Relationship between discourse and discrimination: An assessment of prominent public figures in the public discourse in Germany regarding hijab wearing women in Germany
Söylem ve ayrımcılık arasindaki ilişik: Almanya'da türban giyen kadınlara ilişkin kamusal söylemde Almanya'da kamuya mal olmuş seçkin kişilerin bir değerlendirmesi
- Tez No: 434289
- Danışmanlar: PROF. DR. BİLAL SAMBUR, DOÇ. DR. HAVVA KÖK ARSLAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Uluslararası İlişkiler, Sociology, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Barış Çalışmaları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Barış ve Çatışma Çalışmaları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 124
Özet
Bu yüksek lisans tezi Almanya'daki Müslüman kadınları tartışarak kamusal söylem ve Müslüman kadınlara karşı ayrımcılık arasındaki ilişkiyi ortaya koyacaktır. Alman kamusal söylem Müslüman kadınları genellikle baskı altında, kısıtlı, fakat ayrıca tehlikeli olarak tanımlamaktadır. Bu ifadeler defalarca tekrarlanmakta, geniş anlamda yayılmakta ve bunun sonucunda da Almanya'nın nüfusunun çoğunluğu tarafından“hakikat”olarak Kabul edilmektedir. Kamusal söylem insanların düşüncelerini ve eylemlerini etkilemesiyle Almanya'da Müslüman kadınlara karşı uygulanan ayrımcılığa iştirak etmektedir. Bu ayrımcılık doğrudan şiddet ve yapısal dezavantaj formlarını almaktadır. Türbanlı kadınlar, özellikle iş piyasasında yetersiz şekilde temsil edilmektedir. Söz konusu söylem Müslüman kadınların Alman toplumunda katlanmak zorunda kaldığı baskıları göz ardı ederek, sıkıntı çektikleri iddia edilen İslam'ın ve ataerkilliğin baskılarına odaklanır. Müslüman kadınların istihdam erişiminin engellenmesiyle, bağımsızlıkları ihmal edilmektedir. Bu durum Müslüman kadınların ailelerindeki erkeklere giderek daha fazla bağımlı olmaları sonucunu doğurmaktadır. Bunlara karşılık olarak, bu durum pratik anlamda pekiştirilen söylemin bir görünümü olarak kerameti kendinden menkul bir kehanete yol açmaktadır. Bu tez Müslüman kadınların sıkıntısını yaşadığı ayrımcılığı ve kamusal söylemde çizilen Müslüman kadın resmini açıklayacaktır. Tez, özellikle Alice Schwarzer, Necla Kelek ve Thilo Sarrazin'in kamusal söylemi nasıl etkilediklerine odaklanmıştır. Kamusal söylem, Teun A. van Dijk'in Eleştirel Söylem Analizine, Foucault'un bilgi, hakikat, iktidar (power) teorilerine ve Edward Said'in Oryantalizm kavramına dayanılarak analiz edilmiştir. Söylem ve ayrımcılık arasındaki ilişki bu teoriler yardımıyla ortaya konmuştur.
Özet (Çeviri)
This Master's thesis shall illustrate the relationship between the public discourse discussing Muslim women and the discrimination against Muslim women in Germany. The German public discourse describes Muslim women predominantly as oppressed, agency-lacking but also as dangerous. These statements are repeated over and over again and are widely circulated, finally being accepted as“truth”by the majority population in Germany. With discourses influencing people's minds and actions, the public discourse is complicit in the discrimination against Muslim women in Germany. The discrimination is taking the form of direct violence and structural disadvantage. Especially in the job-market, hijab-wearing Muslim women are underrepresented. The discourse focuses on the oppression from Islam and patriarchy that Muslim women allegedly suffer from, leaving out of sight the oppression that Muslim women have to endure in German society. With being denied access to employment, Muslim women are denied independency – resulting in Muslim women being increasingly dependent on the men of their families. This in turn leads to a self-fulfilling prophecy as the picture of the discourse is reinforced in practice. This thesis illustrates the discrimination that Muslim women suffer from and the picture that is drawn of Muslim women in the public discourse. It is especially focused on how Alice Schwarzer, Necla Kelek and Thilo Sarrazin are influencing the discourse. The public discourse is analyzed based on Critical Discourse Analysis by Teun A. van Dijk, Foucault's theories on knowledge, truth, power and the discourse and Edward Said's Orientalism. With the help of these theories, the relationship between discourse and discrimination has been detected.
Benzer Tezler
- Tanınma, dayanışma ve hukuk: G.W.F. Hegel ve çağdaş teoriler ışığında bir analiz
Recognition, solidarity, and law: An analysis in the light of G.W.F. Hegel and contemporary theories
EMRE ŞİMŞEK
- Sosyal hizmet bilim ve mesleğinde yapay zekânın yeri: Türkiye örneği
The place of artificial intelligence in social work science and profession: The case of Türkiye
HATİCE HALE YURTTABİR
- Sürdürülebilir insan kaynakları yönetiminin uygulanırlığı: Türkiye örneği
Applicability of the sustainable human resources management: The case of Turkey
KUBİLAYHAN GÖÇ
Doktora
Türkçe
2021
İşletmeİstanbul Teknik Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA KÜSKÜ AKDOĞAN
- Artificial intelligence's reproduction of big data-based race and ethnicity discrimination: An evaluation via Google search engine
Yapay zeka'nın büyük veri kaynaklı ırk ve etnisite ayrımcılığını yeniden üretimi: Google arama motoru üzerinden bir değerlendirme
EBRU YARKIN
Doktora
İngilizce
2024
İletişim BilimleriYeditepe ÜniversitesiMedya Çalışmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BİLLUR ÜLGER
- Din ve nefret suçları ilişkisi: My Name Is Khan filmi örneği
The relationship between religion and hate crimes: The case of the movie My Name Is Khan
ABDURRAHMAN TÜRKER TAŞTEPE
Yüksek Lisans
Türkçe
2025
DinŞırnak ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TALİP DEMİR