Geri Dön

Hepatik arter embolizasyonları sırasında C kollu bilgisayarlı tomografi yöntemi ile elde edilen kontrastlı dual faz görüntülerin, tümör saptanabilirliği ve tedavi cevabı öngörülebilirliği açısından embolizasyon öncesi ve sonrasında rutin yapılan kesitsel görüntülemeler ile karşılaştırılması

Comparison of contrast enhanced dual phase images acquired with C arm computed tomography during hepatic arterial embolizations with routinely performed cross-sectional imaging techniques before and after embolization in terms of tumor detectability and treatment response prediction

  1. Tez No: 383142
  2. Yazar: AYŞEGÜL GÖRMEZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BORA PEYNİRCİOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Dual faz, C-kollu BT, radyoembolizasyon, hepatoselüler karsinom, Dual phase, C-arm CT, radioembolization, hepatocellular carcinoma
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 66

Özet

Hepatik arter embolizasyonları sırasında C kollu Bilgisayarlı Tomografi yöntemi ile elde edilen kontrastlı dual faz görüntülerin, tümör saptanabilirliği ve tedavi cevabı öngörülebilirliği açısından embolizasyon öncesi ve sonrasında rutin yapılan kesitsel görüntülemeler ile karşılaştırılması, Hacettepe Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi, Ankara, 2014. Çalışmamızda, Radyoembolizasyon (RE) tedavisi için yapılan hepatik arteriyografiler esnasında rutin kullanılan C-kollu bilgisayarlı tomografi (C-kollu BT) ile iki ayrı kontrast madde fazında görüntü elde edilebilirliği (dual faz; erken arteriyel ve geç arteriyel faz), bu görüntülerin tümör saptanabilirliği açısından kendi aralarında karşılaştırılması, ayrıca embolizasyon ile oluşan değişikliklerin tespit edilebilirliği ve bunların tedavi cevabı öngörülebilirliği gibi olası potansiyel faydaları açısından, görüntülerin hastanın işlem öncesi ve sonrası yapılan diğer rutin kesitsel görüntüleme yöntemleri ile karşılaştırılması amaçlandı. Bu prospektif çalışmaya radyolojik veya patolojik olarak hepatoselüler karsinom (HSK) tanısı konmuş sonrasında da RE tedavisi yapılan toplam 19 hasta dahil edildi. RE tedavisi için anjiyografi masasına alınan hastalara mikroküre infüzyonu öncesinde ve sonrasında olmak üzere 2 kez dual faz (arteriyel kontrast madde enjeksiyonu sırasında farklı saniyelerde 2 kez nefes tutturularak erken ve geç arteriyel faz görüntü elde edilmesi ) C-kollu BT yapıldı. Bu görüntülerin değerlendirilmesi için özgün bir yazılım kullanılarak görüntüler işlendi ve daha sonra iki farklı girişimsel radyolog tarafından değerlendirildi. 1. C-kollu BT görüntüleme dual fazlı olarak yapılabilir ve hastalarda kolaylıkla tekrarlanabilir. 2. Lezyon saptanabilirliği açısından iki faz karşılaştırıldığında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p=1). 3. Hastaların işlem öncesi kesitsel görüntüleme tarihi ile anjiyoya alındıkları tarihe kadar geçen sürede tüm hastalarda karaciğer tümör yükünde progresyon olduğu C-kollu BT ile tespit edildi. 4.Tümoral kontrastlanma açısından iki faz karşılaştırıldığında erken arteriyel fazda hepatik arter dallanmalarının, geç arteriyel fazda ise tümöral doku kontrastlanmasının daha belirgin görüldüğü tespit edildi. Tüm hastalarda erken faz görüntülerde hepatik arter dallarındaki kontrast selektif kateterizasyon için çok iyi yol gösterirken tümör doku boyanması açısından görüntü kalitesini düşürecek şekilde artefakt yaptığı görüldü. İki radyolog işlem öncesi erken ve geç fazları görüntü kalitesi açısından puanladı.Erken fazın toplamda puanı 57 geç fazın ise 61 bulundu. (maksimum puan 76; 19hastax2gözlemcix2puan). 5. Embolizasyon etkisi açısından (işlem öncesi ve sonrası tümöral kontrastlanmadaki değişim) iki faz arasında anlamlı fark bulunmadı. Görsel olarak tümoral kontrastlanmada azalma olan tüm hastlarda yapılan kantitatif ölçümlerde HU değerlerinde azalma saptandı (ortalama HU dansitesindeki düşme erken arteriyel fazda ortalama 75,3±23 HU, geç fazda 63.1±24 HU) 6. Embolizasyona bağlı tariflenen değişikliklerin tedavi yanıtını öngörme olasılığı için çalışma ve hasta takipleri halen devam etmektedir. Bugün itibariyle, postembolizasyon HU değerlerinde düşme saptanan tüm hastalarda işlem sonrası 3. ay dinamik kesitsel görüntülemede tümör kontrastlanmasında azalma ve tedaviye parsiyel cevap görülmüştür. Sonuç olarak, radyoembolizasyon tedavisi amacıyla yapılan hepatik arteriyel anjiyografilerde Dual faz C-kollu BT , uygulanabilir, lezyon saptanabilirliği açısından güvenilir ve gelecekte anjiyografik tedavileri tamamlayıcı umut verici bir yöntemdir.

