Geri Dön

Koruma ve planlama anlayışlarının değişimi: İstanbul Tarihi yarımada'da 2005-2012 planları karşılaştırması

Changes in the concepts of conservation and planning: Comparison of 2005-2012 plans in Istanbul Historical peninsula

  1. Tez No: 478592
  2. Yazar: SELDA YILDIRIM BURMA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. PROF. DR. İCLAL DİNÇER
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
  6. Anahtar Kelimeler: Koruma Amaçlı İmar Planı, Koruma Kurulu, Kentsel ve Tarihi Sit, Tarihi Yarımada, Turizm Bölgesi, Yenileme Alanı, Yenileme Kurulu, Conservation Committee, Conservation Planning, Historical Peninsula, Renewal Area, Tourism Area, Urban and Historical Site
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 155

Özet

İstanbul'un en eski yerleşim bölgesi olan Tarihi Yarımada 1995 yılında 1. Derece Arkeolojik Sit, Kentsel ve Arkeolojik Sit, Kentsel ve Tarihi Sit ilan edilmiştir. İstanbul I No.lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu (KTVKBK/Koruma Kurulu) tarafından belirlenen Geçiş Dönemi Yapılaşma Koşulları ile 10 yıl süresince idare edilen alan için koruma planı ancak 10 yılın sonunda 2005'te yürürlüğe girmiştir. 2005 planı 1/5000 ve 1/1000 ölçekte (Fatih ve Eminönü ilçeleri ayrı ayrı) İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından hazırlanmış, Koruma Kurulu'nca uygun bulunarak İBB tarafından onaylanmıştır. 1/5000 ölçekli plan 2007 yılında mahkeme kararıyla iptal edilmiş, 1/1000 ölçekli plan ise aynı yıl yürürlükten kaldırılmıştır. 2005 tarihli koruma planı, temel olarak; Roma ve Bizans kalıntılarını göz ardı ederek hazırlanmış olması ve Osmanlı eserlerini ihya ederek dekor bir çevre oluşturacak olması yönleriyle eleştirilmiştir. Planda Eminönü kültür, turizm ve konut alanı olarak, Fatih ise büyük ölçüde konut alanı olarak planlanmış, Fatih'te turizm fonksiyonu dışlanmış, Eminönü'nde ticaret ve turizm bölgesine dönüşmüş bazı mahalleler tekrar konut alanı olarak önerilmiştir. 2005 planının en çok eleştirilen yönü ihya kararları olmuştur. Eminönü ve Fatih'te cami, mescit, türbe, sıbyan mektebi, çeşme, tekke, hamam, konak, sur duvarı, medrese olmak üzere toplam 228 farklı kayıp eski eserin yeniden yapılmasının hedeflendiği ihya kararları 2012 planında yer almamıştır. Tarihi Yarımada, yer altı ve yerüstünde bulunan korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli yaklaşık 10.000 eski eseri barındırmaktadır. Türkiye'deki pek çok ilden fazla sayıda eski eseri barındıran bir sit (I. derece arkeolojik, kentsel ve arkeolojik, kentsel ve tarihi sit) alanı olan Tarihi Yarımada kısa sayılabilecek bir zaman diliminde iki farklı Koruma Planına (2005 ve 2012) konu olmuştur. Üstelik koruma planının yürürlüğe girdiği 2005 yılından itibaren 2013 yılına kadar Tarihi Yarımada'da 11 (onbir) farklı yenileme alanı ilan edilmiştir. 2005 ve 2012 planlarının karşılaştırmasının yapılabilmesi için ülkemizde 2000'lerden sonra belirginleşen ve 2005 sonrası keskinleşen kentsel müdahale paradigmalarını incelemek gerekir. 2002 yılı Türkiye'de neoliberal ekonomik politikaların Mecliste çoğunluğa sahip bir hükümet tarafından uygulandığı, mekansal kararların rant ekonomisi hedef gözetilerek alındığı bir dönemin başlangıcıdır. 2000 yılında yayınlanan“İstanbul Küresel ile Yerel Arasında”adlı çalışmada Çağlar Keyder'in“İstanbul'da olup bitenler küreselleşmenin ekonomi politiği açısından hazin bir yetersizlik içindedir.”(2009, s. 25) tespitinden birkaç yıl sonra“5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun”(Yenileme Yasası) çıkarılmıştır. 2005'ten günümüze gelen süreçte, geleneksel dokunun yok edilmesiyle başlayan ve şaşkınlık verici, sansasyonel, bazı açılardan birer kıyım olarak addedilebilecek denli saçma kentsel projelerle devam ederek yarımadanın yüzyıllardır korunan siluetini ve kıyı formunu dahi değiştiren uygulamalar yapılmıştır. Kentin neredeyse tamamını bir şantiyeye çeviren son 15 yılın bütün bu projeleri ile; 2011 yılına kadar“ustalık”öncesi dönemde iktidarın ana hedefi hızla İstanbul'un küresel rekabetçiliğini geliştirmek ve ekonomik büyümesini sağlamak olmuş, 2011 yılından sonraki“ustalık”döneminde ise İstanbul sosyo-politik bir dönüşüm projesi alanına dönüştürülmüştür. Yenikapı Dolgu Alanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2012 yılında resen onayladığı plan ile hızla