Nonvalvuler atrial fibrilasyonu olan akut iskemik inme hastalarında oral antikoagülan kullanımı ile inme şiddeti ve infarkt volümü arasındaki ilişki
Relationship between using of oral anticoagulant and stroke severity and infarct volume in acute ischemic stroke patients with nonvalvular atrial fibrillation
- Tez No: 651892
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ALPER EREN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroloji, Neurology
- Anahtar Kelimeler: İskemik inme, atrial fibrilasyon, antikoagülan tedavi, infarkt volümü, NIHSS skoru, Ischemic stroke, atrial fibrillation, anticoagulant treatment, Infarct volume, NIHSS score
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Atatürk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Nörobilim Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 101
Özet
Nonvalvuler Atrial Fibrilasyonu Olan Akut İskemik İnme Hastalarında Oral Antikoagülan Kullanımı ile İnme Şiddeti ve İnfarkt Volümü Arasındaki İlişki Giriş ve Amaç: Atrial fibrilasyon (AF) kardiyoembolizime bağlı gelişen inmelerin en önemli nedenidir ve AF'a bağlı inmelerde infarkt volümü daha geniş ve buna bağlı olarak oluşan klinik ve disabilite daha ağırdır. Oral antikoagülasyon AF'lu hastalarda etkin bir tedavidir ve iskemik inme sonrası morbidite ve mortaliteyi azaltır. Bu çalışmada AF'a bağlı kardiyoembolik inme geçiren hastaların oral antikoagülasyon durumlarıyla, inme şiddeti ve infarkt volümleri arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Kliniğimize akut iskemik inme tanısıyla başvuran 101 nonvalvüler AF hastası çalışmaya alındı ve OAK ilaç kullanım durumlarına göre gruplandırıldı. OAK kullanmayanlar (ilacı bırakmış ya da yeni tanı AF), yetersiz dozda varfarin kullananlar (70 yaş altı INR≤2,0, 70 yaş üzeri INR≤1,6 ), yeterli dozda varfarin kullananlar(70 yaş altı INR≥2,0, 70 yaş üzeri INR≥1,6 ) ve Nonvitamin K oral antikoagülan (NOAK) kullanan hastalar olmak üzere 4 gruba ayrıldı. Sonrasında OAK kullanmayanlar ile yetersiz varfarin kullananlar ve yeterli doz varfarin kullananlar ile NOAK kullananlar birleştirilerek 2 grup oluşturuldu. Antikoagülasyon durumuna göre ayırdığımız hasta gruplarında demografik özellikler, inme risk faktörleri, CHADS2 ve CHA2DS2-VASc skorları, klinik özellikleri, laboratuar parametreleri, görüntüleme bulguları hasta dosyalarından retrospektif olarak kaydedildi ve hasta grupları özellikle inme şiddeti ve infarkt volümü açısından karşılaştırıldı. İnme şiddetinin değerlendirilmesinde başvurudaki The National Institute of Health Stroke Scale (NIHSS) skorları kullanıldı. İnfarkt volümleri başvuruda ve/veya ilk 24 saat içerisinde çekilen difüzyon ağırlıklı görüntüleme kullanılarak yarı otomatik olarak ölçüldü. Bulgular: 101 NVAF'li inme hastasının başlangıç özellikleri[ 72,92 ± 9,04 yıl, 64(%63,3) kadın, NIHSS skoru 8 (medyan), infarkt volümü 11,8(medyan)] olarak hesaplandı. 79(%79,7) hastada bilinen AF vardı ve 22(%22,2) hastaya inme sonrası AF tanısı konmuştu. 24(%24,2) hastada varfarin kullanımı vardı ve bunların X 5(%5,05)'inde teropatik aralıktaydı (INR≥2,0). 55(%55,5) hastada NOAK kullanımı vardı ve bunların 30(%30,3) düzenli kullanmaktaydı. Yaş, cinsiyet, CHADS2 ve CHA2DS2VASC skoru 4 grupta da benzerdi. İnme şiddeti açısından karşılaştırıldığında OAK kullanımı olmayan hastalarda NIHSS skoru [mean 10,57±5,57, medyan 9 p 0,029], yetersiz varfarin alanlarda [ mean 9,44±4,67, medyan 8,50 p 0,029], yeterli dozda varfarin alanlarda [mean 8,83±6,82, medyan 6,50 p 0,029] ve NOAK kullananlarda [mean 7,20±5,93, medyan 5,00 p 0,029] idi ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı. İnfarkt volümü OAK kullanımı olmayan hastalarda 22,20 cm³ (medyan), yetersiz varfarin alanlarda 12,95 cm³, teropatik dozda varfarin alanlarda 2,25 cm³ ve NOAK kullananlarda 4,40 cm³ olarak hesaplandı. OAK kullanımı olmayan hastalarda ölçülen infarkt volümleri diğer guruplara göre anlamlı olarak yüksek çıktı[F,ki-kare p 0,039]. Grup 1 ve 2 birleştirildi (OAK amayanlar ve yetersiz varfarin alanlar), Grup 3 ve 4 birleştirildi (yeterli varfarin alanlar ve NOAK alanlar) ve bu 2 grup karşılaştırıldı. 