Geri Dön

Fonksiyonel kabızlığı olan çocuk hastalarda fizyoterapi ve ilaç tedavisi kombinasyonunun tek başına ilaç tedavisi ile karşılaştırılması

Comparison of drug treatment alone with combination of drug treatment and physiotherapy in children with functional constipation: A randomized controlled study

  1. Tez No: 721220
  2. Yazar: SEMA ÖNDER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ÇİĞDEM ÖMÜR ECEVİT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Fonksiyonel kabızlık, fizyoterapi, çocuklar, Functional constipation, pyhsiotherapy, children
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Ve Cerrahisi Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

Giriş ve Amaç: Fonksiyonel kabızlık çocukluk çağında her yaş grubunda oldukça sık karşılaşılan bir sağlık sorunu olup yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Hastalığın patofizyolojisi multifaktöryel olup dissinerjik dışkılama paterninin önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Çalışmamızda fonksiyonel kabızlık tanılı olgularda geleneksel olarak uygulanmakta olan ilaç tedavisine ek olarak fizyoterapi egzersizlerinin uygulanmasının tek başına ilaç tedavisi kullanımına kıyasla tedavi başarısına katkısının araştırılması hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya S.B.Ü. İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi SUAM Çocuk Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme polikliniklerine başvuran, 4-18 yaş arasındaki, Roma IV kriterlerine göre fonksiyonel kabızlık tanısı almış olan 65 hasta dahil edildi. Tüm hastalara ilk başvurularında ilaç tedavisinin başlanmasıyla birlikte uygun tuvalet eğitimi ve kabızlığa yönelik yaşam tarzı değişiklikleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Olguların 35'i yalnızca standart ilaç tedavisiyle izlenecek; diğer 30'u ise ilaç tedavisine ek olarak abdominal izometrik egzersizler, abdominal masaj, pelvik taban egzersizleri ve diyafragmatik solunum egzersizlerini içeren fizik tedavi ve rehabilitasyon (FTR) programına dahil edilecek şekilde randomize olarak gruplandırıldı. FTR eğitimleri olguların yeterli uyumu sağladığı netleşene dek tekrarlayan seanslar halinde verildi. Tüm hastaların demografik verileri, hastalığa ilişkin semptomları (kabızlık süresi, dışkılama sıklığı, dışkı kıvamı, kanama varlığı, dışkı tutma, dışkı kaçırma, ağrılı dışkılama, karın ağrısı, gaz-şişkinlik hissi) ve klinik bulguları çalışmanın başlangıcında ve 3 aylık takip sürecinde aylık olarak Olgu Rapor Formu'na (EK-1) kaydedildi. Bulgular: Çalışmamıza katılan hastaların yaş ortalaması 10,6±3,8 yıldır. Hastaların cinsiyet dağılımı ve diğer demografik veriler bakımından gruplar arasında anlamlı fark bulunmamaktadır. Hastaların en sık yakınmaları karın ağrısı (%76,9) ve ağrılı dışkılama (%72,3) olmuştur. En sık muayene bulgusu fekalomdur (%23,1). İlk başvuruda hastaların %82,9'unun gaita kıvamı kabızlık ile uyumludur. Hastaların yaşların ve toplam kabızlık süreleri arttıkça dışkı kıvamlarının kabızlık lehine olma sıklığı artmıştır. Anal fissür varlığı ile fekalom ve dışkıda kanama yakınması arasında; dışkı tutma alışkanlığı ile de enkoprezis ve fekalom varlığı arasında da pozitif yönde anlamlı ilişki gösterilmiştir. Hastaların yaşı küçüldükçe enkoprezis sıklığı artmıştır. Hastaların dışkıda kanama, ağrılı dışkılama, karın ağrısı ve gaz-şişkinlik hissi şikayetleri bakımından FTR uygulamasının tedavi başarısına katkısı gösterilememiştir. İlaç+FTR grubunda hastaların dışkı tutma alışkanlıkları ilaç grubuna kıyasla 2,7 kat (p=0,017), dışkı kaçırma yakınmaları 1,7 kat (p=0.288), dışkı kıvamları ise 1,8 kat (p=0,148) daha fazla iyileşme göstermiştir. Hastaların dışkı tutma alışkanlıkları ilaç+FTR grubunda ilaç grubuna kıyasla 2,7 kat daha fazla iyileşme göstermiştir (p=0,017). İlaç+FTR grubunda hastaların aylık dışkılama sıklığındaki artış ilaç grubuna kıyasla nispeten fazla olmakla birlikte saptanan fark istatistiksel açıdan anlamlı düzeyde değildir (p=0,374). Tüm parametrelerde zaman içerisinde iyileşme kaydedilmiş, en belirgin iyileşmenin 0-1. ay periyodunda da olduğu görülmüştür. Sonuç: Fonksiyonel kabızlığı olan çocuklarda standart ilaç tedavisine alternatif olarak öne sürülen yaklaşımlar arasında FTR uygulamaları tedavi başarısına katkı sağlayabilecek etkin bir modalite olarak öne çıkmaktadır. Çalışmamızda hastaların dışkı tutma alışkanlıklarındaki iyileşmede FTR uygulamalarının eklenmesiyle istatistiksel anlamlı artış olduğu gösterilmiştir. Bunun yanında FTR programına alınan grupta dışkı kaçırma, dışkılama sıklığı ve dışkı kıvamı parametrelerindeki tedavi başarısının da rölatif olarak daha iyi olduğu dikkat çekmiştir. Hastalarda en belirgin iyileşmenin 0-1 ay periyodunda görülmüş olması devam eden süreçte tedavi uyumunun azaldığı düşüncesini akla getirmiştir. Hastalar ve yakınları bu bakımdan desteklenmeli, tedavi uyumunu artıracak hamleler yapılmalıdır. Çocukluk çağı fonksiyonel kabızlık tedavisinde fizyoterapi uygulamalarının yeri hakkındaki bilgi ve deneyimlerimiz henüz kısıtlıdır. Özellikle tedaviye refrakter kronik fonksiyonel kabızlığı olan olguların da kapsanacağı, büyük ölçekli randomize kontrollü çalışmalarla literatürün bu alanda zenginleştirilmesi gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: Functional constipation is a very common childhood health problem with poor outcomes affecting the quality of life. The pathophysiology of the disease is multifactorial and a dyssynergic defecation pattern is thought to play an important role. In our study, we aimed to assess the effect of standard medical care with physiotherapy versus standard medical care alone in the treatment of children with functional constipation. Materials and Methods: Sixty-five patients with functional constipation seeking treatment at the Pediatric Gastroenterology, Hepatology and Nutrition outpatient clinics in İzmir Dr. Behçet Uz Pediatrics and Pediatric Surgery Practice and Research Center were enrolled in this study. All patients were provided with knowledge of proper toilet training and lifestyle interventions, and they were all prescribed standard medication. Thirty-five of the cases received standard drug therapy only; the other 30 were randomized to be included in a physical therapy program that included abdominal isometric exercises, abdominal massage, pelvic floor exercises, and breathing exercises in addition to drug therapy. Demographic data, finding of disease related symptoms (constipation duration, stool frequency,stool consistency, presence of blood in the stool, stool retention, encopresis, painful defecation, abdominal pain, gas-bloating) and clinical manifestations obtained from all patients were recorded in the Case Report Form (Appendix 1) at the beginning of the study; and monthly changes were noted during the 3-month follow-up period. Results: The mean age of the participants in our study was 10.6±3.8 years. There was no significant difference between the two groups in terms of gender distribution and other demographic data. The most common complaints were painful defecation (72.3%) and abdominal pain (76.9%). The most common examination finding was fecaloma (23.1%). The stool consistency in 82.9% of the patients was compatible with constipation. There was a negative correlation between the patient age with total duration of constipation and the stool consistency compatible with constipation. Also the presence of anal fissure was associated with fecaloma and the presence of blood in the stool. Stool retention habits were positively associated with encopresis and the presence of fecaloma. The frequency of encopresis increased as the age of the patients decreased. In terms of the patients' complaints of bleeding in the stool, painful defecation, abdominal pain and gas/bloating sensation, the contribution of physiotherapy interventions to the success of the treatment could not be demonstrated. In the physiotherapy group, the stool habits of the patients improved 2.7 times (p=0,017), the complaints of incontinence were 1.7 times (p=0,288), and the stool consistency improved 1.8 times (p=0,148) compared to the mediacation only group. Although the increase in the monthly defecation frequency was relatively higher in the physiotherapy group, the difference was not statistically significant (p=0,374). All parameters improved over time, and the most significant improvement was observed in the 0-1 month period. Conclusion: Among the many approaches proposed as an alternative to conventional treatment of functional constipation, physiotherapy stands out as an effective modality that can contribute to treatment success. In our study, it was shown that there was a statistically significant increase in the improvement of stool retention habits of patients with the addition of physiotherapy interventions. In addition, it was noted that the treatment success in the parameters of fecal incontinence, defecation frequency and stool consistency was relatively higher. The fact that the most significant improvement was seen in the 0-1 month period brought attention to treatment adherence being decreased over time. Patients and their relatives should be supported in this regard, and actions should be taken to increase treatment compliance. Our knowledge and experience about the role and effectivesness of physiotherapy interventions in the treatment of childhood functional constipation is still limited. The literature should be enriched in this field with large-scale randomized controlled studies, especially including cases with chronic refractory functional constipation.

