Geri Dön

Ürolojik Girişimlerde Spinal Anestezi uygulamasında midazolam ve Propofolun sedasyon ve hemodinamik Yönden Etkilerinin karşılaştırılması

Compare the sedation and hemodynamic effects of midazolam and propofol in spinal anesthesia in urological procedures

  1. Tez No: 710224
  2. Yazar: ŞERMİN EMİNOĞLU
  3. Danışmanlar: UZMAN ECDER ÖZENÇ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

Çalışmamızda, ürolojik girişimler esnasında spinal anestezi uygulanan hastalara sedasyon oluşturmak amacıyla midazolam ve propofol verilerek sedasyon kalitesi, kardiyovasküler sistem ve respiratuar sistem üzerine etkilerini karşılaştırmayı amaçladık. 20-70 yaş arası, fiziksel durumu ASA I-III, rasgele iki gruba ayırdığımız 40 hastaya premedikasyon uygulanmadı. Hastalara spinal anestezi işlemi öncesi 7-8 ml/kg kristaloid infüzyonu ile ön yükleme yapıldıktan sonra 2 ml %0.5 hiperbarik bupivakain ile oturur pozisyonda, L4-5 aralığından, steril şartlarda, orta hat üzerinden girilerek spinal anestezi işlemi uygulandı. Sensöriyel blok derecesi“Pin-prick”Testi ile değerlendirildi. Blok T10 seviyesine ulaştıktan sonra Grup I'de 0.05 mg/kg İ.V. bolus midazolam dozunu takiben 0.05 mg/kg/saat İ.V.midazolam perfüzyonu ; Grup II'de 1 mg/kg İ.V. bolus propofol dozunu takiben 2,5mg/kg/saat İ.V. propofol perfüzyonu başlanarak , istenilen sedasyon düzeyine ulaşıncaya kadar dozlar gereğinde titre edildi.Hastaların bazal SAB , DAB , OAB , KAH , SpO2 , SS değerleri kaydedildi .Blok öncesi , blok sonrası değerleri ile sedasyon başlandıktan sonraki 1 , 5 , 10 ,15 , 20 . 30. dakikalar ve sonraki peroperatif dönemde 10 dakika arayla; sedasyonun sonlandırılmasından sonraki 1,5,10. dakikalar ve postoperatif dönemdeki 1,5,10. dakikalardaki SAB, DAB, OAB, KAH, SpO2, SS ve sedasyon skorları kaydedildi. Uygulama esnasında hastalarda gelişen bulantı , kusma , hipotansiyon , bradikardi ve solunum yüzeyelleşmesi gibi durumlar kaydedildi . SAB, DAB, OAB ve KAH bakımından her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. SpO2 değerleri açısından her iki grup arasında fark bulunmaz iken; solunum sayıları karşılaştırıldığında Grup I'in solunum sayısı ortalamasının Grup II göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük olduğu görüldü. Sedasyon skorları değerlendirmesinde gruplar arasında anlamlı bir farklılık yoktu. Derlenme ve oryantasyon açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Yan etki karşılaştırmasında ise; solunum yüzeyelleşmesi Grup II de istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunurken, hipotansiyon bakımından gruplar arasında anlamlı bir farklılık yoktu. Bulantı, kusma ve bradikardi açısından her iki grupta istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi. Sonuç olarak, spinal anestezi uygulanan hastalarda sedasyon amacıyla her iki ilacın da kullanılabileceği ancak hemodinamik ve solunumsal parametrelere minimal etkisi, hasta konforu ve amnezik üstünlüğü nedeniyle midazolam ile sedasyonun propofolden daha avantajlı olabileceği kanısına vardık.

Özet (Çeviri)

In our study, we aimed to compare the effects on sedation quality, cardiovascular system and respiratory system by administering midazolam and propofol in order to induce sedation in patients who underwent spinal anesthesia during urological interventions. Premedication was not applied to 40 patients aged 20-70 years, whose physical condition was ASA I-III, and we randomly divided them into two groups. After preloading the patients with 7-8 ml/kg crystalloid infusion before the spinal anesthesia procedure, spinal anesthesia was performed by entering 2 ml 0.5% hyperbaric bupivacaine in the sitting position, through the L4-5 interval, sterile conditions, over the midline. The degree of sensory block was evaluated with the“Pin-prick”Test. After reaching the block T10 level, 0.05 mg/kg IV in Group I. a bolus dose of midazolam followed by an IV perfusion of 0.05 mg/kg/h midazolam; In Group II, 1 mg/kg IV. 2.5mg/kg/hour IV. By starting propofol perfusion, doses were titrated until the desired level of sedation was reached. Basal SAB, DAB, MAP, HR, SpO2, SS values ​​of the patients were recorded. Pre-block, post-block values ​​and after sedation were recorded 1, 5, 10, 15, 20. 30 minutes and in the next perioperative period, with an interval of 10 minutes; 1.5,10 after termination of sedation. minutes and 1,5,10 in the postoperative period. SAB, DAB, MAP, HR, SpO2, SS and sedation scores at minutes were recorded. Situations such as nausea , vomiting , hypotension , bradycardia and respiratory superficiality that developed during the application were recorded . There was no statistically significant difference between the two groups in terms of SAD, DAP, MAP and CAD. While there was no difference between the two groups in terms of SpO2 values; When respiratory rates were compared, it was seen that the mean respiratory rate of Group I was statistically significantly lower than Group II. There was no significant difference between the groups in the evaluation of sedation scores. There was no statistically significant difference between the groups in terms of assembly and orientation. In comparison of side effects; While respiratory superficialization was found to be statistically significantly higher in Group II, there was no significant difference between the groups in terms of hypotension. No statistically significant difference was observed between the two groups in terms of nausea, vomiting and bradycardia. As a result, we concluded that both drugs can be used for sedation in patients undergoing spinal anesthesia, but sedation with midazolam may be more advantageous than propofol due to its minimal effect on hemodynamic and respiratory parameters, patient comfort and amnesic superiority.

Benzer Tezler

  1. İntratekal uygulanan opioidlere bağlı gelişen kaşıntı kontrolünde ondansetron-granisetron etkinliğinin karşılaştırılması

    Comparison of the effectiveness of ondansetron or granisetron on pruritus due to intrathecaly used opioids

    GÜLSEREN SÜER KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Anestezi ve ReanimasyonAnkara Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NECATİ ÇANAKÇI

  2. Ultrason ile Belirlenen Epidural Kateter Boyunun Transüretral Cerrahilerde Postoperatif Epidural ve Ürolojik Komplikasyonlar Üzerine Etkisi: Gözlemsel Çalışma

    The Effect of Epidural Catheter Length Determined by Ultrasoundon Postoperative Epidural and Urological Complications in Transurethral Surgery: An Observational Study

    DOĞANCAN YAVUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Anestezi ve ReanimasyonUfuk Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÜLKÜ CEREN KÖKSOY

  3. Santral blok sonrası geçici nörolojik semptomlar

    Transient neurological symptoms after regional anesthesia

    ZÜBEYDE ATEŞ ÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Anestezi ve ReanimasyonAkdeniz Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURTEN KAYACAN

  4. Endoskopik ürolojik girişimlerde yapılan spinal anestezide kullanılan artikain ile levobupivakainin hemodinamik stabilite,motor ve duyu blok açısından karşılaştırılması

    The comparison of levobupi̇vakai̇n with articles used in spinal anesthesia for endoscopic urological initiatives in the situation of hemodynamic stability, motor and sensitive block

    MEHMET ALPEREN EROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bakanlığı

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    UZMAN GÜLDENİZ ARGUN DEMİRALP