Geri Dön

Türkiye'de iç borçların sosyal harcamalar üzerindeki etkisi

The impact of domestic debt on social expenditure in Turkey

  1. Tez No: 375051
  2. Yazar: MELEK BIYIKLIOĞLU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MUSTAFA BURAK GÜRBÜZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Sosyal Hizmetler, Economics, Social Services
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Galatasaray Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 104

Özet

ÖZET Bu çalışma, Türkiye'de iç borçların sosyal harcamalar üzerinde etkili olup olmadığı sorusunun cevabını elde etmeyi hedeflemektedir. Diğer bir deyişle kamunun özel kişi ve kurumlardan, sosyal güvenlik kuruluşları ve ekonomik kurumlardan, bankalar ve sigorta şirketlerinden ve Merkez Bankası'ndan yapmış olduğu borçlanmanın sosyal harcamalar üzerinde etkili olup olmadığı ele alınacaktır. Bu borçlanma neticesinde borç veren kesime, devletin ödemek zorunda olduğu faiz ödemelerinin kamu bütçesi üzerinde bir baskı oluşturup oluşturmadığı sorusunun cevabına ulaşılmak istenilmektedir. Şayet baskı unsuru oluşturuyor ise bütçeyi kısıtlayan ödemeler sebebi ile yapılması gereken sosyal harcamalardan (eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, vb.) taviz verilip verilmediği cevap bulunması istenen bir diğer sorudur. Çalışmada, neo-liberal politikaların tüm dünyada yaygın hale gelmeye başlaması neticesinde, Washington Uzlaşısı sonucunda ortaya çıkan şartlar ile birlikte, Türkiye'nin de bu serbestleşme hareketlerinin etkisi altında kaldığına değinilmiştir. Bu piyasalaşma süreci, devletin yapısının, görev ve tanımlarının tekrar gözden geçirilerek; müdahaleci devlet anlayışı yerine, rekabeti savunan, çeşitli KİT'lerin özelleştirildiği, devletin var olduğu alanlarda özel sektörün faaliyet göstermesinin önünün açılmasına destek olunduğu ve ortaya çıkabilecek piyasa başarısızlıklarına müdahale edebilecek, minimal bir devlet anlayışının ortaya çıktığı 1980 yılı sonrası Türkiye ekonomisini kapsamaktadır. Bu kapsam neticesinde 1980 yılı sonrası Türkiye ekonomisinin iç borçlanma dinamikleri ve sosyal harcamalarının yapısı incelenmiştir. Yapılmış olan borçlanmanın temelinde yatan sebepler, borçlanmanın hangi koşullarda gerçekleştiği ve bu borçlanma neticesinde yapılan faiz ödemelerinin toplumun hangi kesimine gittiğine bakılmıştır. Böylece toplumda var olan gelir dağılımını düzenleyici olarak kullanılabilecek durumda olan transfer harcamalar grubu içerinde yer alan sosyal harcamaların alt kalemlerini oluşturan eğitim harcamaları, sağlık harcamaları, sosyal güvenlik harcamaları, vb.'nin bozulan gelir dağılımını düzenlemede ne kadar etkin olabildiği araştırılmıştır.xv Çalışma, zaman kısıtı olarak 1980:2010 yılları arası Türkiye'nin ekonomik dönemini kapsamaktadır. Bu döneme ait OECD ve Dünya Bankasından ulaşılan sosyal harcama verisi ile Hazine Müsteşarlığından elde edilen iç borç stok verisi arasında zaman serisi ekonometrisi teknikleri içerisinde yer alan CointegrationEşbütünleşme analizi kullanılmıştır. Yapılan analiz çerçevesinde yapılan iç borçlanmanın sosyal harcamalar üzerinde ne kadar etkiye sahip olduğu araştırılmıştır. Söz konusu araştırma yapılırken öncelikle birinci bölümde tezin konusu ile ilgili makale, kitap, vb. çalışmalar literatür kapsamında incelenmiştir. İlgili çalışmalara bakıldığında iç borçlanmanın bütçeye getirdiği yükün yanında toplumun üstlendiği bir maliyetinin de bulunduğu belirtilmiştir. Devlet iç borçlanma senetlerini elinde bulunduran kesimin, toplumun geri kalan kesiminden kendilerine doğru bir refah aktarımı olduğunu ve bu şekilde gelir dağılımındaki mevcut adaletsizliklerin gözle görülür hale geldiği belirtilmiştir. Ayrıca, sosyal harcamaların seyrine bakıldığında, Türkiye'nin sosyal harcama miktarının diğer ülkelerle karşılaştırıldığı çalışmalarda bütçeden sosyal harcamalara ayrılan payın çok düşük düzeyde kaldığı ifade edilmiştir. Bu harcama miktarının artırılamamasının arkasında yatan sebep olarak devletin yapmış olduğu borçlanma sonucunda, borçlanma senetlerini ellerinde bulunduran kişilere ödemek durumunda olduğu faiz ödemeleri görülmüştür. İkinci bölümde ise, 1980 sonrası Türkiye ekonomisinde oluşan iç borçlanma dinamikleri 1980 yılı öncesi dönemde göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir. Cumhuriyet'in kuruluşu ertesinde uygulanmaya başlanılan devletçilik politikaları, uygulanan bu politikalar sonucu sanayi burjuvazisi oluşturulmaya çalışıldığı ve bu durumdan tarım kesiminde faaliyet gösterenlerin olumsuz bir biçimde etkilendiği ifade edilmiştir. Türkiye ekonomisi için 1946 yılı; tek partili hayattan çok partili hayata geçişin yaşanması sebebi ile büyük önem arz etmektedir.1950'li yılların ortalarına gelindiğinde ise devlet ile özel sektörün bir arada yer aldığı“karma ekonomi”modeli benimsenmiştir. 