Geri Dön

Kötülüğün sıradanlığı bağlamında sosyal medya: Twitter'da Suriyeli mülteciler örneği

Social media within the context of the banality of evil: The case of Syrian refugees on Twitter

  1. Tez No: 532968
  2. Yazar: AYŞE ALDEMİR
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖKSEL AYMAZ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Gazetecilik, Journalism
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Gazetecilik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Genel Gazetecilik Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 360

Özet

Yirminci yüzyılda peş peşe gerçekleşen trajik olaylar sonucu, insanlığın sınanma deneyimine tanıklık eden ve yurtsuzluğu tecrübe etmiş bir düşünür olarak Hannah Arendt'in çağını anlamaya dair geliştirdiği düşünceleri, bugünle ilişkilendirmek mümkündür. Hannah Arendt, milyonlarca Yahudi'nin ölüme gönderilmesinden sorumlu subay Karl Adolf Eichmann'ın Kudüs'te yargılanması sürecinde, düşüncesizlik ve yargı yetisinin kaybıyla ilişkilendirdiği kötülüğün sıradanlığı kavramını ortaya atmıştır. Bu çalışma, Arendt'in kötülüğün sıradanlığı kavramıyla, dijital çağın yaygın iletişim ortamı olan sosyal medya arasındaki ilişkiyi sorgulamayı amaçlamaktadır. Kötülük kavramı, sosyal ağda nefret söylemi, otoriteryen kişilik söylemi ve ötekileştirme bağlamında incelenmiştir. Çalışma, bireyin her an çevrimiçi olma ve sosyal ağda yaşam pratiklerini devam ettirme imkânı bulmasıyla birlikte giderek popülerleşen sosyal medyaya, eleştirel bir yaklaşımı esas almaktadır. Çalışmada kötülüğün sıradanlığı, Twitter'da Suriyeli mülteciler örneklemi üzerinden eleştirel söylem analizi yöntemiyle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Sosyal ağlardan Twitter'da nefret ve şiddet temelli bir söylemin yaygınlaştığı ve sosyal ağın kötülüğün sıradanlaşmasında etkin bir role sahip olduğu çalışmanın bulguları arasındadır. Sosyal medyanın etkileşimsellik, hızlı yayılım gibi sahip olduğu özellikleriyle, kötülüğün belirlenimlerinin yayılımını kolaylaştırdığı, giderek normalleştirdiği, kötülüğün sıradanlaşmasında elverişli bir kullanım ortamı yarattığı ve sosyal medyanın kötülüğü sıradanlaştırdığı çalışmanın ulaştığı sonuçlardandır. Bu çalışma, Arendt'in anlama ve eylem odaklı politik düşüncesinin, dünya sevgisi ve ortak dünya söyleminin, modern zamanda bireye sorumluluklarını hatırlatma imkânına sahip olduğunu vurgulamaktadır.

Özet (Çeviri)

As a result of the tragic events happening one after another in the 20th century, it is possible to associate the present day with the ideas developed by Hannah Arendt in order to understand her era as a philosopher who witnessed the testing of humanity and experienced rootlessness. Hannah Arendt came up with the concept of the banality of evil which she associated with inconsideration and lack of judgement during the trial process of Karl Eichmann, the officer responsible for millions of Jewish people to be sent to their deaths, in Jerusalem. This study aims to examine the relationship between Arendt's banality of evil concept and social media, which is the popular communication medium of the digital age. The concept of evil has been reviewed in the context of hate speech, authoritarian personality speech and alienation on social media. The study is based on a critical approach towards social media which has increasingly become popular with individuals finding opportunities to be online at any moment and carry on their life practices on social network. In the study, the banality of evil is endeavored to be presented with the critical discourse analysis method through the sample of Syrian refugees on Twitter. It is among the findings of the study that hateful and violence-based speech is becoming popular on Twitter, and social network has an effective role on evil to become ordinary. The findings of the study also include that, with its transactional and quick expansion qualities, social media makes the dissemination of the determination of evil easier, normalizes evil gradually, creates a suitable environment of use for evil to be banal and makes evil ordinary. This study emphasizes that Arendt's political thoughts based on understanding and action, her love for the world and common world discourse present the opportunity to remind individuals of their responsibilities in modern times.

Benzer Tezler

  1. The concept of radical evil in Kantian ethics and Arendt's political philosophy

    Kant etiği ve Arendt'in politika felsefesinde radikal kötülük kavramı

    ZÖHRE ÖZLEM KARAGÖZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    FelsefeYeditepe Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MELİKE DURMAZ KUYUCU

  2. Hannah Arendt'in felsefesinde kötülüğün kamusal ve özel alana yansıması

    The reflection of evil in the public and private sphere in Hannah Arendt's philosophy

    DİLAN AKPOLAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Felsefeİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YILDIZ KARAGÖZ YEKE

  3. Hannah Arendt'te radikal kötülükten Amor Mundi'ye

    From radical evil to Amor Mundi in Hannah Arendt

    HEDİYE SİMGE NARMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    FelsefeÜsküdar Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇİĞDEM YAZICI

  4. Modern düşüncede insan hakları ve öteki problemi

    Human rights and the problem of the other in modern thought

    SAREN KARABIYIKLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Felsefeİstanbul Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEDİM YILDIZ

  5. 'Hannah Arendt'te kötülüğün sıradanlığı' kavramının sıradanlaşan apolitik bireylerin zihin - eylem kopuşuna dayalı kaynağı

    The source which states disappearance of the action and the concept of ordinareness of evil is the mind of ordinary apolitical individuals

    ÖZGÜR TAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    FelsefeMardin Artuklu Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MUHAMMET FATİH KILIÇ