Geri Dön

Political philosophy and the problem of poverty: A hybrid approach

Siyaset felsefesi ve yoksulluk problemine melez bir yaklaşım

  1. Tez No: 571585
  2. Yazar: CANSU TECİR
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ JAN KANDİYALİ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Siyasal Bilimler, Philosophy, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: Yoksulluk, siyaset felsefesi, yaklaşımlar, faydacı yaklaşım, kaynak temelli yaklaşım, kapasite yaklaşımı, melez yaklaşım, Rowntree, Townsend, Sen, Rawls, Dworkin, poverty, political philosophy, approaches, utilitarian approach, resourcist approach, capability approach, hybrid approach, Rowntree, Townsend, Rawls, Dworkin
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Siyaset Çalışmaları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 147

Özet

Geçmişten günümüze çağdaş siyaset felsefesi adalet ve eşitsizlik teorileri üzerine odaklanmıştır. Ancak incelendiğinde görülebilir ki, yoksulluk hakkında söylenmiş oldukça az sözü bulunmakta. Bu durum tezim için motivasyon kaynağım oldu. Bu çerçevede tezimle; yoksulluk nedir, yoksullukla ilgili ne sorun teşkil eder, çağdaş toplumsal adalet yaklaşımları yoksullukla mücadele hususunda bize dolaylı ya da direkt olarak ne ifade edebilir ve akabinde bunlar arasından hangi yaklaşım yoksullluk probleminin üstesinden en iyi şekilde gelir sorularına yanıt aramaktayım. Bu sorulara cevap bulmak adına, spesifik olarak, siyaset felsefesindeki üç temel yaklaşımı inceliyorum. Bunlar sırasıyla; faydacı yaklaşım, kaynak temelli yaklaşım ve kapasite yaklaşımı. Bu anlamda, tezimin amacı bahsi geçen çağdaş siyaset felsefesi yaklaşımlarının yoksulluk problemine bir çözüm sağlama hatta katkıda bulunma kapasitesi olup olmadığını sorgulayıp kavramaktır. Bu amaçla siyaset felsefesi ve yoksulluk üzerine çalışmayı ve bu yaklaşımları bir araya getirerek incelemeyi tercih ettim. Bu çerçevede, tezimde temel olarak, bu yaklaşımlardan birine tamamen bağlı kalmaktansa, melez bir yaklaşım ortaya koymanın yoksulluğu kapsamlı bir şekilde ifade etme ve yoksullukla en iyi şekilde mücadele hususlarında daha faydalı olduğunu iddia ediyorum. Çünkü yoksulluk problemini en iyi şekilde ifade edip üstesinden gelebilecek olan bir yaklaşım, yoksulluğun geleneksel tanımını geliştirerek hem içsel hem de dışsal kaynak eksikliğine odaklanmalı ve yoksul olmanın farklı koşullarına ve şartlarına göre değişip gelişebilmelidir. Bu tez, tarafımdan, sırasıyla şu şekilde sıralanmış ve organize edilmiştir. Tezime yoksulluğun varolan tanımlarını ortaya koymak ve olması gereken yoksulluk tanımını belirlemek maksatlarıyla, yoksulluğun konsept analizini yaparak başladım. Bunları yapabilmek için; Rowntree, Townsend ve Sen gibi birçok geleneksel ve çağdaş düşünürün fikirlerinden faydalandım. Bu çerçevede, tezimin ilk bölümünde, yoksulluğun geleneksel tanımının yetersiz olduğunu ve yoksulluğu iyi bir şekilde kavrayabilmek adına; hem iç hem de dış kaynak eksikliği hususuna odaklanarak bu geleneksel tanımın geliştirilmesi gerektiğini iddia ediyorum. Ayrıca, yoksulluğun toplumda teşkil ettiği sorunları açıklamayı ve bu sayede, bireylerin, hükümetlerin ve kurumların ciddi anlamda ilgisini ve desteğini hakeden, ahlaki olarak mücadele gerektiren, kötü insani koşullara dikkat çekmeyi amaçlıyorum. Bunun dışında, tezimde her biri ayrı bir siyaset felsefesi yaklaşımına odaklanan üç ayrı temel bölüme sahibim. Bu bölümlerde, bahsi geçen siyaset felsefesi yaklaşımlarını temel amaçları ve hedefleri