Uluslararası hukukta sınıraşan akiferlere dair hukuki rejim
Legal regime of transboundary aquifers in international law
- Tez No: 737855
- Danışmanlar: PROF. DR. AYŞE NUR TÜTÜNCÜ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 359
Özet
Yüzey sularının giderek kirletilmesi ve tüketilmesi sebebiyle akiferlerin kullanımına yönelim giderek artmaktadır. Bu rağbete rağmen henüz sınıraşan akiferlerle ilgili uluslararası bir sözleşmenin olmaması, farklı hukuki rejimler ortaya çıkmasına ve buna bağlı olarak devletlerarası uyuşmazlıkların yaşanmasına veya var olan uyuşmazlıkların derinleşmesine neden olmaktadır. Bu çalışmada, uluslararası hukukta sınıraşan akiferlere dair oluşmaya başlayan hukuk kurallarının izleri takip edilerek sınıraşan akifer hukukunun hangi ana ilkeler üzerine inşa edilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu amaçla yeraltı sularını kısmen de olsa konu edinen birtakım uluslararası sözleşme ve hazırlık çalışmaları ile belirli bir sınıraşan akifer özelinde akdedilmiş birtakım andlaşmalar incelenmiştir. Tümdengelim yöntemi kullanılarak konu sistematik bir biçimde ele alınmış ve somut olay incelemesi ile sınıraşan akiferlere dair sorun, ihtilaf ve henüz oldukça sınırlı olan devlet uygulamaları ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Ulaşılan sonuçların bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür. Öncelikle sınıraşan akifer hukukunda devletlerin bağlı olacağı ilke, yükümlülük ve sorumlulukların net bir şekilde saptanabilmesi için jeolojik ve hidrojeolojik açıdan akiferlerin doğru anlaşılması ve tasnif edilmesi gerekmektedir. Terminolojik olarak“uluslararası”,“paylaşılan”gibi kavramlar yerine“sınıraşan akifer”kavramı üzerinden sözleşme inşasına başlanması, sürecin başarısı için hayatidir. Akiferlerin, kıyas yoluyla yüzey sularına göre değil; kendine has özelliklerine ve özel koşullarına uyarlanmış farklı bir hukuki rejim ile yönetilmesi daha doğru olacaktır. Akdedilecek sözleşmenin geniş kabul görebilmesi için sözleşmenin, her yöne çekilebilecek kavram ve ifadelerden ari ve çerçeve niteliğinde olmasının yanı sıra devletleri ortak paydada buluşturacak uyuşmazlık tespit ve çözüm mekanizmalarını da ihtiva etmesi gerekmektedir. Son olarak çerçeve nitelikteki evrensel bir sözleşmenin yanı sıra her bir sınıraşan akifer özelinde ilgili akifere ilişkin özel şart, durum ve sorunlar gözetilerek ilgili akifer devletleri arasında özel andlaşma ve düzenlemeler yapılması yerinde olacaktır.
Özet (Çeviri)
The tendency towards use of aquifers grows increasingly owing to pullution and overexploitation of surface waters. Despite this rising demand, the absence of an international agreement specifically designed on transboundary aquifers has led to emergence of diverse legal regimes, thus paving way for interstate disputes or exacerbation of the existing ones. This study follows the traces of emerging legal rules on transboundary aquifers in international law, and thus identifies the main principles on which the law of transboundary aquifers is to be built. To this end, in this study, a number of international treaties and preparatory work addressing groundwaters, albeit partially, have been analysed and some agreements concluded specifically for a certain transboundary aquifer have been further examined. By using the deductive method, the subject has been dealt with systematically and the problem, conflict and still very limited state practices regarding transboundary aquifers have been revealed with the concrete case study. The attained results can be cited as follows. It is requisite to understand and classify aquifers in an accurate manner in terms of geology and hydrogeology so as to explicitly designate the principles, obligations and responsibilities which states shall observe and abide by. It is critically vital, for success of this process, to construct an agreement terminologically on the concept of 'transboundary aquifer' rather than such concepts as 'international' or 'shared'. It would be much more correct and reasonable to regulate and govern aquifers pursuant to a different legal regime wholly adaptable to its unique characteristics and specific conditions rather than in a comparison with surface waters. For a prospective treaty to be widely accepted, it must be free from vague and ambiguous concepts and expressions, and furthermore must constitute a framework inclusive of dispute determination and resolution mechanisms that will bring states onto common terms. Last but not least, in addition to a universal framework treaty, specific agreements and arrangements should be concluded among concerned states for each and every transboundary aquifer in observance of peculiar status, conditions and problems of aquifers.
Benzer Tezler
- Uluslararası hukukta ve Türk Hukuku'nda göçmen kaçakçılığı suçu
The crime of migrant smuggling in international law and Turkish Law
UMUT GÜNEŞ
- Sınırı aşan hava kirliliğinden dolayı devletin sorumluluğu
State responsibility for transboundary air pollution
BEYZA ÖZTURANLI
- Kanunilik ilkesinin uluslararası hukuktaki yansımaları
Reflections of the principle of legality in international law
OLIMJON SOBIR
- Türkiye'nin Ortadoğu'ya akan suları Fırat ve Dicle perspektifinde Türkiye'nin su politikası
Turkey's Middle East flowing waters of the Tigris and Euphrates in Turkey's water policy perspective
SADIK ARPACI
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Uluslararası İlişkilerBeykent ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ARMAĞAN GÖZKAMAN
- Uluslararası Hukuk açısından Fırat ve Dicle nehirleri
Fırat and Dicle rivers from the point of international law
TAMER USTAOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
Kamu YönetimiÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. A. METE TUNCOKU