Geri Dön

Interkulturelle aspekte in ausgewählten werken von Zafer Senocak

Intercultural Aspects in Selected Works of Zafer Senocak

  1. Tez No: 665019
  2. Yazar: MILINA LATIKANT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÜNAL KAYA
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Almanca
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 111

Özet

Avrupa'da işçi göçünün tarihi 1919'da imzalanan işgücü anlaşması ile başlamıştır. Birinci Dünya Savaşı özellikle Almanya'da hissedilen bir krizi tetiklemiştir. Almanya'da işgücü anlaşmaları ile telafi edilmeye çalışılan bir işçi kıtlığı baş göstermiştir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra işçi alımı daha da artmıştır. Avrupa genelinde gerçekleşen işe alımın en önemli nedeni, hızlı ekonomik büyümedir. Almanya, 1955'te ilk olarak İtalya ile imzaladığı işgücü anlaşması ile göçmen işçi alımına yeniden başlamıştır. Sonraki yıllarda sırasıyla Yunanistan, İspanya, Türkiye vb. ülkeler ile işgücü anlaşmaları yapılmıştır. 1961'de Federal Almanya Cumhuriyeti Türkiye ile işgücü anlaşmasını imzalamıştır. İlk Türk kökenli misafir işçiler 1961'den itibaren Almanya'ya kabul edilmiştir. Misafir işçiler çoğunlukla şehir dışında, işverenlerin açtığı yurtlarda kalmışlardır. Dijitalleşme ve otomasyonla alanlarında yaşanan gelişmeler neticesinde, 1970'ten itibaren Avrupa'da işgücü alımlarında ilk kez bir duraklama yaşanmıştır. Yabancı işçilerin işe alınması Alman toplumu içinde hararetli bir tartışmaya yol açmış ve“işgücü piyasasında rekabet”ve“konut kıtlığı”tartışılmaya başlanmıştır. Başlangıçta, istihdam edilen misafir işçilerin ülkelerine dönecekleri varsayılsa da yaklaşık 3 milyon misafir işçi kalıcı olarak Almanya'ya yerleşmiştir. Misafir işçilerin Almanya'ya yerleşmesi sonrasında uyum politikalarının geliştirilmesi noktasında ciddi çalışmalar yapılması gerekliliği doğmuştur. Ancak uyum politikalarının geliştirilmesi konusu Almanya'da uzun yıllar ihmal edilmiştir. Almanya, 2005 yılında ilk kez bir göç ülkesi olduğunu kabul etmiştir. Aynı yıl içeriği göçmenlerin eğitim sisteminde, işgücü piyasasında ve dil öğrenme konularında desteklenmesine atıfta bulunan bir göçmenlik yasası çıkartılmıştır. 2006 yılında ise Almanya ile Almanya'da yaşayan Müslümanlar arasında diyalog kurmak için ilk kez bir İslam konferansı düzenlenmiştir. Ayrıca, 2016 yılında büyük ölçüde sığınmacılara ve mültecilere odaklanan bir uyum yasası çıkartılmıştır. Misafir işçilerin, göçmenlerin ve onların soyundan gelenlerin Almanya'da yerleşmesi bir ayrımcılık dalgasını tetiklemiştir. Kamusal ya da sosyal alanlarda misafir işçilere ve göçmenlere karşı ayrımcılıklar görülmeye başlanmıştır. Çeşitli araştırmalara göre; eğitim sisteminde göçmen kökenli çocuk ve gençlere yönelik ayrımcılık yapıldığı tespit edilmiştir. Göçmen kökenli gençlerin, Almanya'da uygulanan üç okullu sistemin en düşük okulu olan“Hauptschule”ve özel ilgi gerektiren öğrencilerin gönderildiği“Sonderschule”okullarına yoğun olarak gönderildiği görülmüştür. Göçmen geçmişi olmayan gençlerin ise üç okullu sistemin en üst okulu olan“Gymnasium”okullarına gönderilme olasılığının daha yüksek olduğu görülmüştür. Buna karşılık, göçmen kökenli gençlerin“Realschule”ve“Gymnasium”okullarında daha az bulunduğu görülmüştür. Benzer dağılımlar iş hayatında da görülebilmektedir. Özellikle, Türk ve Arap kökenli insanların mesleki eğitim (Ausbildung) bulma sürecinde daha çok zorlandığı ve Müslüman vatandaşların iş hayatında daha çok zorlandığı dikkat çekmektedir. Şenocak'a göre siyasetteki, özellikle uyum siyasetindeki eksiklikler, ayrımcılığa kadar uzanabilecek adaletsizliklere yol açmaktadır. Ayrıca Şenocak, Türk-Alman ilişkileri açısından Alman tarihinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği görüşündedir. Ona göre, göçmenlere ve göçmen kökenli kişilere yönelik ayrımcılık, göçmen toplumunda bir kimlik krizini ve memleket sorununu ortaya çıkartmaktadır.