doğrultusunda, katkıları ve başarısızlıkları açısından inceledim. Ayrıca her birinin dolaylı ya da direct olarak yoksulluk hususundaki ifadelerini analiz ettim. Bu temel bölümler için spesifik olarak Jeremy Bentham, John Stuart Mill, John Rawls ve Ronald Dworkin'in fikirlerine odaklanmayı tercih ettim. Bu çerçevede, tezimin ikinci bölümde ise, Bentham ve Mill'in düşünceleri ışığında faydacı yaklaşımı ayrıntılı bir şekilde ele aldım ve yoksulluk hususunda değerlendirdim. Bu çerçevede, faydacı yaklaşımın herkes için en iyi mutluluğu yaratan politika ve ilkeleri hedefleyerek, insanları temel ihtiyaçlarıyla buluşturma ve onlara güvenlik ve eşitlik sağlama adına başarılı yapılandırılmış bir yaklaşım olduğunu iddia ediyorum. Fakat, faydacı yaklaşım insanların çeşitliliğini ve farklılığını değerlendirmede aynı başarıya sahip değil. Çünkü tüm toplumu tek bir insan olarak değerlendirip, insanlar arasında mutluluğun nasıl pay edilmekte olduğunu göz ardı etmektedir. Tezimin üçüncü bölümünde ise, John Rawls'un adalet teorisini ayrıntılı bir şekilde inceledim ve yoksulluk hususunda değerlendirdim. Yapmış olduğum değerlendirmenin ışığında, Rawls'un adalet teorisinin sunduğu birçok güçlü katkıyla, yoksulluğa karşı, tam da yoksul insanların ihtiyaç duymakta olduğu bir tür koruma formu sağlayabildiğini iddia ediyorum. Bununla birlikte, bu bölümün ikinci kısımında Ronald Dworkin'in teorisini inceledim. Ancak, Dworkin'in teorisi insanların yanlış seçimlerine ve hatalarına yönelik bu denli katı bir tutum sergilememeli ve insanlara toplumsal adaletin gereği olarak, ekonomik ya da kaynaksal olarak sıkıntıya düştüklerinde; durumun daha da kötüleşmesini önleyen, toplumsal olarak minimum seviyede refahta ve dengede kalmalarını, geçici bir ekonomik gelir sunarak sağlayan bir yaklaşım ve değerlendirme ile yeniden düzenlenmeli. Tezimin dördüncü bölümünde ise, Amartya Kumar Sen'in kapasite yaklaşımını ayrıntılarıyla ele alıyor ve yoksulluk hususunda değerlendiriyorum. Bu çerçevede, Sen'in kapasite yaklaşımının, sadece spesifik olarak yoksulluğa karşı değil, tüm insani yoksunluklara karşı direnen, kapsamlı bir insani kalkınma ve gelişim teorisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini iddia ediyorum. Ayrıca, kapasite yaklaşımı tarafından, yoksulluğun kapasite mahrumiyeti olarak yeniden tanımlanmış olmasının, geleneksel yoksulluk konsepti ve tanımının sınırlarını ve yetersizliğini görmek ve ifade etmek hususunda oldukça faydalı olduğunu iddia ediyorum. Tezimin beşinci ve son bölümünde, öncelikle bu üç temel siyaset felsefesi yaklaşımının güçlü ve zayıf yanlarını açık bir biçimde ortaya koymaktayım. Ardından, bunun ışığında, yoksulluk probleminin üstesinden gelme maksadıyla, bunlar arasından bir yaklaşıma bağlı kalmak ve odaklanmaktansa, sadece kaynak temelli yaklaşım ve kapasite yaklaşımı ismindeki iki temel siyaset felsefesi yaklaşımının güçlü yanlarını bir araya getirip, eksik ve yetersiz kalan kısımlarını tamamlayan melez bir yaklaşım ortaya koymayı öneriyor ve amaçlıyorum. Bu öneri ve amaç ışığında, bu bölümde, melez yaklaşımın net bir şekilde tanımlamasını yapmakta ve yaklaşım olarak kriterlerini ortaya koymaktayım. Ek olarak, bu bölümde melez yaklaşımı daha açıklayıcı bir dille ifade etmek adına, kapasite yaklaşımı ile olan temel farklılıklarını ifade etmekteyim. Ayrıca, bu bölümü tamamlarken son olarak, melez yaklaşımın alana ve bahsi geçen yaklaşımlara sağladığı katkıyı ve gelecekte bu konuda yapılacak olan çalışmalarla olası destekleyici etkileşimini açıkladım.

