Yenidoğan döneminde görülen persistan pulmoner hipertansiyon ile kord kan gazı parametreleri arasındaki ilişkinin araştırılması
Investigation of the relationship between persistant pulmonary hypertension of newborn and umbilical cord blood parameters
- Tez No: 729046
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HELEN BORNAUN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Yenidoğanın persistan pulmoner hipertansiyonu, kord kan gazı, ekokardiyografi, Persistent pulmonary hypertension of the newborn, umbilical cord blood, echocardiography
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 74
Özet
Yenidoğanın persistan pulmoner hipertansiyonu doğum sonrasında pulmoner vasküler dirençte beklenen düşüşün gerçekleşmemesi ve doğum sonrası dolaşım adaptasyonunun sağlanamamasına bağlı gelişen hipoksiyle sonuçlanan solunum yetersizliği olarak tanımlanır. Yüksek pulmoner arter basıncı ile seyreden, olası birçok etiyolojiye sahip heterojen klinik bir tablodur. Yenidoğan yoğunbakım yatışlarının önemli mortalite ve morbidite sebeplerindendir. Uzun dönem sonuçlar altta yatan hastalık ve alınan tedavi edici müdahalelere bağlıdır. Amaç: Çalışmamızda yenidoğan yoğunbakım servisinde pulmoner hipertansiyon tanısı ile yatan yenidoğanların demografik özellikleri, tanı şekli, uygulanan tedavilerin değerlendirilmesi, medikal öykülerinin belirlenmesi, pulmoner hipertansiyon ağırlığı ile kord kan gazındaki parametreler arasında ilişki olup olmadığının tespiti ve bundan sonra karşılaşılacak vakaların yönetimine katkıda bulunmak hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğunbakım Ünitesi'nde 1 Ocak 2019- 31 Aralık 2021 tarihleri arasında yatarak PPHN tanısı alan, yenidoğan ve çocuk kardiyolojisi tarafından takip edilen, 51 yenidoğan dahil edildi. Hastaların dosyaları ve epikrizleri geriye doğru taranarak demografik özellikleri, ekokardiyografi bulguları, laboratuvar tetkikleri (kord kan gazında pH, PCO2, laktat, HCO3− ve baz eksisi), klinik öyküleri, ek hastalıkları, uygulanan tedaviler incelendi. Bulgular: Erkek cinsiyetin kız cinsiyete göre çıkış durumunun ex olması riskini düşürdüğü gösterilmiştir. Çıkış durumu salah olan hastalarda APGAR 1.dk ortalamasının ve APGAR 5. dk ortalamasının ex olan hastalara göre anlamlı olarak daha fazla olduğu saptanmıştır.. iNO tedavisi alan hastaların tedavi öncesi pulmoner arter basıncı, almayanlara göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuş olup iNO tedavi alınmasını etkileyen faktörler analiz edildiğinde tedavi öncesi pulmoner arter basıncının artması iNO tedavisi alma riskini arttırdığı görülmüştür. Hastaların kord kan gazı parametleri incelendiğinde; pH ile mekanik ventilasyon süresi ve toplam O2 destek süresi arasında negatif yönlü orta düzeyde korelasyon , CO2 ile mekanik ventilasyon süresi ve toplam O2 destek süresi arasında pozitif yönlü orta düzeyde korelasyon saptanmıştır. iNO tedavisi alınmasına ve çıkış durumlarının ex olmasına göre yapılan analizle kord kan gazı parametrelerinde kestirim değeri belirlenememiştir. Sonuç: Çalışmamızda kord kan gazı parametlerinden pH ve CO2 değerlerinin hastalarda mekanik ventilasyon ve toplam oksijen alma süreleri ile korele olduğu görülmüştür. Kord kan gazı parametrelerinde kestirim değeri belirlenebilmesi açısından daha büyük araştırma grupları ile çalışmalar yapılarak persistan pulmoner hipertansiyonun erken tanınması, bu hastalarda prognozun öngörülerek uygun tedaviye erken başlanması ve hastalığın uzun dönem sonuçlarında iyileşme sağlanabileceği düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
