Antibiyoterapi sonrası PSA yarı ömrünün prostat kanseri tanısını öngörmede etkinliği
The efficiency of PSA half life to predict prostate cancer diagnosis
- Tez No: 499141
- Danışmanlar: PROF. DR. ZÜBEYR TALAT
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Üroloji, Urology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Giriş: Antibiyoterapi ile bazı hastalarda PSA seviyelerinde klinik anlamlı düşüş saptanmaktadır. Fakat bu düşüşün PSA'nın tanısal etkinliğini artıracak klinik faydası henüz ortaya konulamamıştır. Bilindiği kadarıyla PSA yarı ömrü ve PSA-BNS2,5 (2,5 kestirme değerine göre beklenen normalleşme süresi) daha önce araştırılmamış parametrelerdir. Bu tezin amacı antibiyoterapi sonrası PSA-BNS2,5 ve PSA yarı ömrünün prostat kanseri tanısını öngörmede etkinliğini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: PSA değeri gri zonda saptanan (2,5-10 ng/mL) 232 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar iki gruba ayırılarak bir gruba 2 haftalık oral levofloksasin tedavisi verildi. Tedavi grubuna 136, takip grubuna ise 96 hasta dahil edildi. Tedavi ve takip sonrası gerek görülen hastalara 12 kor prostat biyopsisi yapıldı. Hastalar biyopsi ile kanser tanısı alanlar ve almayanlar olmak üzere iki gruba ayırılarak PSA yarı ömrü ve BNS2,5 açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Antibiyoterapi uygulanan grupta daha az biyopsi endikasyonu verildiği görüldü (p< 0,001). Tedavi grubunda daha az hastaya prostat kanseri tanısı konulduğu görüldü (p= 0,024). Tedavi grubunda Gleason 6 kanser %29 kontrol grubunda ise %45 oranında olsa da fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p= 0,24). Antibiyoterapi uygulanan grupta hastaların 89 (%65)'unda PSA düşüşü gözlendi. Düşüş saptanan hastalarda ortalama PSA düşüş miktarı 1,23 ng/mL, PSA düşüş oranı ise ortalama %21 saptandı. Tedavi sonrası hastaların %21'inde PSA 2,5 ng/mL kestirme değerinin altına düştü. Prostat kanseri saptanan grupta ortalama PSA yarı ömrü (624,6±1062 gün) prostat kanseri saptanmayan gruptan (390,2±476) çok daha yüksekti (p= 0,49). PSA-BNS2,5 prostat kanseri saptanan grupta belirgin olarak yüksekti (p= 0,16). Buna rağmen bütün dinamik PSA parametreleri içinde istatistiksel olarak en güçlü parametre PSA-BNS2,5 idi. Sonuç: Antibiyoterapi PSA değeri gri zonda olan hastalarda (2,5-10 ng/mL) klinik olarak anlamlı düşüş sağlamaktadır. Bu tatmin edici düşüş klinikte daha az biyopsi kararı ve daha çok klinik anlamlı prostat kanseri (Gleason skoru > 6) tanısını getirmektedir. Buna rağmen PSA düşüşünden kanserli ve kansersiz vakaları ayırmayı sağlayacak yeterli özgüllük ve duyarlılıkta bir tanısal parametre geliştirilememiştir. PSA yarı ömrü ve PSA-BNS2,5 bu amaçla kullanılabilecek ümit vaat eden yeni parametrelerdir.
