Geri Dön

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde doğan geç preterm bebeklerin antenatal risk faktörlerinin ve postnatal morbiditelerinin değerlendirilmesi

Evaluation of antenatal risk factors and postnatal morbidity of late preterm infants born in H.S.U Haseki Education and Research Hospital

  1. Tez No: 501029
  2. Yazar: MELİKE İREM PETAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MURAT ELEVLİ, UZMAN DEMET OĞUZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Geç preterm, neonatal morbidite, neonatal mortalite, postnatal sorunlar, perinatal risk faktörleri, Late preterm, neonatal morbidity, neonatal mortality, postnatal problems, perinatal risk factors
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 82

Özet

Amaç: Bu çalışmadaki amaç Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Ocak 2015 - Aralık 2017 tarihleri arasında, annenin son adet tarihine göre 34 0/7 – 36 6/7 gestasyon haftaları aralığında doğan geç preterm yenidoğanları retrospektif olarak değerlendirmek, maternal faktörlerin geç preterm yenidoğanlardaki etkisini incelemek, geç prematüriteye bağlı komplikasyonların görülme sıklığını ve buna bağlı gelişen yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatış gereksinimini saptamaktır. Gereç ve Yöntem: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği'nde Ocak 2015 - Aralık 2017 tarihleri arasında annenin son adet tarihine göre 34 0/7 – 36 6/7 gestasyon haftası aralığında doğan geç preterm yenidoğanlar retrospektif olarak hastane bilişim sistemi üzerinden epikrizleri taranarak değerlendirildi. Kayıtlar elektronik ortama aktarıldı. Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için SPSS 15.0 programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodların (ortalama, standart sapma) yanı sıra niteliksel verilerin karşılaştırılması için Ki-Kare testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmamıza Ocak 2015 - Aralık 2017 tarihleri arasında hastanemizde doğan toplam 4075 bebekten 340/7-366/7 gestasyon haftasında doğan 572 geç preterm bebek dahil edildi. 34 gestasyon haftasında doğan 63 bebek (%11), 35 gestasyon haftasında doğan 90 bebek (%15,7), 36 gestasyon haftasında doğan 419 bebek (%73,7) mevcuttu. Çalışmaya dahil edilen bebeklerin %54,1'i (n=309) normal vajinal yolla, %45,9'u (n=153) sezaryenle doğmuştu. Bebeklerin % 50,7'si (n: 290) kız, %49,3'ü (n=282) erkekti. Gebeliklerin 9'u çoğul gebelikti. Ortalama gebelik haftası 36,0±0,9 haftaydı. Ortalama ağırlıkları ise 2899,8±411,7 gramdı. Bebeklerin %75,7'si AGA'ydı. Ortalama anne yaşı 25,5±6,4 idi. Değerlendirdiğimiz bebeklerin %23,4'ünde antenatal risk faktörü mevcutken; saptayabildiğimiz risk faktörlerinin başında gestasyonel diyabetes mellitus gelmekteydi (%17). Geç pretermlerde en sık saptadığımız sorunlar; hiperbilirubinemi (%26), solunum sıkıntısı (%13,9), beslenme intoleransı (% 12,4), hipoglisemi (% 10,5) idi. Çalışmamızda geç pretermlerin %28,3'ünün (n=162) doğum sonrası izleminde yoğun bakıma yatırılması gerekmişti. 410 (%71,7) bebek ise yatış gerekmeksizin anne yanında izlenmiş ve eve taburcu edilmişti. Yatış nedenlerini incelediğimizde ise en sık solunum sıkıntısı (%13,9) nedeniyle yatış yapıldığını gördük. Hiperbilirubinemi 53 (%9,3), sepsis şüphesi 26 (%4,5), canlandırma sonrası bakım ihtiyacı ise 5 (%0,9) bebekte yatış sebebi olmuştu. Bebeklerin ortalama yatış süresi ise 2,6±5,4 (1-35) gündü. Çalışmamızda incelediğimiz geç preterm bebeklerin %13,9 (n=80)'unda solunum sıkıntısı mevcuttu. Bu bebeklerin %9,09 (n=52)'una yenidoğanın geçici taşipnesi, %3,08'ine (n=22) RDS, %5,2 (n=30) pnömoni tanısı konmuştu. 4 bebekte mekonyum aspirasyon sendromu mevcuttu. 25 bebeğin ilk 24 saat içerisinde entübasyon ihtiyacı olmuştu. Bu bebeklerin 22'sine surfaktan verilmişti. Surfaktan verilen 22 bebeğin 10 tanesi hemen ekstübe edilebilmişti (INSURE). 4 bebeğin tekrarlayan dozlarda surfaktan ihtiyacı olmuştu. Çalışmamızda değerlendirdiğimiz 572 geç preterm bebeğin 2 tanesi (%0,3) eksitus olmuştu. Eksitus olan hastaların tanıları persistan pulmoner hipertansiyon ve sepsisti. Sonuç: Bu çalışmada 340/7-366/7 gestasyon haftasında doğan pretermlerde en sık solunum sıkıntısı ve hiperbilirubinemi nedeniyle yatış olduğunu, doğum kilosu ve gestasyonel yaşı azaldıkça, perinatal morbidite ve mortalite oranlarının arttığını, antenatal risk faktörlerinin hospitalizasyon ihtiyacını arttırdığını ve solunumsal morbiditelerin sezaryen ile doğumlarda anlamlı şekilde artmış olduğunu gördük.