1970 öncesi dönemde uygulanan serbest politikalar sonucu bütçenin kontrol altına alınamayacağının farkına varılması ile dış ticaret açıkları bir türlü kapatılamaz bir hal almıştır. 1974 yılında dünyada petrol krizinin patlak vermesi ile de 1974-77 yılları arasında iyice sıkışan Türkiye ekonomisi iç borçlanma yoluna gitmek durumunda kalmış ve hatta bir cente muhtaç hale gelmiştir. 24 Ocak 1980xvi yılında alınan kararlar ile ülke ekonomisi liberal uygulamalara açık hale getirilmiştir. Bu dönemde uygulanan politikaların amacı; insan refahını artırmak yerine, sermayenin serbest bir biçimde hareket edebilmesi için liberal politika uygulamalarının önünün açılması olmuştur. İkinci bölümde alt başlık olarak Türkiye'de sosyal harcamaların yapısı incelenmiştir. Bu bağlamda, sosyal devlet ve sosyal nitelikli harcama kavramlarından bahsedilmiştir. Sosyal devletin tarihsel olarak ortaya çıkış biçimleri ve ülkelerin sosyal devletin gerekliliklerini hangi ölçüde uyguladıkları anlatılmıştır. Sosyal harcamalar kategorisinde eğitim harcamaları, sağlık harcamaları ve sosyal güvenlik harcamalarından tanımsal çerçeve kapsamında bahsedilmiştir. Bu harcamaların sosyal devlet anlayışının gereklilikleri göz önünde bulundurulduğunda, devlet tarafından sunumunun yapılmasının önemine vurgu yapılmıştır. Daha sonra küreselleşme süreci ile birlikte sosyal devlet anlayışında meydana gelen değişikliklere değinilmiştir. Bu değişiklikler sonucu liberal politikaların sosyal politika alanında kendisini göstermesi ile yapılan özelleştirmeler, eğitim ve sağlık alanında yaşanan piyasa yanlısı dönüşümlerden bahsedilmiştir. Bu dönüşümler içerisinde kamuya ait kurumların elden çıkarılması yoluyla bütçeye tek seferde getiri sağlayan özelleştirmeler gündeme gelmiştir. Bunun yanında sağlık alanında, genel sağlık sigortası uygulaması aracılığı ile tüm sosyal güvenlik kurumları tek çatı altında toplanmıştır. Bireylerin bu dönüşüm neticesinde cepten yaptıkları sağlık harcama miktarlarında artış yaşanmıştır. Benzer şekilde eğitim alanında da devlet okullarının birçok kısıtlı imkan neticesinde başarısızlıklarına vurgu yapılır hale gelmiştir. Bu vurgu yapılırken bir yandan da hükümetlerin gündeminde dershanecilik ve bu dershanelerin özel okula dönüşme süreci yer almaktadır. Bu süreç içerisinde de yine bahsi geçen kurumlara verilecek olan sübvansiyonlar piyasadan yana seçimini yapanların kararlarını açıkça ortaya koymaktadır. Üçüncü bölümde ise, borçlanma kavramına dair genel bilgiler verilmiştir. Bu bilgilere bakıldığında borçlanmaya yol açan nedenler incelenmiştir. Borçlanma nedenleri kategorize edilmek istenildiğinde şu tablo ile karşılaşılmıştır. Olağanüstü giderlerin finansmanı için yapılan borçlanmalar, devlet ve diğer kamu kuruluşlarının yatırımları ve reformların gerçekleştirilmesi için yapılan borçlanmalar, bütçedeki cari gider ve cari gelirler arasında meydana gelen dengesizliği gidermek için yapılan borçlanmalar ve bazı özel nedenlerle yapılan borçlanma sebepleri bulunmaktadır. Bunun yanında borçların sınıflandırılmasına bakılmış ve borçlar isteğe bağlı xvii (gönüllü) ve zorunlu (cebri) borçlar; vade yapısına göre ise kısa vadeli (dalgalı) ya da uzun vadeli (konsolide) borçlar, alındığı ülke kaynağına göre ise dış borçlar ve iç borçlar olarak ayrılmıştır. Çalışma başlığı itibari ile üzerinde durulacak olan iç borçlanma türü olmuştur. Kaynakları yönünden iç borçlanma incelendiğinde dört farklı kaynak ortaya çıkmıştır. Bunlar; özel kişi ve kurumlar, sosyal güvenlik kuruluşları ve ekonomik kurumlar, bankalar ve sigorta şirketleri ve Merkez Bankası'dır. İç borçlanma kaynaklarına ek olarak bu bölümde iç borçlanmada satış teknikleri de incelenmiştir. Bu teknikler; doğrudan satış yöntemi, ihale yöntemi ve hazır satış (sürekli borçlanma) yöntemidir. Çalışmanın son bölümünde ise OECD ve Dünya Bankasından elde edilen Türkiye'nin 1980-2010 yılları arası sosyal harcama verileri ile aynı dönem arasındaki Hazine Müsteşarlığı'nın web sayfasından elde edilen iç borç stoğu arasında Cointegration-Eşbütünleşme analizi yapılmıştır. Analizde öncelikle veriler arasındaki