Geri Dön

Anorektal malformasyon ve hirschsprung hastalığı nedeniyle tedavi edilen ve dışkı kontrol bozukluğu (fekal inkontinans) gelişen hastalarda uzun dönem biofeedback tedavisinin etkinliği

The effectiveness of the long term biofeedback therapy in the patients who treated from anorectal malformation and hirschsprung disease and developed fecal incontinance

  1. Tez No: 448772
  2. Yazar: FARID KHANMAMMADOV
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MELTEM KOLOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Cerrahisi, Pediatric Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 139

Özet

Giriş: Defekasyon dinamiklerinin görsel ve işitsel uyarılarla hastaya öğretilmesi ve sfinkterkaslarının güçlendirilmesini amaçlayan biofeedback tedavisinin anorektal malformasyon ve Hirschsprung hastalığı (HH)'na bağlı fekal inkontinansı olan çocuklar üzerine etkinliğini araştıran çok az çalışma bulunmaktadır ve uzun dönem tedavinin sonuçları bilinmemektedir. Bu nedenle anorektal malformasyon ve HH nedeniyle düzeltici ameliyat geçirmiş ancak standart bağırsak kontrol programına yanıtsız, dirençli fekal inkontinansı olan hastalarda uzun süreli biofeedback tedavisinin etkisini araştıran ileriye yönelik bir kohort tipi çalışma planlandı. Hasta ve yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi kliniğinde anorektal malformasyon ve HH bağlı gelişen fekal inkontinans nedeniyle tedavi edilen ve standart bağırsak kontrol programından yeterli fayda görmemiş olan 5 ile 18 yaş arası hastalar çalışmaya alındı. 1 yıl süreli uzun dönem biofeedback tedavisi uygulanan hastaların biofeedback tedavisi öncesi ve sonrası Holschneider Kontinans skorları, Wexner inkontinans skorları ve fekal inkontinanslı çocuklar için yaşam kalitesi skorları karşılaştırıldı. Tedavi öncesi ve sonrası yapılan anorektalmanometri de ortalamaanal ve rektaldinlenim basınçları, maksimum sıkma basınçlar ve süreleri, ilk his ve maksimum sıkışma volümleri, öksürük testine eksternal anal sfinkter yanıtlarındaki değişim değerlendirildi. Wexner inkontinans skoru ≤ 5, Holschneider kontinans skoru ≥ 10, yaşam kalitesi skoru ≥11 olan, ve en az iki değerlendirme skoruna göre tam yanıt alınan hastalar tam düzelme olarak kabul edildi. Wexner inkontinans skoru 6-10, Holschneider kontinans skoru 5-9, yaşam kalitesi skoru 8-10 arası olan, en az iki değerlendirme skoruna göre kısmi yanıt alınan hastalar kısmi düzelme olarak kabul edildiler. Bulgular: Anorektal malformasyon ve HH grubu hastaların uzun dönem biofeedback tedavisi sonrasında Holschneider kontinans skoru ve yaşam kalitesi skoru ortalamasında anlamlı yükselme gözlenirken, ortalama Wexner inkontinans skorunda ise anlamlı azalma gözlendi. Her iki grupta da ortalama anal dinlenim basınçlarında, ortalama maksimum sıkma basınçlarında ve ortalama maksimum sıkma sürelerinde artış, ortalama rektal dinlenim basınçlarında azalma ve öksürük testine EAS yanıtında artma görüldü. Ortalama ilk his volümü azalırken, ortalama maksimum tolere edilebilen volüm yükseldi. Anorektal malformasyon grubunda uzun dönem biofeedback tedavisi hastaların %35'inde tam başarılı, %65'inde ise kısmi başarılı oldu. Hirschsprung grubu hastalarda uzun dönem biofeedback tedavisi hastaların 90'ında tam başarılı, %10'unda ise kısmi başarılı oldu. Hirschsprung grubu hastalarda tedavi öncesi sıkma basıncı yarılanma süresi ile biofeedback tedavisi başarısı arasında bir korelasyon gösterildi. Sıkma basıncı yarılanma süresi düşük olan hastalarda biofeedback tedavisi daha başarılı oldu. Sonuç: Anorektal malformasyon ve HH nedeniyle düzeltici ameliyat geçirmiş ancak standart bağırsak kontrol programına yanıtsız dirençli fekal inkontinansı olan hastalarda uzun süreli biofeedback tedavisi her iki grupta da etkindir. HH hastalığı grubunda başarı oranının yüksek olmasının nedeni kontinansı sağlayan anatomik yapıların daha iyi korunmuş olması olabilir. Biofeedback tedavisinin bağırsak kontrol programı ile kullanılması hastaların yaşam kalitesinin yükseltilmesine belirgin katkı sağlamaktadır.