Özet (Çeviri)
Introduction: Some patients have a clinically significant decrease in PSA levels with anti-biotherapy. However, the effectiveness of this decrease which will increase the PSA's diagnostic efficacy has not been revealed yet. PSA half-life and (expected normalization time according to 2,5 cut-off value) PSA-ENT2,5 are parameters that have not been investigated before. This thesis investigate the efficacy of PSA-ENT2,5 and PSA half-life to predict prostate cancer diagnosis after anti-biotherapy. Material and Methodology: 232 patients who have grey zone PSA values (2,5-10 ng/mL) were included to the study. Patients were divided into two groups and a 2-week oral levofloxacin treatment was given to a group. 136 patients were included in the treatment group and 96 patients were included in the follow-up group. 12 core prostate biopsies were performed to required patients after treatment and follow-up. Patients were divided into two groups as biopsy-proven cancer patients and non-cancer patients and were compared in terms of PSA half-life and ENT2,5. Findings: Less biopsy indications were observed in the anti-biotherapy applied group (p< 0,001). Less patients in the treatment group were diagnosed with prostate cancer (p= 0,024). While 29% of the patients in the treatment group had Gleason 6 cancer, 45% of the patients in the control group had, however the difference was not statistically significant (p= 0,24). PSA decrease was observed for 89 patients (65%) in the anti-biotherapy applied group. For the patients who have been detected decrease, while the mean PSA decrease was 1.23 ng / mL, PSA reduction rate was 21% on average. PSA decreased below the 2.5 ng / mL cut-off value for 21% of patients after treatment. The mean PSA half-life was significantly higher (p= 0,49) in the group with prostate cancer (624,6±1062 days) than in the group without prostate cancer (390,2±476). PSA-BNS2,5 value was significantly higher in the prostate cancer-detected group (p= 0,16). However, PSA-BNS2,5 was the closest parameter to statistical significance between all dynamic PSA parameters. Result: Anti-biotherapy provides a clinically significant reduction in patients within grey zone PSA levels (2,5-10 ng / mL). This satisfactory reduction leads to clinically less biopsy decision and more clinically significant prostate cancer (Gleason score> 6). However, a diagnostic parameter has not been developed in sufficient specificity and sensitivity to distinguish cancerous and cancer-free cases from PSA decline. PSA half-life and PSA-ENT2,5 are promising new parameters which can be used for this purpose.
Benzer Tezler
- Prostat spesifik antijen (PSA) yüksekliği nedenli antibiyotik tedavisi alan hastalarda tedavi sonrası prostat spesifik antijen (PSA) değişiminin ve multiparametrik prostat manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile yapılan prostat kognitif füzyon biyopsisinin prostat kanserini saptamadaki tanısal değeri
The diagnostic value of prostate specific antigen (PSA) change after receiving antibiotic therapy due to prostate specific antigen (PSA) elevation and prostate cognitive fusion biopsy with multiparametric prostate magnetic resonance imaging (MRI) in detecting prostate cancer
YUNUS KAYALI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
ÜrolojiBezm-i Alem Vakıf ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. MUZAFFER AKÇAY
- PSA yüksekliği olan hastalarda levofloksasin tedavisi sonrası oluşan PSA değişiminin prostat kanseri tanısındaki prediktif değeri
Predictive value of PSA alteration in the diagnosis of prostate cancer which occurs after the treatment of levofloxacin in patients with increased PSA
GÜRDAL BOZDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
ÜrolojiZonguldak Karaelmas ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BÜLENT EROL
- PSA seviyesi 4-10 ng/ml arasında olan asemptomatik hastalarda gereksiz prostat biyopsilerinin önlenmesinde antibiyoterapinin yeri
The role of antibiotherapy in preventing unnecessary prostate biopsies in asymptomatic patients with a serum PSA level between 4 and 10 ng/ml
ALİ SARIBACAK
- Klinik aktif prostatit yakınması bulunmayan PSA yüksek olgularda antibiyoterapinin yeri
The role of antibiotherapy in the patients with high serum PSA levels but without any clinically active prostatitis complaint
HASRET TOPAÇ
- Perkütan nefrolitotomi sonrası sistemik inflamatuar yanıt sendromunu etkileyen risk faktörleri
Risk factors affecting systemic inflammatory response syndrome after percutaneous nephrolithotomy
ÖMER KORAŞ