Anterior temporal lobektomi ve amigdalohipokampektomi uygulanan meziyal temporal skleroz hastalarında rezeksiyon miktarının görme alanına etkisinin radyolojik yöntemlerle araştırılması
A radiological investigation of the effects of resection size on visual field in patients who underwent anterior temporal lobectomy and amygdalohippocampectomy for mesial temporal sclerosis
- Tez No: 369901
- Danışmanlar: DOÇ. DR. Bekir TUĞCU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
- Anahtar Kelimeler: Temporal Lob Epilepsisi, Meziyal Temporal Skleroz, Anteromediyal Temporal Lobektomi, Görme Alanı, Temporal Lobe Epilepsy, Mesial Temporal Sclerosis, Anteromedial Temporal Lobectomy, Visual Field
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
ANTERİOR TEMPORAL LOBEKTOMİ VE AMİGDALAHİPOKAMPEKTOMİ UYGULANAN MEZİYAL TEMPORAL SKLEROZ HASTALARINDA REZEKSİYON MİKTARININ GÖRME ALANINA ETKİSİNİN RADYOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI Dr. Ömer Batu HERGÜNSEL Amaç: Temporal lob kaynaklı epilepsilerin tedavisinde anterior temporal lobektomi etkin bir yöntemdir. Ancak bu yöntem, temporal lobun ön kısmındaki Meyer halkası adı verilen optik radyasyon bölümünün de kısmi olarak çıkarılmasına ve bunun bir sonucu olarak görme alanı defektlerine neden olabilmektedir. Çalışmamızda anterior temporal lobektomi uygulanan hastaların temporal lob rezeksiyon miktarları ve operasyon sonrası görme alanı defektleri arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı. Yöntem: Kliniğimizde 2008-2013 yılları arasında meziyal temporal skleroz nedeniyle anterior temporal lobektomi ve amigdalohipokampektomi uygulanan 80 hastanın 25'inde operasyon sonrası kranium manyetik rezonans görüntülemeleri ve Humphrey görme alanı testleri değerlendirildi. Görme alanı test sonuçları temel alınarak hastalar görme alanındaki defekt boyutlarına göre gruplandırıldı. Aksiyel ve koronal manyetik rezonans görüntüleme kesitlerinde temporal lob rezeksiyon miktarı iki farklı niceliksel teknikle ölçüldü. Görme alanı defektleri ile rezeksiyon miktar ve yüzdesi arasındaki ilişki araştırıldı. Bulgular: Görme alanı defekti bulunmayan ya da minimal olan 19 hastada ortalama rezeksiyon miktarı 49,08 mm ve rezeksiyon yüzdesi %43,17 olarak değerlendirildi. Belirgin görme alanı defekti bulunan 6 hastada ise ortalama rezeksiyon miktarı 53,05 mm ve rezeksiyon yüzdesi %44,71 olarak belirlendi. Rezeksiyon yüzdesi açısında her iki grup arasında anlamlı fark olmamasına karşın, rezeksiyon miktarı açısından değerlendirildiğinde iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu izlendi Sonuç: Anterior temporal lobektomi ve amigdalohipokampektomi, meziyal temporal skleroz gibi ilaca dirençli epilepsilerin tedavisinde etkin bir cerrahi seçenektir. Rezeke edilen neokortikal ve meziyal yapıların güvenli posterior sınırına ilişkin çok sayıda farklı yayın bulunmakla birlikte konu üzerinde belirgin bir uzlaşı olmadığı görülmektedir. Çalışmamızda da klinik olarak olmasa da, perimetrik yöntemlerle 25 hastanın 18'inde görme alanı defekti saptanmıştır. Etkin bir epilepsi sağaltımı sağlanan hasta gruplarında güvenli tanımlanan sınırlar içinde bile rezeksiyon sağlandığında görme ile ilgili yolakların hasar görebileceği göz ardı edilmemelidir. Rezeke edilen miktar ile görme alanı defekti arasında bir ilişki bulunduğu bizim çalışmamızda da saptanmıştır. Difüzyon tensor traktografinin dahil edildiği bir yöntem ile çalışmanın tekrarlanmasının değerli olacağını düşünmekteyiz.