Özet (Çeviri)

Comparison of contrast enhanced dual phase images acquired with C arm Computed Tomography during hepatic arterial embolizations with routinely performed cross-sectional imaging techniques before and after embolization in terms of tumor detectability and treatment response prediction, Hacettepe University Faculty of Medicine, Thesis in Radiology, Ankara,2014. The aims of this study are, (1) to demonstrate that dual phase imaging (early arterial and late arterial phase) is doable with C-arm computed tomography (C-arm CT) during hepatic arteriographies in radiembolization (RE) procedures, (2) to compare these two phases in terms of lesion detectability, and (3) to compare these images with cross-sectional imaging techniques routinely performed pre and postembolization regarding the embolization effects and potential benefits of these changes like prediction of treatment response. Nineteen patients who were diagnosed with hepatocellular carcinoma (HCC) and who were enrolled for RE treatment are included in this prospective study. During RE procedure dual phase (acquiring early and late phase images with breathhold at different times after arterial injection of contrast) C-arm CT were performed before and after microsphere infusions. Postprocessed images (done by using a prototype software) were evaluated by two interventional radiologists. 1. Dual phase C-arm CT imaging is doable and can be easily repeated. 2. There was no statisticall difference between two phases in lesion detectability (p=1). 3. During procedures C-arm CT showed that tumor load in all patients have progressed in the time between preembolisation cross-sectional images and angiography dates. 4. Comparison of two phases regarding tumor enhancement showed that dense contrast media in hepatic artery lumen at early arterial phase and prominent tumor enhancement at late arterial phase. Luminal contrast in early arterial phase enables mapping for selective catheterization whereas it also causes artifacts decreasing the image quality. Two radiologist scaled each phase for image quality . Total score of early phase was 57, late phase was 61 (max value 76; 19 patients x 2 observers x 2 points). 5. No statisticall differance was found between two phases regarding the embolization effect (change of tumoral contrast enhancement pre and post embolisation). Quantitative HU values were obtained in all patients who had a decrease in tumoral contrast enhancement visually (mean decrease in HU density; arterial phase 75,3±23 HU , delayed phase 63.1±24 HU) 6. The study and patient follow-up is going on in order to see whether changes obtained after embolisation provides treatment response prediction. Up to now, in all patients having a decreased HU value in postembolization images, showed a partial response and a decrease in tumour enhancement at third month follow up cross-sectional imagings. As a result, dual phase C-arm CT during hepatic arteriographies in RE treatment is a doable and reliable technique in lesion detectability and a promising tool to guide future angiographic treatments.

Benzer Tezler

  1. Canlı vericili karaciğer nakillerinde hepatik arter mikroanastomozu sonuçlarımız 46 hastada retrospektif bir çalışma

    Başlık çevirisi yok

    ENSAR ZAFER BARIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiAtatürk Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖNDER TAN

  2. Laparoskopik pankreatikoduodenektomisırasında aberrant hepatik arter varlığınınper-operatif ve post-operative sonuçlar üzerine etkisi

    Laparoscopic pancreaticoduodenectomythe presence of aberrant hepatic artery duringeffect on per-operative and post-operative results

    YILMAZ TÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Genel CerrahiGazi Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KÜRŞAT DİKMEN

  3. Canlı vericili karaciğer nakillerinde hepatik arter anastomozlarında mikrocerrahi yöntem ile mikrocerrahisiz yöntemlerin karşılaştırılması

    Comparison of microsurgery method and non-microsurgery methods in hepatic artery anastomosis in living donor liver transplantation

    ADIL JUMSHUDOV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Genel CerrahiAkdeniz Üniversitesi

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER ÖZKAN

  4. Kronik viral hepatit olgularında viral yük ve hepatik doppler ultrasonografi bulguları arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Inspecting the relationship between the viral load in chronic hepatities cases and the observation of hepatic doppler ultrasound

    AYŞEGÜL SOLMAZ TUNCER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Radyoloji ve Nükleer TıpAbant İzzet Baysal Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÖCAL SIRMATEL

  5. Birinci trimester fetal hepatik arter ve duktus venozus akımlarının gestasyonel diyabet öngörmesindeki yeri

    The role of first trimester fetal hepatic artery and ductus venosus flows in the prediction of gestational diabetes

    ALİCAN KAAN ÜNAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSelçuk Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYBİKE PEKİN