uygulanmıştır. Avrasya Tüneli'nin Tarihi Yarımada'ya getireceği trafik yüküne ilişkin tartışmalar devam ediyorken proje yine hızla uygulanmış ve yakın zamanda hizmete açılmıştır. Haliç Metro Köprüsü UNESCO yetkililerinin tüm uyarılarına, konu ile ilgili akademisyen ve kentlilerin muhalefetine rağmen gerekli ve yeterli altyapı ve tasarım çalışmaları yapılmadan Tarihi Yarımada siluetine girmiştir. Siluet konusundaki bir diğer tartışma Zeytinburnu'nda inşa edilen 16/9 kuleleri ile ilgilidir. Kurul Kararı ile belirlenmiş Sur Tecrit Bandı dışında fakat Alan Yönetimi Başkanlığı tarafından belirlenen yönetim alanı sınırları içinde inşa edilen üç gökdelen yüzlerce yıldır korunan Tarihi Yarımada siluetine dönemin rant ve saygısızlık simgesi olarak girmiştir. 2005 planında yer almayan ancak sonraki 10 yıla sığdırılan bütün bu uygulamaların projelendirme süreci devam ederken, 2005 planı 2007 yılında iptal edilmiş ve ardından 2012 planı hazırlanmıştır. Tezin ilk bölümünde, 2005 ve 2012 planları karşılaştırması ile ortaya çıkan yasal ve kurumsal değişimlerin ülkemizde son yıllarda yaşanan ekonomi-politik değişimin birebir yansıması olarak ifade edilebilecek değişimler olduğundan bahisle; neoliberal kentsel politikaların uygulama alanı olan Tarihi Yarımada'nın çalışma alanı olarak seçilme nedeni ve çalışmanın amacı açıklanmaktadır. Tezin ikinci bölümünde, Byzantion - Konstantinopolis – İstanbul sürecinden günümüze aktarılan kentsel dokunun izi sürülmektedir. Osmanlı'da siluetin oluşumunu sağlayan tarihsel çizgi izlenerek, 19. yüzyılda Batılılaşma hareketi ile gelen değişim ele alınmaktadır. Yüzyıl başından itibaren“güzel şehir”akımı uygulamalarından başlayarak 1964 tarihli Suriçi Planına kadar uzanan planlama ve değişim süreci bu bölümde incelenmektedir. Tezin üçüncü bölümünde 1970'li yıllardan itibaren Türkiye'de“sit alanı”ve“koruma planlaması”kavramları gelişirken Tarihi Yarımada'da yaşanan değişimler ve Koruma Kurulları süreci değerlendirilmektedir. Koruma Kurulları arşivinde yapılan çalışma sonucunda; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Kurulu'nun (GEEAYK) 1973 tarihli Eski Eserler Kanunu öncesinde Tarihi Yarımada için öncü sit kararları aldığı anlaşılmıştır. Bu kararlarla birlikte 1970'li yıllardan itibaren sit ölçeğinde alınmış önemli diğer Kurul Kararları ile ilgili bilgiler bu bölümde yer almaktadır. Tezin dördüncü bölümü 2005 ve 2012 planlarının Amaç ve Hedefler / Sınırlar ve Yetkili Kurumlar / Turizm İşlevi yönünden karşılaştırmasını içermektedir. 2000'li yıllardan günümüze Tarihi Yarımada'da yaşanmakta olan kentsel dönüşüm, merkezden alınan kararlar, buna yönelik yasal düzenlemeler ve kurumsal yeniden yapılandırmalarla 2005 yılı kritik eşik olmak üzere hızlandırılmıştır. 2005 ve 2012 planları arasındaki en temel farklılık planlama sınırlarıdır. Bu anlamda 2005 planı Tarihi Yarımada'nın tamamını içeriyorken 2012 planı yenileme alanları ve turizm merkezleri dışında kalan alanları kapsayan, bütüncüllüğünü yitirmiş bir plan özelliği taşımaktadır. 2005 planı her iki ölçekte İBB tarafından hazırlanmışken, 2012 planının 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı (KANİP) İBB tarafından, 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı (KAUİP) ise Fatih Belediyesi tarafından hazırlanmıştır. Bununla birlikte iki plan arasında geçen sürede koruma ve planlama anlayışlarının neoliberal kentsel politikalara teslim edilmiş olmasının en görünür sonucu 2012 planında arttırıldığı görülen turizm işlevidir. 2005 planında Laleli konut alanı olarak belirlenmiş, Fatih'te turizm işlevi dışlanmışken sonraki planda Laleli dahil olmak üzere hem Eminönü hem Fatih'te turizm işlevine imkan veren 2. derece ticaret lejantı önerilen alanlar dikkat çekici ölçüde artırılmıştır. Tezin son bölümünde, Tarihi Yarımada için 1980'lerde başlayarak günümüze uzanan süreç 2005 ve 2012 planları karşılaştırması ile birlikte ele alınmaktadır. Bu anlamda 1980'lerde küresel ekonomi politiğe eklemlenme girişiminin 1990'larda hala beklenti düzeyinde olduğu, günümüze uzanan yıkıcı sürecin 2002'de başladığı ve 2005'ten günümüze katlanarak hızlandığı görülmektedir. 2005'ten 2012 planına gelen süreçte değişen kurumsal çerçeve, düzenleyici kural ve pratiklerin, neoliberal kentsel politikaların sonucunda ortaya çıkan Tarihi Yarımada'ya özgü şeması bu bölümde değerlendirilmektedir.

