Geri Dön

Pulmoner aspergillomanın tedavisinde cerrahinin yeri

The role of surgery in the treatment of pulmonary aspergilloma

  1. Tez No: 596573
  2. Yazar: SALİH CÜNEYT AYDEMİR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SÜLEYMAN BÜLENT ARMAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları, Thoracic and Cardiovascular Surgery, Clinical Microbiology and Infectious Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Heybeliada Sanatoryumu Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Aspergillus doğada yaygın şekilde bulunan bir mantar türüdür. İnsanlarda patojen olarak en sık rastlanılan türü Aspergillus fumigatus'tur. İnhalasyon yoluyla alınan aspergillus sporları çeşitli hastalıklara neden olabilir. Bunlardan en sık rastlanılanı saprofitik bir enfeksiyon olan aspergillomadır. Aspergillomalar genellikle bol miktarda inhale edilen aspergillus sporlarının konakta var olan kavitelere yerleşerek mantar hifaları, kan elemanları ve nekrotik doku ile oluşturduğu kitlesel lezyonlardır. Sıklıkla tüberküloz kavitelerinde izlenen aspergillomalar, bronşektazi, bronkojenik kist veya kavitasyonla seyreden bronkojenik karsinom gibi her türlü kistik veya kaviter zeminde gelişebilmektedir. Hastalarda en sık görülen semptom hemoptizidir. Kendiliğinden duran minör hemoptizi atakları görülebileceği gibi hayatı tehdit eden fatal kanamalar da izlenebilir. Öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı, ateş de aspergillomalı hastalarda görülebilen diğer semptomlardır. Konvansiyonel akciğer grafilerinde ve bilgisayarlı tomografilerde hilal bulgusunun izlendiği kitle formasyonu aspergilloma için tipiktir. Genellikle üst loblarda ve unilateral olarak görülür. Balgam kültürlerinde aspergillus türlerinin üretilmesinin tanı için anlamı belirsizdir. Serumda aspergillusa karşı presipitan antikorların tespiti hem spesifik hem de sensitif bir bulgudur. Kesin tanı biyopsi materyalinde histolojik olarak aspergillusun gösterilmesi ve kültürde organizmanın üretilmesi ile konulur. Sistemik ya da topikal antifungallerin aspergilloma tedavisinde sınırlı vakalar dışında faydasızdır. Hemoptizi ataklarını durdurmak için uygulanan bronşiyal arter embolizasyonu da kanamaya neden olan damarsal yapıların bulunmasındaki zorluklar ve gelişen geniş kollateraller nedeniyle genellikle başarısızdır. Aspergillomada kesin tedavi rezeksiyondur. Lobektomi en sık tercih edilen prosedürdür. Pnömonektomi sadece tamamıyla harap olmuş akciğer varlığında ya da lobektomi sonrası kalan akciğer dokusunun ileri derecede fibrotik olduğu durumlarda uygulanmalıdır. Postoperatif karşılaşılabilecek plevral space problemleri, kanama, bronkoplevral fistül gibi komplikasyonlardan kaçınmak için cilt insizyonundan itibaren titiz bir kanama kontrolü yapılmalı, ekstraplevral yaklaşım tercih edilmeli, bronş güdüğü plevra, perikard, ekstratorasik kas flebi veya omental flep ile desteklenmelidir. Plevral space problemi beklenen hastalarda apikal tent veya erken postoperatif dönemde pnömoperituvan uygulanmalıdır. Kardiyopulmoner rezervi rezeksiyon için yeterli olmayan hastalarda minimal bir cerrahi işlem olan kavernomyoplasti ile yüz güldürücü sonuçlar elde edilmektedir.

Özet (Çeviri)

Aspergillus is a common fungal species. Aspergillus fumigatus is the most common pathogen in humans. Aspergillus spores taken by inhalation can cause various diseases. The most common of these is aspergilloma, a saprophytic infection. Aspergillomas are usually mass lesions caused by inhaled aspergillus spores which are abundantly inhabited in the cavities present in the host with fungal hyphae, blood elements and necrotic tissue. Aspergillomas, which are frequently observed in tuberculosis cavities, can develop on any cystic or cavitary ground such as bronchiectasis, bronchogenic cyst or bronchogenic carcinoma with cavitation. Hemoptysis is the most common symptom in patients. Spontaneous episodes of minor hemoptysis may be seen, as well as life-threatening fatal bleeding. Cough, chest pain, shortness of breath and fever are other symptoms that can be seen in patients with aspergilloma. Mass formation is typical for aspergilloma, with crescent findings on conventional chest radiographs and computed tomography. It is usually seen in the upper lobes and unilaterally. The production of aspergillus species in sputum cultures has no meaning for diagnosis. Detection of precipitating antibodies against aspergillus in serum is both a specific and sensitive finding. The definitive diagnosis is made by showing aspergillus histologically in biopsy material and production of organism in culture. It is useless in the treatment of aspergilloma of systemic or topical antifungals except in limited cases. Bronchial artery embolization to stop hemoptysis attacks is often unsuccessful due to difficulties in finding vascular structures causing bleeding and large collaterals. The definitive treatment of aspergilloma is resection. Lobectomy is the most commonly preferred procedure. Pneumonectomy should be performed only in the presence of a completely destroyed lung or in cases where the remaining lung tissue is highly fibrotic after lobectomy. In order to avoid postoperative complications such as pleural space problems, bleeding and bronchopleural fistula, thorough bleeding control should be performed from the skin incision, extrapleural approach should be preferred, bronchial stump should be supported with pleura, pericardium, extrathoracic muscle flap or omental flap. Apical tent or pneumoperitoneum should be applied in early postoperative period in patients who are expected to have pleural space problems. Cavernomyoplasty is a minimal surgical procedure in patients whose cardiopulmonary reserve is not sufficient for resection.

Benzer Tezler

  1. Akut pulmoner embolide pentraksin-3, heat shock protein 70, midregional proadrenomedullin'in tanısal ve prognostik değeri

    Diagnostic and prognostic value of pentraxin-3, heat shock protein 70, midregional proadrenomedullin at acute pulmonary embolism

    KENAN YAVUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    İlk ve Acil YardımNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET GÜL

  2. Pulmoner hipertansiyona özgül tedavi altındaki olgularda strain ekokardiyografinin klinik ve prognostik önemi

    Clinical and prognostic importance of strain echocardiograpy in patients under specific treatment for pulmonary hypertension

    HATICE SONER KEMAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    KardiyolojiEge Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. LEVENT HÜRKAN CAN

  3. Pulmoner BT anjiografide farklı kv değerlerinin etkinliği ve oksidatif stres parametrelerinin değerlendirilmesi

    Investigations of oxidative stress parameters and effectivenes of different kv values in pulmonary CT angiography

    GÜRSEL ÇETİNKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Radyoloji ve Nükleer TıpSüleyman Demirel Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA KAYAN

    YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA SAYGIN

  4. Plevral sıvı ve serum MCA, CA 19.9, CA 125, TSA düzeylerinin malign-benign plevral efüzyon ayrımındaki tanısal değeri

    The diagnostic value of pleural fluid and serum levels of MCA, CA 19.9, CA 125 and TSA in differentiation of benign- malign pleural effusions

    ONUR FEVZİ ERER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. GÜLTEKİN TİBET

  5. Akut pulmoner embolide trombosit indekslerinin tanısal değeri

    Diagnostic value of thrombocyte indices in acute pulmonary embolism

    İBRAHİM ÇEVİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    İlk ve Acil YardımMersin Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HÜSEYİN NARCI