Investigation of the Relationship Between Persistant Pulmonary Hypertension of Newborn and Umbilical Cord Blood Parameters Persistent pulmonary hypertension of the newborn is defined as respiratory failure resulting in hypoxia due to the failure of the expected decrease in postnatal pulmonary vascular resistance and the failure to provide postpartum circulatory adaptation. It is a heterogeneous clinical picture with many possible etiologies, progressing with high pulmonary artery pressure. It is one of the important causes of mortality and morbidity in neonatal intensive care hospitalizations. Long-term outcomes depend on the underlying disease and the therapeutic interventions received. Aim: In our study, it was aimed to contribute to the demographic characteristics of newborns hospitalized with the diagnosis of pulmonary hypertension in the neonatal intensive care unit, the type of diagnosis, the evaluation of the treatments applied, the determination of their medical history, the determination of whether there is a relationship between the severity of pulmonary hypertension and the parameters in the umbilical cord blood, and the management of future cases. Materials and Methods: The study included 51 newborns who were hospitalized in the Newborn Intensive Care Unit of Kanuni Sultan Suleyman Training and Research Hospital, diagnosed with PPHN between January 1, 2019 and December 31, 2021, followed by neonatal and pediatric cardiology. The files and epicrisis of the patients were examined backwards and their demographic characteristics, echocardiographic findings, laboratory tests (pH, pCO2, lactate, HCO3, and base excess), clinical history, comorbidities, and treatments were inspected. Results: It has been shown that male gender reduces the risk of death compared to female gender. It was determined that APGAR 1st minute mean and APGAR 5th minute mean in surviving patients were found to be significantly higher than in deceased patients. The pulmonary artery pressure of the patients who received iNO treatment was found to be significantly higher than those who did not receive iNO treatment. It has been observed that increased pulmonary artery pressure increases the risk of receiving iNO therapy. When the umbilical cord blood parameters of the patients were examined; there was a moderate negative correlation between pH and mechanical ventilation time and total O2 support time, and a moderate positive correlation between CO2 and mechanical ventilation time and total O2 support time. The cut-off value for the cord blood gas parameters could not be determined by the analysis performed according to the iNO treatment and death. Conclusion: In our study, it was observed that pH and CO2 values, which are umbilical cord blood parameters, were correlated with mechanical ventilation and total oxygen support times in patients. It is thought that early diagnosis of persistent pulmonary hypertension, early initiation of appropriate treatment by predicting the prognosis in these patients, and improvement in the long-term results of the disease can be achieved by conducting studies with larger research groups in order to determine the cut-off value in umbilical cord blood parameters.
Benzer Tezler
- Yenidoğanın geçici taşipnesinde demografik, klinik, laboratuvar ve prognostik özellikler
The demographic, clinical, laboratory and prognostic characteristics of transient tachypnea of the newborn
BELDE KASAP
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HASAN ÖZKAN
- Yenidoğan kraniotabesinin vitamin D düzeyi ile ilişkisi
Newborn kraniotabesinin levels of vitamin D in relation to
MAKBULE ERCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBülent Ecevit ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA ÖZÇETİN
- Uzamış sarılık tanısı alan term yenidoğan bebeklerin 2. ve 3. haftalarda değerlendirilmesi
Assessment of term newborns with prolonged jaundice on weeks 2 and 3
SİNEM ÖZÇELİK ESER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DİLEK SARICI
- Yenidoğan yoğun bakımda izlenen ileri derece preterm bebeklerde tiroid fonksiyonlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of thyroid functions in extremely preterm babies monitored in newborn intensive care unit
SELCAN GEÇİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İPEK GÜNEY VARAL
- Fetal iskelet displazilerinin klinik, radyolojik bulgular ve moleküler etyopatogeneze göre sınıflandırılması
Fetal i̇skelet displazilerinin klinik, radyolojik bulgular ve moleküler etyopatogeneze göre siniflandirilmasi
TUĞBA KALAYCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Genetikİstanbul ÜniversitesiTıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEHER BAŞARAN