Geri Dön

Non-neoplastik tükürük bezi hastalıklarında siyalendoskopinin diagnostik ve terapötik yeri

Diagnostic and therapeutic sialendoscopy for NON-neoplastic salivary gland disorders

  1. Tez No: 531684
  2. Yazar: OSMAN ERDOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CENGİZ ÖZCAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: parotis bezi, siyalolitiyazis, submandibüler bez, yaşam kalitesi, parotid gland, quality of life, sialolithiasis, submandibular gland
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mersin Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

Non-neoplastik tükürük bezi hastalıklarının en sık sebebi siyalolitiyazis, stenozis ve kanal anomalilerinin yer aldığı obstrüktif hastalıklardır. Siyalendoskopik yöntemlerin yaygınlaşmasından önce bu hastalıkların tedavisinde genellikle bez eksizyonu yapılmaktayken, siyalendoskopinin yaygınlaşması ve girişimsel tedavide kullanılan enstrümanların gelişmesiyle bez eksizyonu oranlarında azalma görülmektedir. Diğer enflamatuvar hastalıklardan radyoiyodin siyaladeniti, Sjögren hastalığı ve jüvenil rekürren parotitinin tanı ve tedavisinde siyalendoskopi kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır. Bu çalışmada Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı'nda 2008 ile 2015 tarihleri arasında non-neoplastik tükürük bezi hastalıkları nedeniyle siyalendoskopi yapılan 61 hasta geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. Hastaların demografik bilgileri, siyalendoskopik bulgular, radyolojik görüntüleme verileri, hastaların işlem sonrası yaşam kalitelerini ve şikayetlerini sorgulayan anket verileri değerlendirilmiştir. Hastaların 38'inde submandibüler beze, 23'ünde ise parotis bezine siyalendoskopi uygulanmıştır. Siyalolitiyazis nedeniyle siyalendoskopi yapılan hastalarda taş çıkarma oranı %85,7, bez eksizyon oranı ise %7,1'dir. Kombine yöntem kullanılan siyalolitiyazis hastalarında taş çıkarma oranı %82,3'tür. Siyalendoskopi işleminden sonra uygulanan anketlere göre hastaların %91,8'inde şikayetlerinde azalma olduğu, %88,5'inin siyalendoskopi işleminden memnun kaldığı ve %83,6'sının yaşam kalitelerinde iyileşme olduğu saptanmıştır. Siyalendoskopik yöntemlerin taş çıkarmada oldukça etkin olduğu, bez eksizyon oranlarını düşürdüğü ve kombine yöntemlerde başarı oranının daha da yüksek olduğu görülmektedir. Minimal invaziv bir işlem olması nedeniyle hastaların işlemden memnuniyet oranlarının yüksek olması, yaşam kalitelerindeki ve şikayetlerindeki düzelme oranının yüksek bulunması nedeniyle non-neoplastik tükürük bezi hastalıklarının tanı ve tedavisinde siyalendoskopinin önemli bir yeri olduğu düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

The most common cause of non-neoplastic salivary gland diseases is obstructive diseases like sialolithiasis, stenosis and duct anomalies. Before the using of sialendoscopic methods widely, the treatment of these diseases was the gland excision surgery. After the use of sialendoscopy and the development of new instruments used in interventional sialendoscopic treatment, a reduction in the rate of gland excision surgery was observed. The use of sialendoscopy for the diagnosis and treatment of other inflammatory diseases of salivary glands such as radioiodine sialadenitis, Sjögren's disease and juvenile recurrent parotitis has also been used widely nowadays. In this study, 61 patients who underwent sialendoscopy for non- neoplastic salivary gland diseases between 2008 and 2015 at the Mersin University Department of Otolaryngology were evaluated retrospectively. Demographic data, sialendoscopic findings, radiological imaging data, questionnaires about the quality of life and complaints of the patients were evaluated. Sialendoscopy was performed to the submandibular and parotid glands in 38 and 23 patients, respectively. Sialendoscopic treatment of sialolithiasis was revealed succes rate of stone extraction in 85,7% and the rate of gland excision in 7,1% of cases. When the combined approach was performed for the treatment of sialolithiasis, stone extraction was achieved in 82,3% of patients. According to the questionnaires performed after the procedure, the complaints were decrased in 91,8% of the patients, 88,5% of patients were satisfied with the result of sialendoscopy procedure, and 83,6% of the patients were improved their quality of life. It was found that sialendoscopic methods were highly effective in stone extraction, decreased gland excision rates, and the success rate was higher in combined approach. Because of the high rate of improvement in the complaints, quality of life and satisfaction rate of patients, sialendoscopy which is a minimally invasive procedure has an important role in the diagnosis and treatment of non-neoplastic salivary gland diseases.

Benzer Tezler

  1. Submandibüler gland siyalolitiyazisolgularında kombine siyalendoskopiyaklaşım sonuçlarımız

    Outcomes of combined sialendoscopy approach incases of submandibular gland sialolithiasis

    NUR GÜL DÖNMEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kulak Burun ve BoğazMersin Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ ÖZCAN

  2. Tükürük bezi sitolojisinde milan sınıflamasına göre neoplazi riskinin belirlenmesi

    Determination of neoplasia risk in salivary gland cytology according to milan classification

    FADİLE NUR DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SİBEL BEKTAŞ

  3. Tükürük bezi neoplazmlarında helicobacter pylori varlığının değerlendirilmesi

    Presence of helicobacter pylori in salivary gland neoplasmsevaluation

    BETÜL BERKAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kulak Burun ve BoğazGazi Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞE İRİZ

  4. Tükrük bezi ince iğne aspirasyon biyopsilerinin Milan sistemine göre değerlendirilmesi ve histopatolojik tanılarıyla karşılaştırılması

    Evaluation of salivary gland fine needle aspiration biopsies according to the Milan system and comparison with their histopatological diagnosis

    ELİS KANGAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DR. SELMA ŞENGİZ ERHAN

  5. Tükürük bezi ince iğne aspirasyon sitoloji değerlendirilmesinde milan sınıflamasının etkinliği ile tükürük bezi tümörlerinin ayırıcı tanısında PLAG1 ve HMGA2 immünhistokimyasının katkısı

    The effectiveness of milan classification in salivary gland fine needle aspiration cytology evaluation and the utility of PLAG1 and HMGA2 immunohistochemistry in the differential diagnosis of salivary gland tumors

    KÜBRA BULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PatolojiGaziantep Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SUNA ERKILIÇ