ilişkileri gözlemlemek amacıyla, ADF birim kök testi uygulanarak model tahmini içinde yer alan verilerin zaman içinde durağan olup olmadıklarına bakılmıştır. Yapılan bu test sonucunda iç borç, sosyal harcama ve kontrol değişken olarak kullanılan enflasyonun 1. farkta durağan oldukları görülmüştür. Üç değişkenin de 1. farkta durağanlaşması bizi eşbütünleşim analizi yapmaya yöneltmiştir. Yapılan analiz neticesinde değişkenler arasında kointegrasyon olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sonuca göre; iç borçlanma sosyal harcamaları ters yönde etkilemektedir. İç borçlanmada meydana gelecek %1'lik bir artış sosyal harcamalarda % 0.42'lik bir azalışa yol açacaktır. Kontrol değişken olarak kullandığımız enflasyon ise sosyal harcamalar ile paralel bir seyir izlemektedir. Enflasyonda meydana gelecek bir artışın, sosyal harcamaları da artırması beklenmektedir.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT This paper aims to answer the question that whether internal debts affect social expenditures in Turkey. In other words, it will be researched that whether state's internal barrowings from private person and institutions, social security associations and economic institutions, banks and insurance companies and Central Bank have an impact over social expenditures. It is also aimed to reach the answer of the question that whether interest payments that state have to pay to creditors ,as a result of internal barrowings, create pressure over public budget. If so, whether state has to compensate from social expenditures that state has to do, because of the payments which restrict the budget, is another question which is wanted to be answered. In this study, it is mentioned that as a result of the spread of neo-liberal ideas among states, together with Washington Consensus' ideas, Turkey also influenced from these liberalisation movement. This study contains the marketization process of the Turkish economy after 1980, the time that state's structure and definition was revised; some state economic enterprises (KİT) was privatized and private sector was supported so as to replace some fields where state operates. In short, instead of economic intervensionist state, a minimal state that intervenes only if there is a failure in market appeared. As a result of this framework, the dynamics of domestic borrowing and structure of social spending are studied. Reasons of the basis of borrowing, the circumstances of borrowing, payments on dent in consequence of this borrowing gone to which part of society are also researched. So distribution of income that exist in society is used as regulatory group whicxi and internal debt stock datas collected from Undersecretariat of Treasury analyzed by using Cointegration analysis which is a part of time series econometric techniques . In this analytical framework, the influence of internal debt over the social expenditure is researched. In this study, first of all in the first part books and essays about the topic of this study was examined as literature review. It is found that, internal borrowings put a burden on budget and it also has a cost to the society. It is mentioned that there is a welfare transfer to the lenders from the rest of the society and in this way inequity in income distribution become more obvious. Furthermore, in the studies which compares Turkey with other countries in terms of social expenditure it is said that amount of money allocated for social spending from the budget is too low. It is seen that the reason of not increasing this spending amount is state's interest payments to lenders of these internal debts. In the second part of the study, post1980 Turkish economy's internal borrowing dynamics are investigated by taking pre 1980 Turkish economic history into consideration. Statist policies after the establishment of the Republic, aim of creating industrial bourgeoise as a result of these policies and negative effects of this situation on people operating in agricultural sector are argued. The year 1946 was very crucial for Turkish economy since multi-party system was established in 1946. In the mid 1950's mixed economy model was accepted in which the state and private sector function together. The realization of the fact that liberal policies implemented before 1970's couldn't control the budget and huge trade deficit became uncontrollable. With the oil crisis in 1974 Turkish economy deeply depressed, even