Geri Dön

Character depiction in dialogue lieder through the use of musical parameters: A comparative analysis of Goethe's Erlkönig

Müzikal parametrelerin kullanılarak dialog liedlerinde karakter betimlemelerinin yapılması: Goethe'nin Erlkönig'ine yapılan bestelerin karşılaştırılması

  1. Tez No: 679637
  2. Yazar: KADRİYE AYBÜKE ERSEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. JERFİ AJI, DR. PAUL ALISTER WHITEHEAD
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Müzik, Music
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Müzik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Müzik Sanat Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 117

Özet

Art song veya lied, ses ve piano eşliği için dizayn edilmiş, kendini ondokuzuncu yüzyıldaki tarihsel müzikal formlar arasında konumlandırmış bir şarkı formudur. Lied tam anlamıyla Almanca'da şarkı anlamına gelir. lied, söz ve müziğin birleşiminden doğar ve pianist, şarkıcı ve şair etkileşimleri ile bütünleşmiş bir hikaye yaratır. Şarkının tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. 1750'li yıllarda, Birinci Berlin Okulu olarak bilinen şarkı bestecileri, barok rokoko tarzından ayrılarak 19. yüzyılın lied geleneğini başlattılar. Lied olarak bestelenenen şiir üretimi onsekizinci yüzyıl sonlarına doğru Almanya'da ortaya çıkmıştır. Bu dönemde ünlü şair Goethe'nin Alman şiirini yeni bir edebi değere taşıdığı da açıkça bilinmektedir. Dialog liedlerindeki farklı karakterlerin betimlemesinde müzikal araçlardan nasıl yararlanıldığı, özellikle belli müzikal parametrelerden yararlanılıp yararlanmadığı sorusu tez çalışmamda beni harekete geçiren en önemli konu olmuştur. Tez çalışmamın amacı Romantik dönemin en önemli figürleri arasında sayılan Goethe'nin Erlkönig şiiri için onsekizinci yüzyıl sonu ile ondokuzuncu yüzyılda yapılan beş farklı bestecinin - Reichardt, Zelter, Schubert, Loewe ve Spohr - bestelerini belli müzikal parametreler kullanarak karşılaştırmaktır. Özellikle bestecilerin dört farklı karakteri bu parametreleri kullanarak nasıl betimlediğini, karakterlerin yaratımında her bir karaktere özgü yaratım tercih edip etmediklerini ve şiir içerisindeki insan ve insan olmayan karakterler arasında belirgin farklılıklar yaratıp yaratmadıklarını ortaya çıkarmak amaçlar arasındadır. Ayrıca bestecilerin şiirin hikayesini nasıl resmettikleri ve yararlandıkları parametreler sonucunda dinleyicide oluşturdukları duygusal cevaplar da karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Çalışmanın başlangıcında German Romanticism, Goethe ve Erlkönig ile ilgili bilgiler verilmiştir. Ayrıca lied formunun yapısı, çeşitleri ve tarihsel gelişiminden bahsedilmiştir. Sonrasında tüm bestecilerin bestelerinin ayrıntılı olarak analizi yapılmıştır. Sonraki bölümde ise tüm bestecilerin bestelerinin melodi, tonalite ve harmoni, ritim ve ölçü, form, doku, ses perdesi ve ses aralığı ve dinamik parametrelerine göre ayrı ayrı karşılaştırmaları yapılmıştır. Ayrıca bu karşılaştırmaları kolaylaştırmak için her bir parametrenin her bir karakter bölümünde (anlatıcı, baba, oğul ve Erlkönig) nasıl kullanıldığı tablolar içerisinde gösterilmiştir. Bu bölümün sonunda tüm parametrelerin sonucunda oluşan duygusal cevaplar bazı Affekt terimleri ile değerlendirilmiştir. Tüm değerlendirmeler ışığında görülmüştür ki her bir besteci kendine özgü teknikler ile insan ve insan olmayan karakterler arasında farklılık yaratmak istemişlerdir. Erlkönig'in uhrevi, dünya dışı varlık yapısı çoğu bestede güçlü bir şekilde hissedilmektedir. Bunun dışında bazı besteciler insan karakterler arasında farklılık yaratabilmek için de belirgin şekilde özellikle bazı parametrelerden yararlanmışlardır. Ayrıca Reichardt ve Zelter'in bestelerinin birbirine benzediği görülmektedir ve Schubert, Loewe ve Spohr'a göre daha sade oldukları açıktır. Schubert, Loewe ve Spohr'un bestelerinin özellikle hikayeyi resmetme ve insan olmayan karakterin tasviri bakımından birbirlerine benzerlikleri de dikkat çekicidir. Özellikle Erlkönig'in tasvirinde bazı müzikal parametrelerden belirgin olarak daha farklı yararlanıldığı da görülmektedir.