Özet (Çeviri)

The Historical Peninsula is one of Istanbul's most ancient settlements. It was declared in 1995 a first degree archeological, urban archeological and an urban historical site. The transitional construction requirements determined by the Conservation Committee administered the area for ten years. The site's conservation plan became effective only at the end of 2005. The plan in the scales of 1/5000 and 1/1000 were prepared by the IMM (Istanbul Metropolitan Municipality) separately for the administrative district of Eminönü and Fatih. Approved by the Conservation Committee, it was ratified by the IMM in 2005. In 2007, the 1/5000 scaled plan was annuled by a judicial act and the 1/1000 scaled was abolished the same year. The 2005 conservation plan was essentially criticised because, ignoring the Roman and Byzantine remains, it created an enviromental scenario. Here, Eminönü was planned as a cultural tourist space and residential area, whereas Fatih was planned as a big housing area. The function of tourism was omitted here. It was suggested that some quarters (mahalles) of Eminönü, transformed into commercial and touristic areas be reorganised again as residential zones. Most severe critism of the 2005 plan concentrated on the rebuilding of old/lost edifices, mosques or mescits (small mosques without minarets, mauseloums (türbes), primary schools for male children (sıbyan mektepleri), fountains, tekkes (chapels or convents for dervishes), turkish baths, (hamams), inns (hans), government buildings, mansions (konaks), ancient walls or ramparts (sur duvarı) and madrasahs (medreses: schools of theology). Consequently the suggested reconstruction of 228 lost edifices was not included in the 2012 plan. More than any other area of a Turkish city, the Historical Peninsula encloses, under and above the ground, approxiamately 10.000 artefacts. They are registered as first degree archeological, urban archeogical and urban historical sites. These sites were the object of two different conservation plans conceived in a relatively short period. That of 2005 and of 2012. In addition there have been eleven renovation sites declared from 2005 to 2013. The comparison of 2005 and 2012 plans necessitates an analysis of urban intervention paradigmes in sight after 2000. They became prominent after 2005. 2002 is the year when neo-liberal economic and spatial decisions started to be applied by a parliamentary majority. In his work entitled“Istanbul Between Global and Local”published in 2000 (2009, p.25), Çağlar Keyder stated that Istanbul is in a tremendous deficiency in terms of globalization and economic policy. The Renovation Law was issued a few years later. From 2005, there have been astonishing and sensational implementations that even changed the silhouette and coastal form of the Peninsula, which has been preserved for centuries. These projects over the last fifteen years have turned large areas of the city into a building site. Until 2011, before the“mastery”period, the main aim of the government was to rapidly develop the global competitiveness of Istanbul and to provide economic growth. In the“mastery”period after 2011, Istanbul developed into a socio-political transformation project. The filled area of Yenikapı, the Avrasya Tunnel and the Golden Horn subway bridge were the most controversial projects of the last fifteen years. The Yenikapı area plan was approved by a central decision (the Environmental and Urban Ministry), hastily applied and inaugurated recently. Despite requests and warnings of UNESCO authorities, highly concerned academicians and citizens, the Haliç subway bridge was positioned against the profile of the Historical Peninsula, without thorough studies on conceptual designs and infrastructures. Another striking controversy relates to the 16/9 towers in Zeytinburnu. These high buildings stretching upward cut into the historical silhouette as symbols of profit and disrespect. While of all these implementations which are not included in the 2005 plan were carried out, the 2005 plan was canceled in 2007 and then the 2012 plan was prepared. There are functional disparities between this 2005 plan and that of 2012. In the latter, rebuilding the old edificies are abolished. The