Mesane tümörlerinde CD 47 ve CD 138 boyanma düzeylerinin invazyon, rekürrens ve progresyonla ilişkisi
The relationship between CD 47 and CD 138 staining levels in invasion, recurrence and progression in bladder tumors
- Tez No: 571883
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SEDAT ÖNER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Üroloji, Urology
- Anahtar Kelimeler: CD47, CD138, immünohistokimya, mesane tümörü, bladder cancer, CD138, CD47, immunohistochemistry
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 92
Özet
Amaç: Mesane kanseriyle ilgili daha önce yapılan farklı çalışmalarda CD47 ve CD138 in mesane tümörlerinin invazyon derecesiyle ilişkisi gözlenmiş ancak CD47 ve CD138 in birlikte bulunduğu bir çalışma yapılmamıştır. Ayrıca bu belirteçlerin tümörün rekürrens ve progresyonla ilişkisi incelenmemiştir. Biz bu çalışmada yapılan çalışmalara ek olarak her iki belirtecin beraber değerlendirilmesinin invazyon derecesi(evre), rekürrens ve progresyonla ilişkili olup olmadığını göstermeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniğinde 2013-2017 yılları arasında mesane tümörü şüphesiyle TUR-M yapılan hastalardan toplam 116 mesane ürotelyal karsinom vakasının transüretral rezeksiyon piyeslerinden elde edilen lam preparatların hepsi aynı patolog tarafından retrospektif olarak yeniden incelendi. Her vaka için immunohistokimyasal inceleme için en uygun lam preparatın bloğundan immunohistokimyasal inceleme amaçlı iki kesit alınarak biri CD47 ve diğeri de CD138 ile boyandı. Bulgular: CD138 ekspresyonu ile T evresi ve patolojik grade arasında istatistiksel olarak anlamlı bir negatif korelasyon saptanmıştır. T evreleri arasındaki farka bakıldığında ise Ta evresi ile T2 evresi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenirken Ta evresi ile T1 evresi arasında ve T1 evresi ile T2 evresi arasında istatistiksel anlamlı fark gözlenmemiştir. CD138 boyanma düzeyleri ile takiplerinde rekürrens gelişen hastalarla rekürrens gelişmeyen hastalar arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki gözlenmezken, progresyon gelişen hastalarda progresyon gelişmeyen hastalara göre CD138 boyanma düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde azalmaktadır. CD47 boyanma düzeyleri ile T evresi arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif bir korelasyon izlenmiş ancak patolojik grade ile istatistiksel anlamlı bir korelasyon izlenmemiştir. T evreleri arasındaki farka bakıldığında ise Ta-T1 ve Ta-T2 evreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenirken, T1 evresiyle T2 evresi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir. CD47 boyanma düzeyleri ile takiplerinde rekürrens gelişen hastalarla rekürrens gelişmeyen hastalar arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki gözlenmezken progresyon gelişen hastalarda progresyon gelişmeyen hastalara göre CD47 boyanma düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde artmaktadır. CD138 ve CD 47 boyanma düzeylerinin T evresi ile korelasyonunda CD138 ile negatif CD 47 ile pozitif korelasyon saptandığı için CD138 ++/+++ ve CD47negatif/+ olan hasta grubunda daha iyi prognoz olacağı düşünülmüştür. İyi prognoz beklediğimiz grupta, diğer hasta grubu karşılaştırıldığında, istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha düşük T evresi ve patolojik grade hasta izlenmiştir. İyi prognoz beklenen hastaların takibinde rekürrens gelişmesi açısından istatistiksel ilişki gözlenmezken progresyon riski istatistiksel olarak anlamlı şekilde azalmıştır. Tartışma ve Sonuç: Mesane tümörünün tanı ve prognozunu belirlemek için çeşitli immünohistokimyasal belirteçlerin incelendiği çalışmalar vardır. Bazıları umut verici olsa da rutin klinik kullanım için uygun herhangi bir belirteç bulunamamıştır. Yaptığımız çalışmada CD47 boyanma düzeyleri arttıkça T evresi artmaktadır. Aynı zamanda CD 47 boyanma düzeylerinin artışıyla evreden bağımsız olarak progresyon riski artmaktadır. CD138 boyanma düzeyleri ise T evresi ve grade arttıkça azalmakta, aynı zamanda boyanma düzeyleri azaldıkça progresyon riski de artmaktadır. Düşük evre ve low grade olan hastalarda iyi prognoz olan hasta grubu daha fazla gözlenmiştir. Ayrıca iyi prognostik hasta grubunda progresyon riski istatistiksel olarak anlamlı şekilde azalmaktadır. CD138 boyanma düzeyinin azalmış ve/veya CD47 boyanma düzeylerinin artmış olduğu hastalarda daha agresif tedavi seçeneklerinin göz önünde bulundurulmasının yararlı olabileceği düşünülmüştür. Mevcut bulgularımızın desteklenmesi ve immünohistokimyasal belirteçlerin mesane kanserli hastalarda kullanım alanlarının genişletilmesi açısından daha yüksek hasta sayılarının olduğu prospektif çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Objectives: Different studies of bladder cancer have shown the association of CD47 and CD138 with the degree of invasion of bladder tumors, but no studies involving both CD47 and CD138 have been performed. In addition, the relationship between these markers and tumor recurrence and progression has not been studied. In addition to the studies