1. grubun (OAK amayanlar ve yetersiz VKA alanlar) infarkt volümü median değeri 16,90 cm³, 2. grubun (yeterli varfarin alanlar ve NOAK alanlar) infarkt volümü median değeri 3,50 cm³ olarak ölçüldü ve 2 grup arasındaki fark istatistiksel olarak yine anlamlıydı [F,ki-kare p 0,005]. Tartışma ve sonuç: AF en sık görülen süreğen taşiaritmidir ve artmış kardiyovasküler morbidite, mortalite ve en önemlisi önlenebilir inme ile ilişkilidir. Genel olarak AF, inme riskini beş kat artırır ancak bu risk, belirli inme risk faktörlerinin varlığına bağlı olarak değişir. Bizim çalışma gruplarımız inme risk faktörlerinin değerlendirildiği CHADS2 ve CHA2DS2VASC skorları açısından benzerdi. AF'li hastanın yönetiminde, inme ön planda olmak üzere embolik komplikasyonların engellenmesinde antikoagülan tedavi büyük önem taşımaktadır. İkincil koruma perspektifinde AF ilişkili rekürren inmenin önlenmesinde tüm inme hastaları, tedaviye engel bir kontrendikasyon olmadığı takdirde antikoagülan tedavi adayıdır. Antikoagülan tedavi inmenin birincil ve ikincil korumasında önemli olduğu kadar yakın zamanda yapılan çalışmalarda da gösterildiği gibi inme geçiren hastalarda inme şiddetinde ve infarkt volümlerinde azalmaya yol açmaktadır. Çalışmamızda akut iskemik inme ile başvuran AF hastalarında antikoagülan tedavi altında inme şiddeti ve infarkt volümünün azaldığı, mortalite ve morbidite oranında XI iyileşmeler sağlandığı gösterilmiştir. Sonuç olarak oral antikoagülan tedaviler hem genel inme prevalansında azalmaya yol açmaları hem de geçirilen inmenin şiddetinin daha hafif olması nedeniyle toplum sağlığı açısından çağdaş bir gereklilik olarak algılanmalıdır.
Özet (Çeviri)
Relationship Between Using of Oral Anticoagulant and Stroke Severity and Infarct Volume in Acute Ischemic Stroke Patients with Nonvalvular Atrial Fibrillation Introduction and Purpose: Atrial fibrillation (AF) is the most important cause of strokes attached to cardioembolism, and in strokes attached to AF, the infarct volume is larger, and the clinical and disability resulting from this are more severe. Oral anticoagulation is an effective treatment for patients with AF and reduces morbidity and mortality after ischemic stroke. In this study, we aimed to investigate the relationship among oral anticoagulation status, stroke severity and infarct volumes of patients with cardioembolic stroke attached to AF. Materials and Methods: 101 nonvalvular AF patients were admitted to our clinic with the diagnosis of acute ischemic stroke, and they were grouped according to the cases of using OAC drug. Those who do not use OAC (drug discontinued or newly diagnosed AF), those who use insufficient dose of warfarin (INR≤2.0 below 70 years old, INR≤1.6 over 70 years), those who use warfarin at sufficient doses (INR≥2.0, Patients below 70 years old, INR≥1,6 over 70 years), and those who use non-vitamin K oral anticoagulant (NOAC) were divided into 4 groups. Afterwards, two groups were formed by combining those who did not use OAC with those who used insufficient warfarin and those who used sufficient warfarin with those who used NOAC. In the patient groups that we separated according to anticoagulation status, demographic characteristics, stroke risk factors, CHADS2 and CHA2DS2- VASc scores, clinical features, laboratory parameters, visualization symptoms from patient files, were recorded retrospectively, and patient groups were compared especially in terms of stroke severity and infarct volume. The National Institute of Health Stroke Scale (NIHSS) scores on admission were used to assess the severity of stroke. Infarct volumes were measured by using diffusion-weighted vizualization at admission and / or within the first 24 hours. XIII Symptoms: The beginning features of stroke patient with 101 NVAF were calculated as [72.92 ± 9.04 years, 64 (63.3%) women, NIHSS score 8 (median), infarct volume 11,8 (median)]. 79 (79.7%) patients had known AF, and 22 (22.2%) patients were diagnosed with AF after stroke. Warfarin was used in 24 (24.2%) patients and 5 (5.05%) of them were in the theropathic range (INR≥2.0). 