Özet (Çeviri)
A RADIOLOGICAL INVESTIGATION OF THE EFFECTS OF RESECTION SIZE ON VISUAL FIELD IN PATIENTS WHO UNDERWENT ANTERIOR TEMPORAL LOBECTOMY AND AMYGDALOHIPPOCAMPECTOMY FOR MESIAL TEMPORAL SCLEROSIS Dr. Ömer Batu HERGÜNSEL Objective: Anterior temporal lobectomy constitutes an efficient method for the treatment of temporal lobe epilepsies. However, the procedure may also result in partial resection of a part of the optical radiation known as Meyer's loop and consequently visual field defects. Our study aims to investigate the correlations between the extent of temporal lobe resection and visual field defects in patients who underwent anterior temporal lobectomy. Methods: Postoperative cranial magnetic resonance images and visual field data from Humphrey automated perimetry were obtained for 25 of 80 mesial temporal sclerosis patients who underwent anterior temporal lobectomy and amygdalohippocampectomy in our neurosurgery department during 2008-2013. The patients were grouped based on visual field results. The degree of the temporal lobe resection was evaluated on axial and coronal magnetic resonance images using two different quantitative methods. The relationship of amount and percentage of resection to visual field defect was investigated. Results: For 19 patients who had minimal or no visual field defects, mean resection size was 49,08 mm and mean resection percentage was 43,17%. For 6 patients with significant visual field defects, mean resection size and resection percentage were 53,05 mm and 44,71% respectively. Although both groups did not differ in percentage of resection, there was a statistically significant difference in resection size. Conclusion: Anterior temporal lobectomy with amygdalohippocampectomy is an effective surgical option for the treatment of drug resistant epilepsies such as mesial temporal sclerosis. Although there is a large and varying body of literature about the posterior limit of safely resectable neocortical and mesial structures, little consensus can be found among the studies. 18 of 25 patients included in the study were found to have visual field defects detected by perimetry; however these defects were not obvious clinically. For the patients who achieved seizure control with surgical treatment, it should not be ignored that visual pathways may be damaged even when the resection is performed in safe limits. Our study also shows a correlation between the amount of resection and visual field defect. A replication study including diffusion tensor tractography might prove beneficial in future.
Benzer Tezler
- Dirençli temporal lob epilepsisinde interiktal ve iktal EEG bulguları, cerrahi ve prognoz
The interictal and ictal EEG findings, surgery and prognosis in refractory temporal lobe epilepsy
GÜLNİHAL KUTLU
- Hipokampal lezyonların preoperatif ve postoperatif MR görüntülerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
KEMAL HARMANCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
PROF.DR. NACİ KOÇER
- Dirençli temporal lob epilepsisi nedeniyle anterior temporal lobektomi (ATL) yapılan olgularda FDG-PET'de cerrahi öncesi temporal ve ekstra-temporal kortikal glukoz metabolizma oranlarının cerrahi sonrası prognoza etkisi
The effect of pre-surgery FDG- pet temporal and extra-temporal cortical glucose metabolism ratios to prognosis in cases who underwent anterior temporal lobectomy due to resistant temporal lobe epilepsy
GÖKHAN PEK
- Hipokampal sklerozun eşlik ettiği mezial temporal lob epilepsisinde iktal EEG paternlerinin ve yayılım özelliklerinin cerrahi sonrası nöbetsizlik ile ilişkisi
The relationship between seizure free after surgery and the ictal EGG pattern, spread features of patients at mesial temporal lobe epilepsy with hippocampal sclerosi̇s
ÖZCAN GÜNEŞ
- Tedaviye dirençli mesial temporal lop epilepsili hastalarda ameliyat öncesi ve sonrası psikiyatrik ek tanılar, yetiyitimi ve yaşam kalitesi
Başlık çevirisi yok
EYLEM ŞAHİN CANKURTARAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
PsikiyatriHacettepe ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BERNA ULUĞ