Geri Dön

Otonomik belirtili nöbeti olan olgularda elektrofizyolojik verilerin ve otoantikorların araştırılması

Investigation of electrophysiologic data and autoantibodies in patients with autonomic seizures

  1. Tez No: 408194
  2. Yazar: LEYLA BAYSAL KIRAÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BETÜL BAYKAL
  4. Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
  5. Konular: Nöroloji, Neurology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nöroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Klinik Nörofizyoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 129

Özet

Giriş: Epileptik nöbetler sırasında ortaya çıkan otonomik bulgular sıklıkla diğer nöbet belirtilerine eşlik edebildiği gibi izole olarak da belirebilir. Nöbetler sırasında otonomik değişiklikler sıklıkla diğer dramatik motor belirtilerin gölgesinde kalır. Epilepsi hastalarında ortaya çıkan ani açıklanamayan ölümlerde otonomik sistemin, özellikle kardiovasküler sistem üzerindeki etkisinin rol oynadığı düşünülmektedir. Literatürde peri-iktal otonomik bulguların özellikleri ve lateralizasyon değeriyle ilgili bilgiler tartışmalıdır. Bu önemli nöbet alt-tipinin ardışık olarak video-EEG monitorizasyona (VEM) alınan olgularda EEG ve semiyolojik bulgular ile sistematik korelasyonuna ait çalışmalar yetersizdir. Geçtiğimiz yıllarda epilepsi etyolojisinde yeni bir olası etken olarak spesifik nöronal otoantikorlarla giden otoimmün epilepsiler tanımlanmıştır. N-metil-D-aspartat reseptör (NMDAR) ensefaliti ya da voltaj kapılı potasyum kanalı (VGKC) kompleksi antikorlarıyla ilişkili limbik ensefalit tanılı olgularda otonomik instabilite sık olarak bildirilmiştir. Peri-iktal otonomik bulguları olan epilepsi hastalarında eşlik eden nöronal otoantikor sıklığı ise bilinmemektedir. Otonom semptomların otoimmünite ile ilişkisi bilinse de sistemli bir tarama henüz yapılmamış ve EEG bulgularının yol gösterici olup olmadığı çalışılmamıştır. Amaç: Bu çalışmada epilepsi tanılı hastalarda peri-iktal otonomik belirtilerin, özelliklerinin öykü ve nöbet kayıtları ile belirlenmesi, lateralizan ve lokalizan değerlerinin literatür verileri ile karşılaştırılması, otonomik nöbetler, epilepside ani ölüm riski, kardiyak ritim bozukluğu ve diğer elektroklinik veriler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi, yanı sıra otonomik bulgulu nöbetleri olan hastalarda nöronal otoantikor pozitifliği ve bu antikorlarla klinik bulgular ve EEG özellikleri arasındaki ilişkinin gösterilmesi hedeflenmiştir. Yöntem: Çalışmaya, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Klinik Nörofizyoloji Bilim Dalı Epilepsi polikliniğinden takipli olgular içinden otonom özellikli nöbetleri olan hastalar dahil edildi. Hastaların yaşları, cinsiyetleri, epilepsi başlangıç yaşları, hastalık süreleri