Toplumsal hafıza ve mekan ilişkisi bağlamında deprem: Erzincan ili örneği
Earthquake in the context of the relationshi̇p between collective memory and space: The case of Erzincan
- Tez No: 747577
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MUSTAFA BAKIRCI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Kamu Yönetimi, Sosyoloji, Public Administration, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Afet Sosyolojisi, Toplumsal Hafıza, Deprem, Mekân, Erzincan, Disaster Sociology, Social Memory, Earthquake, Space, Erzincan
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Giresun Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 155
Özet
Bu araştırmada toplumsal hafızanın temel referans noktaları olarak seçilen mekân, anıtlar, yazılı gelenek üzerinden depremin kent hafızasını nasıl şekillendirdiğinin tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu araştırmada bir doğal afet türü olan depremin, onu deneyimleyenler üzerindeki etkisi ve hafıza oluşumundaki rolüne Erzincan kenti özelinde odaklanılmıştır. Nitel yaklaşımın kullanıldığı bu araştırmada 13 Mart 1992 Erzincan depremini yaşayan 30 kadın ve 30 erkek katılımcı ile“yapılandırılmış görüşme”gerçekleştirilmiş, sahadan elde edilen bilgilerin desteklenmesi amacıyla yaşanılan depreme yönelik ağıtlar, destanlar,“doküman incelemesi”ile analiz edilmiştir. Toplumsal hafızanın inşa sürecinde önemli bir unsur olan hatırlamanın kişisel bir eylemden daha fazlası olduğunu varsayan özneler arası yaklaşım bu araştırmada önemlidir. Bu yaklaşım en kişisel anıların bile gömülü olduğu toplumsal bağlamların incelenmesini savunur. Kişisel anılar anlatım ve söylem yoluyla gelecek kuşaklara aktarılır ancak birtakım düzeltmeler de yapılmaktadır. Anlatımların gelecek kuşaklara nasıl aktarılacağına, neyin hatırlanıp neyin unutulacağına karar veren“anımsatıcı topluluklar”kavramı ve kuşaklar arası bağ kurmak amacıyla ve bir kuşağın üyelerine sınırlı bir süre boyunca topluluğu bütünleştirmeye hizmet eden kolektif hafıza olarak karşılık bulan“kuşak hafızası”kavramı verilerin analizinde kullanılmıştır. Söylem ve anlatıların yanı sıra inşa edilen anıtlar, yapılar da hatırlama ve unutma işlevi görmektedir. Mekân insanların geçmişinde ve geleceğinde önemli bir olgudur ve depreme yönelik hatırlama, kentten ayrılma ile ilişkili olarak“mekânı sahiplenme”, kitle iletişim ve eğitimin hafıza açısından etkisi ise“hafıza kurumları”kavramsallaştırılması ile incelenecektir. Ayrıca afet sosyoloji literatürü afetin toplumsallığı üzerinde durduğu için bu araştırmanın teorik zeminini oluşturmada işlevseldir. Genel olarak sahadan elde edilen bilgilere bakıldığında Erzincan halkında depreme yönelik bir hafıza bulunmaktadır. Bireyler gerek aile ve çevresinden gerekse de kentin kendisinden dolayı depremle iç içe yaşamaktadır. 1939 depremini yaşayanlar kendilerinden sonraki kuşağa yaşantılarını anlatırken 1992 depremini yaşayanlar hatıralarını anlatma noktasında çekinceler yaşamaktadır. Aile arası ilişkilerin şekil değiştirdiği ve ailenin hafıza aktarma işlevinin kaybedildiği verilen cevaplarda görülmektedir. Depreme dair endişe genellikle var ama Erzincan'dan gitmek için geçerli bir neden değil, katılımcılar genel olarak Erzincan'ı memleketleri olduğu için ve sevdiklerinin, yakınlarının burada olmasından dolayı Erzincan'dan gitmeyi düşünmemiştir. Ayrıca depremi bir kader olarak görme, nereye gidilirse gidilsin kaderde deprem varsa yine de yaşanır diye düşünüldüğü içinde Erzincan'da kalmayı daha uygun bulmuşlardır
Özet (Çeviri)