55 (55.5%) patients had using of NOAC and 30 (30.3%) of them were using it regularly. Age, gender, CHADS2 and CHA2DS2VASC score were similar in all 4 groups. When compared in terms of stroke severity, the NIHSS score in patients without using of OAC [mean 10.57 ± 5.57, median 9 p 0.029], in insufficient warfarin [mean 9.44 ± 4.67, median 8.50 p 0.029], in using warfarin at adequate dose [mean 8.83 ± 6.82, median 6.50 p 0.029] and in using NOAC [mean 7.20 ± 5.93, median 5.00 p 0.029] and the difference was statistically significant. Infarct volume was calculated as 22.20 cm³ (median) in patients who did not use OAC, 12.95 cm³ in insufficient warfarin, 2.25³ cm in those taking warfarin at therapeutic dose and 4.40 cm³ in patients using NOAC. The measured infarct volumes were significantly higher in patients without using OAC compared to other groups [F, chi-square p 0.039]. Groups 1 and 2 combined. Group 3 (those who did not take OAC and those who took insufficient warfarin) and Group 4(those who took sufficient warfarin and took NOAC) were combined and they were compared. The median value of infarct volume in the first group (those who did not take OAC and those who take insufficient VKA) was 16.90 cm³, the infarct volume median value of the second group (who took sufficient warfarin and NOAC) was 3.50 cm³, and the difference between the 2 groups was again statistically significant. [F, chisquare p 0.005]. Discussion and result: AF is the most common chronic tachyarrhythmia and is associated with increased cardiovascular morbidity, mortality and most importantly preventable stroke. Generally, AF increases the risk of stroke five times, but this risk varies depending on the presence of certain stroke risk factors. Our study groups were similar in terms of CHADS2 and CHA2DS2VASC scores in which stroke risk factors were evaluated. In the management of the patient with AF, anticoagulant treatment has got a great importance in preventing embolic complications, especially stroke. In the prevention of AF-associated recurrent XIV stroke in secondary prevention perspective, all stroke patients are candidates for anticoagulant treatment, unless there is a contraindication which is an obstacle for the treatment. Anticoagulant treatment is important in primary and secondary prevention of stroke, as well as causing a decrease in stroke severity and infarct volumes in stroke patients, as shown in recent studies. In our study, it was shown that stroke severity and infarct volume decreased, and mortality and morbidity rates were improved in patients with AF who presented with acute ischemic stroke under anticoagulant treatment. In conclusion, oral anticoagulant treatments should be perceived as a contemporary necessity in terms of public health, because they cause a decrease in the general stroke prevalence and the severity of the previous stroke is less.
Benzer Tezler
- Atriyal fibrilasyona bağlı akut kardiyoembolik inme geçiren hastalarda oral antikoagulan seçiminde rol oynayan faktörler
Factors affecting the selection of oral anticoagulants for acute cardioembolic stroke in patients with atrial fibrillation
DERYA SELÇUK DEMİRELLİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
NörolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiNöroloji Ana Bilim Dalı
UZMAN ZEYNEP TANRIVERDİ
- Atriyal fibrilasyon nedenli iskemik inmede oral antikoagulan tedavi: Gerçek yaşam verisi
Oral anticoagulant treatment in the context of atrial fibrillati̇on and acute stroke: Real life data
GÖKHAN KÜÇÜKSEZGİN
- Nonvalvüler atriyal fibrilasyona bağlı iskemik inme geçiren hastalarda CHADS2 skoru, ekokardiyografi ve hematolojik parametrelerin inme şiddeti ve kısa dönem prognoza olan etkileri
The effect of CHADS2 score, echocardiography and hematologic parameters on stroke severity and short term prognosis in ischemic stroke due to nonvalvuler atrial fibrillation
ÖZER AYNACI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
NörolojiTrakya ÜniversitesiNöroloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ASLAN TEKATAŞ
- Non-valvuler atrial fibrilasyona bağlı gelişen mekanik trombektomi yapılan ön sistem inmelerinde MPV, CRP, RDW değerlerinin ve nötrofil/lenfosit oranının prognozla ilişkisi
The relation of MPV, CRP, RDW and nlr with disease prognosis in patients undergoing mechanical thrombectomy for anterior circulation system acute ischemic stroke due to non-valvular atrial fibrillation
ULAŞ ÇİÇEK
- Akut intestinal iskemi tanısında ve prognozunda etkili faktörler
Prognostic and diagnostic factors in patients with acute intestinal ischemia
MUSA MURAT ÇALIŞKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Genel CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. UFUK OĞUZ İDİZ