Geri Dön

Erişkin konjenital atriyal septal defektli hastaların perkutan transkateter yolla tedavisinin retrospektif kısa dönem takip sonuçları

Percutaneous device closure for secundum-type atrial septal defect: short and intermediate-term results

  1. Tez No: 360283
  2. Yazar: AYSEL MAMMADOVA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. OĞUZ YAVUZGİL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Dahili Tıp Bilimleri Bölümü
  12. Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 73

Özet

ve Amaç: Atrial Septal defekt (ASD) tüm konjenital kalp hastalıkların %7- 10'unu oluşturmakta olup atriyal boşlukların direkt ilişkisi olması ile tanımlanır. Temel tedavisi; defektin transkateter veya cerrahi yöntem ile kapatılmasıdır. Çalışmamızda; perkutan transkateter yolla kapatma yapılan sekundum atriyal septal defektli (ASD) olguların kısa dönem takip sonuçlarının değerlendirilmesi, literatür bilgileri ile karşılaştırılması ve ASD'nin girişimsel tedavisindeki deneyimlerimizin aktarılması amaçlanmıştır. Yöntem: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniğine, haziran 2011 aralık 2012 tarihleri arasında ASD okluzyonu amaçlı yatırılan olguların, hastane dosya kayıtlarından demografik, fizik muayene, laboratuvar ve görüntüleme yöntemiyle elde edilmiş özelliklerinin, olguların uzun dönemdeki (hedef en az 1 yıllık sağkalım verisi elde etmek) mortaliteleriyle olan ilişkileri retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Arşivden Q21 tanıkoduyla sisteme girilen 136 ASD tanısı olan olgu dosyası alınarak, tarandı. Bu olgulardan transkateter yol ile kapatılmış toplam 27 erişkin hasta çalışmaya alındı. 27 olgudan 4(14,8%)'ü erkek 23(85,2%)'ü kadındı ve genel yaş ortalaması 37,81±10,83 idi.Olguların ortalama defekt çapı 14,09±6,25 idi ve ortalama cihaz çapı 16,98±6,01 idi. ASD kapatılan hastalardan 17(63%)'si takipte şikâyet belirtirken 10(37%)'nu herhangi bir şikâyet belirtmedi. Olguların eko parametrelerinden RV, SPAP, LA, LVEDD ve LVESD ortalamaları periyotlara göre değerlendirildiğinde , preop eko bulgularından postop 12. aya doğru anlamlı bir azalma gözlenmiş olup tüm periyot ortalamaları bir birinden istatistiksel açıdan anlamlı farklara sahipti. Çalışmamızda 4 olguda çarpıntı şikayeti mevcuttu; 2 olguda bakılan holter ekgde nsr saptanıp herhangi aritmi gözlemlenmedi, 1 olguda VEV, 1'de ise spontan rezolüsyon sağlanan SVT izlenmiştir. Bir olguda ise işlem sırasında AVNRT gelişmiş ve olguya EPS ablasyon işlemi uygulanmıştır.Olguların 12 aylık takibinde 1 olguda malpozisyon saptanmış, cerrahi işlem uygulanmıştır. İzlemde mortalite izlenmemiştir. Sonuç: Transkateter ASD kapatma seçilmiş hastalarda cerrahiye alternatif güvenli ve etkili bir tedavi yöntemidir.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: Atrial Septal Defect (ASD) comprises about 7 to 10 % of all congenital heart diseases and is defined having direct relationship with atrial spaces. Its basic therapy is to close defect with a transcatheter or a surgical method. In our study it was aimed to evaluate the short-term follow-up results of those cases with secundum atrial septal defect (ASD) which was closed through percutaneous transcatheter, to compare them with literature data and to transfer our experiences on interventional ASD therapy. Methods: Of the patients admitted to Cardiology Clinic of Ege University Medical Faculty Hospital between June 2011 and December 2012 due to ASD occlusion, the demographic characteristics obtained through physical examination, laboratory and imaging methods from their hospital records were compared their long time mortality rates (target was to obtain et least one-year survival data) retrospectively. Findings: The files of 136 cases diagnosed with ASD and entered into system with Q21 diagnostic code were extracted from archive and scanned. From them a total of 27 cases that were closed through transcatheter were included in the study. Of the 27 cases, 4 (14.8 %) were males and 23 (85.2 %) were females and their mean age was 37,81±10,83 years. In cases the defect diameter was 14,09 ± 6,25 . Of the patients whose ASDs were closed 17 (63 %) complained during follow-up, whereas 10 (37 %) did not report any complaints. When cases' means of RV, SPAP, LA, LVEDD and LVESD were evaluated according to periods from their echocardiography parameters, a significant decrease was observed in preoperative echocardiography findings toward postoperative 12 months; however, all the means of periods had statistically significant differences from each other. In our study, 4 cases complained about palpitation; in 2 patients NSR was detected on Holter EKG, but no arrhythmia was observed; VEV was observed in one case and (spontaneous resolution provided) SVT in another case. In one patient AVNRT developed during process and EPS ablation process was applied. During 12- month follow-up malposition was detected in one patient and surgical intervention was applied. No mortality was observed during follow-up. Conclusion: Transcatheter ASD closing is a safe and effective therapy method alternative to surgery in selected patients.

Benzer Tezler

  1. 2006-2015 yılları arasında perkütan ve cerrahi yol ile kapatılan konjenital atriyal septal defektli hastaların retrospektif taranması

    A retrospectif screening of patients who had congenital atrial septal defect which closure by percutaneous and surgical method between 2006-2015

    ESER VARIŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Kardiyolojiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    UZMAN TUNCAY KIRIŞ

    DOÇ. DR. CEM NAZLI

  2. Atriyal septal defektli hastalarda soldan sağa şantın büyüklüğü ile sağ derivasyon qt değerleri arasındaki ilişki

    Relationship between shunt size and right lead electrocardiographic findings in patients with secundum atrial septal defect

    ARSLAN ÖCAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İRFAN SABAH

  3. 1999 ve 2006 yılları arasında ADÜ Kalp ve Damar Kliniğince yapılan açık kalp ameliyatlarının uzun dönem takip sonuçları

    The results of long-term follow-up of the patients who had open heart surgery in Adnan Menderes University Cardiovascular Surgery Clinic between 1999 and 2006 years

    HALİT GÖKHAN BAYRAKTAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAdnan Menderes Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BERENT DİŞCİGİL

    YRD. DOÇ. DR. Tünay KURTOĞLU

  4. İzole atriyal septal defekt tamiri yapılan hastalarda erken dönemde kardiyak fonksiyonlardaki değişimin hasta yaşı ile ilişkisi

    The relationship between age and change in cardiac functions in early period in patients who had atrial septal defect repair surgery

    KENAN ÖZTÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKAN CEYRAN

    DR. VEYSEL BAŞAR

  5. 2000-2010 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi erişkin konjenital kalp cerrahisi olgularının retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospective assesment of adult congenital heart surgery patients between 2000-2010 years at Akdeniz University Hospital

    İLHAN BERBEROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Anestezi ve ReanimasyonAkdeniz Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURSEL ŞAHİN