Geri Dön

Akut ST segment yükseklikli myokard infarktüsü ile başvuran hastalarda reperfüzyon tedavisi öncesi dönemin değerlendirilmesi

Evaluation of patients with acute stage segment height myocardial infarction before reperfusion treatment

  1. Tez No: 463946
  2. Yazar: AYLİN TELAFARLI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. OKHAN AKDUR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
  6. Anahtar Kelimeler: Hastane öncesi bakım, kapı tedavi süresi, koroner reperfüzyon, miyokard enfarktüsü, Pre-hospital care, Pre-gate time, coronary reperfusion, myocard infarction
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 52

Özet

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine başvuran ya da sevk edilen, ST yükselmeli miyokard infarktüsü tanısı alan hastaların prospektif, reperfüzyon öncesi dönemin değerlendirmesi ile gerçekleştirildi. Hastalar yüz yüze görüşme yöntemi ile görüşüldü ve gönüllü katılım onamı alındıktan sonra çalışmaya dahil edildi. Çalışmamıza 70 olgu alındı. Hastaların %72,9'u erkekti. Olguların yaş ortalaması 67,20±13,02 yıl idi. Hastaların %85,7'sinde göğüs ağrısı şikayeti olmuştu. Hastaların şikayetler başladıktan sonra en sık başvurdukları zaman aralığı 2-4 saat idi. Hastaların %61,4'ü ambulans ile hastaneye başvurmuştur. Başvurudaki gecikmenin nedeni en sık (%75,7) hastaların acil servise başvurmada kararsızlık yaşamaları ve semptomların geçeceğini düşünmeleri olduğu görüldü. Tipik ağrısı olan hastaların daha kısa sürede hastaneye başvurduğu görüldü. Çalışmaya alınan olguların elektrokardiyografisinde en sık inferior derivasyonlarda (%36,4), daha sonra anterior derivasyonlarda (%25,8) ST yükselmesi olduğu görüldü. Hastalar kendi araçları ile hastaneye en kısa sürede (ortalama: 120,00±106,49 dk) başvurduğu görülmüştür. Hastaların %58,5 oranında miyokard infarktüsü hakkında bilgi sahibi olmadıkları görüldü. Katılımcılara hastaneye başvurmadaki gecikmelerindeki neden sorulduğunda ise 53'ü (%75,7) acil servise gitmekte kararsızlık yaşadığı için gelmediğini belirtmiş. (Tablo 16). İkinci en sık gecikme nedeni semptomları ciddiye almama olduğu görüldü. Hastaların hastaneye başvurmadaki gecikme nedeninin dağılımında; acil servise gitmekte kararsızlık cevabını veren 11(%16,2) kişi, semptomları ciddiye almama cevabını veren 7(%10,3) kişi, semptomların geçeceğini umut etme cevabını veren 6(%8,8) kişi, bilgi eksikliği cevabını veren 1(%1,5) kişi, semptomu ciddiye almama+semtomun geçeceğine dair umut+acil servise gitmede kararsızlık cevabını veren 26(%38,2) kişi, bilgi eksikliği ve kararsızlık cevabını veren 10(%14,7) kişi, semptomu ciddiye almama ve kararsızlık cevabını veren 6(%8,8) kişi oldu. Sonuç olarak acil servise ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü tanısı ile başvuran olguların verileri değerlendirildiğinde ciddi sonuçlara neden olabilen miyokard infarktüsü gibi önemli bir hastalığın semptomları ve bu semptomlar ile karşılaşıldığında hastaların nasıl bir yol izlemeleri gerektiği konusunda eğitim ve bilgilendirme yapılması toplumda farkındalık yaratacağını düşünmekteyiz. Ayrıca ambulans sayısının ve transfer hızlarının artırılması ile hastaların hastaneye gecikmesinin azaltılacağını düşündük.