became dependent on one cent, and this depression led state to internal borrowing. After the January, 24 decisions in 1980 state economy became suitable for liberal policies. Aim of that policies did not intend to improve social welfare but only served the development of more liberal policies ehich open up the space for easy movement of capital. In the second part, as a subtitle, structure of social expenditures in Turkey was investigated. In this context, social state and social expenditure was discussed. Social states' establishment process and to what extend countries obey the ii requirements of the term social state are examined. Under the category of social expenditure educational expenditures, spendings on health services, social security spendings are defined. It is stressed that those expenditures have to be fulfilled by“social”states. Then, it is mentioned that social state concept has revised with the globalization process and it is also mentioned that as a result of this revision, policies became more liberal and privatizations have occured. Moreover, it is argued that health and educational services transformed in such a way that favoring the market. Among these transformations, privatiation of state institutions which brings profit at one time is came into agenda. Additionally, in the field of health, via general health insurance all social security institutions gathered under the one roof. Amount of individual health payments are increased as a result of this transformation. Similarly, in education, public schools' failures resulting from several limited facilities are started to be emphasized. Together with this emphasis, prep-schools and transformation of them to the private educational schools are in the agenda of the governments. Also, subsidies which will be given to these institutions during this process, openly shows us the decisions of the people who favour the market. In the third part of this study some general information is given about the term borrowing. Then causes of borrowings are investigated. Causes of borrowings are listed and categorized as following; borrowings for extraordinary expanses, for state's and other public institutions' investments and reforms, for balancing the difference between current expenditure and current revenue and fore some particular reasons. Indeed, classification of these borrowings are also searched and it is classified as following; arbitrary and mandatory debts, short-term and long-term debts, external and internal debts. As stated in the title we emphasized on internal debts. Internal debts are divided into four category in terms of its sources ; private person and institutions, social security associations and economic institutions, banks and insurance companies and Central Bank. In addition to sources of internal borrowing, selling methods in internal borrowing is also emphasized in this part of the study. These methods are; outright sale, tender and endettement continuel. In the last part of the thesis, social expenditure datas between years 1980 and 2010 collected from OECD and World Bank and internal debt stock datas between same time interval collected from Undersecretariat of Treasury's web site analyzed by using Cointegration analysis. In the analysis, firstly the purpose of observing the relationship between data, ADF unit root test was applied to data which is located in

Benzer Tezler

  1. Enflasyonla mücadelede istikrar politikaları

    Başlık çevirisi yok

    BİLGİN ORHAN ÖRGÜN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    EkonomiMarmara Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN ZEKAYİ ORHAN

  2. Avrupa Topluluğu bütçesi ve parasal gelişmeler

    Başlık çevirisi yok

    ABDÜLKADİR MERCÜL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    İktisat Bilim Dalı

    PROF. DR. HAYRİ ERDOĞAN ALKİN

  3. Türkiye'de kriz dönemlerinde uygulanan maliye politikaları 1994, 2001 ve 2008 krizleri üzerine bir değerlendirme

    An evaluation on financial policies applied in crisis periods in Turkey and 1994, 2001 and 2008 crises

    TÜRKER ERKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    EkonomiKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. LÜTFÜ ÖZTÜRK

  4. Merkez bankası politikalarının para piyasalarına etkisi

    Impact of central bank policy on money market

    IŞIL NEMUTLU ÇEKEMOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZAFER TUNCA