Benzer Tezler

  1. Kronik kabızlığı olan çocuklarda besin alerjisinin rolü

    Role of food allergy in children with chronic constipation

    YUNUS SEZER BAYAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Allerji ve İmmünolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı Bölümü

    PROF. DR. NEVİN UZUNER

  2. Fonksiyonel kabızlığı olan olgularda depresyon, anksiyete ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi

    Depression, anxiety and life quality in children with functional constipation

    İLKE BEYİTLER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    GastroenterolojiEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAVAŞ KANSOY

  3. Fonksiyonel konstipasyonu olan çocuklarda serotonin ghrelin, motilin gen ve reseptör polimorfizmlerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of serotonin, ghrelin, motiline gene and receptor polymorphisms in children with functional constipation

    BENGÜ ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT ELEVLİ

    UZMAN GÜZİDE DOĞAN

  4. Kronik kabızlığı olan hidrosefalili ve hidrosefalisi olmayan kronik kabız hastaların anorektal manometri ile değerlendirilmesi

    Chronic constipated with hydrocephalus and without hydrocephalus patients who have chronic constipation evaluate with anorectal manometry

    HAYRİYE KIVILCIM KARAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk CerrahisiKocaeli Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELİH TUGAY

  5. Konstipasyonu olan çocuklarda invaziv olmayan enflamasyon belirteçlerinin klinik bulgularla ilişkisinin araştırılması

    Evaluation of relationship between non-invasive inflammation markers and clinical findings in children with constipation

    CEREN ÇIRALI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NUR ARSLAN