ve etyolojileri, febril nöbet, psikiyatrik bozukluk ve özgeçmişlerindeki diğer özellikler, immünolojik hastalık öyküleri, soygeçmişleri, nörolojik muayene bulguları, MRG ve fonksiyonel görüntüleme bulguları, nöropsikolojik test sonuçları, kullandıkları antiepileptik ilaçlar, auraları, interiktal, iktal ve postiktal EEG bulguları yapılandırılmış bir form aracılığıyla kaydedildi. Lokalizasyon ve lateralizasyon bulguları için en az 2 diyagnostik tanı yönteminde birbiriyle uyumlu sonuçları olması ve diğer tanı yöntemlerinde bu sonuçların aksini düşündürtecek bir bulgu olmaması dikkate alındı. Spesifik olmayan MRG ve fonksiyonel görüntüleme bulguları olan hastalarda epileptojenik alan lateralizasyonuna sadece EEG bulguları ve nöbet semiyolojisine göre karar verildi. VEM incelemesi yapılan olgularda peri-iktal dönemdeki minimum-maksimum ve ortalama kalp atım hızları ve kardiyak ritimleri EKG kaydı ile değerlendirildi. İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Sinirbilim Anabilim Dalı Nöroimmünoloji laboratuvarında hastaların ve kontrol grubunun serum örneklerinde NMDAR, VGKC-kompleks antijenlerine (ve alt tipleri olan contactin-associated protein-like 2 (CASPR-2) ve“Leucin-rich glioma inactivated”1 (LGI-1)'e), glutamik asit dekarboksilaza (GAD), alfa-amino-3-hidroksi-5-metil-4-isoksazolproprionik asit reseptörü (AMPAR) ve gama-aminobütirik asid-B reseptörüne (GABABR) karşı olan antikorlar araştırıldı. Bulgular: Bu çalışmaya kriterleri karşılayan 38'i kadın (% 59), 26'sı erkek (% 41) olmak üzere toplam 64 hasta (yaş ortalaması 31,6 ± 9,4 yıl, ortalama epilepsi süresi 16,2 ± 9,2 yıl) dahil edildi. 52 hasta VEM ile değerlendirildi, 3 hastanın rutin EEG çekimi sırasında nöbet kaydı yapılmıştı. Nöbet kaydı yapılan hastaların 48'inde (% 75) peri-iktal otonom bulgular kaydedildi. EEG çekimi sırasında peri-iktal otonom bulguları olmayan 16 hasta (% 25) öykülerinde tutarlı bir şekilde birden fazla kere otonomik aura bildirilmesi nedeniyle çalışmaya alındılar. Altmış iki hastanın serumlarında otoantikor sonuçları değerlendirildi. En sık görülen peri-iktal otonom belirtiler taşikardi ve kardiyak ritim bozukluğu (% 41), epigastrik aura, bulantı ve öğürme (% 41), su içme (% 16) ve hipersalivasyondu (% 14). Peri-iktal otonom belirti ve bulgular en çok tutarlı bir şekilde temporal lob epilepsisi (TLE) tanılı hastalarda izlendi. Öte yandan izole otonom nöbetler nadir (% 8) olarak görüldü. Peri-iktal bulantı ve öğürme, hipersalivasyon, tükürme ve su içme daha çok sağ; taşikardi, piloereksiyon, öksürük ve genital otomatizma ise daha çok sol hemisfer başlangıçlı nöbetlerde izlendi, ancak bulgular istatistiksel olarak anlamlı değildi. Peri-iktal su içme ve hipersalivasyon non-dominant hemisfer başlangıçlı nöbetlerde anlamlı olarak daha sık izlendi (p