Özet (Çeviri)

We assesed the period before reperfussion therapy of the patients who presented or referred to Çanakkale Onsekiz Mart University Research and Practice Hospital and diagnosed with ST-elevated myocardial infarction, prospectively. Patients were interviewed face-to-face and their informed consent had been taken voluntarily after the study was explained them in plain terms. 70 cases were studied. %72,9 of our patients were male. Mean age was found to be 67,20±13,02. %85,7 of patients experienced chest pains. Most frequently patients presented to a hospital between 2-4 hours after the pain had started. %61,1 of patients brought to the hospital by an ambulance. The most common reason to delay hospital admission ( %75,7) was that having doubt about going to emergency department and the belief which the symptoms would resolve. Patients with typical pain were presented earlier. In our study ST-segment elevation was observed most commonly in inferior derivations (%36,4) and anterior derivations (%25,8) respectively. Patients who arrived to a healthcare facility with their own vehicles have reached sooner (approximately: 120,00±106,49 minutes.) . In our study we have found that %58.5 of the patients were not have any information about MI and were delayed in applying to a hospital. When the patients were asked about the reason of their late apply 53 of the (%75,7) answered that they were undecided about applying the emergency. (Table 16). We saw that second most common delay reason was ignorance of the symptoms (%55,7) Reasons of delayed admission to a hospital of the patients are distributed as followed;11 people(%16.2) responded that they had doubts about going to ER,7 people(%10.3) responded that they did not take the symptoms seriously,6 people(%8.8) responded that they hoped that the symptoms would resolved,1 person(%1,5) responded that he\she lacked for information,26 people(%38,2) responded that they did not take the symptoms seriously+hoped that the symptoms would resolved+ had doubts about going to ER,10 people(%14,7) responded that they lacked of information and had doubts about going to ER and 6 people(%8,8) responded that they did not take the symptoms seriously and had doubts about going to ER. As a result when we assesed the patient's information who diagnosed as MI with ST-segment elevation, we thought that providing people with information and education about symptoms of a disease as important and as serious as MI and also what should patients do when they experience these symptoms could create a realisation in society. Also we thought that by increasing the number of ambulances and their velocity might shorten the delay in admission.

Benzer Tezler

  1. Streptokinaz verilen akut miyokard infarktüslü hastalarda reperfüzyonun noninvaziv kriterleri

    Noninvasive criteria of reperfusion in patients with acute myocardial infarction using streptocinase

    HALİL İBRAHİM ERDOĞDU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KOPTAGEL İLGÜN

  2. Akut miyokard infarktüslü genç hastalarda sorumlu koroner aterosklerotik plak özellikleri: volumetrik intravasküler ultrasond çalışması

    Culprit coronary atherosclerotic plaque characteristics in youngpatients with acute myocardial infarction: A volumetricintravascular ultrasound study

    ARDI RREKA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    KardiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ATİLA İYİSOY

  3. Göğüs ağrısı ile acile başvuran hastalarda elektrokardiyografi?de aVR derivasyonunda ST yüksekliği saptananların; demografik ve epidemiyolojik olarak incelenmesi

    Patients who had electrocardiographic ST segment elevation in lead aVR, admitted with chest pain to emergency department, demographical and epidemiological investigation

    ILGIT KARACA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    İlk ve Acil YardımCumhuriyet Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    DOÇ. DR. ŞEVKİ HAKAN EREN

  4. Akut koroner sendrom tanısı ile takip edilen ve asa ve klopidogrel kullanan hastalarda proton pompa inhibötü kullanımınınmajor kardiyovasküler olay gelişimi üzerine etkisi

    This study was planned in order to determine the effects of proton pump inhibitor usage in addition to dual antiagregan treatment, of the patients who are followed up under intensive care unit with acute coronary syndrome diagnossis on the development of major cardiovascular events

    NACİYE ÖZBEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    KardiyolojiAnkara Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SİBEL TURHAN

  5. Akut ST yüksekliği olmayan miyokard infarktüsü tanısı erken diyagnostik belirteç olarak kalp tipi yağ asidi bağlayıcı proteinin kalitatif ölçümünün, diğer kardiyak belirteçler ile karşılaştırılması

    The comparison of qualitative measurement of H-FABP as early dagnostic marker with other cardiac markers for the diagnosis of non-ST elevation myocardial infarction

    DEMET MENEKŞE GEREDE ŞAHİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    KardiyolojiAnkara Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. SADİ GÜLEÇ