Laleli region, planned in 2005 as a residential area was functionalized in 2012 as a commercial and touristic zone. In the first plan, it has a commercial objective (purpose) whereas the next 2012 project involves planification notes allowing possibilities of future tourism. Also, the second plans' maps are labeled, particularly for Eminönü, by 2nd degree commerce legends so that new tourism possibilities are opened up. The first part of the thesis discusses legal and institutional changes manifested by the comparison of the two 2005 and 2012 plans. It contends that they are a reflection of the economic and social transformations in our country these recent years. In the second part of the thesis, the development of the urban fabric which is succesively transformed by Byzantion - Constantinopolis - Istanbul is traced. In the Ottoman Empire, the historical line of the formation of the Siluet is followed and the 19th century is considered as period of change that comes with the modernization movement. Starting from the beginning of the century, the process of planning and changing from the applications of the“beautiful city”trend to the Suriçi Plan of 1964 is examined in this section. In the third part of the thesis, the concepts of“site”and“conservation planning”that have been developed in Turkey since the 1970s, and the changes within and due to the Conservation Committee in the Historical Peninsula are evaluated. As a result of the study carried out in the archives of the Conservation Committee; It was understood that the Council of Antiquities and Monuments of Real Estate (GEEAYK) took preliminary site decisions for the Historical Peninsula before the Antiquities Act of 1973. In the fourth part, the 2005 and 2012 plans are compared from the angle of Aim and Related Targets / Authorized Governmental Institutions and Boundaries / Tourism Functionality. The year of 2005 is a critical threshhold. Since then, urban transformations and central decisions together with related institutional restructurings have accelerated. The main difference between the 2005 and 2012 plans concerns the boundaries of planification. The former is related to the complete Historical Peninsula, whereas the latter embraces the totality of the areas other than tourism (officially designated as the tourism center) and renovation sites. That is, the 2012 plan ruled out the wholeness of the 2005 plan. In the last part of the thesis, the diagram of the Historical Peninsula from 2005 to 2012, which emerged as a result of the changing institutional framework, regulatory rules and practices is evaluated.

Benzer Tezler

  1. İşletmelerde finansman departmanının organizasyonu ve Türkiye'deki uygulamalar

    Başlık çevirisi yok

    GÜRKAN SÜREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    İşletmeİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF. DR. NİYAZİ BERK

  2. La proposition d'un modéle de valeur pour la gestion éfficace du port

    Etkin bir liman yönetimi için değer modeli önerimi

    MARTI BÜYÜKÖZDEN

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2005

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiGalatasaray Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. GÜLÇİN BÜYÜKÖZKAN

  3. Genel liselerde öğretmenlerin kararlara katılma isteklilikleri ve katılmayı sınırlayan etmenler

    Başlık çevirisi yok

    TURAN AKMAN ERKILIÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    Eğitim ve ÖğretimAnadolu Üniversitesi

    Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Eko. Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. COŞKUN BAYRAK

  4. Sürdürülebilir yaşam tasarımı permakültür: İstanbul'a ilişkin ön değerlendirme

    Sustainable life design permaculture: A preliminary assessment for Istanbul

    MELİKE ŞİMŞEK BAYAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Peyzaj MimarlığıMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE ARZU KOCABAŞ DİREN

  5. Gala Gölü Milli Parkı örneğinde ekolojik risk yönetimi yaklaşımı

    An ecological risk management approach: Lake Gala National Park

    GÖKHAN BALIK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Peyzaj MimarlığıEge Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BAHAR TÜRKYILMAZ TAHTA