Özet (Çeviri)

Introduction: Autonomic symptoms occuring during epileptic seizures are frequently associated with other ictal symptoms or may appear isolated. Autonomic changes during seizures are often overshadowed by other dramatic motor symptoms. These changes in cardiovascular system are thought to play a particular role in sudden unexplained death in epilepsy. In the literature, information about the features of peri-ictal autonomic symptoms and their lateralizing value are controversial. The studies about EEG and semiological findings of this important seizure subtype are insufficient. In recent years, autoimmune epilepsy associated with specific neuronal autoantibodies has been identified as a possible new factor in the etiology of epilepsy. Autonomic instability has been frequently reported in cases diagnosed with limbic encephalitis associated with N-methyl-D-aspartate receptor (NMDAR) encephalitis or voltage-gated potassium channel (VGKC) complex antibody. Frequency of neuronal autoantibodies in epilepsy patients with peri-ictal autonomic symptoms is unknown. Although the relation of autonomic symptoms with autoimmunity is already known, a systematic screening has not been established yet and there is no data on related EEG findings. Objective: In this study, features of peri-ictal autonomic findings of patients with epilepsy were aimed to be determined with patient's history and seizure records; and lateralizing and localizing values of these findings were compared with the literature. The relation between cardiac rhythm disorders, other electroclinical data and risk of sudden unexplained death in epilepsy were evaluated. Furthermore the clinical and EEG features of patients with autonomic seizures associated with neuronal autoantibodies were assessed. Method: Patients with autonomic seizures who were followed up at the epilepsy unit of Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine, Department of Neurology and Clinical Neurophysiology were included in the study. Age, gender, age at onset of epilepsy, disease duration and etiology, history of psychiatric disorders, immunological disease and febrile seizures, family history of epilepsy, neurological examination, MRI and functional imaging findings, use of antiepileptic drugs, neuropsychological test results, auras, interictal, ictal and post-ictal EEG findings of the patients were recorded with a structured form. Localization and lateralization were supported by at least two diagnostic methods that were consistent with each other without any evidence that suggested otherwise. In patients with nonspecific MRI and functional imaging findings lateralization of epileptogenic zone was decided only by the EEG and the seizure semiology, where possible. Minimum, maximum and average heart ratea and cardiac rhythms in the peri-ictal period were assessed by ECG recordings. Sera from patients and control group were investigated at Istanbul University, Research Institute of Experimental Medicine, Department of Neuroscience, Neuroimmunology laboratory for antibodies against NMDAR, VGKC-complex antigens (and the subtypes of contactin-associated protein-like 2 (CASPR-2) and leucin-rich glioma inactivated 1 (LGI-1)), glutamic acid decarboxylase (GAD), alfa-amino-3-hidroxy-5-methyl-4-isoxazoleproprionic acid receptor (AMPAR), and gama-aminobutiric acid-B receptor (GABABR). Results: A total of 64 consecutive patients (38 F, 26 M; mean age: 31.6 ± 9.4 years, mean duration of epilepsy: 16.2 ± 9.2 years) were included in the study. Fifty-two patients were evaluated with VEM, and seizures were recorded from three additional patients during routine EEG. Peri-ictal autonomic symptoms were recorded in 48 patients (75%). Sixteen patients (25%) who did not have peri-ictal autonomic findings during ictal EEG recordings were also included in the study due to their autonomic aura which was reported in a consistent manner. Neuronal autoantibodies were evaluated in the sera of 62 patients. The most common peri-ictal autonomic findings were tachycardia and cardiac arrhythmia (41 %), epigastric aura, nausea and retching (41 %), peri-ictal water drinking (16 %) and hypersalivation (14 %). Peri-ictal autonomic findings were most commonly observed in patients with temporal lobe epilepsy (TLE). On the other hand, isolated autonomic seizures (8 %) were rarely encountered. Peri-ictal nausea and retching, hypersalivation, spitting and drinking were observed mostly in right; tachycardia, piloerection, cough, and genital automatisms were observed mostly in left hemisphere onset seizures. But the findings were not statistically significant. Peri-ictal drinking and hypersalivation in the non-dominant hemisphere onset seizures were significantly more frequent than dominant hemisphere onset seizures. Peri-ictal tachycardia is the most common peri-ictal cardiac change and increase in heart rate was observed before electrographic seizure onset in the majority of patients. Serious ECG changes were observed in 8 % of the patients. The investigated neuronal autoantibodies were present in the sera of 9 patients (14.5 %) (3 Females, 6 Males; mean age 31.8 ± 11 years) with peri-ictal autonomic findings. Antibodies were detected against NMDAR in 3 patients (5 %), VGKC-complex in 3 patients (5 %), GAD in 2 patients (3 %) and additionally GLYR was already found in one patient (2 %). In the seropositive group, 6 patients (67%) had epigastric aura (nausea, abdominal discomfort, rising sensations to chest or throat), 2 patients (22%) had palpitations before the onset of seizures and 2 patients (22%) had abdominal pain before the seizure. Five patients had peri-ictal tachycardia. Two patients (22 %) with VGKC-complex antibody had peri-ictal fever. The number of male patients were significantly more frequent in the seropositive group (p

Benzer Tezler

  1. Yenidoğan nöbetlerinde etiyoloji ve prognostik faktörler

    Etiology and prognostic factors of newborn convulsions

    GÜNTÜLÜ GÖKDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TUĞBA HİRFANOĞLU

  2. Şizofreni ve şizoafektif bozukluğu olan hastalarda klozapin tedavisinin sonlandırılmasında rol oynayan yan etkilerin değerlendirilmesi

    The assessment of the role of side effects in discontinuation of clozapine treatment in patients wi̇th schizophrenia and schizoaffective disorder

    RÜMEYSA TAŞDELEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VEHBİ ALP ÜÇOK

  3. Birinci basamak immünmodülattuar tedavi alan relapsing remiting multipl skleroz hastalarında kardiyovasküler otonom fonksiyonların değerlendirilmesi

    Evaluation of cardiovascular autonomic functions in relapsing remitting multiple sclerosis patients receiving first-line immunomodulatory treatment

    YAKUP GÖNÜLAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    NörolojiTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DÜRDANE AKSOY

  4. Akrep zehri ilişkili yoğun bakım takibi gerektiren hastalarda hemodinamik instabilite skorlaması

    Hemodynamic instability scoring in patients requiring intensive care monitoring due to scorpion envenomation

    TUĞBA DENİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLGÜN KAVRUT ÖZTÜRK

  5. Ambulatuar kan basıncı takibinin diyabetin mikrovasküler komplikasyonlarının belirlenmesindeki yeri

    Başlık çevirisi yok

    OĞUZHAN DEYNELİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıMarmara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMA AKALIN