Geri Dön

Facilitative secularism: The place of religious arguments in public political debate

Kolaylaştırıcı laiklik: Dini argümanların kamusal politik tartışmadaki yeri

  1. Tez No: 708530
  2. Yazar: YAVUZ SELİM ALKAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. PETER CUMPER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Hukuk, Law
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: University of Leicester
  10. Enstitü: Yurtdışı Enstitü
  11. Ana Bilim Dalı: Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 267

Özet

Baskın laiklik anlayışı iki temel fikir üzerine kuruludur. İlki, laik devletin tümüyle veya katı bir şekilde dinden ayrı olması gerekliliğidir. İkincisi ise, laik devletin dine karşı katı bir şekilde tarafsız olması zorunluluğudur. Benim katı ayrışma ve tarafsızlık olarak tanımladığım bu laiklik anlayışı, tarafsızı laik olmaya eşitler ve laik veya kamusal nedene dayanarak dini argümanları kamusal politik tartışmadan peşinen dışlar. Bu laiklik anlayışının daha agresif bir formu ise, yani etik laiklik, tüm laikleştirme tezini kapsayıcı bir doktrin olarak benimser ve dolayısıyla laik yaşam tarzını bireyler üzerine dayatmayı amaçlar. Her iki laiklik anlayışının da dini argümanlar üzerinde belirgin dışlayıcı etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle de her iki tür de demokrasinin eşit katılım ve devlet tarafsızlığı idealleriyle çelişir. Bu problemi ele almak ve çözüm üretmek amacıyla, bu tezde ben, laiklik ve dini argümanların kamusal politik tartışmadaki yeri arasındaki ilişkinin yeniden ele alınması gerektiğini öneriyorum. Bu tezin orijinalliği, bahsedilen ilişkinin alternatif bir laiklik anlayışı kapsamında yeniden tanımlanmasında yatmaktadır. Buna göre ben, demokrasinin eşit katılım ve devlet tarafsızlığı ideallerinin ancak kolaylaştırıcı bir laiklik anlayışı benimsenerek en iyi biçimde gerçekleştirilebileceğini savunuyorum. Kolaylaştırıcı laiklik üç temel öneri/varsayım üzerine kurulmuştur. İlki, benim minimal farklılaşma olarak laiklik şeklinde tanımladığım, din ve devlet arasında minimal düzeyde işlevsel, kurumsal, örgütsel ve görev farklılaşması olması önerisidir. İkincisi, minimal farklılaşma şeklindeki laikliğin filozofik ve sosyolojik laikleştirme paradigmasının kısıtlayıcı yorumlarından ayrıştırılması gerekliliğidir. Üçüncüsü ise, kamusal politik tartışma için daha kapsayıcı ve çoğulcu bir teorik ve normatif çerçevenin geliştirilmesi önerisidir. Bu çerçeve, kısıtlama doktrinini yeniden tanımlamak ile oluşturulabilir. Buna göre, sadece dini argümanların değil laik argümanların da kamusal politik tartışmadaki yeri, bu argümanların laik veya kamusal neden ile uyumlu olup olmadıklarına göre değil, normatif minimal farklılaşma olarak laiklik ve müzakerenin yurttaşlık erdemleri kriterlerine göre belirlenmelidir. Bu tezde ayrıca, bu özgün laiklik anlayışı, Türkiye'nin laiklik deneyimi örneğine uygulanmaya çalışılmıştır. Başka bir deyişle, kolaylaştırıcı laikliğin, Türkiye'de dini argümanların kamusal politik tartışmadaki yerini belirleme konusunda nasıl etkili ve uygun bir teorik ve normatif çerçeve sunabileceği gösterilmeye çalışılmıştır.

Özet (Çeviri)

The predominant understanding of secularism is based on two notions. First, the secular state should be completely or strictly separated from religion. Second, the secular state should be strictly neutral with regard to religion. This understanding of secularism, what I call secularism as strict separation/neutrality, equates neutral to secular and excludes religious arguments a priori from public political debate by invoking secular or public reason. Its more aggressive form, viz. ethical secularism, embraces the whole secularisation thesis as a comprehensive doctrine and thereby aims to impose a secular way of life upon individuals. Both types of secularism have significant exclusionary effects on religious arguments. They are therefore inconsistent with the democratic ideals of equal participation and state neutrality. In order to address this problem, I suggest in this thesis the need to reconsider the relationship between secularism and the place of religious arguments in public political debate. The originality in the thesis lies in its redefinition of this relationship within the context of an alternative understanding of secularism. I argue that the democratic principles of equal participation and state neutrality are best pursued when a facilitative understanding of secularism is embraced. Facilitative secularism is based on three assumptions. First, that there should be a minimum functional, institutional, organisational, and role differentiation between the state and religion, what I call secularism as minimal differentiation. Second, that secularism as minimal differentiation should be delinked from the restrictive interpretations of philosophical and sociological secularisation. And third, that a more inclusive and pluralist framework for public political debate should be generated. This framework should be created by redefining the doctrine of restraint. The place of both religious and secular arguments in public political debate should be determined according to whether they comply, not with secular or public reason, but with the normative criteria of secularism as minimal differentiation and the civic virtues of deliberation. In this study, I also apply this novel understanding of secularism to an illustrative example of the Turkish experience of secularism. The aim is to indicate how well facilitative secularism provides a suitable theoretical and normative framework with respect to expression of religious arguments in public political debate in Turkey.

Benzer Tezler

  1. La direction des affaires religieuses est-elle une Institution de Tutelle Religieuse?

    Diyanet İşleri Başkanlığı dini bir vesayet kurumu mudur?

    AHMET GEDİK

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2019

    Kamu YönetimiGalatasaray Üniversitesi

    Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİROL ÇAYMAZ

  2. Turkey's Europeanization process and its impact on the consolidation process of Turkish democracy in the post-Helsinki era (1999-2007)

    Türkiye'nin Avrupalılaşma sürecinin Helsinki-sonrası dönemde (1999-2007) Türk demokrasisinin pekiştirilme sürecine etkisi

    SELÇUK DAĞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    Uluslararası İlişkilerKoç Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Bölümü

    PROF. DR. E. FUAT KEYMAN

  3. Türk düşünce hayatında Niyazi Berkes

    Niyazi Berkes in the Turkish intellectual world

    GÖKHAN AK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Siyasal BilimlerHacettepe Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. METE KAAN KAYNAR

  4. المضامين التربوية في كتاب (تنبيه الغافلين)للإمام ابي الليث السمرقندي

    İmam Ebü'l-Leys es-Semerkandi'nin ''Gafilleri Uyarmak''Adlı Kitabında Eğitici İçerikler

    SALAM AHMED WASMI WASMI

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2022

    DinÇankırı Karatekin Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HANAN AKKO

  5. Yeni milliyetçi ideoloji olarak ulusalcılık: İzmir örneği üzerinden ulusalcıların duygularının analizi

    Ulusalcilik as a new nationalist ideology: Analysis of the emotions of ulusalcis through the case of Izmir

    GÜNCE SABAH ERYILMAZ ERDAMAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Siyasal BilimlerGalatasaray Üniversitesi

    Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN ÖZGÜR ADADAĞ