In this research, it is aimed to determine how the earthquake shaped the memory through the places, monuments and written tradition chosen as the main reference points of social memory. In this research, the effect of earthquake, which is a type of natural disaster, on those who experience it and its role in memory formation is focused on the city of Erzincan. In this research, in which the qualitative approach was used,“structured interviews”were conducted with 30 female and 30 male participants who experienced the 13 March 1992 Erzincan earthquake, and in order to support the information obtained from the field, laments, epics, and“document analysis”regarding the earthquake were analyzed. The intersubjective approach, which assumes that remembering, which is an important element in the construction process of collective memory, is more than a personal action, is important in this research. This approach advocates the study of social contexts in which even the most personal memories are embedded. Personal memories are transferred to future generations through narration and discourse, but some corrections are also made. The concept of“reminiscent communities”, which decides how to transfer the narratives to future generations, what is remembered and what is forgotten, and the concept of“generational memory”, which corresponds to the collective memory that serves to integrate the community for a limited period of time, has been used in the analysis of the data in order to establish intergenerational bonds. In addition to discourses and narratives, the monuments and structures built also function to remember and forget. The effect of space in reminding will be examined by conceptualizing“appropriation of space”, and the effect of mass communication and education in terms of memory will be examined by conceptualizing“memory institutions”. When we look at the information obtained from the field in general, there is a memory for the earthquake in the people of Erzincan. Individuals live intertwined with earthquakes due to both their family and environment and the city itself. While those who experienced the 1939 earthquake tell their lives to the next generation, those who experienced the 1992 earthquake have hesitations about telling their memories. It is seen in the answers given that the family relations have changed shape and the memory transfer function of the family has been lost. There is generally a concern about the earthquake, but it is not a valid reason to leave Erzincan. The participants generally did not think of going from Erzincan because it is their hometown and their loved ones and relatives are here. In addition, they found it more appropriate to stay in Erzincan, as they do not see the earthquake as a destiny, wherever they go, if there is an earthquake in destiny, it will still happen.
Benzer Tezler
- Evaluation of folk beliefs formed around Ahmed-i Hânî tomb in terms of collective memory
Ahmed-i Hânî Türbesi etrafında oluşan halk inançlarının toplumsal hafıza açısından değerlendirilmesi
SEMANUR YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
SosyolojiAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSA ÖZTÜRK
- Kolektif bellek ve mekân ilişkisi: 27 mayıs 1960 dönemi Yassıada üzerine bir inceleme
Relationship between collective memory and space in Turkey review about Yaasiada in 27 may 1960 period
SEVAL ÖZDEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Siyasal BilimlerAtılım ÜniversitesiKamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. TUĞBA GÜRÇEL
- Erkeklik ve mekân bağlamında fuhuş pazarında erkek müşteri olmak: Mersin örneği
Being a male customer in the prostitution market in the context of masculinity and space: The case of mersin
FERİT KARACA
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
SosyolojiMersin ÜniversitesiKadın Araştırmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NERİMAN AÇIKALIN
- Toplumsal hafıza çerçevesinde mekânsal yıkım, yerellik ve mimarlık; Denizli örneği
Spatial destruction, locality and architecture in the framework of social memory; the case of Denizli
DİLEK AVSAN KARAMAN
Doktora
Türkçe
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLÇİN PULAT GÖKMEN
DOÇ. DR. IŞIL UÇMAN
- Yeniden işlevlendirilen gazhanelerin toplumsal bellek bağlamında değerlendirilmesi: İstanbul Hasanpaşa Gazhanesi örneği
Evaluation of re-functioned gasworks in the context of collective memory: The case of Hasanpasa Gaswork, İstanbul
ÖZGE KURU
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLDEN DEMET ORUÇ ERTEKİN