Özet (Çeviri)

Art song, or lied, is a song form designed for voice and piano accompaniment which accomplished its fixed position among the historical musical forms of the 19th century. Literally, lied means song in German. lied arises from the combination of text and music, and creates an integrated story via the interactions of the pianist, the singer, and the poet. The history of the song is as old as the history of humanity. Around 1750s, song composers known as the First Berlin School broke away from the baroque rococo style and started the tradition that would result in great art songs of the 19th century. Poetry composed as lied emerged in Germany towards the end of the 18th century. It is also known that, in this period, the glorious poet Goethe carried German poetry to a new literary level. The question of how musical devices are used in the depiction of different characters in the dialogue lieder, especially whether certain musical parameters are used or not, has been the most important issue that motivated me in my thesis. This thesis aims to compare the settings of five different composers - Reichardt, Zelter, Schubert, Loewe, and Spohr - using certain musical parameters in the late 18th century and 19th century, to Erlkönig of Goethe, one of the most important figures of the Romantic period. The main purpose of my study is to reveal how composers describe four different characters using these parameters, whether they prefer certain specific ways to describe each character and whether they create significant differences between human and non-human characters in the poem. In addition, I evaluate comparatively how the composers portray the story of the poem, and the emotional responses they create in listeners with the parameters they benefit from. At the beginning of this section, information about German Romanticism, Goethe and Erlkönig is given. In addition, the structure, types, and historical development of the lied form are explained. After this section, the settings of all composers are analyzed in detail. The settings of all composers are compared according to the parameters of melody, tonality and harmony, rhythm and meter, form, texture, register, tessitura, and dynamics. In the following section, how each parameter is used in each character part (narrator, father, son, and Erlkönig) is shown in the tables to facilitate these comparisons. At the end of this section, emotional responses resulting from all parameters are evaluated with some Affekt terms. In light of all of the evaluations, it was seen that each composer wanted to establish a difference with their own techniques between human and non-human characters. Erlkönig's otherwordly nature is felt strongly in the settings. Apart from this, some composers have made use of specific parameters in order to differentiate between different human characters. It is also clear that the settings of Reichardt and Zelter are similar to each other and they are more modest than those of Schubert, Loewe, and Spohr. Schubert, Loewe, and Spohr's settings are very similar to each other, especially in terms of describing the story and depicting the non-human characters. It is also seen that some musical parameters are used more evidently, especially in the description of Erlkönig.

Benzer Tezler

  1. Amerikan etnik kadın romanlarında geçmişin hayaletleri

    Ghosts of the past in American ethnic womens novels

    MERYEM AYAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Amerikan Kültürü ve EdebiyatıDokuz Eylül Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. A. DİDEM USLU

  2. Günümüz Türk müziği beste ve icralarında diyalojik prozodi tasavvuru

    The conception of dialogic prosody in contemporary Turkish music compositions and performances

    SENEM ARSLAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DinOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET ÇAKIR

  3. Türk sinemasında modernleşmenin temsili: Muhsin Ertuğrul sineması örneği

    Representation of modernization in Turkish cinema: An example of Muhsin Ertuğrul cinema

    YASEMİN TÜRKADI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Radyo-TelevizyonKastamonu Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SEZEN GÜRÜF BAŞEKİM

  4. An investigation of immigrants' attitudes towards 'other' immigrants in Zadie Smith's white teeth and Sam Selvon's The Lonely Londoners

    Zadie Smith'in inci gibi dişler ve Sam Selvon'un The Lonely Londoners adlı eserinde göçmenlerin 'diğer' göçmenlere bakış açısının bir incelenmesi

    MUHAMMET GÜNDÜZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    İngiliz Dili ve EdebiyatıKapadokya Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖMER FATİH PARLAK

  5. Lêkolînek li ser çîrokên Osman Sebrî yên di Hawar û Ronahiyê de

    Osman Sebri'nin Hawar ve Ronahi dergilerindeki hikâyeleri üzerine bir inceleme

    SEVİM HATUN SÜRÜCÜ

    Yüksek Lisans

    Kürtçe

    Kürtçe

    2019

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıBingöl Üniversitesi

    Kürt Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ZAHİR ERTEKİN