Pozitivist ve eleştirel paradigmalar ekseninde Türkiye'nin 21.yüzyıl Ortadoğu siyaseti
Turkey's Middle East policy of the 21st century in the axis of pozitivist and critical paradigms
- Tez No: 738807
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞDAŞ ZARPLI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 92
Özet
Tarih boyunca küçük veyahut büyük ölçekli her devletin, topluluğun, grubun coğrafi alan üzerinde hâkim olma arzusu göz önüne alındığında Ortadoğu'nun bu mücadelelerden nasibini almaması pek tabii kaçınılmaz bir durumdu. Eskiden beri bu topraklara önyargı ile yaklaşan Türkiye, 21. Yüzyılda kök salmış sorunlara ve çatışmalara son verme arzusu ile Ortadoğu'yla yakından ilgilenmiştir. Geleneksel olarak yürüttüğü dış politika yaklaşımını bir kenara iterek yeni dış politika retoriği benimseyen Türkiye'nin dış politika tavrı, dönemsel olarak farklı strateji ve yollar izlenerek Ortadoğu bölgesindeki sorunların ekonomik, kültürel ve diplomasi vasıtasıyla çözülmesi ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine kuruluydu. Türkiye'nin özellikle de hükümet değişikliği ile hız kazanan dış politikasında geleneksel Türkiye-Ortadoğu yaklaşımı başka bir boyuta taşınmış ve hacimli ilişkiler ortaya konmak istenmiştir. 2002 seçimleriyle iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetlerinin organize ettiği dış politika retoriği birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. İlk etapta“Batıcılık”ve“Statükoculuk”çizgisinde şekillenen tutum ve yaklaşım mevcut krizlerden etkilenerek ilerleyen dönemlerde güvenlik odaklı bir dış politika anlayışına dönüşmüş ve ciddi değişiklikler gözlemlenmiştir. Türkiye'nin bölgedeki rolüne ilişkin algının pozitivist ve eleştirel pek çok yansıması olmuştur. Özellikle de Ankara'nın yürütmek istediği politikanın handikapları oldukça çoktur. Yürütmüş olduğu Ortadoğu politikası onu başka devletler ile karşı karşıya getirmiş, çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya bırakmıştır. Dış politikada tepki topladığı gibi içeride de çeşitli sorunlar ve eleştirilere maruz kalmıştır. Bu durumu paradigmalar üzerinde yorumladığımızda bu yaşanan durumlara bilimsel bir açıklama sağlamak mümkündür. Yaşanan durumlar üzerinde elde edilen sonuçların yansımaları nedensel bir yasaya oturtulabilir. Gerek pozitivist paradigma gerekse eleştirel paradigmalar keşfedilmeyi bekleyen olgular olduğu için Ankara hükümeti karar vericilerinin, ortaya koymuş olduğu politikaların bireyler üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri mevcuttur. Pozitivist paradigma, Türkiye'nin hakimiyet alanını genişletmek için yürütmüş olduğu siyasetin izlerinin bireyler ve devletler üzerindeki etkisinin çeşitli sonuçları olabileceğini desteklerken, eleştirel paradigma ise ortaya çıkan neden ve sonuçların derinlemesine analiz edilmesi gerektiğine inanır. Türkiye'nin olaylara müdahale etme şeklinden başlayarak hedeflenen sonuçların çözüme ulaşamamasının nedenleri derin analizler gerektirmektedir.
Özet (Çeviri)
Considering the desire of every small or large-scale state, community, group to dominate over geographical areas throughout history, it was inevitable for the Middle East to get its share from these struggles. Turkey, which approached these lands with prejudice from of old, has been closely interested in the Middle East with its desire to terminate the problems and conflicts that struck in the 21st century. Turkey's foreign policy stance, which dismissed its traditional foreign policy approach and adopted a new foreign policy rhetoric, was based on the solution of the problems in the Middle East region through economic, cultural and diplomatic mediums and the development of bilateral relations by periodically following different strategies and paths. In Turkey's foreign policy, which gained momentum especially with the change of government, the traditional Turkey-Middle East approach was moved to another dimension and extensive relations were aimed to be revealed. The foreign policy rhetoric organized by the Justice and Development Party governments, which came to power with the 2002 elections, has generated copious controversies. The attitude and approach that was shaped in the line of“Westernism”and“Status Quo”in the first place, was affected by the current crises and transformed into a security-oriented foreign policy understanding in the following periods, and serious changes were observed. Although the foreign policy approach it developed could not achieve the expected results in the long run, it did achieve some results in the short run. The perception of Turkey's role in the region has had many positivist and critical reflections. In particular, the handicaps of the policy that Ankara wants to pursue are quite numerous. Turkey's Middle East policy has confronted it with other states and Turkey has faced various sanctions. It has been exposed to various problems and criticisms at home as well as in foreign policy. When we interpret this situation with paradigms, it is possible to provide a scientific explanation for these experienced situations. The reflections of the results obtained from the experienced situations may be established in a causable law. Since both the positivist paradigm and the critical paradigm are the phenomena waiting to be discovered, the policies introduced by the decision makers of Ankara government have positive and negative effects on individuals. While the positivist paradigm supports that the impact of the traces of the policy carried out by Turkey to expand its sphere of dominance on individuals and states may have various consequences, the critical paradigm believes that the resulting causes and effects should be analyzed in depth. Starting from the way Turkey intervened in the events, the reasons why the targeted results could not be resolved require deep analysis.
Benzer Tezler
- Televizyon dizilerinde kültürel temsiller: Mardin dizileri örneği
Représentations culturelles dans les séries télévisées: Exemple de les séries télévisées de Mardin
SEZER AHMET KINA
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Radyo-TelevizyonGalatasaray ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ECE VİTRİNEL
- Örgüt topluluklarında yeni örgüt formlarının oluşumu: Türkiye ve Avrupa bağlamında bir araştırma
Formation of new organizational forms in organizational populations: A study in the context of Türkiye and Europe
SENCER ÖZEL
Doktora
Türkçe
2024
İşletmeGalatasaray Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NACİYE AYLİN ATAAY SAYBAŞILI
- 1980 sonrası Türk eğitim sisteminin paradigma dönüşümü açısından çözümlenmesi
Analysis of the Turkish education system in terms of the paradigm shift since 1980
FURKAN ERSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMAİL GÜVEN
- Türkiye'deki eğitim bilimleri doktora tezlerinin karakteristikleri
Characteristics of doctoral dissertations of educational sciences in Turkey
ORHAN FAZLIOĞULLARI
Doktora
Türkçe
2012
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiEğitim Yönetimi ve Politikası Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NEJLA KURUL