Özet (Çeviri)

Contemporary political philosophy has focused on theories of justice and inequality, however it has little to say about poverty. This is the source of my motivation for this thesis. By this thesis, I aim to find an answer to some questions of what poverty is, what is wrong with poverty, what contemporary theories of social justice imply for poverty and which approach in political philosophy best handles the problem of poverty. Then, in particular, I analyse three basic fundamental approaches within political philosophy namely utilitarian approach, resourcist approach and capabilities approach. Following that, I argue that a hybrid approach is more useful than sticking to only one of them, for it should be changing and developing according to different circumstances and conditions of being poor with a definition of poverty that partly combines traditional and contemporary definitions of poverty. The thesis is structured in the following way: I started with the thesis with a conceptual analysis of poverty in order to identify what definitions of poverty are and what it should be. In order to do that, I benefited from the thoughts of many traditional and contemporary thinkers such as Rowntree, Townsend and Sen briefly. Following that, in the first chapter, I argue that the traditional definition of poverty is insufficient and should be improved through focusing on lacking not just internal resources but also external resources at the same time in order to grasp poverty well. On the other hand, I attempt to elucidate what is wrong with poverty and what is bad about it in order to pay attention to morally challenging and evil human condition that deserves interests and supports of individuals, governments and political institutions. Besides that, I have three main chapters and each of them focuses on one specific approach. In these chapters, I analyse fundamental approaches of contemporary political philosophy that are mentioned above in terms of their contributions and failures in regard to their primary aims and targets within their fields. Also, each of them is analysed in terms of their implications on poverty. For the main chapters of this thesis, I preferred to specifically focus on the thoughts of Jeremy Bentham, John Stuart Mill, John Rawls, Ronald Dworkin and Amartya Kumar Sen. Then, in the second chapter, I view utilitarian approach in the light of thoughts of Bentham and Mill. Following that, I claim that utilitarian approach is well structured to provide security and equality and to meet basic needs for people through targeting policies and principles that create most happiness for all, however it fails to consider separateness of people, for it treats society as one big person and it ignores how happiness is distributed among people. In the third chapter, I analyse theories of John Rawls and Ronald Dworkin with their implications on poverty. Then, I argue that with several strong contributions, Rawls's theory against poverty is able to provide a form of protection that poor people need whereas Dworkin's theory should be modified with social minimum and should not be so strict for wrong choices and mistakes of people. In the fourth chapter, I consider capability approach of Amartya Kumar Sen with its implications on poverty. In the light of that, I argue that the capability approach should be counted as a theory of human development against whole human deprivations, including poverty. Further, I claim that redefining poverty as capability deprivation is far useful to see limitations of traditional concept of poverty and therefore, it should be largely benefitted from capability approach in fight against poverty. In the fifth and last chapter, I firstly analyse strengths and weaknesses of each approach clearly. Then, in the light of that, I propose and aim to form a hybrid approach instead of sticking and focusing on one of them to imply and handle poverty. Therefore, in that chapter, I offer a hybrid approach that attempts to combine main strengths of resourcist and capabilities approaches and aims to complete their deficient and insufficient aspects in order to imply and handle the problem of poverty. In the light of that, I present what a hybrid approach is and its criterias as an approach. Further, I elucidate its contributions and implications briefly.

Benzer Tezler

  1. John Rawls ve Thomas Pogge'de küresel adalet düşüncesi ve insan hakları

    The idea of global justice and human rights in John Rawls and Thomas Pogge

    GAMZE KANIMDAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    FelsefeMaltepe Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İOANA KUÇURADİ

  2. Toplumsal farklılaşma ve Türkiye'de yoksulluk sorununun ölçümü

    Poverty, and analysis about Turkey

    ESRA TUĞBA ERTEM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriGazi Üniversitesi

    Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VEDAT BİLGİN

  3. Two approaches to poverty: A comparative study on Amartya Sen's theory of capability deprivation and the framework of social exclusion

    İki yoksulluk yaklaşımı Amartya Sen's yapabilirlik yoksunluğu teorisi ve toplumsal dışlanma çerçevesinin karşılaştırması

    LATİFE DEMET YUNCU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2005

    FelsefeBoğaziçi Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜROL IRZIK

  4. Hegel'de sivil toplum kuramı

    The theory of civil society of Hegel

    AÇELYA KAPLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    FelsefeDokuz Eylül Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN

  5. Faydacı bakış karşısında John Rawls'un adalet anlayışı

    John Rawls's concept of justice against the utilitarian view

    FARUK TERCAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    FelsefeBingöl Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT BAYRAM