Devam tedavisinde olan stabil risk ve stabil semptom gruplarında YKL-40, NLR, CRP ve kan eozinofil düzeyinin karşılaştırılması
Comparison of YKL-40, NLR, CRP and blood eosinophillevels in stable risk and stable symptom groups oncontinuing treatment
- Tez No: 725595
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HANİFİ YILDIZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
Amaç: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), dünya çapında önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Havayolu inflamasyonu, KOAH'ın patogenezinde ve progresyonunda rol oynayan önemli bir özelliğidir. Heterojen inflamasyon yolaklarının olduğu bu hastalıkta inflamatuvar biyobelirteçler, hedeflenen antienflamatuvar tedaviler ve alevlenmelerin öngörülmesinde önemli bir nokta olarak görülmektedir. Bizde bu çalışmada KOAH'ta inflamatuvar belirteçler olarak bilinen YKL-40, NLR, CRP, kan eozinofil sayıları ve spirometrik FEV1 değerlerinin devam tedavisinde olan stabil dönem KOAH hastaları ve sağlıklı kontrol grubunda karşılaştırmayı hedefledik. Yöntem: Çalışma, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları polikliniğine başvuran ve GOLD raporuna göre KOAH tanısı konulan stabil evre KOAH'lı hastalar üzerinde prospektif olarak yapıldı. Hasta grubunu (stabil alevlenme ve stabil semptom) 18 yaş ve üzeri KOAH'lı, poliklinik takibinde olan, çalışmaya katılmayı kabul eden olgular oluşturdu. Ayrıca hasta gruplarının sonuçlarını karşılaştırmak için benzer yaşlarda aktif kanser ve kronik inflamatuar hastalığı olmayan sağlıklı bir kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Bulgular: Stabil alevlenme (30), stabil semptom (32) ve sağlıklı kontrol grubu (20) olmak üzere üç gruptan oluşan toplam 82 hasta çalışmaya dahil edildi. Stabil riskli, stabil semptom ve sağlıklı gruplarda YKL-40 değeri sırası ile 60.9, 62, 57 ng/ml idi. Gruplar arasında YKL-40 açısından anlamlı fark yoktu (p=0.93, 0.91, 0.87). Stabil riskli, stabil semptom ve sağlıklı gruplarda serum CRP değeri sırası ile 5, 3.1, 2.8 mg/L idi. Stabil riskli ve stabil semptom grupları arasında CRP açısından anlamlı fark yoktu (p=0.12). Stabil riskli ve stabil semptom grubun sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılmasında serum CRP açısından anlamlı fark vardı (p=0.003, 0.029). Stabil riskli, stabil semptom ve sağlıklı gruplarda NLR değeri sırasıyla 2.9, 2.1, 1.5 idi. Gruplar arasında anlamlı fark vardı (p=0.016, 0.002, 0.004 ). Stabil riskli, stabil semptom ve sağlıklı gruplarda kan eozinofil düzeyleri sırasıyla 195, 170, 155 hücre/µL idi. Gruplar arasında kan eozinofil düzeyleri açısından anlamlı fark yoktu (p=0.82, 0.46, 0.55 ). Stabil riskli ve stabil semptom grubunda yer alan hastaların komorbid durumları benzerdi. Sağlıklı kontrol grubunda kronik inflamatuvar hastalık yoktu. Sonuç: Elde edilen bulgular ışığında son GOLD raporuna göre stabil dönemde devam tedavisi alan stabil risk ve stabil semptom grupları arasında çalıştığımız parametrelerden YKL-40 ve kan eozinofili açısından fark yoktu. YKL-40 ve eozinofil sayısı bu grupları ayırmada yeterli değildi. NLR, hem stabil risk ve stabil semptom hem de sağlıklı kontrol grupları arasında anlamlı olarak farklıydı. En yüksek NLR değeri stabil risk grubunda saptandı. Bu bulgu, NLR oranının stabil KOAH'lı hastalarda kronik inflamasyonu göstermede (stabil risk ve stabil semptom) ve bu hastaları stabil risk ve stabil semptom grupları olarak ayırt etmede veya sınıflandırmada yararlı bir biyobelirteç olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Serum CRP değerleri açısından stabil risk ve stabil semptom grupları farklı değildi. Bu bulgu, CRP'nin son bir yılda alevlenmeler nedeniyle alevlenme riski taşıdığı düşünülen KOAH'lı hastaları stabil semptom gruplarından ayırt etmede etkili olmadığını desteklemektedir. Bununla birlikte, stabil (risk ve semptom) KOAH hastaları ile sağlıklı kontrol grupları arasında serum CRP açısından anlamlı fark bulunması, KOAH hastalarında stabil de olsa mevcut bazal ve kronik inflamasyonu göstermede CRP'nin etkin bir şekilde kullanılabileceğini düşündürmektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) is an important cause of morbidity and mortality worldwide. Airway inflammation is an important feature of COPD that plays a role in its pathogenesis and progression. In this disease with heterogeneous inflammatory pathways, inflammatory biomarkers are seen as an important point in the prediction of targeted anti-inflammatory treatments and exacerbations. In this study, we aimed to compare YKL-40, NLR, CRP, blood eosinophil counts and spirometric FEV1 values, which are known as inflammatory markers in COPD, in stable stage COPD patients and healthy control groups. Method: The study was conducted prospectively on patients with stable stage COPD who applied to Van Yüzüncü Yıl University, Medical Faculty Research Hospital Chest Diseases outpatient clinic, were diagnosed with COPD according to the GOLD