Özet (Çeviri)

Aim: The purpose of this study was to evaluate retrospectively late preterm neonates who born in gestation weeks 34 0/7 – 36 6/7 based on mother's last menstruel period at Health Sciences University Haseki Education and Research Hospital between January 2015-December 2017, to examine the effects of maternal factors on late preterm neonates, to determine the frequency of late prematurity-related complications and the need for hospitalization to neonatal intensive care unit. Materials and Methods: Late preterm neonates who born in gestation weeks 34 0/7 – 36 6/7 based on mother's last menstruel period at Health Sciences University Haseki Education and Research Hospital between January 2015-December 2017 were retrospectively evaluated by scanning the epicrisis through the hospital information system. Records were transferred to electronic media. While evaluating the findings of the study, SPSS 15.0 was used for statistical analysis. While evaluating study data, the Chi-square test was used to compare qualitative data as well as descriptive statistical methods (mean, standard deviation). Results: Our study included 572 late preterm infants born in the week of gestation 34 0/7 - 36 6/7 from a total number of 4075 infants born between January 2015 and December 2017 in our hospital. There were 63 infants (11%) born at 34 gestational weeks, 90 infants born at 35 gestational weeks (15,7%) and 419 infants born at 36 gestational weeks (73,7%). 54.1% (n = 309) of the babies included in the study were born with normal vaginal route and 45.9% (n = 153) with cesarean section. 50.7% (n: 290) of the infants were girls and 49.3% (n = 282) of the infants were boys. Nine of the pregnancies were multiple pregnancies. The average gestational week was 36.0 ± 0.9 weeks. Their average weight was 2899.8 ± 411.7 grams. 75.7% of babies were AGA. The mean maternal age was 25.5 ± 6.4. 23,4% of the babies we evaluated had antenatal risk factors; the leading risk factors we could identify were gestational diabetes mellitus (17%). The most common problems we have identified in late preterms are; hyperbilirubinemia (26%), respiratory distress (13,9%), nutritional intolerance (12,4%) and hypoglycemia (10,5%). In our study, 28.3% (n = 162) of late preterms had to be invested in intensive care unit in postnatal follow-up. 410 (71.7%) babies were followed near their mothers without need of hospitalization and were discharged home. When we examined the reasons for hospitalization, we observed that the most frequent reason was respiratory distress (%13,9). The causes of hospitalization were hyperbilirubinemia in 53 (9.3%), sepsis in 26 (4.5%) and post resussitation care in 5 (0.9%). The mean duration of hospitalization for babies is 2.6 ± 5.4 (1-35) days. Respiratory distress was present in 13.9% (n = 80) of late preterm infants examined in our study. Among these babies, 9.09% (n = 52) had a newborn transient tachypnea, 3.08% (n = 22) had RDS, and 5.2% (n = 30) had pneumonia. Four babies had meconium aspiration syndrome. 25 babies needed intubation within the first 24 hours. 22 of these babies were given surfactant. Ten of the 22 babies who were given surfactant could immediately be extubated (INSURE). Four babies needed surfactant at repetitive doses. 2 (0.3%) of 572 late preterm babies we evaluated in our study had exitus. The diagnoses of patients who had exitus were persistant pulmonary hypertension and sepsis. Results In this study, we have seen that the most frequent hospitalization was due to respiratory distress and hyperbilirubinemia in preterm born at 340 / 7-366 / 7 gestation week, as birth weight and gestational age decrease perinatal morbidity and mortality rates increase, antenatal risk factors increase hospitalization expectation and respiratory morbidities were significantly increased at cesarean birth.

Benzer Tezler

  1. Yeni doğan yoğun bakım ünitemizde 34 gestasyon haftasının altında doğup mekanik ventilasyon tedavisi gören prematürlerin değerlendirilmesi

    Evaluation of premature infants received mechanical ventilation therapy under the 34 week of gestation in our newborn intensive care unit

    SERDAR POP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT ELEVLİ

    UZMAN DEMET OĞUZ

  2. Erken term doğan yenidoğanlar ile full term yenidoğanların hastaneye yatış ve morbidite oranlarının karşılaştırılması

    Comparison of hospitalization and morbidity rates between early term and full term newborns

    SEVİM ATAKAN AKSOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT ELEVLİ

  3. Yenidoğanlarda periferik perfüzyon indeksi ile ekokardiyografik kontraktilite belirteçlerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of echocardiographic contractility makers with peripheral perfusion index in neonates

    ERKAN ÇAKMAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT ELEVLİ

  4. ABO ve/ veya RH uygunsuzluğuna bağlı hiperbilirubinemi nedeniyle tedavi ihtiyacı olan ve olmayan yenidoğanların postnatal 6.saat bilirubin düzeyleri ve sosyodemografik özelliklerinin karşılaştırılması

    ABO ve/ veya RH uygunsuzluğuna bağli hi̇perbi̇li̇rubi̇nemi̇ nedeni̇yle tedavi̇ i̇hti̇yaci olan ve olmayan yeni̇doğanlarin postnatal 6.saat bi̇li̇rubi̇n düzeyleri̇ ve sosyodemografi̇k özelli̇kleri̇ni̇n karşilaştirilmasi

    MURAT KUŞCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN DEMET OĞUZ

  5. Tibia pilon kırıklarında açık redüksiyon ve internal fiksasyon tedavisinin sonuçları

    Outcomes of open reduction and internal fixation treatment of tibia pilon fractures

    HASAN CEYLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DOĞAN ATLIHAN