gebenin %1,2?si ?çocuklarının şiddete maruz kaldığını?, %2,3?ü ?çocuklarının şiddete tanıklık ettiğini? belirtmiştir. Ankete katılan 86 (%8,6) gebenin şiddet öyküsü olup, bunların 20?si (%2,0) fiziksel şiddet öyküsüne sahiptir.Fiziksel şiddet öyküsü olanların neredeyse tamamının çocuklarının, şiddete tanıklık ettiği ve yarıya yakınının çocuklarının da şiddete maruz kaldığı anlaşılmaktadır. Çalışmada elde edilen veriler, aile içi şiddetin toplumumuzun önemli bir problemi olduğunu göstermektedir. Kadınların şiddeti kabullenmesi ve sesini çıkaramaması, hatta kendini suçlu hissetmesi, ekonomik özgürlüğünün olmaması, sosyal desteklerden yoksun olması gibi faktörler kadına yönelik şiddetin gizli kalmasına ve şiddetin kısır döngüye dönüşmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, şiddet mağdurlarının belirlenerek, en hızlı ve kolay şekilde sosyal, tıbbi ve adli yardım almaları sağlanmalıdır. Bu noktada adli makamlara olduğu kadar, tüm sağlık çalışanlarına da önemli görevler düşmektedir. Sağlık çalışanları olguları belirleme konusunda duyarlı olmalı, kadınlar ve çocukların muayenelerinde şiddet öyküsü ve bulguları özel olarak sorgulanmalı, adli rapor işlemleri hızla yürütülmelidir. Mağdur kadınlara yönelik adli işlemler için destek hizmetleri oluşturulmalı, gerek bu hizmetlere, gerek sosyal destek hizmetlerine erişim kolaylığı sağlanmalıdır. Ayrıca kadınların, şiddetle mücadele ve kendilerini korumaları konusunda eğitici, cesaretlendirici ücretsiz sosyal, psikolojik / psikiyatrik destek programlarından yararlanabilmeleri, gereğinde iş ve meslek olanağı sağlanarak bağımsız ve kendilerine yetecek hale gelmeleri sağlanmalıdır.

Özet (Çeviri)

..

Benzer Tezler

  1. A study of polymorphic variants of repairing genes in breast cancer and comparison of patient diets in Iraqi population

    Meme kanserinde onarıcı genlerin polimorfik varyantları ve Irak nüfusunda hasta beslenmelerinin karşılaştırılması üzerine bir çalışma

    HUDA SALİH MEZAAL MEZAAL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    BiyolojiAltınbaş Üniversitesi

    Biyomedikal Bilimler ve Mühendislik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZGE SEÇMELER

  2. Gebelik ve doğum sonrası dönemde depresyon yaygınlığı ve ilişkili faktörler: Bir izlem çalışması

    The prevalance of depression in pregnancy and the postpartum period and releated factors: A follow up study

    TÜLAY SATI KIRKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    PsikiyatriAtatürk Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. NAZAN AYDIN

  3. Samsun ili merkezinde evli kadına yönelik eş şiddeti sıklığı ve etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    EBRU KAYNAR TUNÇEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Halk SağlığıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CİHAD DÜNDAR

  4. Erzurum il merkezi ve çevresinde 15-80 yaş arası huzursuz bacak sendromu prevalans araştırması

    The prevalence of restless leg syndrome in the population of 15-80 years in the province of Erzurum and nearby cities

    MUSTAFA CEYLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    NörolojiAtatürk Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RECEP AYGÜL

  5. Gebelerde aile mutluluk düzeyi ile aile içi şiddet ilişkisinin araştırılması

    The investigation of relation between family happiness level and domestic violence of the pregnants

    GÜLNİHAL GÜVENDİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Aile HekimliğiYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN AVNİ ŞAHİN