performed in this study, we aimed to show whether the evaluation of both markers is associated with the degree of invasion (stage), recurrence and progression. Materials and Methods: Between 2013 and 2017, all of the slide preparations obtained from transurethral resection specimens of 116 bladder urothelial carcinoma cases from patients who underwent TUR-M in the University of Health Sciences Bursa Yüksek İhtisas Training and Research Hospital Department of Urology all were retrospectively reviewed by the same pathologist. For each case, two sections were taken from the block of the most suitable slide preparation for immunohistochemical examination and stained with CD47 and CD138 for immunohistochemical examination. Results: A statistically significant negative correlation was found between CD138 expression and T stage and pathological grade. When the difference between the T stages was investigated, a statistically significant difference was observed between the Ta and T2 stages, but not between the Ta and T1 stages and between the T1 and T2 stages. There was no statistically significant relationship between CD138 staining levels and patients with recurrence at follow-up and patients without recurrence, whereas CD138 staining levels decreased significantly in patients with progression compared to patients without progression. There was a statistically significant positive correlation between CD47 staining levels and T stage, but no statistically significant correlation was observed between pathological grade and CD47. When the differences between the T-stages were investigated, a statistically significant difference was observed between the Ta-T1 and Ta-T2 stages, but no statistically significant difference was observed between the T1 and T2 stages. There was no statistically significant relationship between CD47 staining levels and patients with recurrence at follow-up and patients without recurrence. CD138 ++ / +++ and CD47 negative / + patients were accepted as better prognosis group because CD138 staining levels were negative and CD 47 staining levels were positively correlated with T stage. In the group in which we expected a good prognosis, a statistically significantly lower T stage and pathologic grade patient was observed when compared with the other patient group. In the follow-up of the patients the risk of progression in the good prognosis group were significantly lower than the other group but there was no difference between the groups in terms of recurrence. Discussion and Conclusion: There are studies examining various immunohistochemical markers to determine the diagnosis and prognosis of bladder tumor. Although some are promising, no suitable markers have been found for routine clinical use. In our study, the T stage increases as CD47 staining levels increase. At the same time, the increase in CD 47 staining levels increases the risk of progression independent of the stage. CD138 staining levels decrease as T stage and grade increase and decrease in staining levels increases the risk of progression. Patients with low stage and low grade were more likely to be present in good prognostic group and the risk of progression is significantly reduced in the good prognostic group. Prospective studies with higher patient numbers are needed to support our current findings and to expand the use of these immunohistochemical markers in bladder cancer patients.
Benzer Tezler
- Mesane tümörlerinde cd47 sinyal regülasyon proteininin immunohistokimyasal olarak boyanma şiddetinin tümörün evre ve histopatolojik özellikleriyle ilişkisi
The relationship of immunohistochemical staining of cd47 signal regulation protein in bladder tumors with stage and histopatological features of the tumor
MEHMET EMİN ŞİRİN
- Renal hücreli karsinomlarda CD47 ekspresyonunun prognostik parametreler ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between CD47 expression and prognostic parameters in renal cell carcinomas
ÖMER FARUK DİZİBÜYÜK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
PatolojiGaziantep ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METİN KARAKÖK
DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEHRA BOZDAĞ
- Mesane tümörlerinde survivin protein ekspresyonunun klinikopatolojik parametreler, proliferatif aktivite,anjiogenezis ve cox-2 ekspresyonu ile korelasyonu
Expression of survivin with cliniopathological parameters,proliferative activity,angiogenesis and COX-2 expression in bladder tumors.
RANA İSAK ÇİTİL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
PatolojiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SEVGİ BAKARİŞ
- Çukurova Üniversitesi yerleşke alanındaki yollarda kullanılan bitki türlerinin çevre niteliğini artırma yeteneklerinin belirlenmesi
Determination of increasing capasities the environment quality of plant species used in roadside in Çukurova University settlement area
SEMA GÜLER
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Peyzaj MimarlığıÇukurova ÜniversitesiPeyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ZERRİN SÖĞÜT