report. The patients' group (stable exacerbation and stable symptom) consisted of 18 years or over old cases have COPD patients, followed up outpatient clinic, accepted to participate in the study. In addition, a healthy control group of similar ages and without active cancer and chronic inflammatory disease was included in the study to compare the results of the patient groups. Results: A total of 82 patients were included in the study, consisting of three groups: stable exacerbation (30), stable symptom (32) and healthy control group (20). YKL-40 value was 60.9, 62, 57 ng/ml in stable risk, stable symptom and healthy groups, respectively. There was no significant difference between the groups in terms of YKL-40 (p=0.93, 0.91, 0.87). In stable risk, stable symptom and healthy groups, serum CRP values were 5, 3.1 and 2.8 mg/L, respectively. There was no significant difference in CRP between stable risk and stable symptom groups (p=0.12). When the stable risky and stable symptom group was compared with the healthy control group, there was a significant difference in serum CRP (p=0.003, 0.029). NLR values in stable risk, stable symptom and healthy groups were 2.9, 2.1, and 1.5, respectively. There was a significant difference between the groups (p=0.016, 0.002, 0.004). Blood eosinophil levels were 195, 170, 155 103/µL in stable risk, stable symptom and healthy groups, respectively. There was no significant difference between the groups in terms of blood eosinophil levels (p=0.82, 0.46, 0.55). The comorbid conditions of the patients in the stable risk and stable symptom groups were similar. There was no chronic inflammatory disease in the healthy control group. Conclusion: In the light of the findings, according to the current GOLD report, there was no difference between the stable risk and stable symptom groups who received maintenance treatment in the stable period in terms of the parameters we studied, YKL-40 and blood eosinophilia. YKL-40 and eosinophil counts were not sufficient to separate these groups. NLR was significantly different between both stable risk and stable symptom and healthy control groups. The highest NLR value was found in the stable risk group.This finding indicates that the NLR ratio can be used as a useful biomarker in demonstrating chronic inflammation in patients with stable COPD (stable risk and stable symptom), and in distinguishing or classifying these patients as stable risk and stable symptom groups. Stable risk and stable symptom groups were not different in terms of serum CRP values. This finding supports that CRP is not effective in distinguishing patients with COPD, who are considered to be at risk for exacerbation due to exacerbations in the last year, from stable symptom groups. However, the significant difference between stable (risk and symptom) COPD patients and healthy control groups in terms of serum CRP suggests that CRP can be used effectively in demonstrating existing basal and chronic inflammation in COPD patients even though stable.
Benzer Tezler
- Kemoterapi alan hastaların apopitozis markılerı, tümör belirteçleri, mikro RNA düzeyleri ile klinik, laboratuar ve radyolojik görüntüleme verileri açısından değerlendirilmesi
Assessment of apoptosis markers, tumor markers, microRNA levels, clinical, laboratory and radiological imaging data of patients taking chemotherapy patients
FEHMİ KAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
OnkolojiHarran Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İDRİS KIRHAN
- Akut miyokard infarktüsünde intravenöz heparin tedavisi ile alınan sonuçlar (karşılaştırmalı bir çalışma)
Başlık çevirisi yok
MEHMET ALİ ÇOBANOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1987
Kardiyolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. REMZİ ÖZCAN
- Kliniğimizde 10 yıllık süreç içindeki ektopik gebelik olgularının retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of ectopic grosses cases in our clinic in the last 10 years
NECİP ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
Kadın Hastalıkları ve DoğumGATAKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DR. A. AKTUĞ ERTEKİN
- Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı akut atakta yüksek doz nebülüze Flutikazon Propionat tedavisinin sistemik Kortikosteroid tedavisiyle karşılaştırılması
Comprison of systemic corticosteroid treatment with high dose Fliticasone Propionate in acute exacerbation of COPD
SERPİL ELADAĞ YURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Göğüs HastalıklarıAnkara ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UĞUR GÖNÜLLÜ
- Stabil koroner arter hastalarında trimetazidin kullanımının T dalga alternansı üzerine etkisi
The use of tri̇metazi̇di̇ne i̇n pati̇ents wi̇th stable coronary artery effect on T wave alternans
MEHMET YAMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
KardiyolojiYüzüncü Yıl ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HASAN ALİ GÜMRÜKÇÜOĞLU