Özet (Çeviri)

The European history of migration began with the Bilateral Recruitment Agreement signed in 1919. The First World War triggered an economic crisis felt especially in Germany. A labor shortage, which was tried to be balanced by Bilateral Recruitment Agreement, has been started once more in Germany. The demand for labor increased even more after the Second World War. The most important reason for recruitment throughout Europe was the rapid economic growth. Germany resumed recruiting migrant workers for the first time from Italy in 1955. Furthermore, agreements have been signed in the following year with Greece, Spain, and other countries. In 1961, the Federal Republic of Germany has signed the Bilateral Recruitment Agreement with Turkey. The first Turkish guest workers were admitted to Germany in 1961. Guest workers mostly lived outside the city in dormitories provided by their employers. As a result of the developments in the fields of digitalization and automation, in 1970 a stoppage for Recruitment Agreement has been implemented in Europe. The recruitment of guest workers triggered a heated debate in German society.“Competition in the labor market”and“housing shortages”began to be discussed. Approximately 3 million guest workers have permanently settled in Germany, although initially employed guest workers were assumed to return to their home country. After the guest workers settled in Germany, there was a need for serious studies to develop integration policies. However, the issue of developing integration policies has been neglected in Germany for many years. In 2005, Germany confirmed itself as an immigration country for the first time. In the same year, immigration law has been signed. The content of it referred to support immigrants in the education system, the labor market, and in language learning programs. In 2006, an Islam conference was held for the first time to establish a dialogue between Germany and Muslims living in Germany. In addition, an integration law was passed in 2016, focusing largely on asylum seekers and refugees. The settlement of guest workers, immigrants, and their descendants in Germany triggered a wave of discrimination. Discrimination against guest workers and immigrants has started to appear in public or social spaces. According to various studies, children and adolescents with immigrant backgrounds were living discrimination in the education system. It has been observed that immigrant-originated adolescents were sent to the“Hauptschule”and“Sonderschule”, which is the lowest school of the three-school system in Germany. Adolescents with no immigrant background are more likely to be sent to the“Gymnasium”schools, which is the top school of the three-school system. On the other hand, it was observed that adolescents with immigrant backgrounds were less common in the“Realschule”and“Gymnasium”schools. Similar distributions can be seen in the labor market. Especially, it is noteworthy that people of Turkish and Arab origin have more difficulty in finding a trainee, germ.:“Ausbildung”. Also, Muslim citizens have more difficulties in the labor market. According to Şenocak, deficits in politics, especially in the policy of integration lead to injustices that can extend to discrimination. In addition, Şenocak is of the opinion that German history should be reevaluated in terms of Turkish-German relations. According to him, discrimination against immigrants and people with an immigrant background creates an identity crisis and questions in terms of homeland in the immigrant society.

Benzer Tezler

  1. Die interkulturelle reflexion des fremdenbegriffs in den ausgewählten werken des kinder -und jugendbuchautors Paul Maar

    Çocuk ve gençlik yazını yazarı Paul Maar'ın seçilmiş eserlerinde yabancı kavramının kültürlerarasılık bağlamında yansıması

    CELAL TEKİK

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    2024

    Alman Dili ve EdebiyatıÇukurova Üniversitesi

    Alman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İLKER ÇÖLTÜ

  2. Friedrich rückerts texte im spannungsfeld von philologie, übersetzung und dichtung. am beispiel der koranübersetzung, der übertragung der ghaselen rumis und der gedichtsammlung östliche rosen

    Filoloji, çeviri ve şiir ekseninde frıedrıch rückert'ın metinleri kur'an çevirisi, mevlana'nın gazellerinin aktarımı ve şiir derlemesi olan şark gülleri örnekleriyle

    SİNE DEMİRKIVIRAN

    Doktora

    Almanca

    Almanca

    2020

    Alman Dili ve EdebiyatıUniversität Mannheim

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. THOMAS WORTMANN

  3. Almancada ve Türkçede metin türü olarak yazın eleştirisi

    Literary criticism as a text type in German and Turkish

    CANAN ŞENÖZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Alman Dili ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞEYDA OZİL

  4. Interkulturelle aspekte in der Deutschen gegenwartsliteratur am beispiel der Orient-und Türkenbilder in den romanen 'Sieger Nach Punkten' von Thorsten Becker, 'Selim oder die Gabe der Rede' von Sten Nadolny und 'Das Verschwinden des Schattens in der Sonne' von Barbara Frischmuth

    Thorsten Becker'in 'Sayıyla Galip', Sten Nadolny'nin 'Selim ya da Konuşma Yeteneği' ve Barbara Frischmuth'un 'Gölgenin Güneşte Kayboluşu' romanlarındaki Doğu ve Türk imgeleri örneğinde çağdaş Alman edebiyatında kültürlerarası öğeler

    AYLİN NADİNE KUL

    Doktora

    Almanca

    Almanca

    2020

    Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ONUR BİLGE KULA

  5. Interkulturalität in Nilgün Taşmans roman 'Ich Träume Deutsch… und Wache Türkisch Auf: Eine Kindheit in Zwei Welten'

    Nilgün Taşman'ın 'Ich Träume Deutsch… und Wache Türkisch Auf: Eine Kindheit in Zwei Welten' adlı eserinde kültürlerarasılık - Interculturality in Nilgün Taşman's novel 'Ich Träume Deutsch... und Wache Türkisch Auf: Eine Kindheit in Zwei Welten'

    SERDE BELMA ALTINEL

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    2020

    Alman Dili ve EdebiyatıGazi Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYLİN SEYMEN