Özet (Çeviri)

Introduction: There were few studies on the biofeedback therapy, which consists of teaching the defecation dynamics with visual and auditory stimulations and aims to improve sfincter muscle function for treatment of fecal incontinence in children with Hirschsprung Disease (HD) and anorectal malformation (ARM) and long term results are not known. Therefore we planned a prospective cohort study to evaluate effects of long term biofeedback training in patients having fecal incontinence despite standard bowel control program following definitive surgery for HD and ARM. Patients and method: Patients, 5 to 18 years old, who are treated for fecal incontinence due to HD and ARM in Ankara University, School of Medicine, Department of Pediatric Surgery and not benefitted enough from standard bowel control program, were included in the study. All patients received biofeedback therapy four times a week for 12 months either with a home device or in hospital Holschneider Continence Scores, Wexner Incontinence Scores and Fetal Quality of Life Scores of the patient sprior to biofeedback therapy and after the therapy were compared. Mean anal and rectal resting pressure, maximum squeeze pressure and duration, first feeling and maximumrectal distention volumes, and the responds of external anal sphincter pressureto the cough test were evaluated with anal manometyand the values obtained prior to biofeedback therapy were compared with the values recorded after therapy. The patients who has

Benzer Tezler

  1. Doğumsal anomali nedeni ile ameliyat edilen çocukların 'Erken Gelişim Evreleri Envanteri' ve 'Erken Gelişim Evreleri Envanteri Sosyal Duygusal Gelişim Envanteri' ile değerlendirilmesi

    Evaluation of children operated for congenital anomalies with 'Erken gelisim evreleri envanteri' and 'Erken gelisim evreleri envanteri sosyal duygusal'

    BİLGE TÜREDİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Çocuk CerrahisiAnkara Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET MURAT ÇAKMAK

  2. Anorektal malformasyonu veya hirschsprung hastalığı olan çocuğa sahip ebeveynlerin bakım yükü ile yaşam kalitesi arasındaki ilişkinin belirlenmesi

    Determination of the relationship between care burden and quality of life of parents of children with anorectal malformation or hirschsprung disease

    ECEM KOYUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HemşirelikSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DERYA SULUHAN

  3. Bir yaş altındaki çocuklar için sakral oran persentil eğrisi geliştirilmesi

    Development of sacral ratio percentile curve for children under one year old

    KUTAY BAHADIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk CerrahisiAnkara Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TANJU AKTUĞ

  4. Anorektal malformasyon ve hirschsprung hastalıklı çocuklarda ebeveynlerinin ameliyat sonrası bakım vermeye hazır oluşluk düzeylerinin belirlenmesi

    Determination of post-operative care ready levels of the parents of children with anorectal malformation and hirschsprung disease

    DERYA ARSLANTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HemşirelikKaramanoğlu Mehmetbey Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ŞAHİN

  5. Kolostomi yapılmış tavşanlarda kolostominin distalinde kalan barsak segmentlerinde kolinerjik ve nitrerjik sistemlerdeki değişiklikler

    Changes of cholinergic and nitrergic system of defunctionalized colon after colostomy in the rabbit

    SERDAR MORALIOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Çocuk CerrahisiGazi Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. ONUR ÖZEN