Geri Dön

John Locke'un perspektifinden Türkiye'de devlet-din ilişkisi ve Diyanet İşleri Başkanlığı

State-religion relationship and Turkish Directorate of Religious affairs in Turkey from John Locke's perspective

  1. Tez No: 393316
  2. Yazar: HALİL İBRAHİM ERDİN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜVEN BAKIREZER
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Kamu Yönetimi, Siyasal Bilimler, Philosophy, Public Administration, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 193

Özet

John Locke'un dinsel hoşgörü perspektifi, hakikatin ancak sınırlı bir bilgisine ulaşılabileceğini ileri süren epistemolojik bir temele dayanmaktadır. Locke'a göre, matematik dışında, ancak birlikte yaşamanın ilkesini sağlayan ahlak yasasını ve ahlakın kaynağını sunan Tanrı'nın varlığını kesin olarak bilebiliriz. Öte yandan, doğa-üstü olguları bilemeyiz ve dolayısıyla ruhların kurtuluşuna dair dinsel reçeteler bilginin değil sadece inancın konularıdır. Öyleyse, mutlak hakikatin bilinemezliği bizim bu dünyada dini inanç ve pratiklere eşit ölçüde hoşgörülü davranmamız gereğini ortaya koyar. Hoşgörü yönetilenler için bir hak, yönetenler için bir ödev ve tüm inananların diğer inananlar için bir karşılıklı ödevi olarak belirir. Hem modern hem de ulus haline gelme sorunları içinde kurulmuş bir ülke olarak Türkiye'de din-devlet ilişkisi tarihinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yadsınamaz bir rolünün olduğu görülmektedir. Diyanet hoşgörü gösterme ödevinin tarafı sayabileceğimiz temel kurumlardan birisidir. Ancak Diyanet, bir devlet enstrümanı olarak belirli bir din yorumunu benimsemesi ve bunu toplumda yaygınlaştırmaya çalışması ile laiklik prensibine uygunluğu bir yana, hoşgörünün gelişimine de ket vurmaktadır. Diyanet yıllar içinde biriktirdiği söylem ve gelenek ile hoşgörülü (ılımlı) bir İslam yorumu geliştirmeyi başarmıştır. Ancak bu yorumun sınırları halen Locke'un çağlar öncesinden çizdiği perspektiften uzaktır. Teolojide dinsel paradigmaların değiştiği ve dinsel bireyselleşme eğiliminin hız kazandığı içinde bulunduğumuz küreselleşme çağında, Diyanet'in (kuruluş ideolojisine uygun olarak) geçmişten tevarüs ettiği gelenek ile bireylerin taleplerine cevap vermesi mümkün görünmemektedir.

Özet (Çeviri)

John Locke's principle of religious toleration stands on an epistemological basis, claiming only a possibility of limited knowledge of the truth. To Locke, apart from mathematical knowledge, we can only know the moral law which provides the principle of living together and God's existence which provides the source of morality. Still, we cannot know supernatural facts and thus religious prescriptions regarding the salvation of souls are only subjects of faith, not knowledge. This unknowability of the truth demands from us equal toleration of religious beliefs and practices. Toleration is a right for the governed and a duty for the governing, and a mutual duty for all believers for other believers. The Directorate of Religious Affairs has played a significant role in the history of the relation between the state and religion in Turkey, a state founded within the questions of becoming both modern and nationally unified. The Directorate is what we can call a side of the duty of toleration. Yet, the Directorate curbs the development of toleration, let alone its suitability to the principle of laicism because of being a state instrument imposing a certain religious opinion upon the society. Although it managed to develop a tolerant (moderate) interpretation of Islam by its discourse and practices, this interpretation is still far away from Locke's centuries-aged perspective of toleration. While religious paradigms are changing and religious individualization is increasing in our age of globalization, the Directorate does not seem to be able to meet the needs of the individuals by means of the conventional methods inherited in accordance with the founding ideology of the Turkish state.

Benzer Tezler

  1. Milli mücadele dönemini Locke'un sözleşme kuramı perspektifinden okumak

    Revisiting the national struggle from the perspective of Locke's theory of social contract

    YASİN TURNA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Siyasal BilimlerKocaeli Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜVEN BAKIREZER

  2. Locke'un liberalizminin temel kavramları: Rıza, özgürlük, mülkiyet

    Basic concepts of Locke's liberalism: Consent, freedom, property

    ABDULLAH KAHYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    FelsefeSakarya Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. TUFAN ÇÖTOK

  3. John Locke'un siyaset felsefesinde mülkiyet kavramı

    Property concept in John Locke's political philosophy

    TUĞÇE KURTAĞZI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    FelsefeÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET TUNÇ

  4. John Locke'un ihtilal teorisi bağlamında 'Arap Baharı' sürecinin değerlendirilmesi

    Evaluation of 'Arab Spring' in the context of John Locke's theory of revolution

    BURCU DEĞİRMENCİOĞLU YILDIZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    HukukGazi Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAŞAR SALİHPAŞAOĞLU

  5. John Locke'un ahlak anlayışı

    John Locke'un morals understanding

    DİLEK GENÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    FelsefeGazi Üniversitesi

    Felsefe Bölümü

    PROF. DR. KAZIM SARIKAVAK